Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1639 E. 2022/1313 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 201 Esas 2021/ Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1639
KARAR NO : 2022/1313

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2021
NUMARASI : 2020/248 Esas 2021/760 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl borçlu … lehine davacı banka tarafından kredi ve rehin sözleşmesi doğrultusunda kredi kullandırıldığını, sözleşmeyi …’nun müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmeye uygun olarak borcun ödenmemesi nedeniyle asıl borçluya ve müteselsil kefillere müvekkili tarafından Beyoğlu 48. Noterliği’nin ihtarnamesi gönderildiğini, ödenmeyen taksitlerin ödenmesi aksi takdirde tüm alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağı bildirildiğini, buna rağmen kredi borcunu ödemeyen borçlu hakkında İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü 2019/14587 E. sayılı dosyadan takip başlatılarak rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, davalının söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davalının borçlu olmadığına ilişkin vaki itirazlarının yerinde olmamakla birlikte, haksız ve kötü niyetli olduğu iptalinin gerektiğini, borçluların itirazlarına ilişkin olarak davacı banka tarafından borçluya ihtarname gönderildiğini, davalının itirazına ilişkin olarak kendilerine gönderilen ihtarnameye itiraz etmediklerini, borcun ödenmesi konusunda da herhangi bir girişimde bulunmadıklarını iddia ederek davalının İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü 2019/14587 E. sayılı takibe ve ferilerine ilişkin itirazının iptaline,%20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; takip tarihi itibariyle davacının toplam 100.882,16 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri nazara alındığında, temerrüt faiz oranının yıllık %41,03 olarak belirlendiğinin kabulü gerektiği, takibe konu alacağın likit olduğu, gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul 18. icra Müdürlüğüne ait 2019/14587 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 95.385,91 TL asıl alacak, 4.900,30 TL işlemiş faiz, 245,01 TL BSMV , 350,94 TL masraf olmak üzere toplam 100.882,16 TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarına işletilecek yıllık %41,03 faiz oranı ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen 100.882,16 TL’nin %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda dava konusu icra dosyasında takip çıkışı ana miktar 103.317,19 TL olduğunu, bilirkişi yaptığı incelemede bu miktarı 100.882,16 TL olarak hesapladığını, bu eksikliğin davacı bankayı zarara uğratacak nitelikte olduğunu, taraflarınca bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, itirazın mahkemece değerlendirilmediğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; taraflar arasındaki ticari kredi sözleşmesinden kaynaklı, ödenmeyen kredi borcunun tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı üç bin Türk Lirasıdır. 01/01/2021 tarihinden itibaren ise bu sınır 5.880,00 TL’dir. Davacı vekilinin istinafa konu ettiği miktarın 2.435,03 TL’ye yönelik olması nedeniyle 25/10/2021 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararlara karşı HMK’nun m.346/1 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai bir karardır. (Tolga Akkaya, Medeni Usul Hukukunda İstinaf sayfa 176) davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle HMK’nun 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden red kararına karşı miktar gözetildiğinde temyiz yolu açık değildir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih ve 2017/3597 Esas 2018/5 Karar sayılı ilamı).
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesi hükmü HMK’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.26/10/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.