Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1615 E. 2022/1737 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1615 Esas 2022/1737 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1615
KARAR NO : 2022/1737

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ :15/06/2022
NUMARASI : 2022/244 Esas 2022/446 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
TASFİYE MEMURU :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 06/04/2022
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tasfiye memuru süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bandırma İş Mahkemesinin 2022/58 E. dava dosyası ile …. Şti. aleyhine vekileden kurum tarafından rücuan tazminat davası açıldığını, söz konusu dosyanın temyizen incelemesi neticesinde Yargıtay 10. HD’nin 2021/8913 E. 2021/15966 K. Sayılı kararı ile davalı şirketin ihyasının sağlanması için taraflarına süre verilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararının bozulduğunu, bozma sonrası yapılan yargılamada mahkemece bu yönde süre verildiğini beyan ederek eksik işlemler sonucu tasfiye edilen şirketin ihyasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; Sicil müdürlüklerine kayıtlı … sicil numaralı Tasfiye Halinde … Şirketi’nin ( Eski unvan: …) ihyası için 06/04/2022 tarihinde dava açıldığını, …’nin sicil müdürlüklerinde 05/06/2008 tarihinde kurulduğunu, 09/12/2010 tarihli tescil ile birlikte şirket unvanı “… Şirketi” olarak değiştirildiğini, şirketin 30/09/2015 tarihli genel kurulunda tasfiyeye girme kararı almış ve şirket tasfiye memurluğuna …’nin seçildiğini, bu kararın 26/10/2015 tarih ve … sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, tasfiyeye girdiğine dair alacaklılara çağrı yapılan üç ilan gazeteleri yayımlandığını, şirketin yukarıda bahsedildiği üzere hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını, şirketin terkin tarihinde; şirketin derdest davalarının, alacak ve borçlarının müdürlükleri tarafından bilinmesi mümkün olmadığından Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, kanundaki öngörülen usullere uygun şekilde ticaret sicilinden silinen şirketin, sonrasında borçları veya sonuçlandırılması gereken hukuki ilişkilerinin gerektirmesi halinde ihyası değil; 6102 sayılı TTK’nin 547. maddesı uyarınca ek tasfiyeye ilişkin hükümlerin esas alınması gerektiğini, 6102 sayılı TTK’nin 547.maddesi uyarınca ek tasfiyeye karar verilmesi ve TTK’nun 547/2.maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması gerektiğini, Ticaret sicili müdürlüğünün tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olması nedeniyle aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini beyan etmiştir.
Davalı tasfiye memuru daha önce tasfiye işlemleri için kendisinin seçildiğini,takdirin mahkemede olduğunu beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının iş bu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu, davalı tasfiye memurunun pasif husumet ehliyetinin olduğu belirtilerek davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Şirketi’nin (Eski ünvan …) davacı tarafından Bandırma İş Mahkemesi’nin 2022/58 Esasta derdest olan dava ile sınırlı olmak üzere ihyasına, Tasfiye Memuru olarak eski tasfiye memuru …’nin (TC No:…) atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Tasfiye Memuru … istinaf dilekçesinde özetle; tasfiye edilen şirketin mali müşavirinin yanında çalışanı olduğunu ve ilgili işinden ayrıldığını, tasfiye memuru olmak istemediğini beyan etmesine rağmen UYAP Vatandaş Portal üzerinden yaptığı sorgu sonucu yeniden tasfiye memuru olarak atandığını öğrendiğini, tasfiye memurunun görev ve sorumlulukları hususunda yerel mahkemece tarafına gerekli bilgilendirme yapılmadığını, görevi istemediğini ifade etmesine rağmen tutanağa “takdir mahkemenindir” şeklinde muğlak bir ifade yazıldığını, iş yoğunluğu, sağlık engelleri ve sürekli seyahatte bulunması nedeniyle görevi ifa etmesinin mümkün olmadığını, işbu hususta ek kararla hüküm kurulması yerel mahkemeden talep edildiğini ancak talebin değerlendirilmediğini, iradesi dışında tarafına yüklenen ilgili görevin tarafından alınarak yetkili başka birine verilmesini istediğini, yukarıda arz ve izah ettiği nedenler ile istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, yeniden davanın esasına girilerek talepleri doğrultusunda tasfiye memurluğu görevinin taraflarından alınmasını, aksi kanaatte ise dosyanın yeniden incelenmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ihyasına ilişkindir.
Dosya kapsamına göre,Bandırma İş Mahkemesinin 2022/58 E. dava dosyası ile davacı tarafından ihyası istenen …. Şti. aleyhine rücuan tazminat davası açıldığı, söz konusu dosyanın temyizen incelemesi neticesinde Yargıtay 10. HD’nin 2021/8913 E. 2021/15966 K. Sayılı kararı ile davalı şirketin ihyasının sağlanması için kararın bozulduğu , bozma sonrası yapılan yargılamada davacıya ihya davası açması için süre verildiği davacı tarafından açılan ihya davası sonucunda Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Şirketi’nin (Eski ünvan …) davacı tarafından Bandırma İş Mahkemesi’nin 2022/58 Esasta derdest olan dava ile sınırlı olmak üzere ihyasına, Tasfiye Memuru olarak eski tasfiye memuru …’nin atanmasına karar verilmiştir.
Tasfiye memuru …’nin tasfiye memuru olarak atanmasına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde,
HMK’nın İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar başlıklı 341. maddesinin 1. Fıkrasına göre de; “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmü düzenlenmiştir.
İlk derece mahkemesince duruma göre her zaman tasfiye memurunun görevinin sona erdirilebileceği veya değiştirebileceği ve tasfiye memurunun kişiliğine karşı kararların HMK’nun 341.maddesinde sayılan istinafa tabi kararlardan olmadığı anlaşılmakla tasfiye memuru …’nin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle tasfiye memuru …’nin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Tasfiye memuru …’nin istinaf başvuru dilekçesinin HMK’nın 341. Maddesi uyarınca istinafa tabi bir karar bulunmadığından USULDEN REDDİNE,
2-İstinafa başvuran Tasfiye memuru … tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 301,40 TL’nin talep halinde kendisine iadesine,
3-İstinafa başvuran tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.22/12/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.