Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/117 E. 2022/43 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2021 – 07/12/2021 (Ara Karar)
NUMARASI ….
TALEP TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2022
Taraflar arasındaki ara karardan rücu istemine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacı vekilinin 17/11/2021 tarihli oturumun 6. no’lu ara kararından rücu talebinin reddine, 2 no’lu ara karardan rücu talebinin kabulüne, davalılar vekilinin tedbirin teminatının artırılmasına ilişkin talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili talep dilekçesinde özetle; 17/11/2021 tarihli duruşmada Bölge Adliye Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararı uyarınca mahkemeye yatırılan 50.000,00 TL teminatın 360.000,00 TL’ye çıkarılmasına ve davalı tarafın tanıklarının dinlenilmesine karar verildiğini, Polatlı Adliyesinde bulunan ihtiyati tedbir kararı uyarınca mahkeme kasasına sunulan pay senetleri üzerinde inceleme yapıldığını, pay senedi üzerinde yönetim kurulunun 26/10/2015 tarih 171 sayılı kararı ile ihraç edildiği, hamiline yazılı olduğunun açıklandığını, anonim şirket tarafından bastırılacak pay senetleri konusunun 6102 sayılı TTK’nun 486 vd. maddelerinde düzenlendiğini, sicilde kayıtlı çıplak paylar ile ilgili pay senedi basıldığına dair bir yönetim kurulu kararının tescili ve ilanı bulunmadığını, mahkemeye sunulan hamiline yazılı pay senetlerinin emredici nitelikteki TTK’nun 486/2’ye göre ticaret sicil müdürlüğünde tescil edilip sicil gazetesinde ilan edilmemiş olduğundan hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, her zaman basılması mümkün kıymetli evrak vasfında olmayan kağıtlar olduğunu, davalının iddialarını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, bu konuda tanık dinlenmesi imkanı bulunmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen ihtiyati tedbir kararındaki teminat miktarının 1 yıldan fazla bir zaman sonra artırılması, eşinden boşanma aşamasında olan ve ödeme gücü olmayan müvekkilini zor durumda bıraktığını belirterek teminatın artırılması ve tanık dinlenmesi kararının kaldırılarak ara karardan rücu edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, tanık dinletme konusunun hisse devri konusuna ilişkin olduğu, maddi vakıaya ilişkin olmakla tanıkların dinlenmesine ilişkin ara kararda davanın niteliği ve tanık dinletme konusu içeriği itibarıyla bir isabetsizlik bulunmadığı, Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesince tedbir talebinin reddi üzerine davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 09/07/2020 tarih 2020/666 Esas 2020/691 Karar sayılı kararı ile tedbir talebinin kısmen kabul edilerek 50.000,00 TL teminatla aleyhine ihtiyati tedbir istenen … üzerinde bulunan 2.400.000 / 10.000.000 oranındaki hisseler üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin ve herhangi bir borçlandırıcı tasarrufun önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulduğu, HMK’nun 362/1.f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildiği, ihtiyati tedbir kararı ve bu karar kapsamındaki 50.000,00 TL teminatla tedbir kararı verilmesi hususunun kesin karar kapsamında olduğu, bu şekliyle teminat miktarına itirazın mahkemece değerlendirilecek hususlardan olmadığı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından kesin olarak verilen tedbir hususunun gözden kaçırılarak sehven teminat miktarı yükseltilmiş ise de, kesin karar kapsamında ve kesin karar içeriği itibariyle kararda belirtilen teminat miktarına ilişkin kısmın da kesin olduğu gerekçesiyle 17/11/2021 tarihli oturumun 6 no’lu ara kararından rücu talebinin reddine, 2 no’lu ara kararından rücu talebinin kabulüne, davalılar vekilinin tedbirin teminatının artırılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; duruşmalı inceleme sonucu ihtiyati tedbir kararına itirazın kısmen kabulü ara kararından duruşma yapılmaksızın dönülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bölge adliye mahkemesince gerçeklikle bağdaşmayan gerekçelerle hakkaniyetsiz bir teminat miktarı karşısında tedbire hükmedildiğini, ihtiyati tedbir kararına ve teminat miktarına itiraz edilmesi üzerine mahkemece ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine, teminat miktarına yönelik itirazın kabulü ile teminat 360.000,00 TL’ye yükseltilmesine karar verildiğini, davacıya ait hamiline yazılı pay senetlerinin davacının iradesi dahilinde müvekkili …’ya devredildiğini, davacı vekilinin sehven yayımlanan ilana dayanarak ticaret sicil müdürlüğünün hatasından faydalandığını belirterek ilk derece mahkemesinin ara karardan rücu kararının ve tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 17/11/2021 tarihli duruşmada ihtiyati tedbir teminatının 50.000,00 TL’den 360.000,00 TL’ye yükseltildiğini, tedbire yönelik Ankara Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olduğunu, 50.000,00 TL teminatın yatırıldığını, teminat miktarının artırılmasının müvekkilini zor durumda bıraktığını belirterek teminatın artırılmasına ilişkin 17/11/2021 tarihli ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ara karardan rücu istemine ilişkindir.
