Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2022/1018 E. 2022/928 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2022/1018 Esas 2022/928 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1018
KARAR NO : 2022/928

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2021
NUMARASI : 2020/687 Esas 2021/858 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında kesin mühlet kararı verildiğini, konkordato projesi tasdik edildiğini, Komiserler Kuruluna 245.010,72 TL alacak kaydı talebinde bulunduklarını, bildirilen alacağın 192.831,45TL’lik kısmının kabul edildiğini, fazlaya ilişkin taleplerinin reddedildiğinin bildirildiği, 52.179,27 TL alacağın çekişmeli hale geldiğini belirterek kabul edilmeyen 52.179,27 TL alacağın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çekişmeli alacak miktarı hesap edilirken faiz alacağının söz konusu olamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu ile davacının alacak miktarının belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2020 tarih ve 2018/587 esas 2020/213 karar sayılı dosyasında kabul edilen 192.831,45 TL dışında 5.387,20 TL banka alacağının olduğunun tespiti ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2020 tarih ve 2018/587 esas 2020/213 karar sayılı dosyasında tasdik edilen proje kapsamında konkordatonun tasdikinin kesinleşme tarihinden itibaren 48 ay taksitle eşit tutarlarda her ayın son günü davalı tarafından davacı bankaya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kabul ettiği miktar dışında borcu bulunmadığını, davacının rehinle teminat altına alınan alacağı olmadığını, bu nedenle davacının alacağının İİK’nun 294/3. maddesi uyarınca faiz işletilemeyecek asi alacak olarak dikkate alınması gerektiğini, davacının ise tüm alacağına faiz işleterek bildirimde bulunduğunu, geçici mühlet karar tarihinden itibaren davacının alacaklarına faiz işletemeyeceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kesin mühlet karar tarihine kadar alacağa faiz işletildiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; konkordato davası neticesinde çekişmeli hale gelen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı üç bin Türk Lirasıdır. 01/01/2021 tarihinden itibaren ise bu sınır 5.880,00 TL’dir. Davalı vekilinin istinafa konu ettiği miktarın 5.387,20 TL’ye yönelik olması nedeniyle 03/11/2021 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararlara karşı HMK’nun m.346/1 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai bir karardır. (Tolga Akkaya, Medeni Usul Hukukunda İstinaf sayfa 176)
Tüm bu nedenlerle HMK’nun 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden red kararına karşı miktar gözetildiğinde temyiz yolu açık değildir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih ve 2017/3597 Esas 2018/5 Karar sayılı ilamı).

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesi hükmü HMK’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 301,40 TL’nin talep halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 30/06/2022

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.