Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1701 E. 2023/767 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1701 Esas 2023/767 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1701
KARAR NO : 2023/767

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2022

NUMARASI : 2022/203 Esas 2022/291 Karar
DAVACI :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası – Sicil Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 28/03/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2023

Taraflar arasındaki şirketin ihyası, sicil kararının iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihya talebinin reddine, sicilin hisse devir tescil talebinin reddi kararının iptaline yönelik olarak verilen hükme karşı davacı ve davalı temsilcisi tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; Tasfiye Halinde …. Şti’nin hatalı bir şekilde sicilden re’sen terkin edildiğini, açılan dava sonunda şirketin sınırlı olarak ihyasına karar verildiğini ve şirketin tasfiye halini aldığını, şirketin iki ortaklı olduğunu, ortaklardan …’nin şirket hisselerini kendisine devrettiğini, hisse devir sözleşmesinin tescili ve ilanı için davalı …’ne başvurulduğunu, davalı … tarafından şirketin tüzel kişiliğinin mal varlığının tasfiyesi ve davaların sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiği, talep edilen hisse devri tescili işleminin gerçekleştirilemeyeceği belirtilerek tescil ve ilan talebinin yerine getirilmediğini, TTK’nun tasfiye halindeki şirketlerde hisse devrini engelleyen bir hüküm barındırmadığını, tasfiyenin ne kadar süreceğinin belli olmadığını, …’nin zorla şirket ortağı olarak tutulmasının da mümkün bulunmadığını belirterek Tasfiye Halinde …. Şti’nin tam ihyasına, mümkün olmadığı takdirde davalı …’nün haksız ve dayanaksız red kararının kaldırılarak hisse devrinin kabulü ile tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; ihya davasının daha önce kesin hükme bağlandığını, mahkemece verilen ek tasfiye kararıyla şirketin sadece tasfiye işlemleriyle sınırlı olarak ihya edildiğini, tasfiye sonuçlandığında şirketin tekrar terkin edilmiş hale geri döneceğini, kesin hüküm nedeniyle ihya davasının usulden reddi gerektiğini, davacının açılan davada dava ehliyeti bulunmadığını, terkinin mevzuat hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiğini, şirketin derdest davalarının alacak ve borçlarının müdürlük tarafından bilinemeyeceğini, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini, dava konusu şirket ek tasfiyede olduğundan itiraz edilebilecek bir sicil müdürlüğü kararı bulunmadığını, terkin edilmiş ve sadece belirli davalarda taraf ehliyetinin sağlanması sebebiyle ek tasfiyeye girmiş şirkete karşı bir tescil başvurusunun yapılabilmesinin mümkün olmadığını, 16/03/2022 tarihli yazıya karşı itiraz davası açılamayacağını, şirketin bütünüyle aktif hale getirilmiş gibi genel kurul kararı alamayacağını, şirket organlarının yetki ve görevlerinin tasfiye sürecinde şirketin borç ve alacaklarının ödenmesi, elindeki mal ve demirbaşların nakde çevrilmesinin sağlanmasıyla sınırlı olduğunu, hisse devir talebinde bulunmanın tasfiye gayesiyle bağdaşmadığını, hali hazırda sicil kayıtlarında değişiklik yapılmasının imkan dahilinde olmadığını, yasadan doğan zorunlu hasım olduklarını, aleyhlerine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, ihyası talep edilen Tasfiye Halinde …. Şti hakkında kesinleşmiş bir ihya kararı bulunduğu, şirketin tasfiye amacıyla ihyasına karar verildiği, kararın ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilan edildiği, bu yönüyle şirketin ihyasını istemekte davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı, davacının Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün şirket hisselerinin …’ye devrine dair hisse devir sözleşmesinin tescil ve ilanı talebinin reddi kararının talep edildiği, tasfiye halindeki sermaye şirketlerinin tüzel kişiliğinin devam ettiği, tasfiye amacına uygun iş ve işlemler bakımından fiil ehliyetine sahip olduklarının kabul edildiği, tasfiye amacına ters düşmemek kaydıyla tüzel kişiliğe ait sermaye şirketlerinin tüm iş ve işlemler bakımından fiil ehliyetine haiz olduğu, tasfiye halindeki şirketlerde hisse devrinin mümkün olduğu, devir işleminin tescil ve ilanı talebinin hukuka aykırı olmadığı gerekçesiyle ihya talebinin reddine, …nün 16/03/2022 tarih 51197 sayılı hisse devrinin tescil ve ilanı talebinin reddi kararının iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; şirketin ihyasına ilişkin Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada verilen kararda da mal varlığının tasfiyesi ve davaların sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verildiğini, hali hazırda şirketin iki ortaklı olup, ortaklardan …’nin şirket ortakları arasında yer alan …’nin vefatı nedeni ile miras yolu ile şirket ortağı olduğunu, …’nin hissedar olmak istemediğini, şirket hisselerini kendisine devrettiğini, devir üzerine Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne