Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1742 E. 2022/1553 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1742 Esas 2022/1553 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1742
KARAR NO : 2022/1553

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2022
NUMARASI : 2021/79 Esas -2022/424 Karar
TALEP EDEN :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF : Hasımsız
TALEP : Zayi Belgesi Verilmesi
TALEP TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2022

Taraflar arasındaki zayi belgesi verilmesi isteminin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükme karşı talep eden vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Talep eden vekili dilekçesinde özetle; 01/01/2018 tarihi itibariyle e-defter kapsamında olan müvekkili şirketin 19/10/2019 tarihli, 30923 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan 3 sıra numaralı Elektronik Defter Tebliği ile değişen 1 sıra nolu Elektronik Defter Genel
Tebliği ile e-defter uygulamasına kayıtlı mükelleflere Ocak/2020 döneminde başlamak üzere, tutmakta oldukları e-
defter ile bunlara ilişkin berat dosyaların ikinci kopyalarını Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemlerine aktarma
zorunluluğu getirildiğini, müvekkilinin muhasebe işlemlerini yürüten SMMM …’in ofisinin 29/08/2020 tarihinde siber saldırıya uğradığını, SMMM’nin tüm kayıtlarının hacklendiğini ve zarar gördüğünü, 03/09/2020 tarihinde 20/145926
dosya numarası ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Bilişim Suçları Bürosuna başvuru yapıldığını ve 31/08/2021
tarihinde Adalet Bakanlığı Bilirkişi Daire Başkanlığı kayıtlı Adli Bilişim Uzmanı Yeminli Bilirkişi
… tarafından uzmanlık raporu hazırlandığını, 03/02/2021 tarihinde, Ocak/2020 döneminden başlamak
üzere tutmakta oldukları e-deftere ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarını Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem
Sistemlerine aktarma zorunluluğunu yerine getirmek için yükleme esnasında, ilgili entegratör firma tarafından,
dataların bozuk olduğu ve zarar gördüğünün anlaşıldığını ileri sürerek 03/02/2021 tarihinde e-defter gönderi sırasında anlaşılan
29/08/2020 tarihinde yaşanan siber saldırı neticesinde zarar gören e-defterlerinin zayi olmasından dolayı TKK
madde 82/7. numaralı fıkra uyarınca 2018-2019 ve 2020 Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran dönemine ait e-
defterlerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia ve toplanan tüm delillere göre; ticari defterlerin zayi nedeni ile zayi belgesi verilmesi isteminde bulunulduğu, Mahkemece yapılan yargılama esnasında, 17.05.20221 tarihli celsede, davacının davayı takip etmemesinden dolayı dava dosyasının HMK 150. maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı, akabinden dosyanın yenilendiği ne var ki 24.01.2022 tarihli celsede davacı şirket temsilcisinin yine davayı takip etmediği, basit yargılama usulüne tabi olan iş bu davada, dosyanın işlemden kaldırılmasından sonra, yenilendikten sonra da 2.kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle HMK’nın 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava tarihinde müvekkili şirketi temsil yetkisinin bulunduğu …’ın rahatsızlandığı, kendisinin yaşının olması ve kronik rahatsızlığı sebebiyle güçlükle aile hekimliğine gittiğini ve ekte sunulan iki günlük rapor aldığını, yaşadığı rahatsızlık sebebiyle müvekkilinin temsilcisinin duruşmaya katılamadığını, ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, talep eden limited şirketin 2018-2019 ve 2020 Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran dönemine ait e-
defterlerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HMK’nın 382/2. Fıkrasının 1-e bendi uyarınca e-ticari defterlerin zayi olduğu iddiasıyla zayi belgesi istemi çekişmesiz yargı işlerinden kabul edilmiş olup aynı Yasa’nın 385/1. Maddesi gereği basit yargılama usulüne tabi olacaktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 2. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.” hükmüne, 320. maddesinin 4. fıkrasında; “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır” hükmüne yer verilmiştir. 6100 sayılı Kanun’un “hukuki dinlenilme” başlıklı 27. maddesi, Anayasa’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O halde, 6100 sayılı Kanun’un 150. maddesi kapsamında duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir.
