Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/108 E. 2023/1833 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/108 Esas 2023/1833 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/108
KARAR NO : 2023/1833

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2021
NUMARASI : 2020/538 Esas 2021/538 Karar
DAVACI :
DAVALI :
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2023

Taraflar arasındaki anonim şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı taraflarca süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, ancak bir dönem yönetim kurulu üyeliği de yapan müvekkilinin pay sahipliği haklarının sürekli ve sistematik olarak ihlal edildiğini, çoğunluğu oluşturan pay sahiplerinin şirketten para çekerek şirketi borçlandırdığını, şirketin 2018 ve 2019 yıllarına ait genel kurullarından ilkinin 16.07.2020 tarihinde yapıldığını, muhalefet ettikleri bir maddenin onaylandığını ve TTK. 420.madde uyarınca erteleme talebi üzerine ikinci toplantının 20.08.2020 tarihinde yapıldığını, 16.07.2020 tarihinde yapılan ilk toplantının 5. maddesi ile yönetim kurulunun faaliyet raporunun okunup onaylandığını, faaliyet raporunun müvekkiline gönderilmediğini ve genel kurulda ortaklara dağıtılmadığını, müvekkilinin inceleme ve araştırma hakkının tamamen ortadan kaldırıldığını, ayrıca faaliyet raporunun TTK. 516. ve bu maddeye göre çıkartılan yönetmeliğe uygun olmadığını, 20.08.2020 tarihinde gerçekleştirilen ikinci toplantının 2. maddesi ile şirketin mali tablolarının genel kurul gündeminde onaylandığını, tabloların toplantı esnasında verildiğini ve bu nedenle müvekkilinin gerekli inceleme ve araştırmayı yapamadığını, şirketin 2018 yılında cüzi bir kar elde etmiş, 2019 yılında ise zarar etmiş olarak göründüğünü, finansal tabloların gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin nihai amacının ortaklara kar dağıtmak olduğunu, ancak 4.madde ile karın dağıtılmamasına karar verildiğini, müvekkilinin ve bir kısım ortakların yönetici ortaklara örtülü kazanç aktarıldığından dolayı sistematik olarak kar elde etme haklarının ihlal edildiğini beyan ederek, davalı şirketin 16.07.2020 tarihli genel kurul toplantısının 5. maddesi, 20.08.2020 tarihli genel kurulun 2 ve 4.maddelerinin ayrı ayrı iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davalı şirketin faaliyet raporunu ortaklarına tebliğ etmek zorunda olmadığını, yine davacının yönetim kurulu üyesi olduğundan ve ayrıca bilgi alma ve inceleme hakkı olduğundan şirketin faaliyetleri ile ilgili bilgi sahibi olduğunu, genel kuruldan önce şirket merkezinde şirket kayıt ve defterlerinin incelemek üzere hazır bulundurulduğunu, faaliyet raporunun hukuka uygun olduğunu, ayrıntılı olmamasının iptal sebebi olmayacağını, finansal tabloların gerçeğe uygun olup pay sahiplerine para aktarıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının da 2018 ve 2019 yıllarında şirketten para aldığını, Covid salgını sebebiyle şirketin zor zaman geçirdiğini bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 16.07.2020 tarihli genel kurul toplantısının 5.maddesinin iptali istemi ile açılan dava yönünden; 6102 sayılı TTK’nın 420. maddesi gereğince sermayenin 1/10’ine sahip ortaklar tarafından finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların ertelenmesi talep edildiğinde (yazılı ve/veya sözlü) genel kurul başkanının başkaca hiçbir işlem yapmaksızın bu konuların görüşmesini bir ay sonraya bırakması gerekmekte olup, somut olayda sermayenin 1/10’undan fazla hisseye sahip davacının 16.07.2020 tarihli toplantının 4. maddesi ile faaliyeti raporunun dolayısıyla doğrudan iligili finansal tabloların görüşülmesinin ertelenmesini talep etmesine rağmen gündemin 5. maddesi ile yönetim kurulu faaliyet raporunun okunup, müzakere edilip oy çokluğu ile kabul edildiği, oysa ki divan başkanının 4. maddedeki erteleme talebi ile birlikte TTK. 420. maddesi gereğince kanunen finansal tabloların müzakeresi ile doğrudan ilgili olan yönetim kurulu faaliyet raporunun görüşülmesinin ertelenmesi gerektiği, bu suretle 5.madde ile alınan faaliyet raporunun onaylanmasına ilişkin kararın kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle iptali gerektiği,
