Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/930 E. 2023/1433 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021
NUMARASI :….
DAVA : İtirazın İptali (Hisse Devri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/11/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile ortağı bulunduğu dava dışı ….. hissesini 31/08/2016 tarihinde sözleşmede belirlenen bedel karşılığında davalıya devrettiğini, sözleşme gereği davalının müvekkiline 15/09/2016 tarihine kadar 210.000,00 TL ödemeyi taahhüt ettiği halde bugüne kadar yalnızca 44.100,00 TL ödeme yaptığını, bunun üzerine bakiye 166.900,00 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen ilamsız icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalının 17.11.2014 tarihinde ortaklık sözleşmesi ile dava dışı ……. Şti’ye ortak olduklarını, davacının dava dışı … …. Şti ortaklığından kaynaklı bir alacak iddiası bulunduğuna göre davanın müvekkiline karşı değil, dava dışı anılan şirkete yöneltilmesi gerektiğini, davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise, taraflar arasındaki ortaklık devir protokolünün 1. maddesi uyarınca …’ın iş bu davaya konu olan 210.000,00 TL’yi ödeme yapılabilmesi için davalı …’un 19/11/2014 tarihinde yapılan ortaklık sözleşmesi uyarınca edimlerini ve yükümlülüklerini yerine getirmesi şartına bağlı olduğunu, davalının ortaklıktan kaynaklı olarak edimlerini yerine getirmediğini, bu süreçte şirket ortağı olarak bulunan davacının, şirkete ilişkin ortaklık ve sermaye payını ödememesine rağmen şirkete %50 ortak olarak tüm imkanlardan faydalandığını, bu nedenle davacı tarafın ileri sürdüğü protokol şartlarının gerçekleşmemesi üzerine müvekkil …’ın da kalan edimleri ödemekten TBK’nın 171. maddesi uyarınca kaçındığını savunarak davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre; alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemiyle açılan davada, davacının talebinin davalıyla imzalanan 31/08/2016 tarihli ortaklık devir protokolünden kaynaklandığı, ezcümle davacının talebinin hisse devri bedelinin eksik ödenmesinden kaynaklı olduğu, öncelikle taraflar arasındaki hisse sözleşmesinin TTK’nun 595. maddesine uygun yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesinin gerektiği, bu konuda … … … Müdürlüğünden davalı şirkete ait … dosyasının getirtildiği, … dosyasında yapılan incelemede … 3. Noterliğinin 01/09/2016 tarih ve 5148 yevmiye numaralı işlemiyle limited şirket pay devri sözleşmesi adı altında sözleşmenin yapıldığı, sözleşmede devir edenin …, devir alanın ise … olduğu, devir eden …’un tüm paylarını davalı …’a devrettiği, bu sözleşmenin dava dışı şirketin genel kurul toplantı müzakere defterine kaydedildiği ve dava dışı şirketin tek kişilik limited şirketi haline geldiği, kararın … … Müdürlüğünde tescil ve ilan edildiği, bu hususta devir sözleşmesinin TTK’nun 595. maddesine uygun bir şekilde yapıldığı, ortaklık devir protokolünün 2. maddesinde şirketten ayrılan ortağın tüm alacak ve borçlarıyla beraber 210.000,00 TL meblağ karşılığında payını …’a devredeceğini ve bu bedelin 15/09/2016 tarihine kadar ödeneceğinin bildirildiği, 3. maddesinde ise …’un sadece ortaklık yaptığı süre içinde kendi satışını yaptığı malzemelerin alacaklarını ivedi bir şekilde şirket kasasına gelmesini sağlamakla yükümlü olduğu, alacaklardan sıkıntı olacak durumları çözemez ve karşılığındaki çekler ödenmez ise tüm sorun ödemenin kendisine rücu edileceği, ödeme gelir de çekler ödenmez ise sorumluluğun …’ın olduğunun belirtildiği, bu protokole istinaden davacı tarafça icra takibine geçildiği, itirazın iptali davalarının özelliği gereği davanın icra takibinde belirtilen alacak üzerinden değerlendirilmesinin de gerektiği, davalı, ortaklık devir protokolünün 3. maddesinin 2. maddesindeki bedelin ödenmesi için bir koşul olduğunu belirtmiş olsa da, 3. maddenin yerine getirilmediğine dair ve hangi nedenlerle yerine getirilmesi gerektiğine dair davalının açık ihtarı veya ispatının olmadığı, ayrıca davalı … Bankası aracılığıyla 20/09/2016 ve 03/10/2016 tarihlerindeki ödeme dekontlarında açıklama kısmında “31/08/2016 tarihli hisse devir sözleşmesi ödemesi” ibaresinin bulunduğu, davalının ödemeleri yaparken protokoldeki 3. maddeye dair herhangi bir şerh de koymadığı, bu nedenlerle