Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1096 E. 2022/910 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1096 Esas 2022/910 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1096
KARAR NO : 2022/910

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2022
NUMARASI : 2022/166 Esas ( Ara Karar )
İHTİYATİ TEDBİRİN
KALDIRILMASINI TALEP
EDEN DAVALI :
VEKİLİ :
İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
DAVA : Hisse devir işleminin iptali – Kar Payının Tespiti
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
TALEP : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/06/2022

Taraflar arasında görülmekte olan hisse devir işleminin iptali ve hisselerin devrinin tedbiren durdurulmasına yönelik açılan davada ara kararla verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin davalı yanın itirazının reddine yönelik ara karara karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin vefat eden babası …’un davalı … ile … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketini kurduğunu, bu şirketin 26/04/2011 tarihinde tescil edildiğini, şirket ortaklarından …’in ilk 20 yıl için şirket müdürü olarak atandığını, şirketin ünvanının değiştirilerek …Plastik Doğaltaş İnşaat ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi olarak tescil edildiğini, müvekkilinin babasının Suriye ye gitme kararı aldığını ve geri dönememe ihtimaline karşı şirket faaliyetlerinin aksamaması için kendi payının ve gayri menkullerini oğlu …’un 18 yaşını doldurmasıyla birlikte çocukları adına tescil ettirmesi için …’e vekalet verdiğini, ancak müvekkilinin babasının 18/09/2019 tarihinde hayatını kaybettiğini, davalı …’in vekalet görevini kötüye kullanarak müvekkilinin babasının hisselerini …’a satış göstererek devrettiğini, …’ın da 02/02/2015 tarihinde vekil edilen …’ten aldığı hisselerin tamamını tekrar …’e devrettiğini ve şirketin ait tek ortaklı limited şirketi olduğunu belirterek şirketin tek temsilcisi …’in şirketten mal kaçırması, şirketin içini boşaltması ihtimallerine binaen şirkete kayyım atanmasını, şirketin hisselerinin iyi niyetli üçüncü kişilere devredilmesi ihtimaline binaen ise şirket hisseleri hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemenin 11/03/2022 tarihli ara kararı ile; dava dışı …Metal Plastik Doğaltaş İnşaat ve Sanayi Ticaret Limited Şirketinde yönetim boşluğu olmadığı anlaşıldığından, davacının dava dışı şirkete kayyım atanması talebinin reddine, yasa hükmünde aranan koşullar gerçekleştiğinden davacı yönünden telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verilmemesi adına davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili talep dilekçesinde; 11/03/2022 tarihli ara kararıyla, ihtiyati tedbir talep eden tarafın tedbir talebinin kabulüne, Kazan Noterliği’nin 25.04.2011 Tarih ve … Yevmiye Nolu kuruluş sözleşmesine istinaden Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarası ile kayıtlı … Metal Plastik Doğaltaş İnşaat Ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin hisse devrinin dava sonuçlanıncaya kadar önlenmesi amacıyla tedbir konulmasına karar verildiğini, ancak huzurdaki davada yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığını, davacının huzurdaki dava yönünden dava ehliyeti bulunmadığını belirterek, konulan tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Davalı vekilinin ihtiyati tedbir talebine itirazı üzerine 27/04/2022 tarihli ara karar ile; davalı taraf davacı tarafın iddialarının gerçek olmadığını, davacının miras bırakanı …’un bahsedilen tasarruf tarihinde öldüğünü, bu konuda açılan derdest davalar olduğunu belirterek tedbire itiraz ettiği, ancak davalı tarafın belirttiği gibi davacı tarafın miras bırakanının ölüm tarihi konusunda henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı, bu konudaki dosyaların ilgili yerlerden talep edilip incelendiğinde halen dosyaların derdest olduğu, bu durumda davaya konu şirket hisselerinin üçüncü kişilere devrinin tedbiren önlenmesi yönündeki tedbir kararının kaldırılması için davalı tarafça somut bir delil sunulmadığı kabul edilmesi gerektiğinden ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin tedbirin kaldırılması talebinin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Açılan davada yaklaşık ispat koşulunun sağlanılmadığını,
İptali istenen tasarrufun müteveffanın hayatta iken yapılmış olduğundan davacı yanın huzurdaki dava yönünden dava ehliyeti bulunmadığını,
Huzurdaki davanın tenkis davası olarak nitelendirilmesi halinde 1 yıllık, vekalet ilişkisinin kötüye kullanılması sebebine dayanılması halinde ise 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi ara kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile ilk derece mahkemesinin gerekçesi göz önünde tutulduğunda ihtiyati tedbir isteminin kabulü ara kararı ve ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi ara kararında bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/06/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.