Her ne kadar 16.07.2020 tarihli genel kurulun 4. maddesi ile davacının erteleme talebi genel kurul kararı ile reddedilmiş ve davacı anılı karara muhalefetini tutanağa geçirmemiş ise de, azlığın erteleme hakkı yasadan kaynaklandığı için genel kurulun onayına sunulmasının söz konusu olmadığı, divana ulaşmakla hukuki sonuç doğurduğu, bu suretle genel kurulun ret kararı için davacının muhalefet şerhini tutanağa geçirmesine gerek olmadığı mahkemece kabul edildiği,
20.08.2020 tarihli genel kurul toplantısının 2. maddesinin iptali istemi ile açılan dava yönünden; her ne kadar davacı, davalı şirketin bilanço ve gelir tablolarının gerçeği yansıtmadığı iddiasında ise de, 20.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda anlaşılacağı üzere bilanço ve gelir tablolarının gerçek dışı olduğuna ilişkin tespiti bulunmadığı, aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan davacının TTK. 392. ve 437. maddeleri uyarınca bilgi edinme, bilgi alma ve inceleme hakkı, TTK. 438. madde uyarınca özel denetim isteme hakkının bulunduğu, anılı hakları kullanmayan davacının bilgi edinme ve inceleme hakkının ihlal edildiği, ticari kayıtları inceleyemediği, kendisine bilgi verilmediği iddiasıyla anılı maddenin iptalini talep edemeyeceği kabul edilerek, 2. madde yönünden açılan davanın reddinin gerektiği,
20.08.2020 tarihli genel kurul toplantısının 4. maddesinin iptali istemi ile açılan dava yönünden; TTK’nun Geçici 13.maddesinde yer alan; “sermaye şirketlerinde 30.09.2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem karının yalnızca %25’i kadarının dağıtılmasına karar verilir, geçmiş yıl karları ve serbest yedek akçeler dağıtıma konu edilemez, genel kurulca yönetim kuruluna kar payı avansı dağıtma yetkisi verilemez” şeklindeki amir düzenleme karşısında davalı şirketin kanunen 2018 yılına ait karının dağıtılmasının mümkün olmadığı, 2019 yılına ilişkin kar dağıtımının ise maddede öngörülen %25’lik sınıra tabii olduğu, mahkemeye ibraz edilen bilirkişi ek heyet raporundan anlaşılacağı üzere, davalı şirketin 2019 yılı içerisinde 11.771.180,67-TL gelirinin 11.771.867,53-TL ise giderinin olduğu, bu suretle şirketin 686,86-TL zarar ettiği, belirlenen tutarın şirket beyanı ile uyumlu olduğu nazara alındığında, 2019 yılında davalı şirketin zarar ettiği, bu suretle kar dağıtımının mümkün bulunmadığı, davacının şirket karının yönetici ortaklara aktarıldığına ilişkin iddiasını ispat edecek herhangi bir delil bulunmadığı nazara alınarak, anılı madde yönünden açılan davanın reddi gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 81850 sicil numarasına kayıtlı davalı … A.Ş.’nin 16.07.2020 tarihli genel kurulunun 5. Maddesinde yönetim kurulunun faaliyet raporunun okunmasına ve oylanmasına ilişkin alınan kararın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı yan istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
İtiraza uğrayan ve hükme esas alınan raporun 3.sayfasında Hesap 2019 Giderleri başlığı altında gösterilen Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler başlığı altında gösterilen 18.237,49 TL’nin nelerden ibaret olduğu, gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, herhangi bir belgeye isnat edip etmediği hususlarının incelenmediğini, dayanak belgelerin incelenmediğini, çeşitli giderler altında gösterilen 2.076.769,22 TL’nin ne olduğu, bu giderlerin harcanmasının zorunlu olup olmadığı, yasal belgelerle belgelendirilip belgelendirilmediğinin