Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1181 E. 2022/1259 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/11811 Esas 2022/1259 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1181
KARAR NO : 2022/1259

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2021
NUMARASI : 2016/229 Esas 2021/771 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/02/2014
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; işbu dosyada davalı ile dava dışı … ve … hakkında, davacı sendikanın genel başkanı tarafından birinci hukuk müşaviri Avukat …’in 25/03/2013 tarihli yazı ile, sendikanın banka hesapları, kasa kayıtları ve harcama belgelerini incelemek, ilgili kişi ve kuruluşlardan bilgi ve belge istemek, ilgililerin bilgisine başvurmak, inceleme ve araştırma yapmak, rapor hazırlayıp sunmak üzere görevlendirildiğini, hazırlanan raporun 30/04/2013 tarihinde genel başkana sunulduğunu, genel başkan tarafından raporun ilk yönetim kurulu toplantısında görüşülmek üzere havale edildiğini, raporda sendikanın banka hesapları, kasa kayıtları, harcama belgeleri ve tediye fişleri üzerinde yapılan incelemede sendika genel mali sekreterliğine bağlı muhasebe bürosunda görev yapmış olan mali müşavir … ile muhasebe görevlisi … tarafından muhasebe kayıtları üzerinde klasik muhasebe tekniği olarak adlandırılan yöntemlerle oynamalar yapıldığı, sendikanın banka hesaplarından yapılan havale işlemlerinde ilk bakışta fark edilemeyecek şekilde yöntemler kullanıldığı, incelemenin genişletilmesi halinde yapılan usulsüzlüklerin gerçek boyutunun tespit edilebileceğinin açıklandığını, 03/05/2013 tarihli yönetim kurulu toplantısında diğer tedbirler yönünden sendikanın banka hesapları, muhasebe ve kasa kayıtları üzerinde inceleme yaptırılması, öncelikle son 5 yıla ait kayıtlar yönünden inceleme yapılmak üzere bağımsız mali müşavirlik firması ile sözleşme yapılmasına karar verildiği, sendikanın 01/01/2008 – 31/03/2013 dönemine ait kasa ve banka hesaplarına ait işlemler üzerinde denetleme yapmak üzere … Yeminli Mali Müşavirlik ile davacı sendika arasında 03/05/2013 tarihli denetim sözleşmesi imzalandığını, … Yeminli Mali Müşavirlik tarafından hazırlanan özel amaçlı raporlarda muhasebe sorumlularının banka işlemleri ve muhasebe kayıtlarında yaptıkları işlemlerle zimmetlerine para geçirdiklerinin tespit edildiğini, sendika ile aralarında hukuki ilişki bulunmayan kendilerinden herhangi bir şekilde mal ve hizmet alımı yapılmamış 3.kişilere karşılıksız olarak ödemeler yapıldığı, usulsüzlükleri gizlemek amacıyla bir çok muhasebe hilesine başvurduklarının açıklandığını, sendikanın … şubesindeki bankomat hesabından 3.kişiler adına/banka hesaplarına ödeme yapan muhasebe müdürü … ile muhasebe şefi … ve bir kısım şahıslar / tüzel kişiler aleyhine Ankara 19. İş Mahkemesinin 2013/747 esasına kayıtla dava açıldığını, davanın yargılamasının sürdüğünü, Ankara 7. İş Mahkemesinin 2013/1005 esas sayılı dosyası ile ek alacak davası açıldığını, Ankara 19. İş Mahkemesi dosyası ile birleştirildiğini, sonrasında tefrik edildiğini, … ile … hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılması istemiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/69666 sayılı dosyası ile tahkikatın sürdüğünü, davalı …’nün … Sigortanın sigorta acenteliğini yaptığını, 02/10/2003 – 30/05/2013 tarihleri arası dönem içerisinde müvekkili sendikaya ait araç ve taşınmaz malların sigorta işlemleri, poliçe düzenlenmesi, araçların kasko sözleşmeleri, zorunlu trafik sigortası ve zorunlu mali mesuliyet sigortaları ve diğer aracılık faaliyetlerinin …’ye ait … Sigorta Acenteliği tarafından yapıldığını, sendikanın araç ve taşınmaz sigorta primlerinin davalı …’ye ait olan sigorta acenteliğine ödeme işlemlerinin … ve … tarafından yapıldığını, muhtelif