Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1067 E. 2023/20 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1067 Esas 2023/20 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1067
KARAR NO : 2023/20

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2022
NUMARASI : 2021/333 Esas 2022/248 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR
DAVA : Genel Kurul Kararının Ticaret Sicilinde Tescil ve İlanı
DAVA TARİHİ : 26/05/2021
KARAR TARİHİ :18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2023

Taraflar arasındaki Genel Kurul Kararının Ticaret Sicilinde Tescil ve İlanı istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada davalı … Şirketi hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine,davalı … hakkındaki dava ile birleşen davanın kabulüne genel kurul kararının ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmesine, yönelik olarak verilen hükme karşı asıl dava davalısı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

ASIL DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette bulunan hisselerinin tamamını noterde düzenlenen devir sözleşmesi ile birleşen dosya davalısı …devrettiğini, devir ile birlikte kanuni temsilcilik görevinin sona erdiğini ve buna ilişkin genel kurul kararınında aynı gün alındığını, pay defterinde işlemin yapıldığını ancak davalı şirket tarafından kararın tescil ve ilan ettirilmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından ticaret odasına tescil işleminin yapılması ve gazetede yayınlanması istemi ile başvuruda bulunulduğunu, davalı idare tarafından şirket adresine çıkartılan tebligatın iade edildiğini, müvekkili tarafından tekrar randevu alınıp gerekli belgelerle davalı idareye müracaat edildiğini, ancak talebin reddedildiğini beyanla davacının …. Şti.’de bulunan hisselerinin tamamının Ankara 25.Noterliğinin 22/02/2019 tarih ve … sayılı pay devir sözleşmesi ile devredilmesi ile kanuni temsilcilik görevinin sona erdiğine ilişkin 22/02/2019 tarihli genel kurul kararının ticaret sicilde tescil ve ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP
Davalı … temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin … sicil numarası ile ticaret sicilde kayıtlı olduğunu ve 11/10/2018 tarihinde kurulduğunu, davacı …’nın şirketin tek ortağı ve aksi karar alınıncaya kadar tek yetkilisi olduğunu, davacının 14/02/2020 tarihinde hisse devir sözleşmesi ile başvuruda bulunup sahibi olduğu tüm hisseleri …’e devrettiğini bildirdiğini, Limited Şirketlerde hisse devrine ilişkin noterden devir sözleşmesi yapıldıktan sonra devrin genel kurulda onaylanması gerektiğini ve sonrasında devrin pay defterine işlenmesi gerektiğini, bu nedenle davalı şirkete tescile davet yazısı gönderildiğini, esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulması gerektiğini, bu durumda hisse devrinin tescilini talep etme yetkisinin mevcut müdür olan davacıda olduğunu, davacının mevzuat hükümlerine uygun düzenlenmiş evraklarla birlikte müracaat yapmadığını ve bu nedenle davayı açmakta hukuki yararın bulunmadığını, hisse devrine ilişkin alınan genel kurul kararının tescili halinde tek ortak değişmiş olacağından ve ortaklardan biri yetkili olmayacağından kanunun emredici hükümlerine aykırılık oluşacağı, bahsedilen genel kurul kararının bu nedenle tescilinin imkan dahilinde olmadığını, davacının hali hazırda kendi müdürlüğünü yaptığı şirkete dava açtığını, davada ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasım konumunda olduğunu, davanın kabulü halinde aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep istemiştir.