başvurularak hisse devir sözleşmesinin tescili ve ilanının talep edildiğini, …nce talebin reddine karar verildiğini, şirketin sınırlı ihya edilmesi nedeniyle şirket ortaklığının devrinin dahi gerçekleştirilemediğini, şirketin tamamıyla ihya edilerek, şirketin işler hale getirilmesinin istenildiğini, mahkemece delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü, şirketin sınırlı ihyasının söz konusu şirketin işlemlerini sürdürmeye engel olduğunu, devir işlemi için dahi dava açmaya zorlandığını, şirketin ihya edilmesi halinde doğrudan doğruya işlemlerin yapılmasının mümkün olabileceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şirketin ihyasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; davacının hisse devrine ilişkin tescil talebi hakkında mahkemece yapılan değerlendirmenin hukuk kurallarıyla bağdaşmadığını, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/06/2018 tarihli 2017/854 Esas 2018/492 Karar sayılı kararıyla şirketin mal varlığının tasfiyesi ve davaların sonuçlardırılması ile sınırlı olarak ihyasına ve tasfiye memuru olarak davacı …’nin atanmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, şirketin ek tasfiyesinin 23/01/2019 tarihinde tescil edildiğini, ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği haiz olduğunu, bütün haklardan yararlanabileceğini, borçları üstlenebileceğini, ilgili şirketin sicil kayıtlarında terkin edildiğini, sadece ilgili karardaki belli işlemler için ihya edildiğini, sicil kayıtlarında değişiklik yapılmasının imkan dahilinde olmadığını, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının ek tasfiye niteliğinde bir karar olduğunu, ek tasfiyedeki şirketin geçici bir süre yürütülecek işlemlerin tamamlanabilmesi için yeniden tasfiye şirketi niteliğine büründüğünü, ihyanın yeni bir hukuksal durum yaratırken niteliği gereği ek tasfiyenin yeni bir hukuki durum yaratmadığını, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi kararında şirketin sadece mal varlığının tasfiyesi ve davaların sonuçlandırılması ile sınırlı olarak ihya edildiğini, şirketin tasfiye sürecinde sadece bu işlemleri gerçekleştirebileceğini, davacının şirket sanki bütünüyle aktif hale getirilmiş gibi genel kurul kararı alabilmesinin mümkün olmadığını, mahkeme kararına konu olan davaların görülüp malvarlığının tasfiyesinin sağlanmasıyla, tasfiye
işleminin sonuçlanacağını, şirketin kapanışının yapılacağını, tasfiye halinde olan şirketin ehliyetinin tasfiye gayesiyle sınırlandırıldığını, tasfiye haline giren şirkette organların yetki ve görevlerinin tasfiye sürecinde şirketin borç ve alacaklarının ödenmesi, elindeki mal ve demirbaşların nakde çevrilmesinin sağlanması vs. ile sınırlı olduğunu, zaten Ankara 11. asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan dava ile mal varlığının tasfiyesi için davacıya yetki verildiğini, tasfiye halindeki bu şirket için hisse devir talebinde bulunmanın tasfiye gayesiyle bağdaşmadığını, mahkemenin sermaye geçişini tasfiye amacıyla bağdaştırmasının davacının amacıyla da bağdaşmadığını, tasfiye ışlemlerinin gerçekleştirilmesi ve takip edilebilmesi için şirkete zaten bir tasfiye memuru atandığını, ekstra bir ortaklık durumu belirlenmesi ve müdür atamasına gerek bulunmadığını, mahkemece şirketin aktif ticari hayata döndürülmek istenmediğini, müdürlüğün 16/03/2022 tarihli kararının mevzuat hükümlerin uygun bulunduğunu, halihazırda sicil kayıtlarında değişiklik yapılmasının imkan dahilinde olmadığını, yasadan doğan zorunlu hasım olunması nedeniyle aleyhlerine yargılama giderine hükmedilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ihyası, mümkün olmadığı takdirde ticaret sicil müdürlüğünün hisse devir tescil talebinin reddi kararının iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı şirket tasfiye memurunun …ne yönelik tescil talebi ile sicil müdürlüğünün 16/03/2022 tarihli tescil talebinin reddi kararı, davalı … yazı cevabı, hisse devri ortaklar kurulu kararı, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/854 Esas ve 2018/492 Karar sayılı karar sureti, dosya içerisinde yer almaktadır.
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/854 Esas ve 2018/492 Karar sayılı dosyasında … tarafından … aleyhine …. Şti’nin taraf olduğu davalar bulunduğu belirtilerek ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirketin ihyasına karar verilmesi talep edilmiştir. Anılan şirketin ticaret sicilinden terkin sebebi odaca kaydı silinenlerdir. Yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilerek …. Şti’nin tüzel kişiliğinin mal varlığının tasfiyesi ve davaların sonuçlandırılmasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye halinde ticaret siciline tescil ve ilanına, tasfiye memuru olarak davacı …’nin atanmasına karar verilmiştir. Karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığından anılan karar 10/10/2018 tarihinde kesinleşmiş, …. Şti tasfiye halinde ticaret siciline tescil edilerek ilan edilmiştir.
