Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1261 Esas 2022/1001 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1261
KARAR NO : 2022/1001
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2021/467 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
DAVACILAR :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF DAVALI :
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ : 08/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/09/2022
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir istemine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili 27/04/2022 tarihli celsede ihtiyati tedbir taleplerini yenilediklerini, hiç değilse şirketlerin bir kısım mal varlıklarını ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; mevcut dosya kapsamında HMK’nun 390/3. maddesi gereğince davacıların yaklaşık olarak ispata elverişli deliller sunması gerekirken dosyaya sunulan bilgi belgelere göre istemin yaklaşık olarak ispatlanamadığı, yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olup, ortaklıktan çıkmaya ve ödenmeyen kar payına ilişkin alacağın tahsiline yönelik olarak dava açıldığını, çıkma payı alacaklarının hukuken temin edilebilmesi için davalı adına kayıtlı araç ve taşınmaz kayıtları üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı şirketin borçlanmasının önlenmesine yönelik önlem alınmasını talep ettiklerini, dosyaya bilirkişi raporu sunulduğunu, şirketin diğer ortakları ile müvekkilleri arasında murisin terekesine dayalı derdest davalar bulunduğunu, davalının bu davadan sonra yaptığı genel kurul toplantısına müvekkillerini davet etmediğini, genel kurulda müvekkillerinin ortaklıktan çıkarılmalarına karar verildiğini, ortaklıktan çıkarmaya yönelik açılan davanın bu davayla birleştiğini, şirket genel kurul kararının butlan ile batıl olduğunu, müvekkillerinin şirketin hissedarı kalmaya devam etmelerinin mümkün olmadığını, şirketin de istemediğini, müvekkillerinin Almanya’da yaşadığını, şirketin Türkiye’de olduğunu, müvekkillerinin davalı şirketten hak ve alacakları bulunduğunun kesin olduğunu, bu alacakların mahkeme kararının kesinleşmesine dek korunması gerektiğini, genel kurul toplantı ve müzakere defterinde yer alan imzaların müvekkillerinin murisine ait olmadığını, müvekkili … adına atılı imzanın anılan müvekkiline ait olmadığını, müvekkili …’e mahkeme tarafından atılan kayyumun yetkisiz bir takım işlemler gerçekleştirdiğini, müvekkillerinin dava süresince ortaklıktan doğan hak ve borçlarının teminat altına alınması amacıyla tedbir talep edildiğini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, müvekkillerinin ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıya diğer önlemlere karar verilmesini, şirketin borçlanmasının önlenmesine ilişkin olarak davalı şirket mal varlığı kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, ortaklıktan çıkma, çıkma payı ve kar payı alacağının ödenmesi istemlerine yönelik açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
Bilindiği ve TTK’nın 638/2. fıkrasında açıklandığı üzere; her ortağın, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceği, mahkemenin istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebileceği, hükümlerine yer verilmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup, çekişmeli vakıanın gerçeğe yakın bir derecede kanıtlanması esastır. Mahkemece mevcut delillere göre tedbir isteyenin hakkının muhtemel görülmesi ve tedbir verilmesini icap ettiren sebeplerin de varit görülmesi gerekir.
Mevcut düzenlemeler ve yukarıdaki açıklamalarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı limited şirket ortaklığından TTK’nın 638/2.maddesi uyarınca çıkma taleplerinin kabulüne, ödenmemiş kar payının ödenmesi ile davalı şirket hisselerine tedbir konulması ile birlikte, davalı şirket adına kayıtlı bulunan taşınmazlar ile şirket adına kayıtlı bulunan 6 adet araç kaydına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Mahkemece anılan talep üzerine 27/07/2021 tarihli ara karar ile alacağın varlık ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 23/09/2021 tarih 2021/1292 Esas 2021/1043 Karar sayılı karar ile yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince 19/01/2022 tarihinde yeniden ihtiyati tedbir talep edilmiş, ilk derece mahkemesince 07/02/2022 tarihli ara karar ile yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, anılan karar istinafa taşınmamıştır.
Yargılama aşamasında hesap uzmanı ve mali müşavir bilirkişi heyetinden 09/06/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmış, anılan raporda şirket adına kayıtlı taşınmaz ve araçların güncel sorgularının yapılıp kayıtlarının celbi gerektiği, şirket adına kayıtlı taşınmaz, araçlar, cihazlar vs. demirbaşlar ile… Markası bulunduğundan rayiç bedellerinin tespitine ilişkin konularda uzman teknik bilirkişilerin heyete eklenmesi gerektiği belirtilmiştir.
İşbu dava davalı limited şirketin ortağı olan davacıların haklı sebebe dayalı olarak ortaklıktan çıkma ile çıkma payı istemine yöneliktir. 6100 Sayılı HMK’nın 390/3.maddesi gereğince davacıların yaklaşık olarak ispata elverişli deliller sunması gerekir.
İlk derece mahkemesince yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, ihtiyati tedbirin yasal koşulları oluşmadığı gözetilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacılardan alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 08/09/2022
Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.