Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/992 E. 2023/798 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/992 Esas 2023/798 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/992
KARAR NO : 2023/798

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2021
NUMARASI : 2018/591 Esas 2021/89 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali / Alacak / Depo İstemi
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali/alacak/depo istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılardan ….Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı şirkete kredi kullandırıldığını, diğer davalıların sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak Samsun 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/29877 esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, davalıların takibe karşı haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, ayrıca Beyoğlu 48. Noterliğinden çekilen kat ihtarına belirtilen ve daha önce takibe konu edilmeyen bankalarınca ödenmesi garanti edilen 29 adet çek yaprağından 24 adet çek yaprağı nedeniyle garanti tutarlı toplamı olan 35.900,00 TL gayri nakdi alacağın nakdi teminat olarak depo edilmesini ve nakdi dönüşen 5 adet çek yaprağı bedeli olan 7.620,00 TL’nin davalılardan %62,40 temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın konusun itirazın iptali davası olduğunu, yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılmış bir icra takibinden dolayı yine yetkisiz bir mahkemede itirazın iptali davası açıldığını, davanın reddedilmesi gerektiği, bu durumun bariz bir usul hatası olduğunu, davanın esasına girilmeksizin usulden reddedilmesi gerektiği ve bu durumun tarafımızca talep edilmese dahi resen nazara alınmasının gerektiğini, Samsun İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin usulüne uygun olmadığını, yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı bilinmekte iken davacı tarafından hâlihazırda yetkili icra müdürlüğü olan Kazan veya Trabzon İcra Müdürlüğünde başlatılmış bir icra takibi bulunmadığı, Samsun İcra Müdürlüğünde başlatılan bir takibin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinin yetki sınırlarına girmeyeceğini bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı banka ile davalı asıl borçlu ….Şti. arasında tanzim edilen ve diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları sözleşmeye istinaden davalı şirkete nakdi kredi ve çek karnesi verildiği, sözleşmenin TBK’nın müteselsil kefalet hükümlerine uygun olarak tanzim edilip geçerli olduğu, verilen kredinin geri ödenmediği, takip tarihi itibariyle teknik verilere ve dosya münderecatına uygun denetime açık ikinci bilirkişi ek raporunda belirtilen miktarlarda davacı bankanın davalılardan alacak talebinde bulunmak hakkının olduğu anlaşıldığından raporda belirtilen miktarlar yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalılar haksız olarak takibe itiraz edip davacının zamanında alacağına ulaşmasına engel olduğundan İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, takip tarihinden sonra davacı banka tarafından zorunlu karşılıkları ödenen 5 adet çek bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, ibraz edilmeyen ve banka tarafından yasal zorunluluk karşılık bedelleri ibraz edildiğinden ödenmek zorunda olan 35.830,00 TL çek zorunluluk karşılık bedellerinin davalı asıl borçlu … şirketinden tahsili ile davacı bankada açılacak vadesiz bir hesapta depo edilmesine, davalı kefiller yönünden sözleşmede gayrinakdi alacakların depo edilmesine yönelik özel düzenleme bulunmadığından davacının davalı kefillere yönelik çek bedellerinin depo edilmesi talebinin reddi gerektiği, bu nedenlere itirazın iptali davası yönünden; davanın kısmen kabulüne davacının davalılar aleyhine Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2018/29877 esas sayılı ile yaptığı takibe davalıların vaki itirazının davalı asıl borçlu ….