Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/991 E. 2023/714 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/974 Esas 2023/691 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/974
KARAR NO : 2023/691

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/03/2021
NUMARASI : 2020/484 Esas 2021/233 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2020
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2023

Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rucüen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı özelleştirme kanunu uyarınca kamu tüzel kişiliği nevi değiştirilmesi yoluyla kurulmuş olduğunu, ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğunu, ayrı bir ticari şirket olduğunu, … mülkiyetinde bulunan işletme hakkının davacı şirkete 24/07/2006 tarihinde devredildiğini, dağıtım faaliyetlerini, davalı … tarafından yürütüldüğü yıllarda dava dışı …’nin malik olduğu … parsel numaralı taşınmaza …’ın kamulaştırmasız el atması nedeniyle müvekkili şirkete karşı 04/04/2012 tarihinde Şanlıurfa 2. AHM’nin 2012/202 sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı davanın 17/07/2014 tarihli 2014/508 sayılı kararı ile sonuçlandığını, Yargıtay 5. HD’sinin kararı ile düzeltilerek onandığını Şanlıurfa 4. İcra Dairesinin 2014/9363 esas sayılı dosyası ile müvekkili şirketin aleyhine ilamlı icra başlatıldığını, müvekkili şirketi tarafından 01/02/2016 tarihinde toplam 72.995,55 TL ‘nin Şanlıurfa 4. İcra Dairesinin hesabına zaruri olarak ödendiğini, oysa 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devri sözleşmesi öncesinde bu durumun gerçekleştiğinden, söz konusu olaydan kaynaklanan sorumluluğun İHDS ‘nin 7.1,7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davalı … ‘da olmasına rağmen ödemenin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, imza tarihinden önce başlatılmış, idari ve hukuki iltilafların takip edilmesi çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğundan müvekkili şirket tarafından ödenen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 72.995,55 TL ‘nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, zamanaşımı, hak düşürücü süre, derdestlik, kesin hüküm, husumet itirazında bulunduğunu, Zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca rücu davasına konu alacak türünün …’a bırakılan alacaklardan olmadığını, geçmişe yönelik olarak …’dan herhangi bir talep de bulunamayacağını, her türlü borç ve alacak işlemlerinin gerçekleştiğini, avans faizi ile birlikte tahsiline itiraz ettiklerini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun açılan davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalı … tarafından hizmetin yürütüldüğü yıllarda dava dışı …’nin malik olduğu … parsel numaralı taşınmaza …’ın kamulaştırmasız el atması nedeniyle davacı şirkete karşı 04/04/2012 tarihinde Şanlıurfa 2. AHM’nin 2012/202 sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı davanın 17/07/2014 tarihli 2014/508 sayılı kararı ile sonuçlandığı, Yargıtay 5. HD’sinin kararı ile düzeltilerek onandığını Şanlıurfa 4. İcra Dairesinin 2014/9363 Esas sayılı dosyası ile davacı şirketin aleyhine ilamlı icra başlatılarak, davacı şirket tarafından 01/02/2016 tarihinde toplam 72.995,55 TL ‘nin Şanlıurfa 4. İcra Dairesinin hesabına ödendiği, oysa 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devri sözleşmesi öncesinde bu durumun gerçekleştiğinden, söz konusu olaydan kaynaklanan sorumluluğun İHDS ‘nin 7.1,7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince davalı … ‘ın sorumluluğunda olmasına rağmen ödemenin, davacı şirket tarafından yapıldığı tespit edilmiş olup, …’ın mülkiyetinde işletme hakkının bulunduğu 24/07/2006 tarihinde, davacı şirkete devredilmeden önce başlatılmış, idari ve hukuki iltilafların takip edilmesi çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun davalı …’a ait olduğundan, buna göre, davanın kabulüne, 72.995,55.TL alacağın ödeme tarihi olan 01/02/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu olayda İHDS’nin 7.4 maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, davacının 3.kişi konumunda bulunmadığını, alacağın zaman aşımına uğradığını, tescil durumunun bilinmediğini, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verildiğini, davanın mülkiyete ilişkin olması hususu dikkate alınmadan ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 25/05/2006 tarih 5013 sayılı talimatı doğrultusunda … ve … arasında kısmi bölünme işlemleri gerçekleştirilerek bilançoların yeniden yapılandırıldığını, yapılandırılma neticesinde dağıtım şirketinin aktifinde yer alan bazı alacaklar ile dağıtım şirketinin muhasebe kayıtlarında yer alan son ay faturası dışında kalan TETAŞ ve TEİAŞ olan ticari borçları ve ticari borç alacakları dışındaki diğer borç ve alacakların … ile ilişkili olanları …’a devredilmiş, bu bilanço kalemleri dışındaki diğer kalemler dağıtım şirketi bilançosunda bırakıldığını, avans faizi talep edilemeyeceğini, faiz ve icra giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden kaynaklı rücuen alacak istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/07/2014 tarih ve 2012/202 Esas 2014/508 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacısı …, davalısı … A.