Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1282 E. 2022/1080 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1282 Esas 2022/1080 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1282
KARAR NO : 2022/1080

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2021 (Karar) – 24/12/2021 (Ek Karar)
NUMARASI : 2020/267 Esas 2021/674 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/09/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında konkordato talepli dava açıldığını, 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiğini, davalı tarafından müvekkilinin bildirdiği alacakların 34.632.644,00 TL’sinin kabul edildiğini, 40.062.659,57 TL’lik alacağın ise reddedildiğini belirterek 40.062.659,57 TL alacağın kabulüne, alacağın konkordato koşullarına göre, konkordato yürürlükten kalktığı taktirde tüm fer’ileriyle tam olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hesabın kat edilmesi için gerekli koşulların oluşmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı vekiline 01/04/2021 tarihli ara karar ile eksik 684.116,18 TL nisbi harcı yatırmak üzere tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre verildiği, aksi halde bundan sonraki işlemlere devam edilmeyeceği ve dosyanın işlemden kaldırılacağı yönünde davetiyenin tebliğ edilmesine rağmen verilen kesin süre içerisinde eksikliğin giderilmediği, 08/04/2021 tarihli duruşmada dosyanın Harçlar Kanunu’nun 30 ve HMK’nun 150. maddesi gereğince nisbi harç yatırılıp yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, yasal 3 aylık süre içerisinde de eksik nisbi harcın yatırılarak davanın yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, 24/12/2021 tarihli ek karar ile gerekçeli karar yazılırken maddi hata ile davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle davalı vekilinin HMK’nun 305/A maddesi gereğince hükmün tamamlanması talebi kısmen kabul edilerek hükmün ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere “Davayı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin eklenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın maktu harca tabi olduğunu, mahkemece hukuka aykırı şekilde nispi harcın ödenmesi için kesin süre verildiğini, verilen süre içerisinde nispi harç yatırılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına hükmedildiğini İİK’nun 308/b maddesi uyarınca açılan davaların konkordato müessesine dahil olduğunu, nispi değil, maktu harç alınması gerektiğini, bu kapsamda açılan davaların nispi harca tabi olduğunun kabulünün mükerrer vergi/harç tahsilatı sonucunu doğuracağını, konkordato başvurusu öncesinde genel haciz yoluyla takibe konu edilen ve takip başlangıcında alacak tutarınca alacaklıdan nispi harç tahsil edilen bir alacak için sonradan açılan konkordato davasında borçlu davacının bu alacağı kabul etmeyip, alacak çekişmeli hale geldiğinde İİK’nun 308/b maddesi uyarınca açılacak davada bir kez daha alacak tutarınca mükerrer nispi harç ödenmek zorunda kalacağını, müvekkilinin alacağını tahsil için genel haciz yoluyla başlattığı takipte nispi harç ödediğini, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla rehnin paraya çevrilemesi yoluyla başlattığı takipte de nispi harç ödediğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlattığı takipte ise maktu harç yatırdığını, davalı şirket hakkında verilen konkordato tasdik kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabul edildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, bu kararın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili ek karara yönelik istinaf dilekçesinde özetle; kararın hüküm fıkrasında vekalet ücretine yer verilmemiş olması maddi hata niteliğinde olmayıp, bu eksikliğin hükmün tashihi yoluyla giderilemeyeceğini belirterek ek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; alacağın eksik kaydedilmesi ile tasdik edilen konkordato nedeniyle eksik kaydedilen alacağın kayıt altına alınması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Mahkemece 24/12/2020 tarihli ön inceleme duruşmasının 6 no’lu ara kararı ile dava değerinin 74.695.303,57 TL olup, maktu harç yatırıldığı belirtilerek eksik 1.275.554,64 TL nispi harç yatırılmak üzere davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verilmiştir.