Davalı … Şirketi’ne usulüne uygun tebligat yapılmış ancak davaya cevap vermemiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Şirketindeki hisslerinin Ankara 25. Noterliğinin 22.02.2019 tarih ve … sayılı pay devri sözleşmesi ile davalıya devredildiğinin ve kanuni temsilcilik görevinin sona erdiğine ilişkin 22.02.2019 tarihli genel kurul kararının ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmesinin talep edildiği, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/333 esas sayılı dosyasında açılmış dosyada davalı …’e dava açılmak üzere kendilerine süre verildiğini ve dosyanın Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/333 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış ancak davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; asıl dava yönünden davacının ….Şti.’de bulunan hisselerinin tamamının Ankara 25.Noterliğinin 22/02/2019 tarih ve … sayılı Limited Şirket pay devri sözleşmesi ile devredildiğinin tespiti ile, 22/02/2019 tarihli genel kurul kararının ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmesine, davalı ….Şti. Yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Birleşen davanın kabulü ile, davacının ….Şti.’nde bulunan hisselerin tamamının Ankara 25.Noterliğinin 22/02/2019 tarihli … nolu Limited Şirket pay devri sözleşmesi başlıklı işlemi ile davalı …’e devredildiğinin tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl davada davalı … istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ortaklardan birinin müdür olarak atandığı genel kurul kararının olduğunu, bu kararın pay defterine işlendiğini, notere onaylattırılmadığını söz konusu karara ulaşamadığını belirttiğini yetkili atamasının pay defterine neden ve nasıl işleneceğini müdürlüklerince anlaşılamadığını şirket dosyasının incelenmesi neticesinde de böyle bir karara rastlanılmadığını, keza davacının da bu kararı sunamadığını, davacının şirket defterlerini, daha yetki azli tescil bile edilmeden yeni yetkiliye devretmesinin de basiretli olmakla bağdaşmadığını, davacı şirket müdürünün sorumluluğunun tescil ve ilana kadar devam ettiğini, genel kurul kararıyla yetki azline karar verilse bile; sorumluluğunun ortadan kalkması için “Tescil” işleminin bile yetmediğini ilgili hususun Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilmesi gerektiğini, dolayısıyla davacı şirket müdürünün üçüncü kişilere karşı sorumluluğunun halihazırda devam etmekte olduğunu, şirket defterlerine ulaşamadığı itirazının yersiz olduğunu, sicil kayıtlarında tek ortak ve tek yetkili olan …’nın, tescili talep eden usulüne uygun düzenlediği genel kurul evraklarıyla Müdürlüklerine başvurması gerekirken; hukuki nedenden yoksun açtığı bu davanın esastan reddini talep ettiğini, kararın kaldırılarak, hukuki yarar yokluğu ve pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine aksi halde hukuki nedenden yoksun açılan davanın esastan reddini, hisse devrini tescil yükümlülüğünün davacı …’da olduğunun Ankara 5. Asliye Ticaret
Mahkemasi’nin 2022/248 K. sayılı kararının gerekçesinde açıkça belirtildiğini,buna rağmen
Müdürlük aleyhine yargılama gideri/vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini,Ticaret sicili müdürlüğünün tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda zorunlu hasım olduğunu bu nedenle yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirtmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; limited şirket hisse devir sözleşmesinin tescil ve ilanı istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;

Ankara 25. Noterliğinin 22/02/2019 tarih ve … yevmiye no’lu limited şirket hisse devir sözleşmesinde, davacı …’ya ait davalı ….Şti.’deki 100 payını birleşen dosya davalısı …’e 10.000,00 TL bedel karşılığı hissenin bütün aktif ve pasifiyle devrettiği ve devir bedelinin nakden ve tamamen ödendiğinin bildirildiği,
Davalı ….Şti.’nin ortaklar kurulunun 22/02/2019 tarih ve 2019/1 sayılı kararı ile, hisse devrinin şirket pay defterine işlenmesine karar verildiği ve davacının şirket müdürlüğü’nün sona ermesine ,hisse devri neticesinde şirketin tek pay sahipli olarak devam etmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Pay devri sonrası davacı 14.02.2020 tarihli dilekçesi ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurarak adının ticaret sicilinden silinmesini ve gerekli tescil işleminin yapılarak ilanını talep ettiği,Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünce davacıya hitaben yazılan 28.07.2020 tarihli cevabı ile tescil işlemleri için internet adresindeki belgeler ile müdürlüğe başvurması gerektiği belirtilmiştir.
Davacı 07.09.2020 tarihli dilekçesi ile hisse devir senedi,genel kurul kararı,devralan ortağın pay defterindeki ilgili sayfası ve tek ortak olduğuna dair kararı müdürlüğe sunduğunu ancak şirket temsilcisi seçilmesine ilişkin karar alınmaması nedeniyle talebin yerine getirilmediğini belirterek eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
22/02/2019 tarihli hisse devir sözleşmesinde davacıdan davalı şirketteki hissesini devralan davalı … hisse devir sözleşmesinde açıkça devir sözleşmesini davalı şirkete ibraz ederek ticaret sicili müdürlüğünde kayıt ve tescil ettirmeyi sağlayacağını kabul ve beyan etmiştir.
