Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/96 E. 2021/1039 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

…..
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2020
NUMARASI :…..
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :08/10/2021

Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; çiftçi olan müvekkilinin davalı nezdinde … sigortalı bulunan traktörü ile tarlasında çalışmak için tarla yolunda giderken 28.07.2016 tarihinde yoldaki kasis sebebiyle traktörün arkasındaki pulluğun ekmesi sonucu bağlı olduğu hidrolik kolunda meydana gelen kırılmanın tazmini için davalı sigorta şirketine 30.07.2016 tarihinde başvurulduğunu, davalı sigorta şirketinin 28.09.2016 tarihli cevabı ile hasarın ani ve harici, çarpma etkisi bulunmaksızın, hasarın kullanıma, zamana bağlı ve zorlanma etkileri neticesinde meydana gelmiş olduğu gerekçesiyle müvekkilinin başvurusunu reddettiğini, traktörün götürüldüğü yetkili servisçe düzenlenen faturada hasar bedeli olarak işçilik bedeli dahil 17.160,00 TL talep edildiğini ileri sürerek belirsiz alacak davası kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL hasar bedelinin davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili yargılamada talep artırım dilekçesi ile dava değerini 16.343,00 TL olarak bildirmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.

CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu poliçede daini nmürtehin sıfatı bulunan … … AŞ… Şubesi alacaklı olduğundan davacının bu davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, alınan ekspertiz raporunda traktörün arık olarak ifade edilen tarladaki su kanalına yan girilmesi gerekirken dik şekilde girilmesi sonucu pulluk bağlantı elemanının traktör bağlantı dökümüne aşırı yük bindirmesi sonucu hasarın gerçekleştiğinin belirtildiğini, davaya konu traktöre ait pulluğa herhangi bir çarpma çarpılma olmaksızın pulluk bağlantı elemanının traktör bağlantı dökümüne aşırı yük bindirmesi sonucu kırılması suretiyle meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu durumda … Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.4.15. Maddeleri gereğince hasar teminat dışı kaldığından müvekkili şirketin zararın tazminine ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kaldı ki ekspretiz raporunda hasar bedelinin 15.970,00 TL olarak belirlendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi kök ve ek raporları ile toplanan tüm delillere göre; taraflar arasındaki … poliçesinde daini mürtehin sıfatı bulunan dava dışı … … AŞ’nin açılan bu davaya muvafakat ettiği, bu durumda davacının aktif husumetinin bulunduğu, hasarın meydana geldiği 28.07.2016 tarihinde dava konusu traktörün davalı nezdinde … Poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, dava konusu traktörün tarla yolunda ilerlediği sırada yoldaki kasise çarpması sonucunda traktörde bilirkişi kök ve ek raporuyla belirlenen 16.343,00 TL tutarında hasarın meydana geldiği, alınan bilirkişi raporunda olayın trafik kazası niteliğinde olduğu, dava konusu traktörün bir araçla çarpışmasının gerekmediği, tarlada kullanılan lastik tekerlekli traktörün hareket halinde iken sürücünün iradesi dışında aniden çukura düşmesi sonucunda traktörün arkasındaki döküm parçasının kırıldığı, oluşan hasarın poliçe kapsamında kaldığının belirtildiği, … sigorta poliçesi kapsamında kaldığı belirlenen hasarın davalı sigorta tarafından karşılanması gerektiği, dolayısıyla davalının oluşan zararı, hasarın bildirildiği 28.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tazminle yükümlü olduğu, davacı tüketici olup taraflar arasındaki ilişkinin de tüketici işleminden kaynaklandığı, davaya konu aracın ticari araç olmayıp zirai araç olduğu gözetildiğinde olayda yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 16.343,00 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 28.