Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1620 E. 2022/1284 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1620 Esas 2022/1284 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1620
KARAR NO : 2022/1284

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2022
NUMARASI : 2021/170 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
ALEYHİNE TEDBİR
TALEP EDİLEN
DAVALI :
VEKİLİ :

TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2022

Taraflar arasındaki şirket müdürünün azli ve alacak istemiyle açılan dava kapsamında ihtiyati tedbir isteminin yargılaması sonunda ara kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile birlikte davalı …, …’nin … İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti’de %25’şer pay sahibi olduklarını, davalının aynı zamanda … … ve müvekkili … ile birlikte anılan şirketin münferiden temsile yetkili müdürü olduğunu, davalının Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/512 Esas sayısına kayden şirketin feshi, aynı mahkemede 2021/37 Esas sayısına kayden alacak istemleriyle şirkete karşı davalar açtığını, davalının bu davaları kötü niyetli olarak şirketin işleyişini ve faaliyetlerini yürütemez hale gelmesini sağlamak için şirketten ayrılma bedeli olarak talep ettiği fahiş tutardaki bedeli tahsil etmek, şirketin yükümlülüğü altında olan inşaat projesi taahhütlerinden ve kredi borçlarından kurtularak sorumluluğu diğer ortaklar üzerinde bırakmak, bu şekilde şirketi dava tehdidi altında tutarak şirketi anlaşmaya zorlamak, ayrıca şirketin taahhüdü altında yürüttüğü inşaat projesi betonarme aşamasındayken başka şirketlerle giriştikleri taahhütlerden ortaya çıkan sıkıntıları şirketten elde etmeyi planladıkları haksız kazanç ile gidermek olduğunu, bu konuda Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada dinlenen tanıkların beyanda bulunduklarını, şirketin… Bankası’ndan kullanmış olduğu kredi taksitlerinde herhangi bir gecikme veya muaccel olma durumu söz konusu değilken, …Ltd. Şti’nin müdürü sıfatı ile kredilere karşılık teminat olarak banka lehine tesis edilen kurucu … …’ye ait ipotekleri ele geçirmek, şirketin ödeme koşullarını ağırlaştırmak ve şirketi zor durumda bırakmak amacıyla Bankanın şirketten olan alacaklarını ve ipoteklerini yine ortağı ve yöneticisi olduğu … ..Ltd. Şti. Ye temlik edilmesini talep ettiğini ve Bankanın Şirketten olan alacaklarını ve ipoteklerini adı geçen şirket üzerine devraldığını, hemen akabinde kredilerin geri ödemelerinde herhangi bir gecikme veya muaccel olma durumu söz konusu değilken gönderdiği 16.02.2020 tarihli ihtarname ile 5 iş günü içerisinde bildirilen tutarların ödenmemesi halinde ipotekleri nakde çevirmek suretiyle şirkete icra takibi başlatılacağının bildirdiğini, banka tarafından kredi erteleme, borç yapılandırma, asgari borç miktarlarını ödemek suretiyle şirketin borçlarını zamana yayma gibi olanaklardan yararlanmasına engel olunarak şirketin borçlarını ödeme koşullarını ağırlaştırdığını, şirkete karşı icra ve dava yolunu kullanmak suretiyle açmış olduğu fesih ve alacak davasını desteklemeyi ve şirketi içinden çıkılmaz bir duruma sürüklemeyi hedef edindiğini, en geniş kapsamlı yetkilerle müdürü olarak görev yaptığı şirket ile aynı faaliyet alanında iştigal eden birçok şirketin yönetiminde ve ortaklığında bulunan davalının rekabet yasağına, bağlılık ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, şirket ile arsa sahipleri arasında imzalanan Ankara 55. Noterliği’nin 21.10.2016 tarihli Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi kapsamında işlerin yürütülmesi yerine davalının müdürü ve ortağı olduğu … PVC Doğrama San. İnşaat Taahhüt Nakliyat Turizm Yemek ve Temizlik Hizmetleri Tic. Ltd. Şti’de sermaye artırımına gitmiş olması sebebiyle sözleşme kapsamında yapılacak olan işlerin aksadığını, taşınmaz sahipleri tarafından şirkete söz konusu sözleşmede yer alan yükümlülüklerin ifası amacıyla bir çok ihtarname çekildiğini, davalının şirketin feshi istemiyle açtığı ve Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/512 Esas sayılı dava dosyasında duruşmada ortaklıktan çıkma talebinde bulunduğunu, şirketin kredi borçları ve tüm ödemelerinin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, müvekkili tarafından davalı ve diğer müteselsil kefillere karşı başlatılan icra takipleri sonrasında açılan itirazın iptali davalarında müvekkili lehine ihtiyati haciz kararı verildiğini, davalının müdürler kuruluna pek çok kez davet edildiği halde katılmadığını, aynı anda 6 adet şirkette yönetim görevinin bulunduğunu