Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2022
(Ara Karar)
NUMARASI :…
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 17/06/2022
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2022
İhtiyati tedbir istemine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı, karşı taraf davalı TC. … … A.Ş. vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Lehine ihtiyati tedbir kararı verilenler vekili dava dilekçesinde özetle; geçici ve kesin mühlet süresi içerisinde icra takibi başlatılamayacak ise de, müvekkilleri hakkında takip başlatıldığını, yapılan itirazları neticesinde takiplerin durduğunu, takiplere ilişkin ve takiplerdeki alacaklı firmalarla ilgili olarak adi alacaklılar listesi hazırlandığını, mahkemece adi alacaklı listesinde yazılmış olan bu alacakların konkordato projesine göre ödeneceğini, icra dosyalarındaki tüm hacizlerin kaldırılması gerektiğini, icra dosyalarının devamında alacaklıların hiçbir hukuki yararının bulunmadığını, müvekkili şirketin banka hesaplarında bulunan blokelerin, menkul ve gayri menkullerine konulan hacizlerle ilgili olarak proje tasdik edilmesi sebebiyle bu firmalara ödemeler başlayacağından icra takipleri açık kalmak kaydıyla hacizlerin düşürülmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek mahkemece kabul edilen konkordato projesine dahil olan alacaklılar ile çekişmeli olup, davaları sonuçlanan alacaklıların konkordato talebi öncesinde veya konkordato süresince açmış oldukları icra takiplerinin konkordatoya dahil edilmesi sebebiyle ilgili icra müdürlüklerine yazı yazılarak takiplerdeki miktarların konkordato adi alacaklar listesine kayıt edildiğinin bildirilmesine, icra takiplerindeki tüm hacizlerin düşürülmesine karar verilmesini, proje kapsamında ödemelerin asıl alacak üzerinden %30 tenzilat ve 48 eşit vadede ödeme yapılacağının bildirilmesine karar verilmesini, çekişmeli durumda olan ve mahkeme dosyasına alacak kaydı yapmak isteyip, reddedilen ancak görülen mahkemeler neticesinde alacakları kesinleşen şahıs ve şirketler ile ilgili işbu alacakların konkordato projesine dahil edilmesine, ödemelerinde diğer adi alacaklılar gibi asıl alacak üzerinden %30 tenzilat ve 48 eşit vadede ödeme yapılacağının bildirilmesine karar verilerek icra takiplerindeki hacizlerin düşürülmesine, müvekkilleri adına olan menkul ve gayri menkul mallar üzerindeki mahkeme şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava ve talep dilekçesinde ayrıca, adi alacaklılar listesinde kayıtlı olan ve çekişmeli alacaklılar listesinde olan bankaların işbu kesinleşen alacakları için banka hesaplarına karar tarihinden sonra koyduğu blokelerin kaldırılmasına, paraların müvekkili şirketin kullanımına açılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı bankaların alacaklarının bir kısmının proje kapsamına alındığı, kalan kısımlara yönelik ise dosya kapsamında dava açıldığının anlaşılmadığı, bu haliyle hesaplara bloke konulmasının davacı şirketçe acil olan ödemelerin yapılamaması, buna bağlı olarak şirket faaliyetlerinin aksaması ve tasdik edilen konkordatonun da akamete uğramasına neden olacağının anlaşıldığı, HMK’nun 389. maddesi anlamında konkordato projesinin akibeti de gözetilerek tedbir koşullarının oluştuğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, davacıların davalı bankalarda bulunan hesaplarına, davalılarca kendi alacaklarına ilişkin olarak koydukları blokelerin tedbiren kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Karşı taraf davalı TC … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirkete diğer davacının kefaleti ile kredi kullandırdığını, davacıların konkordato talebinde bulunduğunu, davacılar lehine geçici mühlet ve kesin mühlet kararları verildiğini, davacı şirketin adi alacaklara ilişkin konkordato projesi tasdik talebinin kabul edildiğini, diğer davacının tasdik talebinin reddedildiğini, mahkemece verilen tüm tedbir kararlarının tasdik kararının kesinleşme tarihine kadar devamıyla tedbir kararlarının tasdik kararının kesinleşme tarihi itibarıyla kaldırılmasına hükmedildiğini, müvekkilinin gayri nakdi alacağına ilişkin olarak hapis hakkını kullandığını, müvekkilinin gayri nakdi alacağının konkordato kapsamında olmadığını, blokelerin kaldırılmasının yargılama gerektirdiğini, bu talebe ilişkin tedbir kararı verilmesinin davayı konusuz hale getireceğini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbir talebine ilişkindir.
Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebi ilk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 19/07/2022 tarihli ara karar ile kabul edilmiştir. Anılan karara karşı, karşı taraf davalı TC. … … A.Ş. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu gibi, mahkemeye ayrıca 04/08/2022 tarihli tedbir kararına ilişkin ara karardan rücu edilerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebini içerir itiraz dilekçesi sunulmuştur. İşbu itiraz dilekçesi üzerine ilk derece mahkemesince 05/08/2022 tarihli tensip hazırlanıp, ihtiyati tedbir kararına itiraz talebinin duruşmalı olarak incelenmesine karar verilerek itiraz yargılaması için duruşma günü kararlaştırılmıştır.
HMK’nun “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin 1. fıkrası, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacılar vekilinin davacıların davalı bankada bulunan hesaplarına davalı bankanın kendi alacaklarına ilişkin olarak koyduğu blokelerin tedbiren kaldırılması talebi üzerine mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar HMK’nun 341/1. maddesi kapsamında düzenlenen esas hakkında nihai karar niteliğinde olmadığı gibi, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi, bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen karar niteliğinde de değildir.
Karşı taraf davalı TC. … … A.Ş. vekilince ilk derece mahkemesinin 19/07/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik ara karara karşı hem itiraz hem de istinaf kanun yoluna başvurulduğundan, istinaf dilekçesinin mahkemece itiraz dilekçesi olarak nitelendirilmesi de mümkün görülmemiştir.
İtiraz yargılaması ilk derece mahkemesince yapıldığından Dairemizce itiraz yargılamasına ilişkin bir değerlendirme yapılamaz. Bu halde davalının itiraz yoluna başvurmuş ve bu suretle HMK’nun 394. maddesi kapsamında ilk derece mahkemesinde itiraz yargılaması yapılırken, aynı anda istinaf kanun yoluna başvurmasında hukuki yarar da bulunmamaktadır. Ancak davalının eş zamanlı olarak itiraz ve istinaf kanun yoluna başvurduğundan istinaf istemi yönünden değerlendirme yapılmıştır. Bu nedenle istinaf kanun yoluna tabi karar bulunmadığı gözetilerek hukuki yarar değerlendirmesine girilmeden usulden reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ara karar HMK’nun 341/1 maddesinde düzenlenen istinaf yoluna başvurulabilen kararlar niteliğinde olmadığından karşı taraf davalı TC. … … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Karşı taraf davalı TC. … … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 341. maddesi gereğince istinafa tabi karar bulunmadığından HMK’nun 352/(1)-b maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Karşı taraf davalı TC. … … A.Ş. tarafından yatırılan harç bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karşı taraf davalı TC. … … A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından lehine ihtiyati tedbir kararı verilen davacılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nun 341 ve 362. maddeleri gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.27/10/2022
Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.