taraflar arasında imzalanan protokol gereği davalı tarafça protokolde belirtilen bedelin tamamının ödendiğinin ispat edilmesinin gerektiği, ancak bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere davalının davacıya toplam 44.100,00 TL ödeme yaptığı, takip tarihi itibariyle davacının 165.900,00 TL alacaklı olduğunun ve takip tarihine kadar da işlemiş faizin 29.514,29 TL olduğunun tespit edildiği, ancak takip dosyasındaki asıl alacağın 166.900,00 TL olduğu, davacının dosyaya sunulan deliller ve yapılan bilirkişi incelemesi gereği davasını ispat ettiği, ancak icra takibindeki bedelin asıl alacak yönünden fazla olduğu, faiz yönünden ise davacının talebinin yerinde olduğu, ortaklık protokolünün 2. maddesinde davacı alacağının açıkça belirli olması nedeniyle alacağın likit ve belirli olduğu, bu nedenle davacının icra inkar tazminatına da hak kazandığı gerekçeleriyle davacının davasının kısmen kabulü ile, … 1. İcra Müdürlüğünün 2018/6616 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 165.900 TL asıl alacak 27,408 TL işlemiş faiz olmak üzere 193,308 TL üzerinden devamına, devamına karar verilen asıl alacağın %20’si oranındaki 33.180 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince taraflar arasındaki ortaklık devir protokolünün yanlış ve eksik değerlendirildiğini, ispat yükü karşı tarafta olmasına rağmen ispat yükünü müvekkiline yüklediğini, mahkemenin fer’i müdahillik yönünden yapılan başvuruyu dikkate almadığını, taraflar arasındaki ortaklık devir protokolünün 1. Maddesine göre; “Ortak …, ortaklıktan ayrıldıktan 31.08.2016 tarihinden sonra yapılmış olan protokollerindeki yükümlülüklerini yerine getirmediği sürece şirkete ait hiçbir hak ve alacak talebinde bulunamayacağının” düzenlendiğini, davacı ortağın şirket ortaklığı kapsamında ödemesi gereken 148.309,89 TL tutarı şirkete ve müvekkiline ödemediğini, sözleşmedeki şartın gerçekleşmemesi nedeniyle müvekkilinin ödemeleri askıya aldığını, davacının ortaklıktan kaynaklı olarak edimlerini yerine getirmediği ve getirme yönünde bir irade göstermediği için davacının ileri sürdüğü protokol şartlarının gerçekleşmediğini, bu durumda müvekkilinin TBK’nın 171. Maddesinde kendisine tanınan kaçınma hakkını kullandığını, davacının 19.11.2014 tarihinde yapılan ortaklık sözleşmesi uyarınca şirket ortaklığından kaynaklanan borçlarını ödeme inancı müvekkili tarafından 19.09.2016 tarihinde 7.350,00 TL ve 30.09.2016 tarihinde ise 36.750,00 TL tutarında ödeme yaptığını, müvekkilinin kısmi ödemelerine rağmen davacının ortaklık sözleşmesinden doğan borçlarını ifa etmemesi sebebiyle şartın gerçekleşmeyeceğini anlayan müvekkilinin kalan edimleri ödemekten TBK’nın 171. Maddesi uyarınca ödemekten kaçındığını, TBK’nın 171. Maddesi uyarınca şartın gerçekleşmemesi için yazılı bir şekil şartı ispat, ihtar, şerh ya da ihtirazi kaydın düşülmesine bağlanmadığını, şartın gerçekleştiğini ispat yükünün davacıya ait olduğunu, ortak olmasına rağmen davacının ödemediği 148.309,89 TL tutarı müvekkiline ödediğini ispatla yükümlü olduğunu, davacının müvekkiline banka ödemesi veya ayni ödeme araçları ile ortaklık payı altında herhangi bir bedelle ödemesinin olmadığını, ayrıca dava dışı şirketin müdürü olan müvekkilinin şirketin olası zararlarını önlemek amacıyla TTK’nın 625. Maddesinden kaynaklı olarak limited şirketlerde müdürün şirket işlemlerinden sorumluluğunun doğması bakımından davacıya ödeme yapılmadığını, müvekkilinin mahkemeye şirket adına yapmış olduğu fer’i müdahillik başvurusunun dikkate alınmadığını, şirket adına yargılamaya katılma talebinin eksik dinlenildiğini ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek sebeplerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, dava dışı limited şirket ortaklığı devir protokolünde belirlenen bakiye hisse devir alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. Maddesi gereği iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava dışı … …. Şti. Vekili, … tarafından şirketin müdürü olması nedeniyle şirketin olası zararlarını önlemek amacıyla TTK’nın 625. Maddesinden kaynaklanan limited şirketlerde müdürün şirket işlemlerinden sorumluluğu doğmaması bakımından …’a ödeme yapılmadığı belirtilerek şirketin davaya fer’i müdahil olarak kabul edilmesini istemiştir.
