Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1279 E. 2022/1004 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1279 Esas 2022/1004 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1279
KARAR NO : 2022/1004

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2022
NUMARASI :
İHTİYATİ HACİZ TALEP
EDEN :
KARŞI TARAF :
TALEP : İhtiyati Haciz
TALEP TARİHİ : 10/06/2022
KARAR TARİHİ : 08/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/09/2022

Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati haciz talep eden vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili ile karşı taraf arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, kredinin teminatı olarak araç üzerinde müvekkili lehine 300.0000,00 TL limit ile rehin tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, icra dosyasında rehinli araca 25.000,00 TL değer biçildiğini, aracın kullanılmayacak halde olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, icra dosyasının kapak hesabına göre borcun 469.212,66 TL olduğunu belirterek rehin bedelini aşan 169.212,66 TL alacağın tahsilini teminen borçlunun borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, İİK’nun 45. maddesi gereğince rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklının kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebileceği, ihtiyati haciz talep eden bankanın alacağının teminatını oluşturmak üzere borçlunun aracı üzerine alacaklı banka lehine 300.000,00 TL bedel ile alacak bedelini karşılar şekilde rehin tesis edildiği, İİK’nun 45. maddesi gereğince alacaklı bankanın borçlu hakkında genel haciz yoluyla takip yapması mümkün olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili lehine 300.000,00 TL limit ile rehin tesis edildiğini, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde alınan kıymet takdir raporunda araca 25.000,00 TL değer biçildiğini, aracın kullanılamayacak durumda olması sebebiyle bugüne kadar satışının yapılamadığını, müvekkilinin kredi alacaklarını tahsil edemediğini, dosya borcunun araç üzerindeki rehin bedelini aştığını, icra kapak hesabına göre rehin limitini aşan kısım üzerinden ihtiyati haciz talep edildiğini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; İİK’nun 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İİK’nun 257. maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, aynı yasanın 258. maddesinde ise ihtiyati haciz talep eden alacaklının, alacağa ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek kadar delil göstermesi yeterli olup, alacağın varlığının tam ispatı gerekmeyip yaklaşık ispatın yeterli olacağı hüküm altına alınmıştır.
Genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, araç rehin sözleşmesi, 14. İcra Müdürlüğünün 2017/6372 sayılı icra takip dosya sureti, icra kapak hesabı, icra dosyasında otomotiv bilirkişiden alınan 02/04/2021 tarihli kıymet takdir raporu dosya içerisinde yer almaktadır.
İhtiyati haciz talep eden ile karşı taraf asıl borçlu arasında 29/09/2014 tarihli 1.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, ihtiyati haciz talep edenin 04/05/2017 tarihinde hesabı kat ederek asıl borçlu karşı tarafa 148.183,70 TL kredi borcunun 1 gün içerisinde ödenmesi için gönderilen ihtarnamenin asıl borçlunun kredi sözleşmesindeki adresine 06/05/2017 tarihinde bila tebliğ olduğu, hesap kat ihtarında verilen atıfet süresi içerisinde borcun ödenmediği, ihtiyati haciz talep eden bankanın karşı taraf aleyhine 14. İcra Müdürlüğünün 2017/6372 sayılı taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığı, icra takip dosyasının halen derdest olduğu, ihtiyati haciz talep eden banka vekilinin icra dosyasında yapılan kapak hesabına göre toplam alacağın 469.212,66 TL olduğunu belirterek 300.000,00 TL rehin limitini mahsup ederek karşı taraf yönünden bakiye 169.212,66 TL alacak yönünden ihtiyati haciz talep ettiği dosya içeriği ile sabittir.
İlk derece mahkemesince karşı taraf hakkındaki ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf itirazı incelendiğinde; İİK’nun 257. maddesinde vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirilebileceği düzenlenmiştir. İİK’nın 258. maddesinin 1. fıkrasında ise alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 26/02/2014 tarih ve 2013/16354 Esas 2014/3605 Karar).
Buna göre, talep konusu para borcunun muaccel olması, rehinle temin edilmemiş olması ve alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde ispatı gerekli ve yeterli olup, başkaca koşul öngörülmemiştir. Tek başına alacağın sübuta ermesinin yargılamayı gerektiriyor olması red sebebi olarak gösterilemez. Somut olayda, salt sözleşmenin bulunması tek başına alacağın varlığını yaklaşık ispat ölçüsünde dahi olsa ispatlamaya yetmemekle birlikte, karşı tarafa keşide edilen hesap kat ihtarnamesinin dosyaya sunulmuş olmasına göre hesap kat ihtarnamesinde yer alan 148.183,70 TL nakit muaccel alacağın varlığına ilişkin yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiştir.
Alacağın rehin ile temin edilmemiş olmasına ilişkin koşula gelindiğinde; İİK’nun 45/1. maddesi gereğince, “rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla talep yapabilir, ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir” madde hükmü alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin “rehni veren” hakkında doğrudan doğruya genel haciz yoluyla takibe geçmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğine ilişkin bulunmaktadır.
Somut olayda karşı taraf asıl borçlunun aracı üzerinde kredinin teminatı olmak üzere alacaklı banka lehine 300.000,00 TL limitli rehin tesis edilmiştir. Bu durumda varlığı yaklaşık olarak ispat edilen hesap kat ihtarnamesinde yer alan 148.183,70 TL alacak rehin limiti dahilinde kalmaktadır. Bir başka anlatımla, anılan alacak rehin ile teminat altına alınmış olup, İİK’nun 45. maddesi uyarınca bu aşamada sunulan kıymet takdir raporu ve icra kapak hesabı rehin miktarını aşan alacağın varlığını yaklaşık olarak ispat edemediğinden alacaklı banka karşı taraf borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibi başlatamayacaktır.
Hal böyle olunca, mahkemece ihtiyati haciz talep eden banka tarafından rehin miktarını aşan alacağın varlığı yaklaşık olarak ispat edilemediğinden İİK’nun 45. maddesi hükmü gözetilerek ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddi yönündeki kararında bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz talep eden banka harçtan muaf olduğundan ve harç yatırmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 08/09/2022

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.