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ: Davalı vekili; p müvekkili sigorta şirketi tarafından alınan ekspertiz raporunda traktörün arık olarak ifade edilen tarladaki su kanalına yan girilmesi gerekirken dik şekilde girilmesi sonucu pulluk bağlantı elemanının traktör bağlantı dökümüne aşırı yük bindirmesi sonucu hasarın gerçekleştiğinin belirtildiğini, davaya konu traktöre ait pulluğa herhangi bir çarpma çarpılma olmaksızın pulluk bağlantı elemanının traktör bağlantı dökümüne aşırı yük bindirmesi sonucu kırılması suretiyle meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu durumda … Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.4.15. Maddeleri gereğince hasar teminat dışı kaldığından müvekkili şirketin zararın tazminine ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bilirkişinin olayın gerçekleşme şekline ilişkin değerlendirmede “aniden çukura düşüldüğüne” ilişkin belirlemesinin salt Genel Şartlara yapılan atıfla hasarın teminat kapsamında kaldığının tespitinin oluşa ve dosya kapsamına aykırı olduğunu, aniden düşme sebebiyle bir cismin çarpması sonucu dava konusu traktörde meydana gelen kırılma hasarının teminat kapsamında olmadığını, bilirkişi tarafından hasar tutarının hesaplanması ve tespitine yönelik işlemlerinin ve ilk derece mahkemesinin doğrudan tespit edilen miktar üzerinden karar oluşturulmasının yanlış olduğunu, ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ayrıca avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin de doğru olmadığını, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davalıya … sigortalı bulunan traktörde oluşan hasarın tazmini istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulü ile 16.343,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dava konusu traktörün, hasarın meydana geldiği 28.07.2016 tarihinde davalı sigorta şirketine 18.04.2016-18.04.2017 tarihleri arasında … …. Poliçesine istinaden sigortalı olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Poliçede dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı … … 05.10.2017 tarihli yazı ile taraflar arasında görülmekte olan tazminat davasına daini mürtehin sıfatıyla muvafakat ettiklerini bildirmiş olmakla, davacının işbu davada aktif husumetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, sigortalı traktörün kasise çarpması sonucu arka tarafındaki pulluğun sekmesi sebebiyle hidrolik kolunun kırılmasından doğan zararın anılan poliçe kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
01.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren…. Sigortanın Kapsamı başlığı altında yer alan sigortanın konusu A.1.b bendinde; “Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar,” belirtilmek suretiyle sigorta poliçesi kapsamı içinde kaldığı düzenlenmiştir. Nitekim taraflar arasındaki sigorta poliçesinde genişletilmiş … teminatı başlığı altında aynı düzenlemeye yer verilmiştir.
Davalı sigorta şirketince alınan kesin … ekspertiz raporunda; sigortalı araç sahibinin beyanına göre hasarın traktörün arka lastiklerinin tarladaki büyükçe bir çukura düşmesi sonucu arkasında takılı olan pulluğun traktöre bağlantı yerlerine baskı yapması sonucu pulluk kollarına bağlandığı döküm kapağını kırdığı, sigortalının beyanı incelendiğinde çukura düşme ifadesi kullanılmış bu şekilde kırılmadan çok arık diye ifade edilen tarladaki su kanallarına (V şeklinde) yan girmesi gerekirken dik girmesi sonucu pulluk bağlantı elemanının traktör bağlantı dökümüne aşırı yük bindirmesi sonucu oluşabileceği belirtilmiş, hasarlanan hidrolik kapağı, hidrolik burcu, hidrolik burç oringi hidrolik burç keçesi için işçilik tutarı ve KDV dahil hasar bedeli 15.970,00 TL olarak belirlenmiş, dava konusu traktörün tamir için götürüldüğü dava dışı dışı servis tarafından traktörde meydana gelen hasarın tamir bedeli için 19.08.2016 tarihli 17.160,00 TL bedelli fatura düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesince hasarın tespiti için makine mühendisi bilirkişiden alınan kök ve ek raporda; dava konusu traktörün tarla yolunda seyir halinde iken arka kısmının çukura girmesi ile arka döküm parçanın kırıldığının dosya kapsamındaki delillerden anlaşıldığı, işçilik ve KDV dahil hasar bedelinin 16.343,00 TL olduğu belirlenmiş olup alınan ekspertiz raporundan farklı olarak şanzuman yağı ve pim vs. de hasarın hesaplanmasına dahil edilmiştir.