ileri sürerek davalının müdürlük görevinden azli istemiyle açılan davada, yönetim ve temsil haklarının kaldırılması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 10/06/2021 tarih ve 2021/908 Esas 2021/790 Karar sayılı ilamı ile, istinafa başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden vekili 16/02/2022 tarihli talep dilekçesinde özetle; davalının yönetici olduğu … şirketinin kredi borçlarına karşılık ortak … …’ye ait banka lehine tesis edildiğini, ipoteğin dayanağı borçların davalının ortak ve yönetici olduğu … şirketi tarafından ödenerek ipoteklerin bu şirket tarafından davalının muvafakati ile temlik alındığını, daha sonra ise … şirketi tarafından rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, bunun da emsal içtihatlara göre azil sebebi olduğunu ileri sürerek davalının yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılması için tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 08/06/2022 tarih ve 2022/949Esas 2022/763 Karar sayılı ilamı ile, istinafa başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden vekili 06/07/2022 tarihli talep dilekçesinde özetle; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/512 esas sayılı dosyasında davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verildiğinden şirketin menfaatleri açısından yönetim görevinin ve temsil yetkilerinin ihtiyati tedbir yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, önceki red kararında belirtildiği gibi davacının talep ettiği, davalının temsil yetkisinin kaldırılmasına yönelik tedbir kararı verebilmek için HMK’nun 390/3.maddesine göre söz konusu iddianın yaklaşık olarak ispat edilmesi gerektiği, dosyanın bilirkişide olması nedeniyle Uyap’tan olan suretinin incelenmesinde sunulan delil belgelere ve Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/512 esas sayılı dosyasında verilen karara göre davacının iddiasını yaklaşık olarak ispat ettiğini kabul etmek mümkün bulunmadığından davacının şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/512 esas sayılı dosyasında açılan şirketin feshi davasının reddine, davacıların davalı şirket ortaklığından çıkmalarına izin verilmesine karar verildiğini, gelinen aşamada ortaklıktan çıkmasına karar verilen davalının dava dışı şirkette şirket yöneticiliği görevine devam etmesinde hiçbir hukuki yararının bulunmadığını, bilakis şirketten ayrılma akçesi alacağından şirket ile arasında çıkar çatışması olduğunu, şirketin mevcut yöneticisi olan davalı ile şirket arasında herhangi bir güven ilişkisi kalmadığını, şirket faaliyetlerinin aksamaması ve devam etmesi için ve şirketin ileride telafisi imkansız zararlar açısından kalmaması için davalı yanın şirket yöneticilik görevinin tedbiren durdurulması yerine reddi kararının hatalı olduğunu,
Tedbir dilekçelerinde de belirtildiği üzere davalının şirketi borçlandırma, şirket hesaplarından para çekme dahil olmak üzere en geniş yetkiyle yetkili olduğunu, şirkete zarar vereci amaçları bulunduğunu, … Bankası A.Ş.’ne henüz vadesi gelmemiş kredi borçlarının kendisine ait şirket tarafından temlik alınıp takibe konulduğunu, şirketin menfaatleri açısından davalının yöneticilikte kalmasının yerinde olmayacağını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, limited şirket müdürünün azli istemiyle açılan dava kapsamında davalı şirket müdürünün şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılması için ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Dosya kapsamı dikkate alındığında, dava dışı limited şirketin üç müdüründen biri olan davalının azli istemiyle açılan dava kapsamında şirket müdürünün, şirketi yönetim ve temsil haklarının kaldırılması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebiyle ilgili olarak özellikle ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan belgelere göre (bkz. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 24/09/2019 tarihli 2018/4319 esas 2019/5759 Karar) bu aşamada HMK’nın 390/3. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir isteminde yaklaşık ispat ölçütünü yerine getirmemiş bulunmasına, şirkette organ boşluğu olmamasına, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına yönelik Dairemizce verilen 10/06/2021 tarih ve 2021/908 Esas 2021/790 Karar sayılı ve 08/06/2022 tarih ve 2022/949Esas 2022/763 Karar sayılı ilamları ile ilk derece mahkemesinin ara karar gerekçesi de gözetilerek ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ihtiyati tedbir talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20/10/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.