Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1569 E. 2022/1354 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1569 Esas 2022/1354 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1569
KARAR NO : 2022/1354

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2021
NUMARASI : 2021/224 D.İş 2021/224 Karar
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF DAVALI :
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati Haciz
TALEP TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2022

İhtiyati haciz talebine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda kararda yazılı gerekçelere yönelik olarak verilen karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili …. Şti. acentelik Sözleşmesi kapsamında davalı ile pazarlama ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirildiğini, buna bağlı olarak 22.565,40 USD tutarında acentelik komisyonu alacağı bulunduğunu, buna ilişkin fatura tanzim edildiğini ve karşı tarafın yurtdışına kaçma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu iddia ederek 22.565,40 USD alacağının alınabilmesi için borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, faturadan kaynaklanan alacağın varlığı ile muaccel olup olmaması yargılamayı gerektirdiği gibi İİK m.257/2 uyarınca borçlunun mal kaçırdığına yönelik yaklaşık ispat ölçüsünde delilin dosyada bulunmadığı gerekçeleriyle yasal koşulları bulunmayan ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde sunulan acentelik sözleşmesi kapsamında yurt dışında yerleşik davalı şirket ve aralarında organik bağ bulunan diğer bağlı şirketleri … şirketleri lehine Türkiye’de pazarlama ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirildiğini, Türkiyedeki kamu kurumları ve özel şirketler nezdinde hizmet ve satış sözleşmeleri imzalayarak saha ve mühendislik hizmetleri verdiğini, satışlar gerçekleştirdiğini, bedellerini tahsil ettiğini ve böylelikle acentelik ücretine hak kazandığını, mahkemece gerek görülmesi halinde davalının TPAO’na hangi projeleri gerçekleştirdiği ve bu kurumdan ne kadar tahsil yaptığı ile acentelik hizmetlerinin müvekkili şirket tarafından yürütüldüğüne dair belgelerin ayrıca talep edilebileceğini, davalı şirket ile belirtilen şirketlerin bağlı şirketler olduğuna dair e-posta ile diğer belgelerin dosyaya ibraz edildiğini, davalı acentelik sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödemediğini, vekilinin alacağının bir teminatının bulunmadığını, bu nedenle konunun acil olduğunu, davalı şirket bağlı şirketlerinin yurt dışına yerleşik olması, Türkiyede adresinin bulunmaması ve TPAO’dan alacağı son tahsilatı yaptıktan sonra kaçmasının kuvvetle muhtemel olması nedeniyle ihtiyati haciz taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, İİK’nun 257 vd. maddesi uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nın 257. maddesi, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermek mecburiyetindedir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2014 tarihli 2013/16354 esas 2014/3605 karar sayılı içtihadı emsal niteliktedir).
Somut olaya gelince, davacı yanca, davalı ile aralarında imzalanan acentelik sözleşmesi kapsamında acentelik komisyon alacağının bulunduğunu iddia ederek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere davacı yanın haklılık durumunu yaklaşık olarak ispat etmesi gerekli olup, mevcut delil durumu da dikkate alındığında ihtiyati haciz talep edenin ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik ilk derece mahkemesi ara kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ara kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından lehine ihtiyati haciz kararı verilen banka yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 02/11/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.