Dava konusu … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6616 esas sayılı takip dosyası örneğinde özetle; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 13.07.2018 tarihinde 166.900,00 TL asıl ve 27.408,00 TL olmak üzere toplam alacağın 194.308,00-TL olduğu, borçlunun süresi içinde borca itiraz ederek takibi durdurduğu, davacı vekili tarafından süresinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
İlk derece mahkemesince yargılama sırasında alınan mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; davacı Feri Müdahil talebinde bulunan … …. Şti’nin 2014-2015-2016-2017 yıllarına ait Ticari defterlerinin muhasebenin temel kavram ve genel kabul görmüş ilkeler ile yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturduğu, … Limited Şirketinin … 3. Noterliğinden 15.01.2013 tarih ve 00529 sayı ile tasdikli ana sözleşme ile….16.01.2013 tarihinde … … … Müdürlüğünce tescil edildiği, şirketin faaliyet konusunun her türlü yüksek orta zayıf gerilim aydınlatma tesisatlarında kullanılan mekanik elektromekanik ve teknik cihaz eleman ve elektrik malzemelerinin ticaretini ve pazarlamasını yapmak ve ana sözleşmesinde yazılı diğer işlerle iştigal edeceği, şirket sermayesinin her biri 25,00 TL değerinde 800 paya ayrıldığı 800 paya karşılık olan 20.000,00 TL’nin …’a ait olduğu 20.000,00 TL sermaye taahhüdünün 5.000,00 TL’nin şirket kuruluşunda … …..Şubesine ödendiği, 2014/003 nolu Genel Kurul kararı ile 17 Kasım 2014 tarihinde Hisse devri ve Müdür ataması yapıldığı, Şirket ortaklarından …’ın şirkette mevcut 800 adet pay karşılığı olan 20.000,00 TL sermaye hissesinin 400 pay karşılığı 10.000,00 TL’sini …’a devrettiği; Ek 1 Ortaklık sözleşmesi Bahsi geçen pay devri sonunda 800 adet pay 20.000,00 TL dağılımın,  400 pay karşılığı 10.000,00 TL’si …  400 Pay karşılığı 10.000,00 TL’si … şeklinde olduğu, sermayeyi teşkil eden 20.000,00 TL’nin tamamının ödendiği, sermayenin ödendiğine dair Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Raporunun bulunduğu, 2014/004 Genel Kurul kararı ile 25.11.2014 tarihinde şirketin sermayesi her biri 25,00 TL değerinde 6.000 hisseye ayrıldığı sermayenin 150.000,00 TL olduğuna dair sermaye tadili yapıldığı, bunun;  3.000 paya karşılık 75.000,00 TL’sinin … 3.000 paya karşılık 75.000,00 TL’sinin … şeklinde olduğu, 2015/00002 nolu Genel kurul kararı ile … mevcut 3.000 Pay 75.000,00 TL sermaye hissesinden 60 pay karşılığı 1.500,00 TL’sini …’a devrettiği; vaki pay devri sonunda;  3060 pay karşılığı 76.500,00 TL si …  2.940 pay karşılığı 73.500,00 TL’si … şeklinde olmasına karar verildiği, 31.08.2016 Tarih 2016/001 nolu Genel kurul kararı ile Şirket ortaklarından … şirkette mevcut 2.940 pay karşılığı 73.500,00 TL sermaye hissesinin tamamını …’a devrettiği Ek 2 Ortaklık Devir Protokolü … … … Müdürlüğü tescil evrağında ‘”Şirket ortaklarından …..T.C Kimlik nolu … 2940 adet hisse 73.500,00 TL nakdi sermayesini