dönem ve zamanlarda ödemeler yapıldığını, … Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş. tarafından davacı sendikanın banka kayıtları ve … Sigorta – … Acenteliği adına banka hesabından havale edilen miktarlara ilişkin ekstre fotokopilerinin incelenmesinde … ve … tarafından davacı sendikanın banka hesaplarından … adına / banka hesaplarına havale gönderilmek suretiyle sigorta edilen araçların ve taşınmazların ödenmesi gereken sigorta primlerinin çok üzerinde karşılığı olmayan usulsüz ödemeler yapıldığının anlaşıldığını, … Sigorta … Bölge Müdürlüğü tarafından gönderilen 03/07/2013 tarihli cevabi yazıdan görüldüğü üzere davacı sendika adına davalılardan …’ye ait … Sigorta acenteliği tarafından 29/08/2008 – 30/05/2013 dönemleri arasında ödenen / ödenmesi gereken sigorta primleri toplamı 188.188,83 TL + 108.307,65 TL + 13.082,36 TL = 309.578,84 TL olup, bu dönemde poliçe bedeli, kasko bedeli, trafik sigorta ücreti, sigorta bedeli vb. gibi açıklamalar ile … ve … tarafından 731.828,46 TL ödendiğini, şimdilik tespit edilebilen usulsüz havale miktarının 422.249,62 TL olduğunu belirterek dosyanın öncelikle Ankara 19. İş Mahkemesinin 2013/747 esas sayılı dosyadan tefrik edilen 7. İş Mahkemesi 2013/1005 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 422.249,62 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. Acentesi olan müvekkili olan davacı sendika arasında işçi-işveren-sendika üyeliği vs. anlamında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, davalının yaklaşık 13 yıl boyunca davacının tüm sigortacılık işlemlerini, sigorta acentesi olarak yaptığını, davanın niteliği gereği Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğinden davanın görev şartı yokluğundan usulden reddine, müvekkilinin sigorta acentesi olup, düzenlediği sigorta poliçeleri nedeniyle … Sigorta A.Ş. ile … Sigorta A.Ş.’ye hiçbir borcunun olmadığını, eğer haksız bir menfaat söz konusu ise bu menfaati elde edenin müvekkili olmayıp, … Sigorta A.Ş. ile … Sigorta A.Ş. olduğunu, davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davanın görev yönünden reddine karar verilmemesi halinde HMK’nın 116/c maddesince işbölümü itirazlarının kabulüne, davada davalı taraf olarak gösterilen … ile …’ın sendikanın muhasebecileri olup, aralarında işçi/işveren ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin bu şahıslarla, bu şahısların hesaplarda yaptıkları iddia edilen usulsuzlük ve yolsuzluklarla hiçbir ilgisinin olmadığını, sendikanın talimatı doğrultusunda poliçe düzenlediğini, sigorta primlerinin banka hesabına aktarıldığını, diğer iki davalının işlem ve eylemlerine ortaklık etmesinin fiilen ve hukuken olanaklı olmadığını, hukuki dayanağı farklı olan iki talebin tek davada ileri sürülmesinin yasaya ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davaların ayrılması isteğinde bulunduğunu, 6102 sayılı TTK’nın 140/1 mad. göre sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemlerin iki yıllık zamanaşımına tabi olup, zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da müvekkili aleyhinde açılan davanın tümü ile haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacı sendika yöneticileri ve çalışanlarının kendi kusur, kabahat, haksız kazanç, görevi kötüye kullanma ve zimmetlerinden aklanmak için, kendi aralarındaki hesaplamaya müvekkilini dahil ettiklerini, müvekkilinin 09/02/1995 tarihinden beri … Sigorta acentesi olup, 01/02/2014 tarihinde ticari faaliyetine son verdiğini, acenteliğinin bittiğini, … Sigorta A.Ş. acenteliğini 29/06/2006 tarihinde aldığını, acentelik sözleşmesinin 2011 yılında sona erdiğini, gerek … Sigorta A.Ş., gerekse … Sigorta A.Ş.’den yapılan tüm sigorta poliçelerinin primlerini, sendikanın, davalının … Şubesindeki bankomat hesabına havale ettiğini, bu havaleler yapılırken … Sigorta A.