Davacı vekili 05.11.2021 tarihli dilekçesi ile davalı şirket hakkındaki davadan feragat ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında davacının davalı şirketteki hissesini 22/02/2019 tarihinde birleşen dosya davalısı …’e resmi şekil koşuluna uygun olarak devrettiği, şirket genel kurulunca hisse devrinin kabulü ile devrin pay defterine işlenmesine karar verildiği, hisse devrinin şirket pay defterine işlendiği, pay devrinin ticaret sicilinde tescil edilmediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık, davacının davalı şirketteki hisselerini devrinin tespiti ve devrin tescilini talep edip edemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
6102 sayılı TTK’nun 595. maddesinde esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılacağı ve tarafların imzalarının noterde onaylanacağı, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse esas sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayının şart olacağı, devrin bu onay ile geçerli hale geleceği düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 598. maddesinin 1. fıkrasında; esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulacağı, 2. fıkrası ise; başvurunun otuz gün içinde yapılmaması halinde, ayrılan ortağın, adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabileceği, bunun üzerine sicil müdürünün, şirkete, iktisap edenin adının bildirilmesi için süre vereceği, hükmü düzenlenmiştir. Anılan hüküm gereğince, şirket müdürü tarafından tescil yaptırılmaması halinde ayrılan ortak adının silinmesi için ticaret siciline başvurabilecektir.
6102 sayılı TTK’nın 32. maddesinde; ” (1) Sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür.
(2) Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir.
(3) Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.
(4) Çözümü bir mahkeme kararına bağlı bulunan veya sicil müdürü tarafından kesin olarak tescilinde duraksanan hususlar, ilgililerin istemi üzerine geçici olarak tescil olunur. Ancak, ilgililer üç ay içinde mahkemeye başvurduklarını veya aralarında anlaştıklarını ispat etmezlerse geçici tescil resen silinir. Mahkemeye başvurulduğu takdirde kesinleşmiş olan hükmün sonucuna göre işlem yapılır.”
6102 sayılı TTK’nın “İtiraz” başlıklı 34. maddesinde; “İlgililerin, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren 8 gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilecekleri, bu itirazın mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanacağı, ancak, sicil müdürünün kararının, üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu takdirde, itiraz edenle üçüncü kişinin de dinleneceği, bunlar mahkemeye gelmezlerse dosya üzerinden karar verileceği”düzenlenmiştir.
Davalı ….Şti.’nin ortaklar kurulunun 22/02/2019 tarih ve 2019/1 sayılı kararı ile, hisse devrinin şirket pay defterine işlenmesine ve davacının şirket müdürlüğü’nün sona ermesine ,hisse devri neticesinde şirketin tek pay sahipli olarak devam etmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Limited şirket hisse devrinin tespiti ile tescil ve ilanına ilişkin istemli davalarda davalı … Müdürlüğünün yasal hasım olduğu,6102 sayılı TTK’nın 598.maddesi gereğince, esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulacağı, başvurunun 30 gün içinde yapılmaması halinde ise ayrılan ortağın bu payla ilgili olarak kendi adının silinmesi için ticaret siciline başvurabileceği düzenlemesi yer almakta olup, somut olayda da davacı tarafından Noter’de davalı şirketteki hisselerin birleşen dosya davalısına devrinin gerçekleştiği, hisse devrinin şirket genel kurulunca kabul edildiği, şirket hisselerinin genel kurulun kabulü ile birlikte birleşen dosya davalısına geçtiği,22/02/2019 tarihli hisse devir sözleşmesinde, davacıdan davalı şirketteki hissesini devralan davalı … hisse devir sözleşmesinde açıkça devir sözleşmesini davalı şirkete ibraz ederek ticaret sicili müdürlüğünde kayıt ve tescil ettirmeyi sağlayacağını kabul ve beyan etmesine rağmen 6102 sayılı TTK’nın 598.maddesi gereğince şirketteki esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için … müdürlüğüne başvurmadığı,davacının başvurusu üzerine davalı … Müdürlüğünce 17.02.2020 tarihli yazı ile davalı şirkete hisse devirinin tescil ve ilanı için davet yazısının gönderilmiş ise de, şirket tarafından yapılan bir başvurunun bulunmadığı,22.02.2019 tarihli devir işleminden sonra birleşen dosya davalısı tarafından da sicil müdürlüğüne yapılan bir başvuru olmadığından TTK’nun 598. Maddesi uyarınca davacı ayrılan ortağın, adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurduğu ve davalı sicil müdürlüğünce devrin tescil ve ilanı yapılmadığından eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince,asıl dava yönünden TTK’nun 595. ve 598. maddeleri gereğince, davacının ….Şti.’de bulunan hisselerinin tamamının Ankara 25.Noterliğinin 22/02/2019 tarih ve … sayılı Limited Şirket pay devri sözleşmesi ile devredildiğinin tespiti ile, 22/02/2019 tarihli genel kurul kararının ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmesine ve asıl davada davalı sicil müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmediğinden asıl davada davalı … istinaf nedenlerine itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı … istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Asıl davada davalı … istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/01/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.