tüm aktif ve pasifleri, hukuki ve mali yükümlülükleri ile şirket ortaklarından …… TC Kimlik numaralı …’a devir ve temlik etmiştir.Bu durumda şirket Tek kişilik Limited Şirket haline gelmiştir,,dendiği Ek 3 … … … müdürlüğü tescil evrağı Şirketin mevcut 150.000,00 TL sermayesinin tamamının ödendiği yapılan hisse devirlerinin ve sermaye artırımlarının Genel Kurul kararlarının bulunduğu, hisse devirlerinin ortaklar pay defterine işlendiği, … … Müdürlüğünde Tescil ve İlan ettirildiği, Şirket ortağı …’ın da üzerinde konuşarak mutabık kalıp kabul etmiş olduğu anlaşıp imzaladığı protokole göre 210.000,00 TL borçlu olduğu, ortaklık sözleşmesinde bu bedelin 15.09.2016 tarihine kadar ödenmesinin kararlaştırıldığı; Davalı bu borcun 19.09.2016 tarihinde … … Bankası … … Şubesinden 7.350,00 TL sini ‘’31.08.2016 tarihli hisse devri ödemesi,, açıklamasıyla, 30.09.2016 tarihinde … … Bankası … … Şubesinden 36.750, 00 TL’sini ‘’31.08.2016 tarihli hisse devri ödemesi, açıklamasıyla … hesabına gönderdiği Ek 4 Ödeme dekontları Toplamda Davalının Davacıya 44.100,00 TL ödeme yaptığı, 13.07.2018 takip tarihi itibarıyla ayrılan ortak …’a 165.900,00 TL borçlu olduğu, Açıklanan nedenlerle alacağa 15.09.2016 tarihinden sonra faiz doğacağı; takibin 165.900,00 TL olarak başlatıldığı buna göre talep edilen % 20 icra inkar tazminatı hesaplanması gerektiği, Asıl Alacak İşlemiş Faiz(13.07.2018) T.ne kadar İcra İnkar Tazminatı Toplam Alacak 165.900,00 29.514,29 33.180,00 228.594,29 TL, davacının asıl alacak ve ferilerinin takip tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte 228.594,29 TL hesaplandığı, belirtilmiştir.
Dosya kapsamında yer alan dava dışı ……. Şti’nin … … kayıtlarının incelenmesinde; davacı …’un, limited şirketin 800 payının tamamına sahip olan davalı …’dan 400 pay karşılığı 10.000,00 TL’yi ödeyerek … 4. Noterliği’nin 18.11.2014 tarihli hisse devir sözleşmesi ile devraldığı, davacı devralan ortağın devir bedeli olan 10.000,00 TL’yi nakden ve tamamen ödediği, davalı devredenin de hisse devir bedeli 10.000,00 TL yi nakden ve tamamen aldığı belirtilmiş, 25.11.2014 tarihinde genel kurul kararı ile 6000 pay karşılığı 150.000,00 TL’ye şirketin sermayesinin arttırıldığı, sermayenin her bir ortak için 3000 pay karşılığında 75.000’er TL nakden şirket ortaklarınca ödeneceğinin kararlaştırıldığı, … tarafından taahhüt edilen sermaye koyma borcu 73.500,00 TL’nin şirkete ödendiği, davacının taahhüt ettiği ve ödediği 73.500,00 TL sermayeyi aşan 60 payın davalı …’a … 4. Noterliği’nin 16.06.2015 tarihli hisse devir sözleşmesi ile 1.500,00 TL karşılığında davalı ortağa devrettiği, bu durumda …’un 73.500 TL sermayesi karşılığında 2.940 adet payının, davalı ortak …’ın 3060 payının olduğunun … siciline 15.06.2015 tarihinde tescil edildiği, 15.06.2015 tarihinden itibaren şirketi 10 yıl süreyle …’ın münferiden temsile ve ilzama yetkili bulunduğu, … 3. Noterliği’nin 01.09.2016 