Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1051 E. 2022/936 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1051 Esas 2022/936 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1051
KARAR NO : 2022/936

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/188 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF
DAVALILAR :
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 07/02/2022

KARAR TARİHİ : 30/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2022

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir istemine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taksitli ticari kredi taksitlerini süresinde ödeyememesi üzerine davalı bankanın müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, borcun tamamı henüz muaccel olmadığı halde fahiş oranlarda faiz işletildiğini, müvekkilinin 2017 yılında davalı banka ile anlaşma sağladığını ve bu anlaşma üzerine ödeme yaptığını, müvekkilinin yeniden ödeme güçlüğü içerisine düştüğünü, kalan kredi taksitlerini ödeyemediğini, davalının icra takibini yenilediğini, yapılan ödemenin mahsup edilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin icra takibi nedeniyle takip sonrası yıllık %94,5 temerrüt faiz oranı üzerinden işletilen faizin şimdilik 1.000,00 TL’lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava dilekçesinde ayrıca takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, davacının dava dilekçesindeki iddialarını, ihtiyati tedbir verilmesini gerektirecek şekilde yaklaşık olarak ispatlayamadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kredi taksitlerini süresinde ödeyemediğini, davalı bankanın müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, takip sırasında tarafların anlaştığını, müvekkilinin bir kısım ödeme yaptıktan sonra ekonomik nedenlerle anlaşma şartlarına uyamadığını, davalı bankanın yapılan ödemeleri mahsup etmeden icra takibini yenilediğini, %94,5 temerrüt faiz oranının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, dava tarihi itibarıyla takipte kesinleşen borcun işleyen temerrüt faizi nedeniyle 10 katına çıktığını, temerrüt faiz oranını belirleme yetkisinin tek taraflı olarak bankada olduğunu, bu durumun kamu düzenine aykırılık teşkil edeceğini, tek taraflı olarak belirlenen fahiş temerrüt faiz oranının kesin hükümsüz olduğunu, takibin devamının müvekkili yönünden telafisi imkansız zararlar doğuracağını, iflas eden müvekkilinin kendisinin ve ailesinin geçimini zor sağladığını, müvekkilinin ailesi ile birlikte oturduğu konutun icra kanalıyla çok düşük meblağ ile satılmasının müvekkili ve ailesini telafi edilemeyecek şekilde zarara uğratacağını, dava dilekçesinde ileri sürülen iddialarını destekleyen belgelerin dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, icra dosyası incelendiğinde dahi bu durumun anlaşılacağını müvekkilinin aile konutunun kesin hükümsüz olan bir borca binaen satılma tehdidi altında olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; İİK’nun 72/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İİK’nun 72/3. maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir” hükmünü içermektedir.
Somut olayda icra takibinden sonra açılan iş bu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir talep eden davacı yan, dava konusu icra takibinin tedbiren durdurulmasını talep etmiş olup, icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine yönelik bir talebi ise bulunmamaktadır.
Yukarıda anılan hükümden de açıkça anlaşılacağı üzere icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.
Hal böyle olunca mahkemece İİK’nun 72/3. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 30/06/2022

Başkan- Üye – 42644 Üye – 92528 Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.