Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1331 E. 2022/1289 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1331 Esas 2022/1289 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1331
KARAR NO : 2022/1289

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2021
NUMARASI : 2020/583 Esas 2021/119 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/11/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022

Taraflar arasındaki limited şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından Ankara 13.İş Mahkemesi’nin 2020/97 Esas sayılı dosyasında ihyası istenen …. Ltd.Şti hakkında hizmet tespiti davası açıldığını, ancak şirketin 23/01/2014 tarihinde Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından re’sen sicil kaydının silindiğini, mahkemece şirketin ihyası yönünde süre verildiğini, davaya devam edebilmek için şirketin ihyası gerektiğini ileri sürerek belirterek …. Ltd.Şti’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı … sicil numarasında kayıtlı …. Ltd.Şti’nin sermayesini anılan KHK ile öngörülen tutarlara çıkarmadığından usul ve yasaya uygun olarak ticaret sicilinden 23.01.2014 tarihinde resen silindiğini, eldeki davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddi gerektiğini, davanın kabulü halinde şirketin davalarının, alacak ve boçlarının müdürlük tarafından bilinmesi mümkün olmadığından iş bu davaya açılmasına sebebiyet vermediklerini, ek tasfiye işlemlerinin yapılması için son tasfiye memuru veya yeni bir kişinin tasfiye memuru olarak atanıp keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesine dayalı ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemiyle açılan davada, TTK’nın geçici 7. Maddesinin 15. Fıkrası uyarınca, Kanunda öngörülen 5 yıllık ihya davası açma süresi, hak düşürücü süre nitelikte olup, mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği, eldeki ihya davasının, ihyası istenen şirketin ticaret sicilinden re’sen silinme tarihi olan 23/01/2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra 24/11/2020 tarihinde açıldığı, böylece davanın hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına ilişkin özel dava şartının noksanlığı bulunduğundan, HMK’nun 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sadece husumetin tamamlanmasına ilişkin ihya davasında 5 yıllık hak düşürücü sürenin nazara alınmaması gerektiğini, aksi takdirde kamu düzenine ilişkin olan hizmet tespiti davalarının sırf bu nedenle reddinin hakkın özüne aykırı olacağını, ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nın geçici 7. madde uyarınca ticaret sicilinden re’sen terkin edilen limited şirketin ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle hak düşürücü sürede açılmayan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesinin 15. Fıkrasında; devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilecekleri düzenmiştir.
Somut olayda ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 23.01.2014 tarihinden itibaren 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasına son cümlesinde belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 24.11.2020 tarihinde açılmıştır. Ayrıca, ihyası istenen …. Ltd.Şti’nin sicilden terkin edildiği tarihten önce hakkında devam eden bir davası veya icra takibi de bulunmamaktadır. Davacı tarafından ise şirket sicilden terkin edildikten sonra hizmet tespiti istemiyle Ankara 13. İş Mahkemesi’ne açılan 2020/97 Esas sayılı davada anılan mahkemece şirketin ihyası davasını açması için davacıya süre vermesi üzerine eldeki dava açılmıştır. Şu halde ilk derece mahkemesince anılan yasa hükmü gözetilerek 5 yıllık hak düşürücü sürede şirketin ihyasına yönelik dava açılmadığından özel dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, bu sebeplerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken olan 80,70 TL istinaf maktu karar harcından başlangıçta peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile 21,40 TL kalan harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/10/2022

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.