Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1457 E. 2022/1132 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1457 Esas 2022/1132 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1457
KARAR NO : 2022/1132

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/05/2022
NUMARASI : 2022/298 Esas
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 30/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2022

Taraflar arasındaki limited şirket müdürünün azli istemiyle açılan davada ihtiyati tedbir isteminin yargılaması sonunda ara kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili talep dilekçesinde özetle; tarafların %25 ‘er hisseler ile ortakları olduğu dava dışı 4 ortaklı aile şirketi niteliğindeki … İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti ‘de temsil ve ilzama yetkili ve müdürler kurulu başkanı olan davalı …’nin, dava dışı Şirket’in feshi için görülmekte olan Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin şirketin feshi istemiyle açılan 2020/512 esas sayılı dosyasının yargılaması devam ederken dava dışı şirketi, …Şubesi’nden krediler kullanmak suretiyle borçlandırma işlemini gerçekleştirdiğini, şirketin faaliyetlerinin sürdürülememesine sebebiyet verecek şekilde banka hesaplarına yönelik eft-havale işlemleri gerçekleştirdiğini, şirkete ait paraları haksız şekilde kendisine ait hesaplara aktararak şirketi zarara uğrattığını, müdürler kurulu başkanı olarak genel kurulu toplama, kar payı dağıtımı gibi işlemlerin yapılmadığını ileri sürerek davalının TTK’nın 630. Maddesi gereğince şirket müdürlüğünden azli istemiyle açılan davada Türk Ticaret Kanunu’nun 235.maddesi uyarınca davalının müdürlük görevlerinin tedbiren ortadan kaldırılarak, dava dışı şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; somut olayda davacı vekilinin dava dilekçesi irdelendiğinde; dava konusu şirketin yetkilisinin yetkisini kötüye kullanıp kullanmadığı hususunun şirket defter ve kayıtlarının ayrıntılı olarak inceleyip değerlendirilmesi sonucu ortaya çıkacak bir husus olup, bu hususun belirlenmesine kadar olağanüstü durumlar, kötü niyetli eylemler hariç kayyım tarafından şirketin temsili limited şirket yapısına uygun olmadığından, HMK 389 vd. maddeleri uyarınca dosya kapsamında sunulan kanıtlar dikkate alınarak yaklaşık ispat koşulu oluşmaması ve yönetici kayyımı ataması istenen şirketin davada taraf olmaması dikkate alınarak ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı …’nin bahsi geçen yetkilerini açıkça kötü niyetli olarak kullandığını ve şirketi borçlandırma yasağına aykırı eylemlerde bulunduğunu, eklerde sunulan banka dökümlerine bakıldığında …’nin dava dışı Şirket adına birçok kez kredi çektiği ve çekilen krediler sonucunda Şirket hesabına gelen paraları şahsi hesabına gönderdiği veya elden teslim aldığının açıkça görüldüğünü, işbu husus neticesinde davalının hem şirketi bankalara karşı borçlandırdığını hem de bu paraları ilgili şirket için değil şahsi olarak kullanmak amacıyla şahsi hesaplarına gönderdiğini, ilgili eklerde işaretlenmiş olan işlemler sadece örnek vermek amacıyla olup mahkemenizce Banka’dan celp edilecek hesap dökümlerinin incelenmesi halinde süreklilik arz edecek şekilde birçok kez davalının benzer işlemler yaptığının görüleceğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 630. Maddesi ve ilgili diğer maddeleri değerlendirildiğinde işbu durumların açıkça davalının Şirket müdürlüğünden azledilmesi gerektiğini ortaya koyduğunu, ayrıca her ne kadar davalı bu işlemleri birçok kez gerçekleştirmiş olsa da müdürlükten azledilmemesi halinde şirketi daha fazla zarara uğratacağını, bu nedenle dava süresince tedbiren müdürlük yetkilerinin durdurulması gerektiğini, ayrıca müvekkilleri ile davalı ve babası … … arasında şirket yönetiminde yukarıda bahsi geçen işlemlere benzer yapılan uygulamalar dolayısıyla Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan 2020/512 esas numaralı