Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1721 E. 2022/1416 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1721Esas 2022/1416 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1721
KARAR NO : 2022/1416

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2022
NUMARASI : 2022/588 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
ALEYHİNE TEDBİR
TALEP EDİLEN
DAVALI
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2022

Taraflar arasındaki yargılama sırasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı …’in müvekkili şirketin yetkilisi olduğu dönemde müvekkili şirketin %100 pay sahibi olduğu… A.Ş. Tarafından planlanan 21024MW kurulu gücündeki biyokütle santrali projesinin gerçekleştirilmesinin planlandığını ancak davalı ile müvekkili şirket ve diğer grup şirket pay sahibi ve yetkilileri arasında güven ilişkisinin ortadan kalması ve davalının şirkette mevcut yetkilerinin 26/10/2018 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile sonlandırılması nedeniyle davalının kin ve intikam güdüsü ve müvekkili şirkete zarar verme kastı ile proje verilerinin bozulması ve yok edilmesine yönelik eylemde bulunduğunu, bu eylemi nedeniyle Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/410 esas sayılı dosyasında yargılanıp ceza aldığını, davalı tarafından silinen (sildirilen) bu nedenle hayata geçirilemeyen projeden ötürü oluşan ve yine söz konusu proje çalışmaları nedeniyle yapılan masraflardan kaynaklı müvekkili şirketin oluşan zararının söz konusu olduğunu iddia ederek, dava konusu proje kapsamında yapılan masraflara ilişkin olarak 170.554,76 USD, projenin hayata geçirilmemesi nedeniyle mahrum kalınan kazanç olarak 729.445,24 USD bu süreçte müvekkili şirketin maruz kaldığı ticari itibar nedeniyle manevi tazminat olarak 100.000,00 USD toplamda 1.000.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca davalının dava dışı … A.Ş’ deki %20 oranına tekabül eden nama yazılı paylarının 3. kişilere devredilmesinin engellenmesi amacıyla davalının söz konusu payları üzerinde HMK’nun 389/1 maddesi uyarınca tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenilen ve davalıya ait olduğu öne sürülen dava dışı … A.Ş’ deki %20 oranına tekabül eden nama yazılı payları mevcut davanın konusunu oluşturmamakla koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir isteminin reddi cihetine gidilerek İhtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddi ara kararının maddi ve manevi tazminat isteminin para alacağı olmasının yanı sıra hisse senetlerinin de mal varlığı değeri olarak parasal bir nitelik ihtiva etmesinden dolayı esas itibariyle dava konusunun parasal bir değere yani mal varlığına tekabül ettiğini, bu nedenle mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu, ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğunu, davalının müvekkiline karşı eylemleri nedeniyle yargılanarak ceza aldığını ve böylelikle müvekkili şirketin zarara uğradığını bildirerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Somut olayda, davacı yanca haksız fiil nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın tazmini istemlerine ilişkin olarak eldeki dava açılmış olup ihtiyati tedbir talebinin konusunu oluşturan nama yazılı paylar dava konusu olmadığından ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/11/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.