Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1410 E. 2022/1178 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1410 Esas 2022/1178 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1410
KARAR NO : 2022/1178

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/08/2022
NUMARASI : 2022/527 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
ALEYHİNE TEDBİR
TALEP EDİLEN
DAVALILAR :
VEKİLİ :

TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 05/10//2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/10//2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 14.12.2019 tarihinde yapılan genel kurulunda şirketin geçmiş dönem hesaplarının yeminli mali müşavir veya bağımsız bir denetim şirketine incellettirilmesi için müdürler kuruluna yetki verildiğini, müdürler kurulu tarafından şirket hesaplarının … A.Ş’ye incelettirildiğini ve hazırlanan raporun 2021 yılı Eylül ayında yapılan genel kurula sunulduğunu ve tüm ortakların katıldığı toplantıda oy birliği ile kabul edildiğini rapor ile zarar ve amilleri tespit edildiğini 02.09.2021 tarihli genel kurulda değerlendirilerek 02.09.2022 tarihi itibarı ile şirket genel kurulu tarafından konudan haberdar olduğunu ve gereğinin yapılması hususunda müdürler yetkilendirildiğini bu kapsamda yapılan kontrollerde; davalıların şirketten usulsüz şekilde para aldıkları, aldıkları bu paraları şirkete iade etmedikleri ve bu surette şirketin zararına zenginleştiklerinin tespit edildiğini, şirket kayıtlarında, 131.01 kodlu ortaklardan alacaklar hesabında bulunan kayıtlar bunu tevsik ettiğini bu kayıtlar, davalıların yönetim döneminde tutulduğunu diğer ortak … Derneği’ne hisse devri yapılırken onaylanarak teslim edildiğini, davaya dayanak olan kayıtları davalıların tuttuğunu ve mali müşavir onaylı olarak diğer ortak … Derneği’ne teslim ettiklerini, TTK’nın 553. maddesi “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” hükmünü gereğince Ankara 12. İcra Müdürlüğü’nün 2021/12903 Esas sayılı dosyası kapsamında takibe geçildiğini davalılar tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini belirtilen nedenlerle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ayrıca tüm bu süreç devam ederken, davalıların şirket hisselerini devretme ihtimalleri bulunması sebebiyle ve ilerde müvekkilinin söz konusu alacağını tahsil edememe riski bulunduğundan şirket hisselerinin devrini önler mahiyette ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; tedbir talep edenin tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği, tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davalıların şirketten usulsüz şekilde para aldıklarını, aldıkları bu paraları şirkete iade etmediklerinı, bu surette şirketin zararına zenginleştiklerinin tespit edildiğini, şirket kayıtlarında, 131.01 kodlu ortaklardan alacaklar hesabında bulunan kayıtların bunu tevsik ettiğini, bu kayıtların, müvekkili şirketin davalılar tarafından yönetildiği dönemde tutulmuş olup, diğer ortak … Derneği’ne hisse devri yapılırken onaylanarak teslim edildiğini, davaya dayanak olan kayıtları davalıların tuttuğunu ve mali müşavir onaylı olarak diğer ortak … Derneği’ne teslim ettiklerini, takip konusu alacağın varlığının tartışmasız ve likit olduğunu, bu yönü ile davanın dayanağının, davalılar tarafından imza ile onaylanmış bir belgeye dayandığını, bu hususun, ihtiyati tedbir talebinin de temel dayanağını oluşturduğunu,
Davalıların imzası ile ikrar edilen bu belgeler ile alacakları sübut bulduğundan, aksini iddia ve ispat mükellefiyetinin karşı tarafa düştüğünü, oysa itirazlarında herhangi bir savunma veya mesnet belirtilmediklerini, borç ilişkisinin ayrıca inkar edilmediğini, kayıtların doğru olmadığı hususunda da bir itirazları olmadığını,
Davalılar Ankara 12. İcra Müdürlüğü’nün 2021/12903 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini,
Şirket kayıtları üzerine konacak olan tedbir sebebiyle davalıların mağdur olmayacağı gibi tedbir istenen dava sırasında devredilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşabileceği yada tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zarar da doğabileceği endişesi de gözetilerek, tarafların menfaat dengesi ve ihtiyati tedbirin amacı birlikte düşünüldüğünde ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Somut olayda, davacı yanca, davacı şirketin müdürleri olan her iki davalının şirkete verdikleri zararın tahsiline yönelik olarak açılan sorumluluk davasında davalıların davacı şirketteki şirket hisselerinin devrini önleyecek mahiyette ihtiyati tedbir talep edilmiş ise de, HMK’nun 389.maddesi gereğince ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, eldeki davanın ise alacak istemine ilişkin olup, davalıların şirketteki hisselerin dava konusu olmaması ve ilk derece mahkemesinin gerekçesi gözetildiğinde ara karar usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.05/10//2022

Başkan- Üye Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.