Somut olayda; talep eden limited şirketin tek yetkili temsilcisi olduğu ileri sürülen … tarafından zayi belgesi verilmesi isteminde bulunularak yargılamanın takip edildiği, ancak şirketin tebliğ saatinde yetkilisinin nerede olduğu belirtilmeyen …’a 17.05.2021 tarihli duruşma gün ve saati ile tensip zaptının usulüne uygun olarak 16.02.2021 tarihinde davacı şirketin temsilcisinin tebliğ anında çarşıda olması sebebiyle daimi işçisi …’a tebliğ edildiği, dosyanın takip edilmediğinden 17.05.2021 tarihli celsede işlemden kaldırıldığı, davacı şirket müdürünün 02.06.2021 tarihli talebi üzerine dava dosyasının yenilendiği, davacı şirket temsilcisinin hazır bulunduğu 15.11.2021 tarihli celsede duruşmanın bırakıldığı 24.01.2022 tarihli celseye davacı şirket temsilcisinin ve/veya vekilinin katılmadığı gibi mazeret de sunmadığı, duruşma saati 10.25’de hazır olmadığı, saat12:18 ‘de takip edilmeyen davanın HMK’nın 150. Maddesi gereği işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı şirket müdürü tarafından 25.01.2021 tarihli dilekçe ile yenileme talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesince yenileme talebinin talepte bulunana tebliği ile duruşmanın 06.06.2022 tarihine bırakılmasına karar verildiği, tensip zaptının talepte bulunan şirkete usulüne uygun olarak 08.02.2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, 06.06.2022 tarihli celsede davacı şirket temsilcisi hazır bulunmadığı gibi mazeret dilekçesi de göndermediğinden HMK’nın 320/4. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ekinde müvekkili şirket temsilcisi …’ın 06.06.2022-07.06.2022 tarihine kadar iki gün istirahatli olduğuna dair … nolu Aile Hekimliği birimi tarafından düzenlenen rapor örneğini ibraz etmiştir. Şu halde eldeki dava dosyasında; 17.05.2021 tarihli ilk duruşmaya davacının gelmemesi üzerine dosya ilk kez, 24.01.2022 tarihli duruşmaya davacının katılmaması üzerine ise ikinci kez yenilenmiş, davacının 06.06.2022 tarihli duruşmaya katılmaması ve mazeret sunmaması üzerine ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Oysa HMK’nın 385/1. Maddesi gereği basit yargılama usulüne tabi olan zayi belgesi verilmesine yönelik istemin aynı Yasa’nın 320/4. Maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı 17.05.2021 tarihinden sonra takipsiz bırakıldığı 24.01.2022 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin ilk derece mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile daha sonraki bir tarih olan 06.06.2022 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmesi HMK 320/4 maddesine aykırıdır. Ancak 15/11/2021 tarihli oturum için istinaf sebebi değerlendirildiğinde, her ne kadar 15.11.2021 tarihli gerek celsede talepte bulunan şirketin temsilcisi … değil ise de bu tarihte yapılan duruşmanın talepte bulunan şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine göre gerek bu, gerekse takip eden duruşma günlerini talep eden şirketin bilmediğinin düşünülemeyeceği gibi “kimse kendi kusurundan faydalanamaz” temel ilkesi gereğince talepte bulunan şirket tarafından duruşmaya bu tarihte yetkisiz olan şirket temsilcisinin gönderilmesinden talepte bulunan şirketin kusurlu olduğunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; talep eden şirket vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdikleri itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran talep eden vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği istinafa başvurusunda haksız çıkan talep eden taraftan istinaf maktu karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında talep eden tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-ç bendi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 08/12/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.