anlaşılamadığını, yine çeşitli giderler adı altında gösterilen 1.593.960,80 TL’nin neye isnat ettiği, harcamasının zorunlu olup olmadığı hususunda raporda herhangi bir açıklama yer almadığını, raporda 2020/2021 sezonunda öğrenci sayısının ve cironun düşmesinden söz edildiğini, bu dönemin dava konusu olmadığını, raporun denetime elverişli olmayıp, eksik belgelerle düzenlendiğini, bu nedenle hükme esas alınamayacağını, davanın kabulü gerektiğini, ayrıca davalı şirket lehine vekalet ücreti takdirinin yanlış olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı yan istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
16/07/2020 tarihli genel kurulun usulüne uygun yapıldığını, gündemin 5.maddesinde yönetim kurulu faaliyet raporunun okunarak onaylandığını, faaliyet raporunun davacının bahsettiği gibi şirket ortağına tebliğinde zorunluluk bulunmadığını, 5 no’lu kararın sahteliği veya gerçeği yansıtmadığı hususunda dosyada delil bulunmadığını, bir faaliyet raporunun yetersizliğinin tek başına TTK’nun 445.maddesindeki kanuna aykırılığa vücut veremeyeceğini, iptal koşullarının oluşmadığını, davanın reddi gerekirken kısmen kabul kararının hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini ve ayrıca davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; Anonim şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
16/07/2020 tarihli 2018-2019 yıllarına ait Olağan Genel Kurul Toplantısında;
4 no’lu gündem maddesinde, yönetim kurulu faaliyet raporunun ertelenmesi azınlık tarafından talep edildiği, yapılan oylama sonucu oy çokluğuyla talebin reddedildiği ve gündemin 5 no’lu maddesinde 2018-2018 yıllarına ait yönetim kurulu faaliyet raporunun okunduğu, yapılan oylama sonucu …’ın vekalet ret oyuna karşılık oy çokluğuyla kabul edildiği, finansal tabloların görüşülmesi ve tasdikinin TTK’nun 420.maddesi uyarınca 1 ay sora görüşülmesinin talep edildiği, toplantı başkanı tarafından talebin kabulü ile ilgili maddelerin görüşülmesinin ertelendiği,
20/08/2020 tarihli 2018-2019 yıllarına ait Ertelenmiş Olağan Genel Kurul Toplantısında;
Gündemin 2.maddesinde, 2018 ve 2019 yıllarına ait bilanço, gelir gider tablolarının görüşüldüğü, yapılan oylamada pay sahibi …’a vekaleten …’in ret oyu verdiği, oy çokluğuyla bilanço, gelir gider tablolarının kabul edildiği, toplantı sonrası …’ın muhalefet şerhinin tutanağa geçirildiği,
Gündemin 4.maddesinde, şirket karının dağıtılmamasının görüşüldüğü, yapılan oylamada pay sahibi …’a vekaleten …’in ret oyu verdiği, oy çokluğuyla gündem maddesinin kabul edildiği, toplantı sonrası …’ın muhalefet şerhinin tutanağa geçirildiği görülmüştür.
Öğretim görevlisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşan heyetten alınan raporda özetle; davalı şirket tarafından her türlü belgenin taraflarına sağlandığını, bu nedenle yerinde incelemeye gerek görülmediğini, heyetlerince şirketin beyanıyla yetinilmediğini, şirkete ait ticari defter ve kayıtların incelendiğini, ticari defter ve kayıtlara göre 2019 yılı hesaplarına göre şirketin her türlü gelir kaynağının 11.771.180,67 TL, şirket giderinin 11.771.867,53 TL olup, şirketin 2019 yılında 686,86 TL zararda olduğunu, şirketin beyanıyla söz konusu zararın uyumlu olduğunu, davacının genel kurulda bilançoların görüşülmesinin ertelenmesi talebinde bulunduğunu, TTK’nun 420.maddesi gereğince finansal tabloların görüşülmesinin ertelendiğini, aynı şekilde faaliyet raporların görüşülmesinin de ertelenmesinin talep edildiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin içtihatları gereğince bilanço görüşülmesinin ertelenmesi kararı alınması nedeniyle yönetim kurulu faaliyet raporunun da ertelenmesi görüşünde olduklarını, 20/08/2020 tarihinde alınan 2 no’lu karar ile aynı tarihte alınan 4 no’lu karar yönünden ise iptal koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.
