Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1084 E. 2022/1769 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1084 Esas 2022/1769 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1084
KARAR NO : 2022/1769

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :23/03/2022
NUMARASI : 2022/23 Esas 2022/238 Karar
DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 10/01/2022
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin,…. Şti’nden alacaklı olduğunu, borçlu şirket hakkında İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2009/29212 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takip esnasında şirketin terkin edildiğini öğrendiklerini, terkin işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin 25/06/2015 tarihinde terkin edildiğini, 5 yıl içerisinde ihya talep edilmediğini, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, şirketin vergi kaydının 2009 tarihinde kapatıldığını, terkin işleminin ise 2015 yılında yapıldığını, davacı tarafın aradaki süre içerisinde icra takibi yapabileceğini, ayrıca şirketin terkin işleminin usulüne uygun olarak yapıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ihyaya konu edilen …. Şti.’nin 25/06/2015 terkin tarihi itibariyle borçlu sıfatıyla devam eden davacı şirketin ise alacaklı olduğu İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2009/29212 esas (2020/2725 yeni esas) sayılı takip dosyasının bulunduğu, 6102 sayılı TTK 547. maddesi ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi 2. bendi hükmü dikkate alındığında ticaret sicil müdürlüğünce söz konusu şirketin ticaret sicil kaydının usulsüz terkin edildiği, bu nedenle beş yıllık hak düşürücü süreye de tabi olmadığı, iş bu davayı açmakta ve şirketin tüzel kişiliğinin ihyasını istemekte icra dosyası alacaklısı olan davacının hukuki yararının bulunduğu, davalı ticaret sicil müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 2. bendi hilafına, ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re’sen terkin etmesine rağmen şirket hakkında tasfiye işlemi yapılmadığı anlaşılmakla, ihyasına karar verilen şirketin tasfiyeye tabi tutulmasına ve tasfiye memuru atanmasına gerek görülmediği, davalı yasal hasım olduğundan ve dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile Eskişehir Ticaret Sicili Müdürlüğünün … sicil nosuna kayıtlı … Şirketi’nin İstanbul 8. İcra Dairesinin 2020/2725 esas sayılı takip dosyasındaki işlemler ile sınırlı olmak kaydıyla ihyasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; terkin işlemi usulsüz olduğundan davanın açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ihyası talebine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dosyada mevcut ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; ihyası istenen şirketin … sicil numarası ile Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil edildiği, vergi kaydının terk olması nedeniyle TTK geçici 7. maddesi uyarınca müdürlük tarafından kendilerine yapılan ihtara rağmen geçici 10. maddede belirlenen sürede münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırmadığı gerekçesiyle şirketin ticaret sicilinden resen silindiğinin tescil edildiği ve Ticaret Sicil Gazetesi’nin 25/04/2014 tarih ve … sayısında ilan edildiği, şirketin 25/06/2015 tarihinde terkin edildiği görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
6102 sayılı TTK’nın Geçici 7.maddesinin 4 fıkrasında; “Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.
Geçici 7/2 maddesine göre hakkında dava/takip olan şirketler hakkında 7.madde usulü uygulanmayacaktır. Vergi kaydının terki Geçiçi 7.madde yazılı tadadi sebeplerden olmadığından sicil müdürlüğünün bu sebebe dayalı olarak sicilden terkin işlemi yapması da normlar hiyerarşisine göre yasaya aykırıdır. Somut olayda ihyası istenen … Şirketi’ne karşı davacı tarafından İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2020/2725 (eski 2009/29212 Esas sayılı) Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı gözetildiğinde geçici 7/2.maddeye göre geçici 7.madde uygulanmayacağından hak düşürücü süreye tabi olmaksızın ihya edilmesi gereklidir. Ancak davacı sadece yargılama giderleri yönünden istinafa başvurduğundan sınırlı ihyaya ilişkin karar eleştirilmekle yetinilmiştir. Şirketin tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği dikkate alınarak TTK’nun 547/2. maddesi gereğince ek tasfiye kararı ile ihya ve tasfiye işlemlerinin yapılması için mahkemece ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi gerekli olduğunun ilk derece mahkemesince gözetilmemesi ise usul ve yasaya aykırıdır.
Davalı sicil müdürlüğü geçici 7.maddeye tabi olmayan şirket hakkında geçici 7.maddeye tabi olmayan şirket hakkında geçici 7. Maddeye göre işlem yaptığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmalıdır. Bu nedenle davacı vekilinin bu husustaki istinaf istemi kabul edilmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği kaldırılarak dava konusu … Şirketi’nin derdest İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2020/2725 (eski 2009/29212 Esas sayılı) Esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere TTK’nın 547/2. maddesi gereği ek tasfiye amacıyla ihyasına ve şirketin son temsilcisi olan …’ün tasfiye memuru olarak atanmasına yargılama giderlerinin davalının sorumlu tutulmasına dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
B)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilerek kabulü ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/03/2022 tarih ve 2022/23 Esas 2023/238 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE,
Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olup ticaret sicil müdürlüğünden terkin edilen … Şirketi’nin İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2020/2725 (eski 2009/29212 Esas sayılı) Esas sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere İHYASINA, karar kesinleştiğinde Ticaret Siciline yeniden tescil ve ilan edilmesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2.maddesi gereğince şirketin İhya işlemlerinin yapılması için … Şirketi’nin son temsilcisi …’ün tasfiye memuru olarak tayin, tescil ve ilanına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, tasfiye memuru değişikliği de dahil olmak üzere tüm işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
4- Alınması gereken 80,70 TL maktu karar harç peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacının posta ve tebligat masrafı olarak yaptığı 119,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
7-Davacının vekille temsil edildiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gözetilerek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
C)1-Davacı tarafından 80,70 TL istinaf karar harcı harcının talep halinde davacıya iadesine
2-Davacının istinaf aşamasında yaptığı 91,60 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/12/2022

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.