Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1225 E. 2022/1448 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1225 Esas 2022/1448/ Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1225
KARAR NO : 2022/1448

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2022
NUMARASI : 2021/578 Esas 2022/214 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/10/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı borçlu …. Şti. arasında 19.12.2019 tarihli ve 800.000.,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşmeye istinaden davalı borçlu şirkete nakdi, gayri nakdi krediler kullandırıldığını, davalı borçlu …’nın da işbu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’ne müteselsilen kefil olduğunu, davalı borçlu şirket tarafından kullanılan kurumsal nakdi kredilerden kaynaklanan borçların ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından davalı borçluların hesaplarının Ankara 54’inci Noterliği’nden 16.12.2020 tarih ve… yevmiye no’lu ihtarnamesi keşide edilerek kat edildiğini, davalı borçlular tarafından ihtarnamede belirtilen süre içerisinde tahakkuk eden borçların ödenmemesi nedeniyle Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2021/9389 Esas sayılı dosyasından ilamsız takip başlattıklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazlarının haksız ve mesnetsizolduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından belirtilen miktarda 693.995,01 TL olarak kullanılan nakdi kredi söz konusu olmadığını, sözleşme ve varsa eklerinin müvekkilleri ile müzakere edilmediğini, genel işlem koşulu olarak kabul edilmesi gereken bu durum nedeniyle sözleşmenin aleyhe sonuç doğuran maddelerinin müvekkillerine uygulanmasının mümkün olmadığını, 6098 Sayılı Yasanın 80 ve 120. maddeleri göz önünde bulundurularak değerlendirme yapılması gerektiğini, talep edilen faiz miktarı ve oranının son derece fahiş olup, taraflar arasındaki sözleşmeye ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili borçlu …’nın genel kredi sözleşmesi’nin kefili olduğunu, çek yaprakları nedeniyle oluşan gayri nakit kredi riskinin kefilden talep edilmesine olanak bulunmadığını, icra emrinin bu nedenle de iptaline karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından keşide edildiği ileri sürülen ihtarın yasal şartlara havi olmadığını, müvekkillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ihtar ile takipte talep edilen alacak kalemlerinin birbiri ile uyumlu olmadığından davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından vergi ve masraf adı altında talep edilen fahiş alacak kalemlerinin yasal dayanağı bulunmadığını, davaya konu alacağın ipotekle temin edilmiş bir alacak olduğunu, ipoteklerin nakde dönüştürülmesi amacı ile yasal işlem başlatıldığını, davacı bankanın iş bu takibi yapmakta ve dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı banka ile davalı asıl borçlu … … Şti. arasında 27.12.2017 tarih ve 500.000,00 TL tutarlı ve 19.12.2019 tarih ve 800.000,00 TL tutarlı genel kredi ve teminat sözleşmelerinin imzalandığı, söz konusu sözleşmelerin davalı … tarafından kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının kabul edilerek el yazısı ile yazılmak sureti ile verildiği, kefaletin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı … asıl borçlu … …. Şti.’nin kurucu ortağı olduğundan eş muvafakatinin alınmasına gerek olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabülü ile, Ankara 3. İcra Dairesinin 2021/9389 esas sayılı dosyasında davalı borçluların yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, nakit alacaklara ilişkin olarak, borçlular yönünden, takibin 267.418,48 TL asıl alacak, 78.950,95 TL takip öncesi işlemiş faiz, 3.947,55 TL BSMV ve 1.010,75 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 351.327,73 TL üzerinden DEVAMINA, 267.418,48 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5’i oranında BSMV uygulanmasına, nakit alacağın %20’si oranında hesaplanan 70.265,55 TL icra inkar tazminatının davalı borçlulardan alınarak davacı alacaklıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı hesaplamalar içerdiğini, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, temerrüt tarihinin hatalı tespit edildiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Genel kredi sözleşmeleri, hesap kat ihtarnamesi, ipotek akit tabloları, hesap ekstreleri, bilirkişi raporu vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 3. İcra Dairesinin 2021/9389 Esas sayılı dosyası incelenmesinde; davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlular hakkında 04/08/2021 tarihinde toplam 365.645.01 TL nakit alacağın tahsili, toplam 328.350,00 TL gayri nakit alacağın depo edilmesi için takip başlatıldığı, davalıların süresinde itirazları üzerine takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının İİK’nun 67. Maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sırasında davacı vekilince 13/09/2022 tarihli dilekçe ile takip konusu borcun ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı ve davalılardan yargılama gideri, icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Somut olayda davacı tarafça, davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu şirket ile sözleşmenin müteselsil kefili olan diğer davalılar hakkında başlatılan icra takibinin davalıların itirazı üzerine durması nedeniyle eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, davacı vekilince 06/10/2022 tarihli dilekçesi ile icra takibinin ödeme mutabakatı nedeniyle konusuz kaldığının bildirilmesi nedeniyle işbu itirazın iptali davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davacı vekilince yargılama gideri, icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti talep edilmediği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, davanın konusu kalmadığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/04/2022 tarih 2021/578 Esas 2022/214 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın konusu kalmadığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davacı vekilinin beyanı gözetilerek icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili talepte bulunmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
B)1-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.