tarihli sözleşmesi ile de …’un 2940 payını 73.500,00 TL karşılığında …’a devrettiği, 31.08.2016 tarihli genel kurul kararı ile şirketin tek ortaklı hale geldiği, anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında 31.08.2016 tarihinde imzalanan Ortaklık Devir Protokolünde; 1. Maddesinde; Ortak …’un ortaklıktan ayrıldıktan 31.08.2016 tarihinden sonra yapılmış olan protokoldeki taahhütlerini yerine getirmediği sürece şirkete ait hiçbir hak ve alacak talebinde bulunamayacağı, 2. maddesinde; 31.08.2016 tarihinde şirketten ayrılan ortağın tüm alacak ve borçlarıyla beraber 210.000 TL meblağ karşılığında …’a devredeceği ve bu bedelin 15.09.2016 tarihine kadar ödeneceği, 3. Maddesinde; … sadece ortaklık yaptığı süre içinde kendi satışını yaptığı malzemelerin alacaklarını ivedi bir şekilde şirket kasasına gelmesini sağlamakla yükümlü olduğu, alacaklardan sıkıntı olacak durumları çözemez karşılığında çekler ödenmez ise tüm sorun ödemenin kendisine rücu edileceği, ödeme gelir de çekler ödenmez ise sorumluluğun …’ın olduğu belirtilmiş, davalı … tarafından davacı … hesabına 31.08.2016 tarihli hisse devri ödemesi %10 açıklaması ile 20.09.2016 tarihinde 7.350,00 TL, 03.10.2016 tarihinde 31.08.2016 tarihli hisse devri ödemesi %50 si açıklamasıyla 36.750,00 TL banka havalesi yoluyla ödemeler yapıldığı sunulan iki adet banka dekontundan anlaşılmıştır.
Davacı, davalı ile ortağı bulundukları … Limited şirketindeki ortaklık payını davalı ortağa 31.08.2016 tarihli ortaklık devir protokolünde belirlenen bedel karşılığında devrettiğini ancak kısmi ödeme yapan davalının belirlenen hisse devir bedelinin tamamını ödemediğini, bakiye hisse devir bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki itirazın iptali davasını açmış, davalı ise savunmasında davacı ortağın 19.11.2014 tarihli sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmeden hisse devir bedelini talep edemeyeceğini, bu durumda TBK’nın 171. Maddesi gereği davalı ortağın edimini yerine getirmekten kaçınma hakkının bulunduğunu, davacının hisse devir protokolünün 1. Maddesi gereği önce 19.11.2014 tarihli sözleşme gereği şirket ortaklık payı olarak 148.309,89 TL’yi şirketteki paylarını devreden davalı ortağa ödemesi gerektiğini, davalı ortağın davacının edimlerini yerine getireceği inancıyla davacıya kısmi ödemede bulunduğunu ancak davalının edimlerini yerine getirmemesi üzerine müvekkilinin TBK’nın 171. Maddesi gereği edimini ifa etmekten kaçındığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Uyuşmazlık, tarafların usulüne uygun olarak dava dışı limited şirketin ortağı olup olmadıkları, davacının dava konusu ilamsız icra takip tarihi itibarıyla hisse devir protokolünden kaynaklanan bakiye devir bedeli alacağının bulunup bulunmadığı ve davacının pay devir bedeli alacağının şarta bağlı olup olmadığı, şarta bağlı ise şartın gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır.
