Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1603 E. 2023/148 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1603 Esas 2023/148 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1603
KARAR NO : 2023/148

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2022
NUMARASI : 2020/512 Esas 2022/393 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Şirketin Feshi
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2023

Taraflar arasındaki şirketin feshi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin …, … ve müvekkillerinden her birinin eşit %25 hisseye sahip olduğu 4 ortaktan oluşan ve 10.000 TL esas sermayeye sahip bir şirket olduğunu, diğer ortakların şirkete hiç bir maddi katkıda bulunmadıklarını, şirketin banka hesaplarının incelenmesi neticesinde öğrenmeleri nedeniyle ortaklar arasındaki güven ilişkisinin tamamen sarsıldığını, şirketin mali vb. tüm kayıtlarını incelemek isteyen müvekkillerinin diğer ortaklar tarafından tehdit hakaret gibi ticari ahlaka sığmayacak bir çok hususla karşılaştığını, müvekkillerinin davalı şirketin banka hesabına ve şirketin diğer ortağı …’nin banka hesabına kredi borçlarını ödemek ve yapılacak yatırımları finanse etmek için paralar gönderildiğini, gönderilen paraların tamamının şirket hesaplarına girerek şirket tarafından kullanıldığını ancak şirketin ticari defterlerine ne şekilde yansıdığının taraflarınca öğrenilemediğini, şirketin çekmiş olduğu kredilerin …’ye ait dolar hesabına gönderilerek döviz alım satımından kâr elde edildiğini ve elde edilen kârın … üzerinde kaldığını, davalı şirketin ciddi bir kredi yükü altında olduğunu ve tek öz kaynağının 21/01/2016 tarihinde imzalanmış olan düzenlenme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olduğunu, sözleşmede verilen sürenin dolduğunu ve arsa sahibi tarafından sözleşmenin feshedileceğine dair ihtarnamelerin davalı şirkete ulaştığını, ticaret sicil gazetesi kayıtlarına göre davalı şirketin son gazete tarihi 05/12/2013 tarihli olup, şirketin kanundan kaynaklı hiçbir sorumluluğunu yerine getirmediğini, dava dışı ortakların faaliyetini sürdüremeyen davalı şirket nezdinde münferit yetkili olmalarından dolayı şirketi ve dolayısıyla ortaklık payları oranında müvekkillerini zarara uğratacak iş ve işlemlerin engellenmesi amacıyla tedbiren davalı şirkete kayyım atanmasını ve davalı şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkili şirketin … ve … tarafından 14/07/1980 tarihinde kurulduğunu, …’nin oğlu olan …’nin de 27/06/2000 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlanan karar ile şirket ortağı ve müdürü olarak atandığını, … ve … ile akrabalık ilişkisi olan davacıların şirkete katkı sağlayıp şirketin değerini yükseltme taahhüdünde bulunarak ortak olma teklifinde bulunduklarını, … ve … tarafından bir iyi niyet göstergesi olarak davacılardan herhangi bir ücret alınmadan davacılara %25’şer hisse verildiğini ve …’nin şirketi münferiden temsil etmek üzere şirket müdürlüğüne atandığını, şirketin diğer münferiden temsile yetkililerin … ve … olduğunu, davacıların kötü niyetli olarak şirketin işleyişini ve faaliyetlerini yürütemez hale gelmesini sağlamak amacıyla şirketten ayrılma bedeli olarak talep ettikleri ödenmesi imkansız bedeli tahsil etmek istediklerini, şirketin yükümlülüğü altında olan inşaat projesinin taahhütlerinden ve kredi borçlarından kurtularak sorumluluğu diğer ortaklar üzerinde bırakmak istediklerini, davacıların üzerlerine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmeyerek şirkete olan özen, bağlılık ve rekabet yükümlülüklerini ihlal ettiklerini, davacı …’nin 2013 yılından bu yana müvekkili şirketin müdürü ve ortağı olduğunu, yapılan tüm iş ve işlemlerle ilgili bilgiye sahip olduğu halde kötüniyetli olarak basiretli bir yönetici ve tacir gibi davranmadığını, şirketin muhasebe hesaplarını incelemek için şirkete geldiğinde kendisinin şirkete alınmadığı yönünde gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu, şirketin muhasebe işlerinin şirket dışında bulunan bir muhasebe ofisi tarafından