Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/938 E. 2021/798 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2021
NUMARASI : ….
TALEP TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemi davasında ihtiyati hacze ilişkin istemin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.08.2008 tarihinde kurucuları … ve … tarafından kurulan … Ltd. Şti.’nin 8 yıl faaliyetten bulunduktan sonra ortakları tarafından sonlandırma kararı alınarak 20.08.2016 tarihli asimetrik bölünme sözleşmesi imzalanarak TTK’nın 159. Ve 179. Maddeleri ile 5520 sayılı Kanunun 19 ile 20. Maddeleri hükümlerine uygun olarak kısmi bölünmesi sonucunda 05.10.2016 tarihinde … tarafından … AŞ’nin kurulduğunu, taraflar arasında imzalanan bölünme sözleşmesi ve akabinde imzalanan zeyilname ile sözleşme gereği hazırlanan yıl sonu kar paylaşımı mutabakat zaptı ile davalı tarafça ödenmesi kararlaştırılan ancak ödenmeyen bedellerin tahsili için davalı aleyhine 29.01.2021 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafça haksız itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğunu, ortaklığın sonlandırılmasına ilişkin taraflar arasında asimetrik bölünme sözleşmesi imzalandıktan sonra 26.12.2016 tarihinde imzalanan zeyilname ile bölünme sözleşmesinin bazı maddelerinin değiştirilmesi, kaldırılması ve bazı maddelerin ilave edilmesinin kararlaştırıldığını, 2016 yılı vergi öncesi karın tespit edildiği 20.01.2017 tarihinde imzalanan 2016 yıl sonu….2. Maddesinde müvekkili şirkete ödenmesi kararlaştırılan toplam 2.280.117,16 ABD Doları’nın (8.666.497,30 26.12.2016 tarihli zeyilnamenin 5. maddesinde belirlenen vade tarihlerinde …’ya ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı tarafından 10.02.2017 tarihinde 336.289,30 ABD Doları ödendiğini, 4 eşit taksitte ödenmesi kararlaştırılan bakiye 1.943.827,86 ABD Dolarının sadece ilk taksiti olan 324.995,00 ABD Dolarının 01.08.2017 tarihinde ve 31.07.2017 tarihinde 160.956,96 ABD Doları olmak üzere toplam 485.951,96 ABD Dolarının davalı tarafça ödendiğini, davalının vadeleri geldiği halde 2., 3. Ve 4. Taksitlerini ödemediğini belirterek davalı tarafından ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemiyle açılan davada davalı tarafın mal kaçırma ihtimalinin bulunduğunu, piyasa koşulları gereği davalı şirketin çalışanlarının maaşlarını ödeyemediğini, hisse satışı yapmaya çalıştığı şeklinde somut bilgiler edinildiğini ileri sürerek toplam 1.546.129,13 ABD Doları alacağın tahsili için davalının borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczine, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; haklılık durumu bu aşamada değerlendirilemediği gibi takas-mahsup savunması bulunulduğundan ihtiyati haciz talebinde bulunan davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Takas mahsup savunmasının hukuken kabulünün mümkün olmadığını, davalı tarafın herhangi bir alacağı bulunmamakla birlikte takip tarihinde kesinleşmemiş olan alacağın, borcundan takas ve mahsubu istenemeyeceğinden davalının takas mahsup savunmasına değer verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin alacağı para alacağı olup vadesinin geldiğini, mutabakat zaptı ve zeyilname gereği davalının müvekkiline 4 eşit taksitte ödemesi kararlaştırılan 1.943.827,86 ABD Dolarından sadece 485.951,96 ABD Dolarını ödediğini, 2., 3. Ve 4. Taksit ödemelerini vadeleri geldiği halde ödemediğini, davalı şirketin çalışanlarının maaşlarını ödeyemediğini, hisse satışı yapmaya çalıştığı şeklinde somut bilgiler edinildiğini ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Karşı taraf-davalı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde, asimetrik bölünme sözleşmesinin E bölümünün 5. Maddesinde açıkça devreden …’in sorumluluğunda olan dönemde gerçekleştirilen iş ve işlemlerden dolayı … AŞ nin maddi yükümlülük altına girmesi ve/veya zarara uğraması halinde her türlü maddi ve manevi zararın derhal karşılanması gerektiğini, aksi takdirde maddi ve manevi tazminatın devredenin alacaklarından mahsup edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından şirket yetkilisi …’in ve bölünme sonrası ortaya çıkan şirket … AŞ’nin sorumluluklarına dayalı olarak Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. Esas sayılı dosyası ile birleştirilen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dava dosyalarının derdest olduğunu, takas-mahsup itirazları sonucunda müvekkilinin alacaklı hale geleceğini, sözleşmenin G bölümündeki sır saklama ve rekabet yasağından doğan müstakbel davalarının da bulunduğunu, davacının bu madde gereği bilgi paylaşma yükümlülüğünü ihlal ettiği gibi sözleşmenin G.1 maddesinde yazılı yapılan işlerden de elde edilecek net karın %10 unu ödeme yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bu bağlamda davacının ….. Bulunan Yazılım ve Donanım Güncellemeleri ve Güçlendirilmesi, Cihaz Temini, Teknik Destek ve ve Danışmanlık işinden elde ettiği net karın %10 unu müvekkiline ödemediğini, savunarak ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere ihtiyati haciz, İİK’nın 257. vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, bir para alacağının zamanında ödenmesini temin etmek içi, mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulması halidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, talepte bulunanın alacaklı olması, bu alacağın muaccel bulunması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İİK’nın 258/1. maddesinde ise; ihtiyati haciz isteyenin alacaklı olduğunu yaklaşık ispat kuralına göre ispat edebilmiş olması düzenlenmiştir. O halde İİK’nın 258/1. maddesinde getirilen yaklaşık ispat ölçütüne göre ihtiyati haciz istemine konu alacağın varlığının ispatında Mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli görülmüştür.