Davacı ile davalı arasında imzalanan 17.11.2014 tarihli ortaklık sözleşmesinde davacının dava dışı limited şirkete ortak olarak alınmasında ortaklık payı ödeyeceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemiş, davacı …’un şirket için toplam 77.631,00 TL ödeme yaptığı belirtilmiştir. Dosya kapsamında yer alan dava dışı … …. Şti … kayıtlarına göre davacı 800 paylı limited şirketin 400 payını 10.000 TL bedel karşılığında davalı …’dan … 4. Noterliği’nin 18.11.2014 tarihli hisse devir sözleşmesi ile devralmış belirlenen hisse devir bedeli 10.000,00 TL yi davalıya nakden ve peşin olarak ödemiş olup bu ödemeyi banka havalesi yoluyla davalı hesabına yaptığına dair “… %50 hisse devri” açıklamasını içerir 11.11.2014 tarihli banka dekontu örneğini de ibraz etmiş, davacı alınan ortaklar kurulu kararı ile TTK’nın 595. Maddesi gereği usulüne uygun olarak dava dışı ……. Şti. Ortağı sıfatını kazanmıştır. Davacı ortak tarafından ayrıca şirketin sermayesinin artırılması üzerine davalının hesabına “sermaye taahhüdü artırım için aktarılan” açıklamasıyla 12.12.2014 tarihinde 35.000,00 TL, … havalesi açıklamasıyla 07.05.2015 tarihinde 40.000,00 TL ve “HSB akt” açıklamasıyla 22.10.2015 tarihinde 30.000,00 TL davalının banka hesaplarına ödemeler yapılmıştır. Taraflar arasında imzalanan ve varlığı inkar edilmeyen 31.08.2016 tarihli ortaklık devir protokolünün 1. Maddesinde Ortak …’un ortaklıktan ayrıldıktan 31.08.2016 tarihinden sonra yapılmış olan protokoldeki taahhütlerini yerine getirmediği sürece şirkete ait hiçbir hak ve alacak talebinde bulunamayacağı belirtilmiş, 2. maddesinde; 31.08.2016 tarihinde şirketten ayrılan ortağın tüm alacak ve borçlarıyla beraber 210.000 TL meblağ karşılığında …’a devredeceği ve bu bedelin 15.09.2016 tarihine kadar ödeneceği, kararlaştırılmıştır. İşbu devir protokolünde de açıkça belirtildiği üzere söz konusu protoklün imzalandığı 31.08.2016 tarihinden sonra yapılmış olan protokoldeki taahhütlerin yerine getirilmemesi halinde davacı ortağın herhangi bir alacak ve hak talep edemeyeceği şart koşulmuş, 17.11.2014 tarihli ortaklık sözleşmesine herhangi bir atıfta bulunulmamıştır. Kaldı ki 17.11.2014 tarihli ortaklık sözleşmesinde de davacının hisse devir bedeli ödeyeceği veya bu doğrultuda ödeme yapacağı kararlaştırılmamıştır. 31.08.2016 tarihli protokoldeki tek şart ise protokolün 3. Maddesinde belirlenen “… sadece ortaklık yaptığı süre içinde kendi satışını yaptığı malzemelerin alacaklarını ivedi bir şekilde şirket kasasına gelmesini sağlamakla yükümlü olduğu, alacaklardan sıkıntı olacak durumları çözemez karşılığında çekler ödenmez ise tüm sorun ödemenin kendisine rücu edileceği, ödeme gelir de çekler ödenmez ise sorumluluğun …’ın olduğu”na dair düzenlemedir. Üstelik sunulan banka dekontu örneklerine göre davalı tarafından davacı hesabına “31.08.2016 tarihli hisse devri ödemesi %10 açıklaması” ile 20.09.2016 tarihinde 7.350,00 TL, 03.10.2016 tarihinde “31.08.2016 tarihli hisse devri ödemesi %50 si” açıklamasıyla 36.750,00 TL olmak üzere toplam 44.100,00 TL ödenmek suretiyle davalı tarafından esasen hisse devir protokolünde davacıya ödenmesi kararlaştırılan 210.000,00 TL hisse devir bedeli kısmen ifa edilmiştir. Bu durumda davalı tarafından protokolün 3. Maddesinde kararlaştırılan hisse devir bedelinin ödenmesinin, işbu protokolün 1. Maddesindeki şarta bağlı olduğu ve bu şartın da 17.11.2014 tarihli ortaklık sözleşmesi gereği davacının üstlendiği edimlerini yerine getirmediğine dair savunmasına itibar etmek mümkün olamamıştır.
Ayrıca ilk derece mahkemesince dava dışı ……. Şti vekilinin davalı yanında fer’i müdahale talebi kabul edilerek karar başlığında fer’i müdahil sıfatıyla anılan şirkete de yer verilmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdikleri itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği istinafa başvurusunda haksız çıkan davalı taraftan alınması gereken 13.204,86 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 4440,15 TL’nin mahsubu ile bakiye 8764,71 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 19/10/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.