Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1260 E. 2022/997 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1260 Esas 2022/997 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1260
KARAR NO : 2022/997

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2022
NUMARASI : 2022/323 Esas Esas 2022/ D.İş Karar
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :
DAVA TARİHİ : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 09/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2022

İhtiyati haciz isteminin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati haciz talep eden vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz isteyen vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında ….A.Ş’nin hisselerinin devri için 12/07/2016 tarihinde Anonim Şirket Pay Satış ve Devir Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalıların müvekkiline 2.059.385 Euro borçlu olduğunu, bugüne kadar borcun ödenmediğini, borcun tahsili için … 27. İcra Müdürlüğünün 2022/5852 Esas sayılı takip dosyası ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak 1.000.000 Euro kesin alacağın tahsili için takip yapıldığını, borçlunun borca, yetkiye ve zaman aşımına itiraz ettiğini, takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğundan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş,
İhtiyati haciz isteyen vekili 24/05/2022 tarihli dilekçesi ile de davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile İİK’nın 257.maddesi uyarınca 1.000.000 Euro yönünden davalının mal varlığı üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin Anonim Şirket Pay Satış ve Devir Sözleşmesi olup, tarafların tacir olmadığını, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, alacağın zaman aşımına uğradığını, dövizin uyarlama zorunluluğu bulunduğunu, borcun ticari defterlerde yer almış olmasının bir anlam ifade etmediğini, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; mevcut dosya kapsamı ve delil durumu itibariyle yapılan inceleme sonucunda; talebe dayanak olarak gösterilen delillere göre ihtiyati haciz talep edenin alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı konusunda yargılama yapılması gerektiği, sunulan belgelerin alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispata yarayacak derecede olmadığı, bu nedenle İİK 257. maddesindeki şartların gerçekleşmediği anlaşılmakla ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nun 257 vd. maddeleri hükümlerinde aranan şartların gerçekleştiğini,
Davalı yanın, cevap dilekçesinde müvekkiline borcu olmadığı yönünde herhangi bir beyanda bulunmadığını, yalnızca yetki, zamanaşımı ve 32 sayılı Karara ilişkin Tebliğe dayanan bir kısım itirazlarda bulunduğunu,
24.05.2022 tarihli cevaba cevap dilekçelerinde davalının yetki, zamanaşımı ve 32 sayılı Karara ilişkin Tebliğe dayanan tüm itirazların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu,
Her ne kadar davalı yanın, ihtiyati haciz talebine karşı sunmuş oldukları 26.05.2022 tarihli dilekçesinde, yapılan kısmi ödemeler sebebiyle alacağın varlığının ortaya konabilmesi için yargılama yapılması gerektiğinden ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığı iddia edilmişse de, bu iddianın herhangi bir dayanağı bulunmadığını, alacağa dayanak teşkil eden Anonim Şirket Pay Satış ve Devir Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin alacaklı olduğu toplam tutarın 2.059.385,00 Euro olduğunu, dava dışı müşterek borçlu …A.Ş. tarafından söz konusu borç için müvekkiline, 22.03.2017 tarihinde 1.500.000,00 TL (ödeme tarihi itibariyle 384.280,37 Euro) ve 27.08.2018 tarihinde 2.000.000,00 TL (ödeme tarihi itibariyle 292.787,19 Euro) tutarında kısmi ödemeler yapıldığını, 2.059.385,00 Euro’luk toplam borç tutarı ile kısmi ödeme miktarları dikkate alındığında, her halükârda şimdilik huzurdaki dava değeri olan 1.000.000,00 Euro’nun üzerinde alacaklı olduğunun tartışmasız olduğunu, davalının sırf alacağın tahsilini geciktirmek kastıyla huzurdaki dava konusu icra takibine itiraz ettiğinden, işbu davayı ikame etme ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu,
Yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini,
İhtiyati haciz kararı verilmemesi halinde, davalının malvarlığı unsurlarını alacaklı müvekkilinden kaçırmak adına işlemler gerçekleştirmesi ve müvekkilinin alacağına kavuşamamasının kuvvetle muhtemel olduğunu,
Davalının bu eylemiyle müvekkilinden mal kaçırma kastı içinde olduğunu ortaya koyduğunu, zira bu eylemin gerçekleştirilmesindeki amacın, ödeme emrinin tebliğ edileceği adreste bulunan malvarlığı unsurlarının haczedilmesinin önüne geçmek olup, böyle bir eylemde bulunan davalının, taşınır/taşınmaz diğer malvarlığı unsurlarını da müvekkilinden kaçırmak adına işlemler gerçekleştirmesi kuvvetle muhtemel olduğunu,
Davalının tek pay sahibi ve tek yönetim kurulu üyesi olduğu …A.Ş.’n de ki huzurdaki uyuşmazlık konusu alacak bakımından bu şirketin de müşterek borçlu olduğunu, müvekkilin tarafları oldukları, hali hazırda … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/41 Esas sayılı dosyasında görülen davada,… …A.Ş. tarafından yerel mahkeme kararı uyarınca ödenmesi gereken 5.540.000,00 TL teminat bedeline ilişkin olarak, …A.Ş. tarafından aynen “(…) belirlenen teminat miktarı ile birlikte müvekkilin hak arama hürriyeti ile mahkemeye erişim hakkı kısıtlanmış olup maddi olarak güçlünün güçsüzü ezmesine imkan tanınmıştır. Zira, söz konusu teminat miktarı, davalı tarafça rahatlıkla karşılanabilecek bir miktarken, müvekkilce karşılanamayacak bir miktardır.” şeklinde ifadelerde bulunulduğunu, …A.Ş.’nin bu ifadelerinden anlaşıldığı üzere, davalının ekonomik durumunun iyiye gitmediğini, bu husus ile birlikte, davalının icra takibi sürecinde gerçekleştirmiş olduğu iyi niyet kuralına aykırı işlem bir arada değerlendirildiğinde, müvekkilinin alacağına kavuşabilmesi adına bir an önce ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Aleyhine haciz talep edilen vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi ara kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, ihtiyati haciz talep eden tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; İİK’nın 257. maddesine dayalı ihtiyati haciz kararı istemine ilişkindir.
İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nın 257. maddesi, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklının, alacağının varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemeden olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterlidir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır.
Somut olaya gelince, davacı yanca Anonim Şirket Pay Satış ve Devir Sözleşmesi kapsamında davalı yandan alacağı bulunduğundan bahisle açılan işbu davada ihtiyati haciz talep etmiş ise de, dosya kapsamı ve mevcut delil durumu dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin ara kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat koşulu gözetildiğinde ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik ara kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ara kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından ihtiyati haciz talep eden davacığ vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep davacı eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/09/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.