Davalı şirketin 16/07/2020 tarihli 2018-2019 yıllarına ait Olağan Genel Kurul Toplantısında 5 no’lu gündem maddesi yönünden yapılan incelemede;
6102 Sayılı “Toplantının Ertelenmesi” TTK’nun 420. maddesinde; finansal tabloların müzekaresi ve buna bağlı konuların sermayenin 1/10’ine, halka açık şirketlerde ise 1/20’ine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine genel kurulun bir karar alınmasına gerek olmaksızın toplantı başkanının kararıyla 1 ay sonraya bırakılacağı düzenlenmiş olup, mevcut düzenleme ile birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı yanca 16/07/2020 tarihli 2018-2019 yıllarına ait Olağan Genel Kurul Toplantısında finansal tabloların görüşülmesinin 1 ay ertelenmesinin talep edildiği, TTK’nun 420.maddesi uyarınca toplantı başkanı tarafından finansal tabloların görüşülmesinin 1 ay sonrasına ertelenmesine rağmen finansal tabloların görüşülmesine bağlı konulardan olan dava konusu 5 no’lu gündem maddesi ile yönetim kurulu faaliyet raporlarının okunarak oylandığı ve oy çokluğuyla kabul edildiği, dava konusu gündem maddesinin 6102 Sayılı TTK’nun 420.maddesinde sayılan finansal tabloların görüşülmesi maddesi ile doğrudan ilgili olduğundan toplantı başkanınca gündemin 5 maddesinin görüşülmesinin kanunen 1 ay sonrasına bırakılması gerekirken bırakılmayarak söz konusu karar alındığından açılan davanın bu madde yönünden kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
20/08/2020 tarihli 2018-2019 yıllarına ait Ertelenmiş Olağan Genel Kurul Toplantısında gündemin 2.maddesinde, davalı şirketin bilanço, gelir gider tablolarının görüşüldüğü, davacı yanca davalı şirketin bilanço ve gelir tablolarının gerçeği yansıtmadığı iddia edilmiş ise de, dosya kapsamında alınan bilirkişi heyetinin rapor ve ek raporunda da belirtildiği üzere bilanço ve gelir tablolarının gerçek dışı olduğuna ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığı gibi davacının da söz konusu gündem maddesinin görüşüldüğü genel kurula kadar yönetim kurulu üyesi olduğu, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtları inceleme ve bilgi edinme hakkı da bulunduğu da gözetildiğinde davacı yanın bu gündem maddesinin iptaline yönelik isteminin reddi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
4 no’lu gündem maddesinde ise, davalı şirketin kar payının dağıtılmamasının görüşüldüğü, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, TTK’nun Geçici 13.maddesinde ki düzenleme dikkate alındığında sermaye şirketlerinde 30.09.2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem karının yalnızca %25’i kadarının dağıtılmasına karar verileceği, geçmiş yıl karları ve serbest yedek akçeler dağıtıma konu edilemeyeceği, genel kurulca yönetim kuruluna kar payı avansı dağıtma yetkisi verilemeyeceği, düzenlemesi karşısında davalı şirketin kanunen 2018 yılına ait karının dağıtılmasının mümkün olmadığı gibi 2019 yılında ise, davalı şirketin dosya kapsamına uygun gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli rapor ve ek raporuna göre 686,86 TL zarar ettiği tespit edilmiş olup, dağıtılacak herhangi bir kar bulunmadığı anlaşılmakla bu gündem maddesine yönelik açılan davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı da usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, eldeki davada davacı yanca 16/07/2020 tarihli 2018-2019 yıllarına ait Olağan Genel Kurul ile 20/08/2020 tarihli 2018-2019 yıllarına ait Ertelenmiş Olağan Genel Kurulunda alınan kararların iptali için dava açılmış olup, mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla, reddedilen kısım üzerinden davalı yararına da maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekle buna yönelik davacı istinaf başvurusuna da itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı ve davalı yanın istinaf başvurularının HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalıdan alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/12/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.