İhtiyati haciz isteyen davacı vekili 20.08.2016 tarihli bölünme sözleşmesine, 26.12.2016 tarihli zeyilnameye, 20.01.2017 tarihli mutabakat zaptına, ticaret sicil gazetesinin ilgili sayfalarının örneklerine ve ilamsız icra takibi dosyası suretine dayanarak ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur.
Dosya kapsamındaki …’nin 10.10.2016 tarihli örneğine göre 25.08.2008 tarihinde kurucuları … ve … tarafından kurulan … Ltd. Şti.’nin 8 yıl faaliyetten bulunduktan sonra ortakları tarafından sonlandırma kararı alındıktan sonra 20.08.2016 tarihli asimetrik bölünme sözleşmesi imzalanıp TTK’nın 159. Ve 179. Maddeleri ile 5520 sayılı Kanunun 19 ile 20. Maddeleri hükümlerine uygun olarak kısmi bölünmesi sonucunda 05.10.2016 tarihinde … tarafından … AŞ’nin kurulduğu, 20.08.2016 tarihinde devreden … ile devralan … arasında imzalanan sözleşme ile tarafların ortak olduğu şirketlerde mevcut ortaklıkların sonlandırılması, tarafların ortaklıkları sonlandırılırken karşılıklı hak ve sorumlulukları ile … şirketinin asimetrik bölünmesine ilişkin hükümler kararlaştırılmış, 20.08.2016 tarihli asimetrik bölünme sözleşmesinin bazı maddelerinin değiştirilmesi ve bazı maddelerinin ilave edilmesi için bölünme sözleşmesinin eki niteliğinde davacı ve davalı şirketler arasında 26.12.2016 tarihli zeyilname imzalanmış, zeyilnamenin F bölümü gereği 2016 yılı vergiden önceki karın tespitine ilişkin devralan davalı ile devreden davacı şirket arasında imzalanan 20.01.2017 tarihli 2016 yıl sonu kar payı paylaşımı Mutabakat Zaptında 2.280.117,16 ABD Dolarının davacı şirkete zeyilnamenin 5. Maddesinin D fıkrasında belirlendiği üzere 4 eşit taksitte ilki 2017 yılının 7 ayı ila sonuncusu 2020 yılının 7. Ayında olmak üzere ödenmesi kararlaştırılmıştır.
Ayrıca ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından söz konusu sözleşmeye, zeyilnameye ve mutabakat zaptına dayalı olarak bakiye 1.546.129,13 ABD Doları kar payı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde davalı tarafa keşide olunan ödeme emrine karşı davalı şirket vekili tarafından süresinde verilen ödeme emrine itiraz dilekçesinde talep edilen tutarların takip dayanağı belgelere aykırılık teşkil ettiğini, bu konuda takip alacaklısına yöneltilen derdest davalar bulunduğu gibi takip dayanağı sözleşme ihlalleri sebebiyle müvekkilinin borçlu olmayıp alacaklı olduğunu, müvekkili aleyhine itiraz üzerine itirazın iptali veya alacak davası açılması halinde her türlü itiraz, takas, mahsup, karşı dava haklarının saklı olduğunu ileri sürerek borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin, istinaf başvuru dilekçelerinde yer verdikleri itirazların yerinde olmamasına, ihtiyati haciz istemine dayanak alacağının varlığı konusunda İİK’nın 258. maddesindeki yaklaşık ispat kuralının dosya kapsamında sunulan belgelere göre oluşmamış bulunmasına ve kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeksizin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri uyarınca istinafa başvuran taraftan alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar harcı başlangıçta alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.16/06/2021

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.