Şti.yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 495.754,17 TL yönünden iptali ile bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi işletilmek üzere takibin devamına, müteselsil kefil … ….Şti.yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 4.080.924,00 TL asıl alacak, 22.316,63 TL işlemiş akdi faizi, 166.073,62 TL işlemiş gecikme faizi, 9.666,62 TL BSMV olmak üzere toplam 4.278.980,87 TL yönünden iptali ile asıl alacağın 3.506.275,78 TL’lik kısmına yıllık %62,40 oranında, 528.402,53 TL’lik kısmına (kredi kartı ve esnek hesaptan kaynaklı alacak) yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, müteselsil kefiller … ….Şti. ile … yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 4.080.924,00 TL asıl alacak, 76.001,49 TL işlemiş akdi faizi, 3.800,06 TL BSMV olmak üzere toplam 4.160.725,55 TL yönünden iptali ile asıl alacağın 3.506.275,78 TL’lik kısmına yıllık %62,40 oranında, 528.402,53 TL’lik kısmına (kredi kartı ve esnek hesaptan kaynaklı alacak) yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 855.796,17 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (Davalılar … ile … şirketinin 832.145,11 TL’den, davalı asıl borçlu … şirketinin 99.150,83 TL’den, diğer davalı … şirketinin tamamından sorumlu olduklarına), alacak ve depo talebi davası yönünden; ödenen çek zorunlu karşılık bedeli olan 7.620,00 TL ile dava tarihine kadar hesaplanan 1.765,28 TL işlemiş faiz, 88,26 TL BSMV olmak üzere toplam 9.473,54 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, asıl alacak miktarına dava tarihi olan 16/08/2018 tarihinden itibaren yıllık %62,40 oranında faiz uygulanmasına, 24 adet ibraz edilmeyen çeklerin zorunlu karşılık bedeli olan 35.930,00 TL’nin davalı asıl borçlu … ….Şti.’den tahsili ile davacı bankada açılacak vadesiz bir hesapta depo edilmesine, davacının davalı kefillere yönelik depo talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili bankanın gayrinakit alacaklarının depo edilmesini talep etme hakkı yasaya, genel kredi ve teminat sözleşmesi hükümlerine tamamen uygun olduğunu, davalı kefillerin gayrinakit alacak yönünden de sorumlu olduklarını, bilirkişi raporunda faiz hesabında hataya düşülerek eksik hesaplama yapıldığını, bu nedenle hükümde yer alan faiz tutarının eksik olduğunu, bu yönü ile de kararın kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/29877 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … A.Ş., borçlularının … … Şirketi, … ….Şti., … ….Şti. ve … olup, asıl borçlu yönünden genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 495.754,17 TL’nin tahsili, müteselsil kefil … ….Şti.’nden toplam 4.283.923,14 TL, müteselsil kefil… ….Şti. ve … yönünden ise toplam 4.165.061,81 TL talep edilmiş olup, asıl alacağın bir kısmına %28,08, bir kısmına ise yıllık %62,40 oranında temerrüt faizi talep edildiği, borçluların borca ve tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Bankacı bilirkişi …’dan alınan raporda özetle; davacı banka ile davalı ….Şti. arasında 21/03/2017 tarihli 7.000.000,00 TL tutarında genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını, davalı gerçek şahıs …’un asıl borçlu, ….Şti. ile kefil olan diğer davalı şirketlerin tüm hisselerinin tek başına sahibi ve şirketleri münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğunu, sözleşmeye istinaden verilen kredinin geri ödenmemesi, kredi kartı borçları ile çek yapraklarının iade edilmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek borcun ödenmesinin talep edildiğini, ödenmediği için icra takibi yapıldığını, sözleşmeye göre tüm kredilere uygulanan faizin yıllık %24, temerrüt faizinin ise bunun %30’nun ilavesi ile bulunan %31,20 olduğunu, buna göre takip tarihi itibariyle asıl borçlu ….