Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1235 E. 2022/1694 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1235 Esas 2022/1694 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1235
KARAR NO : 2022/1694

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 2021/530 Esas 2021/810 Karar
NUMARASI : 14/12/2021
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 19/08/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022

Taraflar arasındaki hisse devri sözleşmesinin iptali ve hissenin iadesi ile alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Eylül 2016-Eylül 2036 tarihleri arasında 20 yıl geçerli olacak biçimde “Özel Sözleşme” isimli, karşılıklı iki tarafa borç yükleyen sözleşme imzalandığını, davalının sözleşmeyle borçlandığı yükümlülüklere aykırı davrandığını, sözleşmelerin süresinin henüz dolmamış olup, geçerliliğinin devam ettiğini, ancak davalının sözleşme gereği yerine getirmesi gereken edimleri yerine getirmediğini, ancak davacının edimlerini yerine getirdiğini, davacı …’in taraflar arasında imzalanan sözleşmede katılan sıfatının bulunduğunu, davalının Etik Bildirgeyi imzalamadığını, davalının ders anlatımını yaptığı videolar ve içerikleri üzerindeki tüm yasal hakları sözleşmelerle edindiğini bu sebeple herhangi bir ihlal olmadığını, davalının sözleşmeden döndüğünü, dönme niteliğindeki bu fesih iradesi sebebiyle işbu dilekçe ile birlikte davacılarında sözleşmeden döndüğünü ileri sürerek dönme sebebiyle davalıya bedelsiz olarak devredilen binde 3 hissenin tüm hukuki semereleriyle birlikte iadesine, kitap yazımı için davalıya ödenmiş olan 338.133,00 TL’nin şimdilik 1.000,00 TL’sinin iadesine, ders anlatımı nedeniyle ödenmiş olan 169.066,00 TL’nin 2021-2036 dönemine denk gelen 126.800,00 TL’nin şimdilik 1.000,00 TL’sinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin gerçek kişi olup huzurdaki davada asliye hukuk mahkemeleri görevli olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup, davacı tarafın sözleşme ile ödemeyi taahhüt ettiği 408.000,00 TL’yi ödememiş ve 2. Maddesinde yer alan eğitim kamplarının hiçbirisi gerçekleştirilmediğini, 2016 yılından bu yana söz konusu eğitim kamplarının gerçekleştirilmesine ilişkin hiçbir davette bulunulmadığı gibi, yapılmamasına ilişkin bir gerekçe de bildirilmediğini, keza müvekkiline ait ve davacının izinsiz kullanıp, ifşa edip, ticari satışa konu ederek haksız şekilde kazanç elde etmiş ve video görüntüleri ve ayrıca reklam mahiyetinde kullandığını, tüm bu sebepler ışığında sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davacının dava konusu taleplerinin bu nedenlerle haksız, olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalının tacir olmadığı, uzman doktor olarak görev yaptığı, bu haliyle davanın nispi ticari dava olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, yine uyuşmazlık konusu sözleşme dikkate alındığında 6102 sayılı TTK’da düzenlenen bir hususa ilişkin olmadığından, mutlak ticari dava olarak da değerlendirilemeyeceği, bu nedenle işbu davada mahkememizin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. Maddesi hükümlerine göre dava şartı (Görev) yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müvekkili şirketin uzun yıllardan bu yana Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’na yöenlik (TUS) soru kitapları yayımlayan, TUS ile ilgili bilimsel toplantı, konferans, seminer ve eğitimler sunan, TUS’la ilgili mevzuatın oluşmasına önemli katkılar sağlayan bir kuruluş olup, müvekkili …’inde müvekkili şirketin hakim ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu,
Müvekkili şirket ile davalı … … arasında 16.03.2016 tarihinde, 20 Eylül 2016 – 20 Eylül 2036 tarihleri arasını kapsayan “Özel Sözleşme” başlıklı, iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmeyi müvekkili şirketi temsilen diğer müvekkili …’in imzaladığını,
Davalının edimleri karşılığı olarak da müvekkili şirketin davalıya 507.200,00 TL parayı ödemeyi ve …. A.Ş.’nin %03 hissesini devretmeyi borçlandığını,
Davalının üzerine düşen borçları ifa etmemesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından davalıya ödenen bedelin ve müvekkili … tarafından … A.Ş.’nin senede bağlanmayan (çıplak pay) %03 hissenin müvekkil …’e iadesine ilişkin olduğunu, dava konusu şirket hissesinin devrini/satışını kapsadığını, dolayısı ile görevli mahkemenin de Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; hisse devri sözleşmesinin iptali ve hissenin iadesi ile alacak istemine ilişkindir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtilmiş, aynı yasanın 5/(1) bendinde de aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, 5/(3) bendinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu itibarla, eldeki davada davacı yanca, davacı … Şirketi’ne ait hisselerden %03 değerindeki hissenin bedelsiz olarak davalıya devredildiğinden bahisle söz konusu hisselerin iptali ile davacı … … adına iadesi istemine ilişkin açılan bu dava şirket hisselerinin kazanılması ve kaybedilmesi TTK’da düzenlenen hususlardan olup TTK’n8un 4/1-a bendi gereğince mutlak ticari davadır. Bu nedenle Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesince açılan davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle usulden reddine karar vermesi yerinde görülmediğinden davacının istinaf talebinin kamu düzenine aykırılık hususu yönünden kabulü ile HMK’nun 353(1)-a.3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına inceleme sonucu karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin kararı veren asliye ticaret mahkemesi işbu davada görevli olduğundan ilk derece mahkemesince verilen kararın, mahkemece işin esasına girilmesi için HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2021 tarih ve 2021/530 Esas 2021/810 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın görevli Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacıdan peşin alınan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.