Ş. veya … Sigorta A.Ş. diye ayrım yapılmadığını, davalının tahsil ettiği tüm primlerden kendi sözleşmesine göre değişik oranlardaki komisyonlarını düştükten sonra kalan primlerin tamamını … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’ye ödediğini, tarafların ticari ilişkisini iddia edildiği gibi 02/10/2003 tarihinde başlamadığını, ilk poliçenin Genel Başkan … döneminde düzenlendiğini, …’nin 03/11/2002’de milletvekili seçildiği göz önünde tutulur ise ticari ilişkinin 2002 yılında başladığının görüleceğini, davacı tarafın ek-6 olarak sunduğu 6 sayfalık ödeme tablosunun tümüyle hatalı olduğunu, tabloda 02/10/2003 tarihinde başlayıp 30/05/2013 tarihinde sona erdiğini, tablonun başlangıç tarihini 2002 yılına çekilmesi gerektiğini, bu ödemelerin tamamını … Sigortaya ait olmadığını, 2006-2011 yılları arasında … Sigortadan yapılan poliçe prim tutarlarının da bu hesaba girdiğini, … Sigortadan yapılan poliçelerin prim tutarlarını oradan sormadığını, sadece … Sigortadan sorduğunu, … Sigortadan yapılan poliçelerin primlerinin bu tablonun sonuç rakamından düşüldüğünde farz edilen 422.249,62-TL’lik açığın önemli ölçüde azalacağını, 28/05/2013 tarihli yazı ile … Sigortadan 3 vergi numarasına ait tüm branşlarda ödenen primlerin talep edildiğini, ancak davacı sendikanın davalıya 4 ayrı vergi numarası üzerinde sigortalar yaptıklarını, tüm poliçelerin sorgulanması halinde iddia edilen fazla ödemenin olmadığının görüleceğini, … Sigorta A.Ş. Genel Müdürlüğünden AS-400 ve pusula sisteminde kayıtlı olan tüm poliçelerin incelenerek cevap verilmesinin istenmesi halinde dosyadaki cevabi yazıda bildirilenin çok üstünde sigorta priminin … Sigorta’ya aktarıldığının görüleceğini, davacıya ait 4 vergi numarasının bildirilerek yapılmış tüm dallardaki poliçe primlerinin … Sigorta A.Ş.’den sorulması ve buradan gelecek cevabi yazıdaki rakamlar ile davacının iddia ettiği fazla ödemenin olmadığının bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalıya ait … Şubesindeki bankomat hesap hareketlerinde davacı sendika tarafından aktarılan tutarların bilirkişi incelemesi sonucunda yapılan tespitinde 04/02/2003 – 03/10/2013 tarihleri arasında toplam 978.137,39 TL ödeme yapıldığı, davacı sendika tarafından sunulan 30/11/2020 tarihli dilekçe ekindeki ödeme listesinde 02/01/2003 tarihinde davalıya 30 adet 55.750.000,00 TL eski (yeni haliyle 55,75 TL) 30 adedi 1.672,50 TL kayıtlı ise de davalıya ait Vakıfbank hesap dökümlerinde 02/01/2003 tarihinde bu tutarda işlem olmadığı, davacı tarafından sunulan listedeki ödeme miktarının 936.205,24 TL olduğu, aradaki farkın davacı tarafın ödeme listesinde 01/03/2013 – 03/10/2013 tarihleri arasındaki havale tutarlarının listede yer almamasından kaynaklandığı, davalı acentenin banka hareketlerinde davanın ihbar edildiği kişilerce yapılan ödemelerin incelenmesinde … tarafından 14/10/2003 tarihinde 590,00 TL, … tarafından 1.382,74 TL ödeme yapıldığı, davacı sendika adına düzenlenen poliçelerin incelenmesinde, … Sigorta A.Ş.’den gelen CD’lerde yer alan AS400 poliçe listelerindeki davalı acente tarafından davacı sendikaya ait kesilen poliçeler tutarının toplamının 610.142,38 TL, … Sigorta A.Ş.’den gelen CD’lerde yer alan pusula listelerindeki davacı sendikaya ait kesilen poliçeler tutarı toplamının 187.159,71 TL olmak üzere toplamının 797.302,09 TL olduğu, … Sigorta A.Ş.’den gelen sigortalı … Sendikası olan poliçelerin incelenmesinde 75 adet poliçe karşılığı 30.091,74 TL tutarında davalı … tarafından poliçe kesildiği, bu şekliyle … Sigorta ve … Sigorta şirketlerinden kesilen tüm poliçe tutarlarının 827.393,83 TL olduğu, … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.