Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1330 E. 2022/1271 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1330 Esas 2022/1271 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1330
KARAR NO : 2022/1271

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2021
NUMARASI : 2020/415 Esas 2021/431 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
DAVA : Yönetim Kurulu Üyeliğinin Sona Erdiğinin Tespit ve Tescili
DAVA TARİHİ : 10/09/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2022

Taraflar arasındaki yönetim kurulu üyeliğinin ve davalı … temsil ve ilzam yetkisinin sona erdiğinin tespiti istemine ilişkin asıl ve birleşen davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne birleşen davanın feragat nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükme karşı birleşen davada davalı … tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
ASIL DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 20/08/2018 tarih ve … sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan 31/07/2018 tarihli genel kurul kararı ile davalı şirketin yönetim kurulu üyeliğine ve 1 yıl süre ile yönetim kurulu başkanlığına seçildiğini, müvekkilinin görev başladıktan bir süre sonra, davalı şirketin tek hissedarı olan …’a ve şirket çalışanlarına ulaşamaz hale geldiğini, davalı şirketin ticari faaliyetlerine ara vermesi, ortaklarının herhangi bir yatırım kararı almamaları, şirket ile hiçbir şekilde ilgilenmemeleri, aktif ve pasifi ile bilançosunun sıfır bakiyeyle ilerlemesi, genel kurul yapılabilmesi için şirket ortağına tüm çabalara rağmen ulaşılamaması üzerine müvekkilinin davalı şirketin yönetim kurulu üyeliğinden ve başkanlığından 21/08/2020 tarihi itibariyle istifa ettiğine dair dilekçenin tanzim edip imzalandığını, Ankara 30. Noterliği’nin 24/08/2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarıyla davalı şirkete bildirildiğini, bu ihtarnamenin şirketin adresinin tanınmadığı ve muhtarlık kayıtlarında da bulunmadığından bila tebliğ iade edildiğini, ihtarnamenin iade gelmesiyle birlikte müvekkilinin istifasının davalı tarafından işleme konulamayacağını, bu konuda gerekli kararların alınmayacağı ve tescil ettirilmeyeceğinin ortaya çıktığından bahisle müvekkilinin davalı şirket yönetim kurulu üyeliğinin ve buna bağlı olarak davalı … temsil, ilzam ve imza yetkilerinin 21/08/2020 tarihi itibariyle sona erdiğinin tespitine, bu hususun …’nce hükmen tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı şirkete dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde, davalı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılarak beyanda da bulunmamıştır.
BİRLEŞEN DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin … AŞ’nin yönetim kurulu üyeliğine ve 1 yıl süre ile yönetim kurulu başkanlığına seçildiğini, ancak daha sonra şirketin tek hissedarı …’a ve şirket çalışanlarına ulaşamadığını belirterek, Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/415 Esas sayılı dosyasında sadece ilgili şirket hakkında dava açtığını, ancak yasal hasım olan …’nü göstermediğini bu kezde bu dava ile …ne karşı dava açtığını belirterek öncelikle iş bu davanın, Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/415 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, müvekkilinin ilgili şirket nezdinde telsim, ilzam ve imza yetkisinin 21/08/2020 tarihi itibariyle sona erdiğinin tespitine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 03/06/2021 tarihli duruşmada alınan imzalı beyanı ile; birleşen davadan feragat ettiklerini belirtmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … Sicili Müdürlüğü’ne dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davada iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; asıl davada, davacının davalı şirket yönetim kurulu üyesi olup, şirkete ve tek hissedarı olan …’a uluşamadığı ve şirketle ilgili görev ve yetkilerini yerine getiremediği, şirketin faaliyetlerinin de devam etmediğini tespit ettiği, bunun üzerine davacının gönderdiği Ankara 30.Noterliği’nin 24/08/2020 tarih ve … yev.no.lu ihtarnamesi ile, şirket yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini bildirdiği, ancak ihtarnamenin şirketin tanınmadığından bahisle iade edildiği, davacının tek başına istifasını ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanını talep edemeyeceği, bunun şirket tarafından yerine getirilmesi gerektiği, ancak şirketin istifanın gereklerini yerine getirmediği, bu durumda davacının hukuki ve mali yükümlülüklerinin sona ermesi açısından istifasının tescil ve ilanını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; davacının davalı …Ş yönetim kurulu üyeliğinin ve buna bağlı olarak davalı … temsil, ilzam ve imza yetkilerinin 21/08/2020 tarihi itibariyle sona erdiğinin tespitine, bu hususun …nce tescil ve ilanına, birleşen davada ise; davacı vekili 03/06/2021 tarihli duruşmada alınan imzalı beyanı ile; birleşen davadan feragat ettiklerini bildirdiği, bu durumda; H.M.K.’nun 307. maddesi uyarınca davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen ve tamamen vazgeçmesi olup aynı yasanın 311. maddesi gereği kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu, gerekçesiyle H.M.K. 307 ve devamı maddeleri gereğince birleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/209 Esas sayılı dosyasında, davanın feragat nedeniyle reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sicili Müdürlüğü temsilcileri istinaf dilekçesinde özetle; işbu davada, …Anonim Şirketinin tek yönetim kurulu üyesi olan davacı …’un istifası halinde 6102 sayılı Kanunun 363’üncü maddesinin birinci fıkrasını uygulamanın mümkün olmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 412’nci maddesi kapsamında, tek pay sahibi olan …’ın genel kurulu toplantıya çağrılmasına ilişkin mahkemeye başvurabileceğini ya da 416’ncı madde gereğince çağrısız olarak genel kurulun toplanarak 408’inci madde uyarınca yönetim kurulu seçimi gerçekleştirmesi gerekmekte iken işbu davanın ikamesinin hukuka aykırılık oluşturduğunu, buna rağmen davanın kabulü ile tek yönetim kurulu üyesi olan davacının istifasının tespitine ve tesciline hükmetmesi hukuka aykırı olup şirketin organsız kalmasına neden olabilecek nitelikte bir karar olduğunu, bu sebeple kaldırılması gerektiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Aynı doğrulttuda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğünün 31.05.2018 tarihli mütalaa yazısında yer alan, “Ortak sayısı birden fazla olan anonim ve limited şirketlerde idare organının tek üyeden oluşması halinde tek üyenin istifası durumunda, şirketin organsız kalmasını engellemek ve gerekli tedbirlerin alınması için yönetim kurulu veya müdür seçimi gündemi ile genel kurul çağrı işlemlerinin tamamlanması ve bu hususa ilişkin belgelerin Müdürlüğünüze ibrazı durumunda istifanın tescil edilebileceği” madde gereğince idare organı tek üyeden oluşması halinde tek üyenin istifası tescil işleminin gerçekleştirilebilmesi için yönetim kurulu veya müdür seçimi gündemi ile genel kurul çağrı işlemlerine ilişkin belgelerin sunulması gerektiğini, Mahkemece herhalükarda genel kurul toplantısına yapılarak yönetim kurulu seçilmesi gerektiğini, yerel mahkemece yalnızca istifanın tespiti ve tesciline karar verilmesi şirketin organsız kalması ve dolayısıyla feshi sonucunu doğurabileceğinden Müdürlükleri tarafından tescil işleminin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını, ticaret sicili müdürlüğü tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduğunu, davada taraf gösterilmesinin gerekçesinin de bu olduğunu, bu nedenle yapılacak yargılama sonucu, zorunlu hasım olmaları durumunda davanın açılmasında kusurlarının bulunmaması nedeniyle müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, asıl davada davalı … şirketteki yönetim kurulu üyeliğinin istifa sebebiyle sona erdiğinin tespitine, birleşen davada ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesi istemlerine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Davacının, asıl davada dava dışı …’ın tek ortağı olduğu davalı … şirketin 01.07.2018 tarihli genel kurul toplantısına göre 3 yıl süre ile yönetim kurulu üyeliğine ve 31.07.2018 tarihli ve 2018/002 sayılı kararıyla da 3 yıl süre ile şirketin yönetim kurulu başkanlığına seçilerek şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, seçildiği, davacı tarafından davalı şirkete keşide olunan Ankara 30. Noterliği’nin 24.08.2020 tarihli ihtarnamesi ile 21.08.2020 tarihi itibarıyla şirket yönetim kurulu üyeliğinden ve başkanlığından istifa ettiğini bildirerek istifanın tescil ve ilanı işlemlerinin yerine getirilmesinin ihtar edildiği, söz konusu ihtarnamenin davalı şirketin adreste tanınmaması nedeniyle davalı şirkete tebliğ edilemeyip iade edildiği dosya kapsamıyla sabittir.
Uyuşmazlık, davalı … şirketin yönetim kurulu üyesi ve başkanı olan ancak şirket ortağı olmayan davacının, tek ortaklı davalı … şirketinden istifasını talep edip edemeyeceği, bu konuda aktif husumet ehliyetine sahip bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Somut olayda yönetim kurulu üyesi ve yönetim kurulu başkanı olan davacının, davalı … şirketin yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğine dair dilekçesini bildirdiği Ankara 30. Noterliği’nin 24.08.2020 tarihli ihtarnamesinin davalı şirketin adreste tanınmadığından bahisle davalı şirkete tebliğ edilemeyip iade edilmiştir. Bunun üzerine yönetim kurulu üyesi iken bu görevinden istifa etmesi nedeniyle temsil yetkisinin sona erdiğini, yönetim kurulu üyeliğinden istifasının tescil ve ilanı için ancak davalı şirketin organsız kalması nedeniyle istifanın tescili ve ilanı işlemlerinin yerine getirilemediğini, belirterek istifasına ilişkin hususun tescil ve ilanına karar verilmesini davacı işbu dava ile istemiştir. Davada davalı şirketin tek temsilcisinin davacı olduğu ve istifa ederek bu görevden ayrıldığı iddiası ile eldeki davanın açıldığı gözetildiğinde iş bu davada davalı şirketin temsil için kayyum tayin edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
Yukarıda açıklanan gerekçe ile asıl davada davalı …’nün istinaf başvurusunun kabulüne, dosyanın HMK’nın 353/1-a-6. maddesine göre yeniden esası hakkında bir karar verilmek üzere mahkemesine iadesine, kaldırma kararının sebep ve şekline göre istinafa başvuran davalının öteki istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı …’nün istinaf isteminin asıl davada 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/06/2021 tarihli ve 2020/415 Esas -2021/431 Karar sayılı kararının asıl davada KALDIRILMASINA,
3-Asıl davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4- İstinafa başvuran davalıdan başlangıçta alınan 59,30 TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalı tarafa iadesine,
5-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından başvuran davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi uyarınca tarafların yokluğunda kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/10/2022

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.