Şti. yönünden bakiye alacağın taleple bağlılık ilkesi gereğince 495.754,17 TL müteselsil kefil … şirketi yönünden kredi kartı alacağı 5464 sayılı kanuna göre hesaplandığında 4.191.358,47 TL, kredi kartı alacağı 6098 sayılı kanuna göre hesaplandığında 4.175.865,83 TL olduğunu, müteselsil kefiller … şirketi ile … yönünden toplam alacağın taleple bağlılık ilkesi gereğince 4.165.061,81 TL olduğunu, davalının elinde bulunan işlem görmemiş 34 adet çek yaprağı için davacı bankanın toplam 51.360,00 TL karşılıksız çek banka yükümlülük bedeli için taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 9.21. maddesi uyarınca depo talebinde bulunabileceğini,
Bankacı bilirkişi …’dan alınan raporda özetle; davacı banka ile davalı ….Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup diğer davalıların kefil olarak imzaladıklarını, verilen kredinin geri ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2018/29877 esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu ve derdest davanın açıldığını, kredi sözleşmesinin TBK hükümlerine uygun olarak tanzim edildiğini, geçerli olduğunu, ödenmediği için hesabın kat edilerek tebliğe çıkartıldığını, ihtarnamenin asıl borçlu firma ile müteselsil kefil … şirketine 08/02/2018 tarihinde tebliğ edildiğine 24 saatlik süre tanındığı için 10/02/2018 tarihinde temerrüdün başladığını, tatile denk geldiğinden temerrüt tarihinin 12/02/2018 olduğunu, kefiller … şirketi ile …’a gönderilen ihtarnamelerin bila tebliğ iade edildiğini bu nedenle bunlara yönelik temerrüdün icra takip tarihi itibariyle başladığını, sözleşmede belirtilen ve Merkez Bankası tebliğlerine göre uygulanabilecek faiz oranları dikkate alındığında, %48 akdi faiz ve %30 fazlası uygulamak suretiyle bulunan %62,40 oranındaki temerrüt faizi uygulamasının sözleşme ve mevzuata uygun olduğunu, kredi kartı ve esnek ticari hesap için TCMB tarafından ilgili tarihler için belirlenen %22,08 akdi ve %28,08 temerrüt faizi oranları üzerinden hesaplama yapılmasının gerektiğini, buna göre yapılan hesaplama sonucunda takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı asıl borçlu … şirketi ile kefil … şirketinden 4.101.088,63 TL asıl alacak, 22.316,63 TL akdi faiz, 1.115,83 TL BSMV, 237.776,77 TL temerrüt faizi, 11.888,83 TL BSMV olmak üzere toplam 4.374.073,12 TL alacak hesaplanmış olup davacının talebi ile sınırlı olarak borçlu ….Şti.’nden 495.754,17 TL alacağının 20/03/2018 tarihinden itibaren takipte talep edilen davalılar lehine %28,08 gecikme faizi oranı ile talep edebileceğini, kefil … şirketinden ise yapılan hesaplama ve davacı talebiyle sınırlı olmak üzere 4.080.924,00 TL asıl alacak, 22.316,63 TL akdi faiz, 166.073,62 TL gecikme faizi, 9.666,62 TL BSMV olmak üzere toplam 4.278.980,87 TL yönünden talepte bulunabileceğini, asıl alacağın 3.506.275,78 TL’lik kısmına %62,40, 528.297,19 TL’lik kısmına ise 20/03/2018 tarihinden itibaren %28,08 oranında gecikme faizi talep edebileceğini, davalı kefiller … şirketi ile …’dan takip tarihi itibariyle davacının talebi ile sınırlı olmak üzere 4.080.924,00 TL asıl alacak, 76.001,49 TL işlemiş faiz, 3.800,06 TL BSMV olmak üzere toplam 4.160.725,55 TL yönünden talepte bulunabileceğini, asıl alacağın 3.506.275,78 TL’lik kısmına %62,40, 528.402,53 TL’lik (kredi kartı ve esnek hesaptan kaynaklanan alacak) kısmına ise 20/03/2018 tarihinden itibaren %28,08 oranında gecikme faizi talep edebileceğini, 34 adet çekten 5 adedinin hesap kat tarihinden 5 adedinin ise takip tarihinden sonra ödendiği ve ödenen bu çeklere ait 15.430,00 TL’lik taahhüt bedeli ve faiz tutarlarının davalıların temerrüt durumlarına göre yapılan hesaplamalarla alacak tutarına ilave edildiğini, takip tarihi itibariyle henüz ödeme yapılmamış ve gayri nakdi riski devam eden 24 adet çek taahhüt bedelinin 35.930,00 TL’nin kredi borçlusu … şirketinden talep edilebileceğini, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde açık hüküm bulunmaması nedeniyle borçlu müteselsil kefillerden çek taahhüt tutarları için depo talep edilemeyeceğini,