Davalıya … sigortalı bulunan traktörde, sigorta poliçesinin yürürlük tarihleri içerisinde meydana gelen hasarın poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığını ispatla yükümlü olan davalı sigorta şirketidir. Traktördeki hasar ise, traktörün çukura düşmesi sonucu pulluk bağlantı kolunun kırılmasıyla meydana geldiği gerek sigortalının beyanından gerekse ekspertiz raporundan anlaşılmış olmakla, bu durumda aniden düşme sonucu sigortalı araçta oluşan hasarın Kara Araçları … Sigorta Poliçesi Genel Şartları A1.b ve taraflar arasındaki poliçe teminatı kapsamında kaldığının ilk derece mahkemesince kabulünde bir isabetsizlik görülmediği gibi traktörün çukura düşmesi sonucu traktörde oluşan hasarın tespiti için konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden usul ve yöntemine uygun olarak alınan objektif, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan kök ve ek rapora istinaden traktörde oluşan hasar miktarının oluşa ve dosya kapsamına göre makul bulunmuş, bu sebeple davalı vekilinin istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir. Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. Maddesi gereği esastan reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf sebebi davanın tam kabulüne ve kabul edilen tazminat tutarına işletilen faizin türüne ilişkindir.
Öncelikle davacı vekili dava dilekçesinde traktörün götürüldüğü yetkili servisçe düzenlenen faturada hasar bedeli olarak işçilik bedeli dahil 17.160,00 TL talep edildiğini ileri sürerek belirsiz alacak davası kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL hasar bedelinin davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılamada 16/11/2017 tarihli talep artırım dilekçesi ile dava değerini 16.343,00 TL olarak bildirmiş ve ıslah harcını yatırmıştır. Şu halde davacı vekilinin yargılama sırasında verdiği talep artırım dilekçesinde bildirdiği 16.343,00 TL üzerinden dava zaten tam kabul edilmiş olmakla davacı vekilinin bu konudaki istinafı yersizdir.
Diğer taraftan davalı sigorta şirketi anonim şirket niteliğinde olup TTK kapsamında tacir olduğuna ve TTK’nın 19/2. maddesi gereği bir taraf için ticari iş niteliğindeki bu davada davacı tarafından aynı Yasa’nın 8.ve 9. Maddelerine göre ticari faiz talep edilebileceğine göre, ilk derece mahkemesince dava dilekçesindeki davacının talebinin de avans faizi yani ticari faiz olduğu gözetilmeksizin HMK’nın 26. Maddesindeki taleple bağlılık kuralına da aykırı düşecek şekilde yazılı şekilde hüküm altına alınan tazminata yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; istinafa başvuran davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin öteki istinaf sebeplerinin reddine, katılma yolu ile istinaf başvurusunun hüküm altına alınan tazminata işletilecek faizin türü yönünden kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin ilk derece mahkemesince verilen karar HMK’nın 353/1-b-2. Karar faiz türü yönünden kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-İstinafa başvuran davalı vekilinin istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. Maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-493 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereğince alınması gereken 1.116,39 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta peşin alınan 279,09 TL’nin mahsubu ile bakiye 837,3 TL’nin istinafa başvuran davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinafa başvuran davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-İstinafa katılma yolu ile başvuran davacı vekilinin öteki istinaf sebebinin reddine, hüküm altına alınan faizin türü yönünden istinaf sebebinin KABULÜNE,
2-Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/11/2020 tarih ve …… Karar sayılı Kararının hüküm altına alınan faiz türü yönünden KALDIRILMASINA,
3-Davanın KABULÜNE, 16.343,00 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 28/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli (16.343,00 TL. üzerinden) 1.116,39 TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 85,39 TL. ve 193,72 TL. ıslah harcı olmak üzere toplam 279,11 TL. harcın mahsubu ile kalan 837,28 TL. harcın davalıdan alınarak hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 118,89 TL. ilk yargılama harçları ve 193,72 TL. ıslah harcı ve 752,65 TL. bilirkişi ve posta masrafları olmak üzere toplam 1.065,26 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (16.343,00 TL.) üzerinden davacı vekili için 3.400,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde ilgili taraflara iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen ilgili taraflara İADESİNE,
C)1-İstinafa katılma yolu ile başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf maktu karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
2-İstinafa katılma yolu ile başvuran davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı 38,20 TL gider olmak üzere toplam 186,80 TL istinaf giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinafa başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 23/09/2021

…..
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.