Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/945 E. 2021/804 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR


İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 15/03/2021
NUMARASI :….
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05 /07/2021

Taraflar arasındaki zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda davanın reddine yönelik verilen ilama karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ….’nin Ankara ….. Ankara adresinde faaliyet gösterdiğini, şirket merkezindeki 25.07.2020 tarihindeki dosyaların arşivlenmesi, düzenlenmesi ve temizlenmesi sırasında davacı şirkete ait Karar Defteri ve Ortaklar Pay Defterinin kayıp olduğunun anlaşıldığını, tüm aramalara rağmen bulunamadığını, davacının çalışanları tarafından yapılan düzenleme sırasında belgelerin taşıma işleminde kaybolmuş olabileceğini düşündüklerini ileri sürerek davacı şirkete ait Karar Defteri ve Ortaklar Pay Defteri zayi olduğundan TKK 82. Maddesi gereğince zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince iddia ve toplanan tüm delillere göre; TTK anlamında zayi belgesi verilebilmesi için tacirin defter ve belgelerin korunması anlamında gereken özeni göstermesi, ziyana uğramanın onun iradesi dışında gerçekleşmesi gerektiği, bu hususta ispat külfetinin de davacının üzerinde bulunduğu, defterlerin davacının yeterli ilgiyi göstermemesi nedeni ile kaybolduğu, mücbir sebebin ortaya çıkması sonucu kaybolmadığı, bu kapsamda davacının şirkete ait Karar Defteri ve Ortaklar Pay Defterinin TTK’nun 82/7 maddesinde sayılan yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet, hırsızlık sebebiyle ve davacının defter ve belgelerin korunması anlamında gereken özeni göstermesine rağmen zayi olduğunu ispat edemediği, zayi belgesi verilmesi koşullarının mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TTK’nın 82/7. Maddesinde sayılan sebeplerin sınırlayıcı olmayıp örnekleme suretiyle sayıldığını, zira maddede “gibi” kelimesine yer verildiğini, kanun koyucunun bu hallere benzeyen ve mücbir sebep teşkil eden başka durumlar için de zayi belgesi alınabileceğine işaret ettiğini, dolayısıyla tacirin tamamen iradesi ve kusuru dışında ve de elinde olmayan nedenlerle gerçekleşen olağanüstü ve beklenmeyen olayların da zayi olma kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, zayi belgesi verilmesi istemiyle açılan davada müvekkilin davasına konu defterlerin taşıma işlemi sırasında kaybolduğunun düşünüldüğünün belirtildiğini, bütün tedbirler alınmış olmasına rağmen söz konusu defterlerin kaybolmuş olmasının müvekkiline izafe edilemeyecek bir durum olduğunu, bahsi geçen taşıma sırasında ilgili defterlerin bulunduğu dosyalar özel kutulara ayrılmış ve bu şekilde taşınması sağlanmış olsa da defterlerin kaybolduğunu, bunun üzerine zayi belgesi verilmesi için başvuruda bulunulduğunu, müvekkilinin taşıma sırasında kaybolmasıyla ilgili gerekli inceleme yapılmaksızın madde metninde örnekseme yoluyla sayılmış olan durumların mevcut olmaması gerekçe gösterilerek davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu, resen araştırma ilkesine tabi olan bu davada tarafların yargılamaya getirdikleri dava malzemesinin yanı sıra getirilmeyen dava malzemesinin de dikkate alınması gerektiğini, TTK’nın 82/7. Maddesi hükmü uyarınca hakimin ilgililerin iddia ve ispat vasıtalarıyla bağlı olmayıp başkaca vakıa ve delilleri arayıp bulmaya re’sen yetkili olduğunu, bu bağlamda gerekçeli kararda defterlerin ziyaa uğramasının davacının iradesi dışında gerçekleştiği ispat yükünün davacı üzerinde olduğu ve bu durumun ispat edilemediği hususunun hatalı olduğunu, yevmiye numaraları bildirilen belgelerin ilgili noterlerden sorulmasına ilişkin yazılan müzekkerelere cevap gelmeden eksik araştırmaya dayanarak karar verildiğini, ileri sürerek açıklanan bu ve resen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacı şirketin şirketin karar defteri ve ortaklar pay defterini zayi olduğuna dair TTK’nın 82/7. maddesi gereği zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği ve 6102 sayılı TTK’nın 82/7’inci fıkrasında belirtildiği üzere “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Madde metninde yer verilen “gibi” sözcüğünden de anlaşılacağı üzere “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı” örnekleri tahdidi olarak sayılmamış, tacirin elinde olmayan, tacire kusur atfedilemeyecek benzer olaylar da maddenin kapsamında kaldığı kabul edilmiştir. Bununla birlikte tacirin bu maddeden yararlanabilmesi için, somut olayın özelliği de gözetilerek hem defterlerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve özenin gösterilmiş olması hem de ziyaa uğramanın onun iradesinin dışında meydana gelmiş olması gerekmektedir. Somut olayda davacının istem konusu defterlerin ziyaa uğramasına neden olarak ileri sürdüğü maddi vakıa olan taşıma işlemi sırasında kaybolma fiili TTK’nın 82/7. Maddesi anlamında davacı tacire kusur izafe edilemeyecek onun iradesi dışında gerçekleşen bir olay olarak kabulü mümkün değildir. Türk Ticaret Kanununa göre zayi belgesi verilmesi için gerekli olan yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık gibi sebeplerden hiçbirisinin gerçekleşmediği anlaşılmış olmakla ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Nitekim Yargıtay 11. HD’nin emsal nitelikteki 19/06/2017 tarih ve… Karar sayılı kararları da bu yöndedir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına yer olmaksızın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-ç maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/06/2021

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.