Davacının dava tarihinden önce şirket hisselerine devir yasağı konulması ve şirket mallarına tedbir konulması talebi üzerine Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/22 D. İş Esas 2020/24 Karar sayılı kararıyla ihtiyati tedbir talebinin reddine hükmedilmiştir. Davacı vekilinin karara karşı istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Dairemizin 2020/666 Esas 2020/691 Karar sayılı kararıyla istinaf talebi kısmen kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı … üzerindeki 2.400.000/10.000.000 oranındaki hisse üzerine 50.000,00 TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına, diğer tedbir talebinin reddine kesin olarak karar verilmiştir. Davalı vekilince Dairemizin ihtiyati tedbir kararına karşı esasa ve teminat miktarına yönelik itiraz sebepleri belirtilerek itiraz edilmiştir.
Dava Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, anılan mahkemenin 2020/174 Esas 2021/456 Karar sayılı kararıyla dosyanın Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine devrine hükmedilmiştir. Bu karar üzerine dosya Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiş, mahkemece 17/11/2021 tarihli ara karar ile davalılar vekilinin ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının reddine, 50.000,00 TL teminatın 360.000,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilmiş ayrıca yargılamada tanık dinlenmesine hükmedilmiştir.
Davacı vekilinin mahkemenin 17/11/2021 tarihli teminatın artırılması ve tanık dinlenmesi ara kararlarından rücu edilmesi talebi üzerine mahkemece 07/12/2021 tarihli ara kararla teminatın artırılması ara kararından rücu edilmesine, tanık dinletme ara kararından rücu talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf itirazı 17/11/2021 tarihli teminat artırılması ara kararına, davalılar vekilinin istinaf itirazı ise 07/12/2021 tarihli teminat miktarının artırılması ara kararından rücu ara kararına yöneliktir.
HMK’nun “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin 1. fıkrası, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
İstinaf istemine konu 17/11/2021 ve 07/12/2021 tarihli mahkeme ara kararları HMK’nun 341/1.maddesi kapsamında düzenlenen esas hakkında nihai karar niteliğinde olmadığı gibi ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi, bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen karar niteliğinde de değildir. HMK geçici hukuki korumalarda sadece 341/1. maddesinde yazılı olan ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yolunu açmış, diğerleri hakkındaki kararlar yönünden ise istinaf imkanı tanımamıştır.
Bölge Adliye Mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı HMK’nun 362/1.f maddesine göre kesin olduğundan Dairemizin 09/07/2020 tarih ve 2020/666 Esas 2020/691 Karar sayılı ihtiyati tedbir kararı teminat dahil kesin niteliktedir. Bundan sonraki aşama ancak HMK’nun 395 maddesi uyarınca teminat karşılığı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması, HMK’nun 396. maddesi uyarınca durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması olup, bu hususlardaki kararlar da istinafa tabi değildir.
Polatlı Asliye Hukuk Mahkemesince işbu davanın Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine devredilmesinin yasaya uygun olup olmadığı da tartışılmalıdır.
Öte yandan davacı vekili 17/11/2021 tarihli teminat artırılması ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de, mahkemece verilen 07/12/2021 tarihli ara karar ile teminatın artırılması ara kararından rücu edildiğinden davacı vekilinin istinaf isteminde hukuki yararı da bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle, mahkemenin 17/11/2021 ve 07/12/2021 tarihli ara kararları HMK’nun 341. maddesindeki istinaf yoluna başvurulabilen karar mahiyetinde bulunmadığından aleyhine taraf vekillerinin istinaf dilekçesinin HMK’nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekili ve davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 341. maddesi gereğince istinafa tabi karar bulunmadığından HMK’nun 352/(1)-b maddesi gereğince ayrı ayrı USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcı, 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 221,40 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcı, 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 221,40 TL’nin talep halinde davalılara iadesine,
4-Davacı vekili ve davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerilerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/02/2022
….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.