yürütüldüğünü ve her türlü bilgiyi ve belgeyi temin etme hakkı olduğunu, davacıların kendi davranışları ile sebep oldukları bir durumdan dolayı haklı nedenle fesih davası açmalarına olanak bulunmadığını, davacıların rekabet yasağına, bağlılık ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket ettiklerini, davacıların şirkete olan yükümlülüklerini ve borçlarını yerine getirmediklerini, şirketin kredi borçlarının ve tüm ödemelerinin … tarafından yapıldığını ve yapılmaya devam ettiğini, şirketin fesih koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; tüm dosya kapsamı dikkate alınarak, davacıların davalı şirketin feshi davasının reddine, davacıların davalı şirket ortaklığından çıkmalarına izin verilmesine, ayrılma akçesi olarak her bir davacı için 5.411.271,26’şar TL olmak üzere toplam 10.822.542,52 TL’nin davalı şirketten alınarak 5.411.271,26 TL’nin davacı …’ye, 5.411.271,26 TL’nin davacı …’ye ayrı ayrı ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirketin amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin şirketin feshinin reddine yönelik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Ayrıca mahkemenin ayrılma akçesinin hesabında itirazları dikkate alınmadan karar verildiğini, bu nedenlerle davacı müvekkillerinin davalı şirkette %25 pay sahibi oldukları gözetilerek şirketin müşterek paye unsurunu gerçekleştirmesi mümkün olmadığından şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin feshi istemine ilişkindir.
Davaya son veren taraf işlemi olan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.(HMK 307/1)Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.(HMK 309/1) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK 309/2 )Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.(HMK 310/1) İrade bozukluğu hallerinde, feragatin iptali istenebilir.(HMK 311/1)Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderini ödemeye mahkum edilir. Feragat, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir. (HMK 312/1) Feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir.(HMK 310/2) Feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh halinde, hakim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez (Yönetmelik 215/1).
Davacılar vekili UYAP üzerinden gönderilen 22/11/2022 tarihli beyan dilekçesi ile istinaf başvurusundan ve davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davacılar vekilinin Of Noterliğinin 21/11/2022 tarih ve … yevmiye no’lu vekaletnamesinde dava ve kanun yollarından feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili UYAP üzerinden gönderilen 22/12/2022 tarihli dilekçesi ile, “ortaklıktan çıkmalarına karar verilmesi talepleri” ile “ayrılma akçesi ödenmesine dair talep sonuçlarının 5.411.271,26’şar TL” yönünden müvekkil şirketin 23/11/2022 tarihinde kabul beyanı olması nedeniyle kısmen kabulüne, davacıların fesih ve tasfiye talebinden Davacılar vekilinin 22/11/2022 tarihli dilekçe ile feragat etmeleri dolayısıyla fesih ve tasfiye talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusundan feragat etmekle Dairemizin davadan feragat hakkında karar verme yetkisi kaldırıldığından, davacı vekilinin davadan feragati hakkında ve davalının kabul beyanları hakkında ilk derece mahkemesince ek karar verilmesine karar verilmiştir.
Davacılar vekili tarafından 22/11/2022 tarihli dilekçe ile istinaf başvurusundan ve davadan feragat edilmiş olmakla ilk derece mahkemesince davadan feragate yönelik bir ek karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 349/2. maddesi gereği feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacılar vekili tarafından yatırılan 220,70 istinaf yoluna başvuru harcı ve 500,00 TL istinaf nispi karar harcının istek halinde istinafa başvuran davacılara iadesine,

3-İstinaf giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5- Taraf vekillerinin feragat ve kabul dilekçeleri hakkında ilk derece mahkemesince ek karar verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/02/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.