Anılan ara karar üzerine, davacı vekilince 30/12/2020 tarihli yazılı dilekçe ile, dava değerini 40.062.659,57 TL olduğu bildirilerek ara karardan rücu edilmesi talep edilmiştir. Davacı vekilinin ara karardan rücu talebi üzerine 14/01/2021 tarihli ara karar ile 40.062.659,57 TL olan dava değeri üzerinden hesaplanan ve eksik olduğu anlaşılan 684.116,18 TL nispi peşin harcı yatırmak üzere davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verilmesine hükmedilmiş, ara karar 22/01/2021 tarihinde davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 08/04/2021 tarihli celsede Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen konkordato tasdik kararının istinaf tarafından kaldırıldığını, bu kararın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, nispi eksik harcı bu sebeple yatırmadıklarını beyan etmiştir.
Mahkemece 08/04/2021 tarihli celsede davacı vekilinin eksik nispi peşin harcı verilen kesin süre içerisinde ikmal etmediği gözetilerek Harçlar Kanununun 30. ve HMK’nun 150. maddesi gereğince nispi harç yatırılıp yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, anılan karar tarihinden itibaren 3 aylık süre içerisinde eksik nispi peşin harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına ilişkin istinafa konu işbu karar verilmiştir.
Davacı vekilinin karara yönelik istinaf itirazı incelendiğinde, davacı yan işbu davada konkordato komiserliğine başvuru sonucu alacağın talep edilen miktardan farklı ve eksik olarak tespiti gerçekleştirilip konkordato davasında konkordato tasdik kararı verildiği iddiasıyla eksik tespit edilen alacağın konkordato koşullarına göre, konkordato yürürlükten kalktığı takdirde ise tüm ferileriyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Açılan dava, çekişmeli alacaklar hakkında dava başlıklı İİK’nun 308/b maddesi kapsamında alacağı itiraza uğramış olan alacaklı tarafından açılan dava niteliğinde olduğu gibi, açılan dava genel hükümlere tabi nitelikte olup, nispi harca tabidir. Davacı ise maktu harç yatırarak davayı açmıştır.
Harçlar Kanununun 30. maddesi “Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” hükmünü içermektedir.
Davacı vekilince usulüne uygun olarak verilen kesin süre içerisinde eksik nispi peşin harç yatırılmadığı gibi, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde de eksik nispi peşin harç ikmal edilerek dava yenilenmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece davacı vekiline dava değeri üzerinden hesaplanan eksik nispi peşin harcı ikmal etmek üzere Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca kesin süre verilip, verilen kesin süre içerisinde harcın ikmal edilmemesi üzerine dosyanın harcın tamamlanarak yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilip, karar tarihinden itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde eksik nispi peşin harcın ikmal edilerek dosyanın yenilenmediği gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dava nispi peşin harcının eksik yatırıldığının anlaşılması halinde Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca yalnız o celse için muhakemeye devam edilecek olup, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin harç tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağından davacı vekilinin, davalı şirket hakkında açılmış olan konkordato davasının neticesinin bekletici mesele sayılmasına yönelik talebi yukarıda açıklanan sonucu değiştirmeyecektir.
Davacı vekilinin ek karara yönelik istinaf itirazlarına gelindiğinde; gerekçeli karar davalı vekiline 13/11/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili, 11/12/2021 tarihinde, müvekkili lehine kararda vekalet ücretine hükmedilmediği, ek karar ile müvekkili lehine vekalet ücretine karar verilmesini talep etmiştir. Anılan talep üzerine mahkemece verilen ek karar ile davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HMK’nun 305/A maddesi “Taraflardan her biri nihai kararın tebliğinden itibaren 1 ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
Anılan hükümden anlaşılacağı üzere ilk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kurulan hükümde yargılama aşamasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine yönelik olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece davalı vekilinin kararın tebliğinden itibaren 1 aylık yasal süre içerisinde hükmün vekalet ücreti yönünden tamamlanmasına yönelik talepte bulunduğu, kararda yargılama aşamasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği gözetilerek HMK’nun 305/A maddesi kapsamında talebin kabulüne yönelik ek karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına yönelik kararında ve HMK’nun 305/A maddesi kapsamındaki ek kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin karara ve ek karara yönelik istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin 29/09/2021 tarihli nihai karara ve 24/12/2021 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/09/2022

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –