Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/994 E. 2022/333 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi .
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

.
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

.
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2020
NUMARASI …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/07/2015
KARAR TARİHİ : 16/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2022

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı eski hale getirilme talebinin kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; hesabında olması gereken döviz mevduatlı hesabının bir başkasının adına geçmesinden dolayı Kayseri 2. Tüketici Mahkemesine dava açtığını, mahkemenin görevsizlik vererek dosyayı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, bu mahkemenin de yetkisizlik kararı vererek dosyayı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderdiğini, bu mahkemede katıldığı 24/01/2020 tarihli duruşmadan önce 6 ayrı duruşma yapıldığı ve de karar aşamasına gelindiği halde, yaşadığı ….dolayısıyla kara ve hava yollarının kapalı olması nedeniyle Ankara’ya ulaşıp duruşmaya katılmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle dosyanın yenilenmesini, mahkemenin bu görüşte olmaması halinde işbu dilekçenin itiraz mahiyetinde değerlendirilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dünyanın içinde bulunduğu COVİD- 19 salgını nedeniyle, davacının yaşadığı Almanya’dan Türkiye’ye gelmesi, duruşmaya katılması ya da yenileme talebinde bulunarak gerekli harç ve işlemleri yapmasının mümkün olmadığı, olsa dahi çok zor olduğu, söz konusu engelin herkesçe bilinen bir durum olduğu ve bu duruma ilişkin belge sunmasının beklenemeyeceği, davacının durumun öğrenilmesi üzerine süresi içerisinde HMK’nın 96.maddesine göre eski hale getirme isteminde bulunduğu da nazara alınarak, davacının duruşmaya katılmamasının “geçerli bir özüre” dayandığı ve bu nedenle dosyanın takipsiz bırakıldığının kabulünün mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davacının, 17/07/2020 tarihli işlemden kaldırma ve de 12/11/2020 tarihli davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararların kaldırılarak davacının eski hale getirilme talebinin HMK’nun 95. ve 96. maddeleri gereğince kabulüne, mahkemece verilen 17/07/2020 tarihli işlemde kaldırma ve 12/11/2020 tarih 2018/3 esas 2020/608 karar sayılı davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararlarının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 21 Şubat 2019 tarihli duruşmada mahkemece, davacı … ya da vekili duruşmaya katılmadığından davanın, HMK m. 150 gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, davacının faks yoluyla gönderdiği 13 Mart 2019 tarihli yenileme dilekçesi üzerine, mahkemenin 22 Mart 2019 tarihli ve E.2018/3 sayılı yenileme tensip tutanağı ile davanın yenilenerek, kaldığı yerden devamına karar verildiğini ve duruşma için 4 Temmuz 2019 tarihin belirlendiğini, davacı ya da vekili 4 Temmuz 2019 tarihli duruşmaya da katılmamış ve davacının 15 Mayıs 2019 tarihli dilekçesiyle sunduğu, işi ile ilgili mazeretlerinden dolayı 25 Temmuz 2019 tarihinden sonrasına duruşma günü verilmesi mümkün olmaması halinde ise 15 -30 Ekim 2019 tarihleri arasında duruşma günü verilmesi istemli mazereti kabul edilerek duruşmanın 21 Ekim 2019 tarihine bırakılmasına hükmedildiğini, davacı 21 Ekim 2019 tarihli bu duruşmaya da katılmadığını ve mazeret de sunmadığını yine dilekçesinde vekili olduğu bildirilen Av. … da yenileme tensip zaptı ve duruşma günü tebliğini aldığı halde mazeret sunmadığı ve duruşmaya katılmadığı gibi vekâletname de sunmadığını, bir kez daha yurt dışında yaşayan davacıya Tebligat Kanunu m.25/a gereğince ve bildirdiği Av. …’a 24 Ocak 2020 tarihli duruşma gününün tebliğine karar verildiğini, davanın 17 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleştirilen duruşmasına da davacı ya da vekili katılmadığından, dosyanın ikinci kez HMK m. 150 gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, ardından, Mahkemenin kendilerine tebliğ edilmemiş olan, 12 Kasım 2020 tarihli ve E.2018/3, K.2020/608 sayılı Kararıyla, aradan üç ay geçtiği halde dava yenilenmemiş bulunduğundan HMK m. 150/5 gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, daha sonra da Mahkemece, davacının Almanya’da Covid 19 salgını (pandemi) dolayısıyla kara ve hava yollarının kapalı olması nedeniyle Ankara’ya ulaşıp duruşmaya katılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle dosyanın yenilenmesi talebini havi dilekçesini eski hale getirme talebi olarak değerlendirmek suretiyle 9 Şubat 2021 tarihli, E.2018/3, K.2020/608 sayılı Ek Kararı verildiğini, davacının duruşmalara mazeretli ya da mazeretsiz olarak katılmamayı alışkanlık haline getirdiğini, mahkemece verilen kesin süreler içerisinde davacı vekili tarafından vekaletname sunulmadığını, davacı davasını usulüne uygun şekilde takip etmeyerek yargılama süresini uzatan ek masraf yapılmasına, emek ve zaman kaybına sebebiyet verdiğini bildirerek ilk derece mahkemesince verilen ek kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, HMK 95 vd düzenlenen eski hale getirilme istemine ilişkindir.

HMK’nın İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar başlıklı 341. maddesinin 1. Fıkrasına göre de; “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.”
Somut olayda, ilk derece mahkemesince davacının davayı takip etmemesi nedeniyle 12/11/2020 tarihli kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacının eski hale getirme talebinde bulunması üzerine de 09/02/2021 tarihli ek karar ile eski hale getirme talebinin kabulüne, 17/07/2020 tarihli işlemden kaldırma ve 12/11/2020 tarihli davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararların kaldırılmasına karar verilmiş olup, HMK’nın 341/1 maddesi gereğince istinaf yoluna başvurulabilen kararlardan olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karar HMK’nun 341/1 maddesinde düzenlenen istinaf yoluna başvurulabilen kararlar niteliğinde olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
……

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.