Davalı … müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen 01/04/2022 tarihli cevabi müzekkerede …. Şti’nin terkin edildikten sonra mahkeme kararına binaen tasfiyeyle sınırlı olarak tescil edildiği bildirilmiştir.
Tasfiye halinde …. Şti’nin 15/02/2022 tarihli ortaklar kurulu kararıyla ortak … …’nin hisselerinin tamamının …’ye devrine feragat verdiği, …’nin tek ortak olduğuna karar verilmiştir.
Davacı … tarafından Tasfiye Halinde …. Şti’nin tasfiye memuru sıfatıyla davalı … müdürlüğüne başvurularak şirket ortakları …’nin vefat ettiği, mirasçılarının … ve … … olduğu, … …’nin şirket hisselerini …’ye devrettiği, adına her türlü ticaret sicil kayıt ve tescil işlemlerinin yapmasına muvafakat ettiği devre ilişkin şirket genel kurul karar defterinin de sunulduğu belirtilerek hisse devir işleminin tescil ve ilanı talep edilmiştir.
…nün 16/03/2022 tarihli yazısıyla Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/854 Esas 2018/492 Karar sayılı kararıyla …. Şti’nin tüzel kişiliğinin mal varlığının tasfiyesi ve davaların sonuçlarıyla sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiği, talep edilen hisse devri tescili ve ilanı işleminin anılan mahkeme kararı gereğince gerçekleştirilemediği davacıya bildirilmiştir.
Davacı yan Tasfiye Halinde …. Şti’nde ortaklar arasında hisse devri yapıldığını, şirket genel kurul kararıyla hisse devrinin kabul edildiğini, hisse devrinin tescili ve ilanı talebinin sicil müdürlüğünce gerçekleştirilmediğini, şirketin tam ihyası gerektiğini iddia etmiş, davalı yan ise …. Şti’nin daha önce açılan davada verilen ve kesinleşen karar ile tasfiyeyle sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiğini, hisse devrinin tescili ve ilanı talebinin tasfiye amacıyla bağdaşmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile ihya talebinin reddine, ticaret sicil müdürlüğünün hisse devrinin tescili talebinin reddi kararının iptaline karar verilmiştir.
Davacının istinaf itirazları incelendiğinde, yukarıda açıklandığı üzere … tarafından …. Şti’nin tam ihyası talebiyle … aleyhine Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/854 Esas 2018/492 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilerek …. Şti’nin tüzel kişiliğinin mal varlığının tasfiyesi ve davaların sonuçlandırılmasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye halinde ticaret siciline tescil ve ilanına, tasfiye memuru olarak davacı …’nin atanmasına karar verilmiştir. Karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olup, karar kesinleşmiştir.
…. Şti’nin ticaret sicilinden terkinine ilişkin ihtar incelendiğinde, ihtar nedeninin odaca kaydı silinenler olduğu görülmüştür.
Tam ihya talebiyle açılan davada yapılan yargılama sonunda tasfiyeyle sınırlı ihya kararı verildiği halde davacı tarafından şirketin tam ihyasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf kanun yoluna başvurulmadığından gelinen aşamada davacının işbu ihya davasını açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/854 Esas 2018/492 Karar sayılı kararı karşısında davacının tasfiye halinde sicile tescil edilmiş olan …. Şti’nin tam ihyasına karar verilmesini talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek ihya talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Davalı temsilcisinin istinaf itirazına gelindiğinde, …. Şti’nin tasfiyeyle sınırlı ihya kararının kesinleşmesi üzerine tasfiye halinde ticaret siciline tescil edilmiştir. Anılan tescil işlemi üzerine sermaye şirketi olan …. Şti’nin tüzel kişiliği devam etmektedir.
Tasfiye amacına uygun iş ve işlemler yönünden anılan şirketin fiil ehliyeti bulunmaktadır. Hisse devir işlemi de tasfiye amacına uygun olmayan işlem niteliğinde değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece Tasfiye Halinde …. Şti’nin tüzel kişiliğinin devam ettiği, hisse devir işleminin tasfiye amacına uygun olmayan işlem niteliği bulunmadığı, hisse devrinin tescil ve ilanı talebinin hukuka aykırı olmadığı gözetilerek davalı … müdürlüğünün 16/03/2022 tarihli kararının iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, sicilin ret kararının iptali talebiyle açılan davada davanın kabulü kararı üzerine davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihya talebinin reddine, sicilin hisse devir tescil talebinin reddi kararının iptaline yönelik kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı ve davalı temsilcisinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı ve davalı temsilcisinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı ve davalı temsilcisi tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/05/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.