dosya ile de müvekkillerinin ilgili şirketin feshini istediğini, işbu bahsi geçen dosyada da şirket hesapları ve faaliyetler ile ilgili yapılan incelemeler neticesinde ortaya çıkan bilirkişi raporunda şirket yönetimi ile alakalı olarak birçok uygunsuzluk tespit edildiğini, mahkemenizce ilgili dosyanın celbi ile bahsi geçen dosyadaki bilirkişi raporu incelendiğinde Davalı …’nin … Kurulu Başkanı olarak yerine getirilmesi gereken sorumluluklarını da yerine getirmediğinin açıkça görüleceğini, davalının Şirket adına kullandığı kredileri kendi hesabına aktarıp çeşitli hesap hareketlerinin olması, şirketin faaliyete geçememesine kendi ağır kusurlu davranışlarının yol açtığı gözetildiğinde Türk Ticaret Kanunu’nun 235.maddesi uyarınca davalının müdürlük görevlerinin tedbiren ortadan kaldırılması gerektiğini, sonuç olarak hem celbini talep ettikleri dosyalar hem de dava dışı Şirket ile davalının hesapları incelendiğinde Şirket’in maddi varlıklarından şahsına menfaatler sağladığı, … Kurulu başkanı olarak zorunlu işlemlerden olan genel kurul toplama, kar payı dağıtımı gibi işlemlerin yapılmadığı sabit olduğundan telafi etmesi güç zararların önüne geçmek amacıyla davalının müdürlük görevinin tedbiren ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etme zorunluluğunun doğduğunu ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Aleyhine ihtiyati tedbir istenilen davalı vekili ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, limited şirket müdürünün azli istemiyle açılan dava kapsamında davalı şirket müdürünün TTK’nın 235. Maddesi gereği şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
HMK’nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Somut olayda, ihtiyati tedbir isteyen davacılar ile davalı …, dava dışı … … %25’er pay oranına sahip oldukları aile şirketi niteliğindeki … İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti’nin davalı aynı zamanda münferiden yetkili müdürü ve … kurulu başkanıdır. İhtiyati tedbir isteyen davacı ortaklar, dava dışı …’nin davalı dışında ve davacı … ile birlikte dava dışı … … dahil münferiden yetkili üç müdürü bulunmakta olup davalı … kurulu başkanıdır. Eldeki davada ihtiyati tedbir isteyen davacı taraf, dava dışı limited şirketin … kurulu başkanı olan davalının, şirket adına bankalardan kullanmış olduğu kredileri şahsi hesaplarına aktarmak suretiyle şirketi zarara uğrattığnı, … kurulu başkanı olarak genel kurulu toplama ve kar payı dağıtma görevlerini yerine getirmediğini, davacı tarafın şirketin feshi istemiyle açtığı ve Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/512 Esas sayılı dava dosyasında duruşmada alınan bilirkişi raporu ile bu usulsüzlüklerin tespit edildiğini, ileri sürerek TTK’nın 630. Maddesi gereği müdürün azli istemiyle açılan dava kapsamında davalı şirket müdürünün temsil ve idare görevinin durdurulmasına karar verilmesini, talep etmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; dava dışı limited şirketin üç müdüründen biri ve … kurulu başkanı olan davalının azli istemiyle açılan dava kapsamında şirket müdürünün, şirketi yönetim ve temsil haklarının kaldırılması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebiyle ilgili olarak özellikle ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekilince dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan belgelere göre (bkz. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 24/09/2019 tarihli 2018/4319 esas 2019/5759 Karar) bu aşamada HMK’nın 390/3. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir isteminde yaklaşık ispat ölçütünü yerine getirmemiş bulunmasına, şirkette organ boşluğu olmamasına, ayrıca HMK’nın 357. Maddesi gereği istinaf aşamasında yeni delil sunulmasının yasak olmasına, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sy. Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri uyarınca istinafa başvuran taraftan alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.