Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1680 E. 2022/1311 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 201 Esas 2021/ Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1680
KARAR NO : 2022/1311

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2022

NUMARASI : 2022/569 Esas ( Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACILAR:
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA :Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/09/2022
TALEP : Koruyucu önlem olarak şirkete kayyım atanmasına ve şirket müdürünün kayyım onayı olmadan şirketin varlıklarını elden çıkaramamasına, şirket aktiflerinden ve hesaplarından harcama yapamamasına yönelik ihtiyati tedbir
TALEP : İhtiyati tedbir
TALEP TARİHİ : 09/09/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2022

Taraflar arasındaki şirketin feshi istemine ilişkin davada ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen 27/05/2022 tarihli ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; davacıların davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirket tarafından işletilen bir kafe işletmesinin bulunduğunu, şirketin kuruluşundan itibaren kar payı dağıtımının yapılmadığını, şirketin kar etmesine rağmen kayıtlar üzerinde oynanılması suretiyle zarar ettiğinin gösterildiğini, bu durumun fark edilmesi üzerine genel kurulda yaşanan aksaklıkların çözülmesinin talep edildiğini, ancak diğer ortaklar tarafından bu durumun kabul edilmediğini, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini belirterek haklı nedenlerler ortaklıktan çıkmaya karar verilmesini talep ettiği ve davanın devamı süresince davacıların ortaklıktan doğan haklarının korunması için ihtiyati tedbir mahiyetinde koruyucu önlem olarak şirkete kayyım atanmasına ve şirket müdürünün kayyım onayı olmadan şirketin varlıklarını elden çıkaramamasına, şirket aktiflerinden ve hesaplarından harcama yapamamasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece 13/09/2022 tarihli ara karar ile; davanın haklı nedenlerle ortaklıktan çıkma ve çıkma payının ödenmesi talebine yönelik olduğu, haklı nedenlere yönelik olarak dava dilekçesine öne sürülen hususların belirlenmesinin yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada haklılık durumunun belirli olmadığı, dosya kapsamına sunulan belgeler ile ise yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin koruyucu önlem olarak şirkete kayyım atanmasına ve şirket müdürünün kayyım onayı olmadan şirketin varlıklarını elden çıkaramamasına, şirket aktiflerinden ve hesaplarından harcama yapamamasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirketin iş ve işleyişi ile ilgili diğer ortaklardan ve özellikle şirket müdüründen bilgi alamadığı gibi kar dağıtımının yapılmadığını, şirket bilançolarının müvekkillerine gösterilmediğini, şirketin dijital sistemlerinin şifrelerinin değiştirildiğini ve müvekkiline yeni şifrelerin bildirilmediğini, davanın açılmasından sonra şirket ortaklarının müvekkillerinin ayrılma akçesini almalarını engelleyecek fiiller içerisine girecekleri yönünde bilgiler edinildiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; HMK’nun 389.vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Somut olayda mahkemece dosya kapsamına sunulan belgeler ile yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davacıların ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmakla ilk derece mahkemesinin davacıların ihtiyati tedbir talebinin reddi gerekçesi gözetildiğinde ara karar usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.26/10/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.