Ş. olup, dava dilekçesinde … parsel sayılı taşınmazın müvekkili adına tapuya kayıtlı ve müvekkil mülkiyetinde olmasına karşın, davalı tarafından imar planı dahilinde ve arsa vasfındaki taşınmaza pilon dikmek ve taşınmaz malın üzerinden enerji nakil hattı geçirmek sureti ile kısmen el konulduğu ve bedel ödenmediği iddiası ile kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı bedel talep edildiği, açılan davanın kabulüne, 45.122,51 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihi olan 04/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davalı kurum lehine sürekli irtifak hakkı tesisine karar verildiği, kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 02/04/2015 tarih ve 2014/23703 Esas ve 2015/6785 Karar sayılı ilamı ile “gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ikinci bendindeki davalı adına kelimelerinin çıkartılmasına, kullanma hakkı …’a ait olmak üzere” ibareleri eklenerek düzeltilerek onandığı ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Şanlıurfa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9363 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … tarafından borçlu … aleyhine Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/07/2014 tarih ve 2012/202 Esas 2014/508 Karar sayılı ilamına dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, … A.Ş. tarafından icra dosyasına 01/02/2016 tarihinde toplam 72.995,55 TL ödendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun …’a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu hükme bağlanmıştır.
Dayanak ilamda Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 02/04/2015 tarih ve 2014/23703 Esas ve 2015/6785 Karar sayılı düzeltme ilamı gereğince davalı … lehine irtifak hakkı kurulmuş olduğu görülmüştür.
Sözleşme hükümleri ile birlikte somut olay ve davalı vekilinin istinaf itirazları birlikte incelendiğinde; dava dışı … tarafından Kamulaştırmasız El Atmadan ötürü … aleyhine açılan tazminat davasında yapılan yargılama sonunda açılan davanın kabulüne, 45.122,51 TL tazminatın dava tarihi olan 04/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davalı kurum lehine sürekli irtifak hakkı tesisine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 02/04/2015 tarih ve 2014/23703 Esas ve 2015/6785 Karar sayılı ilamı ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2.bendindeki (davalı adına) kelimelerinin çıkartılarak, kullanma hakkı davalı idareye ait olmak üzere … adına tapuya tesciline şeklinde düzeltilerek onandığı ve geçerek kesinleştiği, dava dışı 3.kişinin kesinleşen karardan kaynaklanan alacağının tahsili talebi ile … Dağıtım Müessese Müdürlüğü aleyhine icra takibi başlattığı, davacının kesinleşen karar nedeniyle, 01/02/2016 tarihinde toplam 72.995,55 TL ödendiği, dayanak alacak mülkiyet hakkına dayandığından davacı şirketin davalı şirkete söz konusu dayanak dava ve icra dosyasından ihbarda bulunması gerektiği, davacının ise bu konuda ihbarda bulunmadığından ancak dayanak ilamda hüküm altına alınan 45.122,51 TL asıl alacak, 1.500,00 TL vekalet ücreti, 3.082,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 49.704,51‬ TL talep edebileceğinden açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.4. maddesinde “…İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla”, 22. maddesinin f bendinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla…” hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazlarına Dairemizce itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin açılan davada avans faizi uygulanamayacağına yönelik itirazına gelindiğinde, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Rücuya dayanak davada hüküm altına alınan alacağa yasal faiz işletilmesine karar verilmiş olması tarafların tacir sıfatı nedeniyle hüküm altına alınan alacağın avans faizi uygulanmasını ortadan kaldırmayacaktır. Buna göre ilk derece mahkemesinin kararında ödeme tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/03/2021 tarih ve 2020/484 Esas 2021/233 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
49.704,51‬ TL’nin ödeme tarihi olan 01/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gereken 3.395,52 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.246,59 TL harç ile bakiye karar harcı olarak davalı tarafından yatırılan 3.739,74 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 1.590,81 TL harcın davalıya iadesine,
5-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 1.246,59 nispi harç ile 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.300,99 TL harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta 46,50 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 31,66 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça arabuluculuk ücreti olarak yatırılan 1.320,00 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre hesap edilen 421,18 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davanın kabul edilen kısmı yönünden, istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı yönünden, istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istekleri halinde yatırana iadesine,
C)1-Davalı taraftan istinaf karar harcı olarak alınan 1.246,58 TL harcın talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan dosyanın istinafa gönderim giderinin 45,50 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre hesap edilen 14,52‬ TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 10/05/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.