Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/143 E. 2022/1504 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/143 Esas 2022/1504 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/143
KARAR NO : 2022/1504

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2021
NUMARASI : 2021/620 Esas 2021/586 Karar
TALEP EDENLER :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF : HASIMSIZ
TALEP : Zayi Belgesi Verilmesi
TALEP TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2022

Taraflar arasındaki zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı talep eden vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Talep edenler vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkillerinin tutmakla yükümlü olduğu tüm defterler, kayıtlar ve belgelerin müvekkili… adresinde bulunan spor ve eğitim tesislerinde bulunduğunu, Ankara Dernekler Masası yetkililerinin müvekkilleriyle ilgili bir kısım defter, kayıt ve belgeleri istediğini, müvekkilin bu defter, kayıt ve belgeleri almak için tesise gittiğinde dernekler ile ilgili hiçbir şey bulamadığını, bunun üzerine müvekkilinin tesisine daha önce hırsız girmiş olduğu için hırsızlık sırasında alındığını veya yok edildiğini anladığını belirterek müvekkillerinin geçmiş yıllar ve mevcut güncel tüm defter, kayıt, belgeler için zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, talep dilekçesi ve ekli hırsızlık olayı müracaat ve görgü tespit tutanağına göre hırsızlık yapıldığı tarihin 23/08/2021 olduğu, hırsızlık olayından sonra kolluk kuvvetlerine şikayette bulunulduğu, hırsızlık neticesinde nelerin çalındığının ayrıntılı olarak bildirildiği, davanın 11/10/2021 tarihinde açıldığı, TTK’nun 82/7. maddesinde düzenlenen 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Talep edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle; deliller toplanmadan, tanıklar dinlenmeden karar verildiğini, hırsızlık 23/08/2021 tarihli olsa da dava konusu defterlerin Dernekler Masasından talep edilmesi üzerine defterlerin aranarak bulunamadığını, hırsızlık yapıldığı tarihte müvekkillerinin defterlerin çalındığını bilmediğini, bu nedenle poliste tutulan tutanakta yer almadığını, defterlerin çalındığının anlaşılması üzerine hemen dava açıldığını, mahkemece gerekli araştırma yapılmadan karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, TTK’nun 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Talep edenler yetkilisi …’ün 23/08/2021 tarihli kolluk beyanı dosya içerisinde yer almaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
Anılan TTK’nun 82/7. maddesinde zayi belgesi istenebilmesi için tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin ziyaa uğraması halleri tahdidi olarak sayılmamış ise de, yapılan tadadi sayımdan defterlerin tacirin elinde olmayan sebepler ile ziyaa uğraması gerektiği anlaşılmıştır. Bir başka anlatımla, tacir saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin saklanması ve korunmasına yönelik gerekli özeni göstermekle yükümlü olup, bu özene rağmen defter ve belgelerin ziyaa uğraması halinde zayi belgesi verilmesini talep edebilecektir.
TTK’nun 16/1. maddesi ise, “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” hükmünü içermektedir.
Talep edenler … ile …’dir.
TTK’nun 16/1. maddesi uyarınca, … tacir sayıldığından, ticari defter ve belgelerine ilişkin olarak TTK’nun 82/7. maddesi kapsamında ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden zayi belgesi verilmesini talep edebilecektir. Anılan bu talepte görevli mahkeme, talep eden tacir olduğundan asliye ticaret mahkemesidir.
Talep eden … ise, TTK’nun 16/1 maddesi kapsamında da tacir sıfatına sahip değildir. Mahkemenin görevli olması, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.
5253 Sayılı Dernekler Kanununun 32/k maddesinde “Tutulması zorunlu olan defter ve belgelerin, gerekli dikkat ve özen gösterilmiş olması şartıyla elde olmayan bir nedenle okunamayacak hâle gelmesi veya kaybolması hâlinde, öğrenme tarihinden itibaren onbeş gün içinde dernek merkezinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesine zayi belgesi almak için başvurmayan veya bu belgeyi denetim sırasında ibraz edemeyenler üç aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağı” açıklanmıştır. Anılan kanunda zayi belgesinin alınması konusunda hangi mahkemenin görevli olduğu gösterilmemiştir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 382. maddesinde, “çekişmesiz yargı işleri” düzenlenmiş, aynı yasanın 383.maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Maddede çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu önce genel çerçevesi belirlenerek daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir.
Somut olayda, zayi belgesi istemine ilişkin uyuşmazlık, 6100 sayılı yasanın 382/2-e maddesinde sayılmamakla birlikte anılan yasanın 382/1. maddesinde sayılan ölçütlere göre çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup, 5253 Sayılı Dernekler Kanununun 32/k maddesi ve 6100 sayılı HMK’nun 383. maddesi gereğince de derneğin defter ve belgeleri için zayi belgesi verilmesi hususunda hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığından, talep eden …nin zayi belgesi verilmesi talebi yönünden görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir (Emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 17/10/2014 tarih 2014/7481 Esas 2014/13777 Karar sayılı ilamı).
Öte yandan talep eden … yönünden talep dilekçesinde geçmiş yıllar ile mevcut güncel ilgili tüm defter, kayıt ve belgeler için zayi belgesi verilmesi talep edilmiş ise de, zayi belgesi verilmesi talep edilen defter ve kayıtların neler olduğu tek tek belirtilmek suretiyle somutlaştırılmadığı gibi, ziyaın talep eden tarafından ne zaman öğrenildiği üzerinde de durulmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece yapılması gereken iş, talep eden … TTK’nun 16. maddesi uyarınca tacir sayıldığından asliye ticaret mahkemesi görevli ise de, talep eden …’nin TTK’nun 16. maddesi kapsamında tacir sayılamayacağı, anılan talep eden yönünden görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu, görevin dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek talep eden … yönünden talebin tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedilip, yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında görev hususunun değerlendirilmesi, talep eden … yönünden ise zayi belgesi verilmesi talep edilen defter, belge ve kayıtların neler olduğunun somutlaştırılması yönünde talebi açıklattırılıp, anılan talep eden yönünden talebe konu defter, belge ve kayıtların zayi olduğunun ne zaman öğrenildiği üzerinde durulup, davanın süresinde açıldığının tespiti halinde bu kez açıklanan talep doğrultusunda tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin talebin reddi kararında isabet görülmediğinden talep edenler vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık da gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve taktiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Talep edenler vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık da gözetilerek KABULÜNE,
2-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/10/2021 tarih ve 2021/620 Esas 2021/586 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Talebin yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Talep edenler tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde talep edenlere iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/(1).ç maddesi gereğince kesin olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.02/12/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.