ş.’den gelen poliçe CD’lerindeki davacı sendika ve çalışanları olarak davanın ihbar edildiği kişiler adına kesilen poliçe bedelleri toplamının 185.005,73 TL, sendika çalışanları adına kesilen AS400 ve pusula sisteminden kesilen DASK ve seyahat sigorta poliçeler tutarı 6.145,76 TL olduğu, hepsinin toplamı 1.018.545,32 TL olup, davacı sendika tarafından davalı acenteye yapılan ödemeler toplamı 978.137,39 TL’nin düşümü ile fazla ödemenin olmadığı, 1.018.545,32 TL bedelli poliçelerde sendika yetkili ve çalışanları adına da poliçeler kesilmiş ise de davalının üçüncü kişi olup bu poliçelerin de kesildiği ve sendika hesabından ödenmesi kapsamında davalının zarara sebep olduğundan bahsedilemeyeceği, sendika yetkili ve çalışanları ile sendika arasında iç ilişkide değerlendirilecek hususlardan olduğu, davacı sendika ve çalışanları olarak davanın ihbar edildiği kişilerden … ve … tarafından yapılan toplam ödemenin 590,00 TL ve 1.382,74 TL olmak üzere 1.972,74 TL olduğu, bu miktarın düşümü halinde dahi davalıya yapılan fazla bir ödemenin olmadığı, sendika yetkili ve çalışanları tarafından düzenlenen poliçeler kapsamında davalıya ayrıca ödeme yapıldığı hususunun kanıtlanamadığı, bu haliyle davalının fazla prim tahsilatı yaparak davacıyı zarara uğrattığı hususunun oluşmadığı, aksinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, eksik inceleme yapıldığını, davalı tarafın soyut iddiası esas alınarak hüküm kurulduğunu, mahkemece usul kuralları ve yerleşik yargı içtihatlarıyla sabit olan ispat kurallarının dikkate alınmadığını, davalının prim bedelini tahsil etmeksizin sendika adına sigorta poliçesi yapmayacağının tartışmasız olup, hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davacı sendikanın mali müşaviri ile muhasebe görevlisi ile birlikte davalı acentenin banka hesaplarına sigorta prim bedeli adı altında fazla ödeme yapıldığı, davacının zarara uğratıldığı iddiası ile zarara konu bedelin tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
… 13.İş Mahkemesi’nin 2014/503 Esas sayılı dosyasında açılan davada mahkemece davalı … yönünden tefrik kararı verilerek aynı mahkemenin 2015/1665 esas sayılı dosyasına kaydedildiği ve 03/11/2015 tarihinde 2015/1963 Karar sayılı karar ile davalı … yönünden açılan davanın görev yönünden reddine dair verilen karara karşı davacı vekilinin temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 15/02/2016 tarih 2015/35389 Esas 2016/3622 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.
Onama kararı üzerine görevli … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce dosyanın esası hakkında yapılan yargılama sonunda 24/11/2021 tarih, 2016/229 Esas 2021/771 Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesinin 2. fıkrasına göre; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden (20/07/2016) önce verilen kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 444 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemez. İlk derece mahkemesi Yargıtay bozmasından önceki esasa dair ilk hükmünü 03/11/2015 tarihinde tesis ettiğinden, bu hüküm kesinleşene kadar 1086 sayılı Kanunun uygulanması gerekir.
Dairemiz usule ilişkin kararın Yargıtay’dan geçmesi geçici 3.madde kapsamında kalmadığından istinaf kanun yolu incelemesine tabi olduğu görüşünde ise de, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi uygulaması ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14/02/2020 tarih 2019/20-229 Esas ve 2020/5 Karar sayılı kararından sonra bu uygulamadan vazgeçilip geçilmemesi hususunda Yargıtay 11. Hukuk Dairesince karar verilecek olmakla temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay’a gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE
2-HMK’nın 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.19/10/2022

Başkan- Üye – Üye Zabıt Katibi-

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.