Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1109 E. 2022/1799 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1109 Esas 2022/1799 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1109
KARAR NO : 2022/1799

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :12/05/2022
NUMARASI : 2022/109 Esas 2022/356 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 15/02/2022
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı
vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/137 esasına kayıtlı sıra cetveline itiraz davasının yargılaması sırasında … Şirketi’nin re’sen silindiğinin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünce bildirildiğini, taraf teşkilinin sağlanması için taraflarına 10/02/2022 tarihli duruşmada süre verildiğini, şirket re’sen silindiği için tasfiye memuru bulunmadığını, şirketin son ortaklarının…olarak tespit edildiğini iddia ederek Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı … Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihyası istenen şirketin geçici 10. maddesi kapsamında şirket sermayesini 10.000,00 TL’ye çıkarmadığı için geçici 7. maddenin b bendi kapsamındaki usule uygun olarak re’sen terkin edildiğini, şirketin müdürlüğü bildirilen son adresine çıkarılan tebligatın “taşınmış” notuyla iade olduğunu, ihtarın ayrıca 07/07/2014 tarih … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, şirketin davalarının alacak ve borçlarının müdürlük tarafından bilinmesi mümkün olmadığından işbu davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini belirterek davanın süre yönünden reddine, ek tasfiyeye karar verilmesi halinde TTK 547/2 maddesi uyarınca tasfiye memuru atanmasına, müdürlük yasal hasım olduğundan tarafları aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalı … ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilerin ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmadığı, sicil işlemi hatalı olmakla zamanaşımı itirazı yerinde olmayıp tasfiye ile sınırlı olmak üzere ticaret sicilinden kaydı silinen “… Şirketi” aleyhine Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/137 E sayılı dava dosyasında taraf teşkili yönünden tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, şirketin tasfiye işlemlerini gerçekleştirmek üzere tasfiye memuru atanması gerektiği usulüne uygun şekilde terkin işlemi yapmayan Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı iken sicilden terkin olunan “… Şirketi”nin Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/137 E sayılı dava dosyası ve işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına, TTK 547/2 maddesi gereğince ihya edilen şirkete … TC kimlik nolu …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret takdirine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde kesinleşmiş karar örneğinin tescil ve ilan edilmek üzere ticaret sicil müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; terkinin usulüne uygun gerçekleştirildiğini, davalının yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olunması nedeniyle aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra dava açıldığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; sicilden resen terkin edilen şirketin ihyasına ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ticaret sicil kayıtları, Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/137 Esas sayılı dosyası vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Dosya kapsamından, dava konusu … Şirketi’nin TTK’nın Geçici 7. Madde kapsamında 03/02/2015 tarihinde ticaret sicilinden belirlenen sürede sermayesini asgari tutara yükseltmemesi nedeniyle re’sen silindiği, davacı tarafından ihyası istenen … Şirketi’ne karşı Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/137 Esas ( 2013/589 Eski Esas) sayılı dosyasında 27/09/2013 tarihinde sıra cetveline itiraz davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Anılan maddenin 4. fıkrasına göre; Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut olaya gelince, davalı …, ihyası istenen … Şirketi’nin sermayesini 24/06/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayesinin anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış olması nedeniyle 07/10/2013 tarih … sayılı ve 07/07/2014 tarih … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilamlar ile 6552 sayılı kanunun 134. Maddesi ile 6102 sayılı kanunun Geçici 10. Maddesinde belirlenen sürede sermayesini asgari tutara yükseltmediği gerekçesiyle ihyası istenen şirketin 03/02/2015 tarihinde kaydının ticaret sicilinden re’sen silindiğinin tescil edildiği ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 06/02/2015 tarihli 8753 sayısında ilan edildiği, davacı tarafından Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nde 27/09/2013 tarihinde 2018/137 Esas ( 2013/589 Eski Esas) sayılı davanın açıldığı anlaşılmıştır. Geçici 7/2. Maddesine göre hakkında takip/dava olan şirketler hakkında Geçici 7.maddesi uygulanmayacaktır. Bu nedenle de Geçici 7/15.maddesindeki 5 ve 10 yıllık sürelere tabi olmaksızın ihyası istenebilir.
6102 sayılı TTK’nın Geçici 7.maddesinin 4 fıkrasında; “Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.
Ticaret sicili müdürlüklerince; 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılacağı” hükmü yer almaktadır.
Davalı … ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmamaktadır. İhyası istenen şirketin adresine çıkarılan tebligat ise tebliğ edilemeyerek iade edilmiştir. Ancak 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen Geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilebilir.
Bu durumda mahkemece, davalı ticaret sicil müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine tabi olmayan şirketi yine anılan maddedeki usul ve şartlar gerçekleşmeden ticaret sicilinden re’sen terkin ettiği, dolayısıyla usulsüz terkin işlemi sebebiyle anılan maddenin 15. Fıkrasında belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılma şartının artık somut olayda aranmayacağı gözetilerek davalı … hakkında açılan davanın ilk derece mahkemesince kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte ilk derece mahkemesince bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmayıp Dairemizce davanın hak düşürücü sürede açıldığına ilişkin gerekçe yazılması nedeniyle hükmün kamu düzeni gözetilerek gerekçe yönünden kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Ancak yukarıda açıklandığı üzere usulsüz terkin ile dava açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine, HMK’nın 312. maddesindeki koşulların da oluşmadığı dikkate alınarak, HMK’nın 326. maddesi gereği yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmesi yerinde olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı sicil müdürlüğünün istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği kaldırılarak dava konusu … Şirketi’nin derdest Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2017/18659 Esas sayılı icra takip dosyası ile sınırlı olmak üzere TTK’nın 547/2. Maddesi gereği ek tasfiye amacıyla ihyasına ve şirketin son temsilcisi olan …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı …’nün istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulüne, Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/05/2022 tarih 2022/109 Esas 2022/356 Karar sayılı kararının gerekçe yönünden KALDIRILMASINA,
2-Davanın Kabulüne,
… … sicil nosunda kayıtlı iken sicilden terkin olunan “… Şirketi”nin Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/137 E sayılı dava dosyası ve işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına,
3-TTK 547/2 maddesi gereğince ihya edilen şirkete … TC kimlik nolu …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret takdirine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde kesinleşmiş karar örneğinin tescil ve ilanına,
5-Alınması gereken 80,70 TL karar harç peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacının posta ve tebligat masrafı olarak yaptığı 26,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
7-Davacının vekille temsil edildiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gözetilerek 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
C)1-Davalı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı …’nün istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderinin sonuçta davanın kabulüne karar verildiğinden HMK 322.maddesi gereğince üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/12/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi-

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.