Bankacı bilirkişi …’dan alınan ek raporda özetle; taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin 9.10 maddesinde depo hususunun düzenlendiğini ancak kefillerden depo talep edilebileceğine dair açık bir hükmün bulunmadığını, aynı şekilde çek karnesi verilmesine bağlı gayrinakdi kredi maddesi olan 9.21 maddede kefillerden depo talebinde bulunacağına dair hüküm bulunmadığını, aynı şekilde 10.13 maddesinde müteselsil kefillerin sorumluluğu düzenlenmiş olup çek taahhüt bedellerinin depo edileceğine dair açık bir hükmün yer almadığını, bu nedenle davacı bankanın kefillerden çek taahhüt bedellerinin depo edilmesi talebinde bulunamayacağını, takip tarihi itibariyle asıl alacak tutarına nakde dönen çek bedelleri eklendiğinde davacı bankanın davalı … şirketinden 4.101.088,63 TL asıl alacak, 22.316,63 TL akdi faiz, 1.115,83 TL BSMV, 237.776,77 TL temerrüt faizi, 11.888,83 TL BSMV olmak üzere toplam 4.374.073,12 TL alacak hesaplanmış olup icra takip talebiyle sınırlı olarak borçlu … şirketinden 495.754,17 TL alacağı takip tarihinden itibaren yıllık %28,8 oranında gecikme faizi ile birlikte talep edebileceğini, kefil … şirketinden ise yapılan hesaplama ve davacı talebiyle sınırlı olmak üzere 4.080.924,00 TL asıl alacak, 22.316,63 TL akdi faiz, 166.073,62 TL gecikme faizi, 9.666,62 TL BSMV olmak üzere toplam 4.278.980,87 TL yönünden talepte bulunabileceğini, davacının talebi ile sınırlı olmak üzere asıl alacağın 3.506.275,78 TL’lik kısmına %62,40, 528.297,19 TL’lik kısmına ise 20/03/2018 tarihinden itibaren %28,08 oranında gecikme faizi talep edebileceğini, davalı kefiller … şirketi ile …’dan takip tarihi itibariyle davacının talebi ile sınırlı olmak üzere 4.080.924,00 TL asıl alacak, 76.001,49 TL işlemiş faiz, 3.800,06 TL BSMV olmak üzere toplam 4.160.725,55 TL yönünden talepte bulunabileceğini, asıl alacağın 3.506.275,78 TL’lik kısmına %62,40, 528.402,53 TL’lik (kredi kartı ve esnek hesaptan kaynaklanan alacak) kısmına ise 20/03/2018 tarihinden itibaren %28,08 oranında gecikme faizi talep edebileceğini, dava dilekçesindeki alacak talebi yönünden takip tarihinden sonra ödemesi yapılan 5 adet çek taahhüt bedeli için yapılan hesaplamada 7.620,00 TL çek bedeli, 1.765,28 TL ödeme tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz, 88,26 TL BSMV olmak üzere toplam 9.473,54 TL talep edilebileceğini belirtilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı banka ile ….Şti arasında kredi sözleşmesi imzalandığı ve davalı ….Şti’ne kredi kullandırıldığı, davalıların aynı limitle sözleşmenin müşterek ve müteselsil kefili oldukları, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller hakkında Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/29877 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu, dosya kapsamına uygun gerekçeli, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bankacı bilirkişi …’dan alınan rapor ve ek raporunda da belirtildiği üzere genel kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan kredi ödenmediğinden hesabın kat edildiği, ihtarnamenin asıl borçlu firma ile müteselsil kefil … şirketine 08/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, temerrütün 12/02/2018 tarihinde gerçekleştiği, kefiller … şirketi ile …’a gönderilen ihtarnamelerin bila tebliğ iade edildiğinden bu davalılar yönünden temerrüdün icra takip tarihi itibariyle başladığı, sözleşmede belirtilen ve Merkez Bankası tebliğlerine göre uygulanabilecek faiz oranları dikkate alındığında, %48 akdi faiz ve %30 fazlası uygulamak suretiyle bulunan %62,40 oranındaki temerrüt faizi uygulaması, kredi kartı ve esnek ticari hesap için TCMB tarafından ilgili tarihler için belirlenen %22,08 akdi ve %28,08 temerrüt faizi oranları üzerinden hesaplama yapılmasının gerektiği, buna göre yapılan hesaplama sonucunda takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı asıl borçlu … şirketi ile kefil … şirketinden 4.101.088,63 TL asıl alacak, 22.316,63 TL akdi faiz, 1.115,83 TL BSMV, 237.776,77 TL temerrüt faizi, 11.888,83 TL BSMV olmak üzere toplam 4.374.073,12 TL alacaklı olduğu, davacının talebi ile sınırlı olarak borçlu ….