Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/936 E. 2021/806 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2016 (Karar) – 21/11/2019 (Ek Karar)
NUMARASI :

TALEP : Tapu Sicilindeki Şerhin Kaldırılması
TALEP TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2021

Davacı vekilinin tapu iptal ve tescil davasında verilen karar üzerine İİK’nun 28. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin kaldırılması talebinin reddine yönelik karara karşı davalı … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili talep dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazla ilgili Ankara Bölge Adliye Mahkemesi kararından kaynaklanan her türlü tescil vs. Haklardan feragat ettiklerini, taraflar arasında anlaşma sağlandığını, Ankara Bölge Adliye Mahkemesince konulan şerhin terkini için tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazılması yönündeki talebe muvafakat ettiklerini belirterek talep gereğince işlem yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece verilen ek kararda İİK’nun 28. maddesi gereğince tapu sicil müdürlüğüne gönderilen hüküm özetinin MK’nun 1010/10. maddesi hükmüne tabi olduğu, sadece davacı veya davalının haklarını değil, aynı zamanda tapudaki tescile güvenerek taşınmazı iktisap edecek olan üçüncü kişilerin de haklarını korumaya yönelik olduğu, İİK’nun 28. maddesindeki emredici hüküm doğrultusunda konulan şerhin karar infaz edilmeden kaldırılmasının mümkün bulunmadığı, kaldırılacak olsa dahi usulde paralellik ilkesi gereğince şerhi koyan merci tarafından talebin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, istinaf dairesince İİK’nun 28.maddesi gereğince dava konusu taşınmazın tapu kaydına şerh düşülmesine karar verildiğini, tarafların anlaştığını, ifa imkansızlığı bulunduğundan şerhin kaldırılması taleplerinin reddedildiğini, lehine tescil kararı verilen şirketin tasfiye edildiğini, şirketteki tüm hisselerin davacı tarafından müvekkiline devredildiğini, tapu kaydındaki şerhin kaldırılması gerektiğini belirterek tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; tapu iptali ve tescil davasında verilen karar üzerine İİK’nun 28.maddesi uyarınca taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili işbu davada müvekkili ile davalı …’un…. olduğunu, daval ı …’un şirkete ait taşınmazı gerçek değerinin altında diğer davalıya sattığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile şirket adına tesciline, tescil mümkün olmazsa bilirkişiler marifetiyle gerçek bedelinin tespit edilerek bu bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp tasfiye halinde şirket bilançosuna aktarılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda şirkete ait taşınmazın şirketi temsile yetkili olan davalı … tarafından diğer davalıya satıldığı, diğer davalı adına yapılan tescilin yolsuz tescil niteliğinde olmadığı, şirket müdürlerinin şirket adına yaptıkları işlemlerden dolayı kişisel olarak sorumlu tutulamazlarsa da 336. maddeye göre, bu maddede belirtilen hallerde ortaklığa karşı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe oluşan zarardan sorumlu olduğu, şirkete ait taşınmazın satış tarihindeki gerçek değeri gözetildiğinde şirketin 460.292,50 TL zarara uğradığı, davada ispat yükü üzerinde olan davalı …’un bu bedelin şirket hesaplarına intikal ettirildiğini ve bu şekilde şirket zararının oluşmadığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davalı … hakkındaki davanın reddine, davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, 460.292,54 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile dava dışı … …’ne verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Anılan karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 25/01/2018 tarih …. Karar sayılı karar ile satış tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 443/2.maddesi uyarınca şirket için hayati öneme sahip tek taşınmazın satışı için genel kurul kararı alınmadan yapılan devir sözleşmesinin geçersiz olduğu, tapu kaydının iptali ile şirket adına tescili gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı … adına kayıtlı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile dava dışı şirket adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Dairemizce karar tarihinde dava konusu taşınmazın kayıtlı bulunduğu Yenimahalle Tapu Sicil Müdürlüğüne İİK’nun 28.maddesi gereğince dava konusu taşınmaz üzerine şerh konulması hususunda müzekkere yazılmış, yazılan müzekkere üzerine tapu sicil müdürlüğünce taşınmazın tapu kaydına şerh konulmuştur.
Dairemiz kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurulmadığından karar kesinleşmiştir.
Kararın kesinleşme tarihinden sonra davacı vekilince tarafların uyuşmazlık konusu hakkında anlaştıkları belirtilerek tapu sicilinde yer alan şerhin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece şerhin karar infaz edilmeden kaldırılmasının mümkün olmadığı, kaldırılacak olsa dahi şerhi koyan merci tarafından talebin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
HMK’nun 302/5. maddesi uyarınca karardan sonraki tüm işlemler ilk derece mahkemesince yapılacaktır. Davacı vekilinin karardan sonra tapu kaydına konulan şerhin kaldırılması talebi ilk derece mahkemesince değerlendirilmesi gerekmekte olup, mahkemece talebin değerlendirilmesi üzerine ek karar verilmiş ise de, ek kararda şerhi koyan merci tarafından talebin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi HMK’nun 302/5. maddesine aykırı olup isabetsizdir.
HMK’nun “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin 1. fıkrası, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı vekilinin tapu kaydında yer alan şerhin kaldırılması talebi üzerine mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar HMK’nun 341/1. maddesi kapsamında düzenlenen esas hakkında nihai karar niteliğinde olmadığı gibi ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi, bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen karar niteliğinde de değildir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ek karar HMK’nun 341/1 maddesinde düzenlenen istinaf yoluna başvurulabilen kararlar niteliğinde olmadığından tapu kaydına konulan şerhin kaldırılmasını talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 341. maddesi gereğince istinafa tabi karar bulunmadığından HMK’nun 352/(1)-b maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davalı … tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcı, 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 221,40 TL’nin talep halinde anılan davalıya iadesine,
3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nun 341 ve 362. maddeleri gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 16/06/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.