Şti.’nden 495.754,17 TL alacağının 20/03/2018 tarihinden itibaren takipte talep edilen davalılar lehine %28,08 gecikme faizi oranı ile talep edebileceği, kefil … şirketinden ise yapılan hesaplama ve davacı talebiyle sınırlı olmak üzere 4.080.924,00 TL asıl alacak, 22.316,63 TL akdi faiz, 166.073,62 TL gecikme faizi, 9.666,62 TL BSMV olmak üzere toplam 4.278.980,87 TL talep edebileceği, asıl alacağın 3.506.275,78 TL’lik kısmına %62,40, 528.297,19 TL’lik kısmına ise 20/03/2018 tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, davalı kefiller … şirketi ile …’dan takip tarihi itibariyle davacının talebi ile sınırlı olmak üzere 4.080.924,00 TL asıl alacak, 76.001,49 TL işlemiş faiz, 3.800,06 TL BSMV olmak üzere toplam 4.160.725,55 TL talep edebileceği, asıl alacağın 3.506.275,78 TL’lik kısmına %62,40, 528.402,53 TL’lik (kredi kartı ve esnek hesaptan kaynaklanan alacak) kısmına ise 20/03/2018 tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, 34 adet çekten 5 adedinin hesap kat tarihinden 5 adedinin ise takip tarihinden sonra ödendiği ve ödenen bu çeklere ait 15.430,00 TL’lik taahhüt bedeli ve faiz tutarlarının davalıların temerrüt durumlarına göre yapılan hesaplamalarla alacak tutarına ilave edildiği, dava dilekçesindeki alacak talebi yönünden takip tarihinden sonra ödemesi yapılan 5 adet çek taahhüt bedeli için yapılan hesaplamada 7.620,00 TL çek bedeli, 1.765,28 TL ödeme tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz, 88,26 TL BSMV olmak üzere toplam 9.473,54 TL talep edilebileceği tespit edildiğinden ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik kararında istinaf gelen tarafın sıfatı da gözetildiğinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Öte yandan, Hukuk Genel Kurulu’nun 06/11/2018 tarih, 2018/19-689 Esas, 2018/1624 Karar sayılı emsal içtihatında “…..5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, sözü edilen Kanun gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı).
Tüm bu açıklamalardan ve yasal düzenlemelerden ortaya çıkan sonuç, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir. Eldeki kredi sözleşmesinde ise depo talebinin müteselsil kefilleri de kapsayıp kapsamayacağı hususunda açık bir hüküm bulunmamaktadır….” denilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunun içtihatı ile birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 21/03/2017 tarihli 7.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesinin “Teminat Mektu, Garanti, Kont Garanti Kredisi Kullandırılması” başlıklı 9.10.maddesinde mer’i teminat mektubu, aval verilen poliçeler ve çek yaprağı sorumluluğu ve gayri nakdi alacağın düzenlendiği, aynı sözleşmenin “Çek Karnesinin Verilmesine Bağlı Gayri Nakdi Kredi” başlıklı 9.21.maddesinde düzenleme yapılmıştır. Sözleşmenin kefilleri olan davalıların ise imzalanan genel kredi sözleşmelerinde kefillerin gayri nakdi kredilere yönelik depo sorumluluğuna ilişkin herhangi bir özel bir düzenleme bulunmadığından gayri nakdi alacak yönünden asıl davacı yönünden davanın kabulüne, diğer davalı kefiller yönünden ise davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı bu haliyle usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 20/03/2018 tarih ve 2016/16494 esas sayılı ile 2018/1375 karar sayılı emsal içtihatı).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabul kısmen reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.31/05/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.