Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/920 E. 2021/904 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2021
NUMARASI …
DAVA : Menfi Tespit (Kasko … Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2021

Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalının evinin otoparkında park halinde bulunan davalı şirketin kasko … poliçesi ile teminat altına aldığı sigortalı aracın yağan yağmur sularının evin bodrum katına girmesi sonucu su altında kalarak zarara uğraması neticesinde sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili talebi ile davalı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, sigortalı araçta meydana gelen hasarda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hizmet kusuru bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı … tarafından davacı kuruma yönelik başlatılan icra takibi konusu alacağın sebebinin davacının altyapı hizmetlerini gereği gibi yerine getirmeyerek hizmet kusuru işlemesi olduğu, sigortalı aracın bulunduğu bodrum katına su girmesinde idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği, davanın görülme yerinin idare mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yargı yolu caiz olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline olay tarihinde ve sonrasında herhangi bir başvuru yapılmadığını, meydana gelen doğal afetten kaynaklı hasarda müvekkilinin herhangi bir müdahalesi olmadığını, kusurlu ya da kusursuz sorumluluğunun bulunmadığını, idare mahkemelerinde icra takibine dayanan menfi tespit davası yönünde bir dava çeşidi olmadığını, davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğini, müvekkilinin su ve kanalizasyon hattı gibi alt yapı çalışmalarını gerçekleştirme yükümlülüğü bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nun 1472. maddesi uyarınca halefiyete dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün …. sayılı icra takip dosya sureti, kasko … poliçesi, ekspertiz raporu, hasarlı araç fotoğrafları, sigortalı araç ruhsat sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Dava konusu Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün …. sayılı icra takip dosyası ile alacaklı … … A.Ş. tarafından borçlu … ve diğer borçlular aleyhine toplam 24.323,30 TL alacağın tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Davacı yan evin otoparkında park halinde bulunan sigortalı aracın otoparka yağmur suyu dolması sonucu hasara uğradığı, sigortalı aracın hasar bedelini ödeyen davalının hasar bedelinin rücuen tahsili için icra takibi başlattığını, sigortalı aracın hasara uğramasında herhangi bir kusur ve sorumluluğunun olmadığını, takip nedeniyle borçlu olunmadığını iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda sigortalı araçta meydana gelen hasarın hizmet kusurundan kaynaklandığı, davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde yer alan iddiada davalı idareye ait aracın sebebiyet verdiği herhangi bir trafik kazasından söz edilmediği gibi sigortalı aracın evin bodrum katındaki otoparkta park halinde bulunduğu sırada hasara uğraması nedeniyle hasarın KTK’nun 3. maddesinde tanımlanan karayolu ve karayolu sayılan yerlerden olmayan alanda gerçekleşmesi nedeniyle KTK’nun 110.maddesi somut uyuşmazlıkta uygulanamayacaktır.
Açılan davada Karayolları Trafik Kanunun 85 ve devam maddelerinde düzenlenen işletenin hukuki sorumluluğuna değil davalının görevlerini tam ve eksiksiz yerine getirmemesine dayanılmıştır. Kamu tüzel kişisi olan davalının yasalar tarafından kendisine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan dava konusu zarar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zarardır. Bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 29/06/2016 tarih ve … Karar sayılı emsal içtihadı ).
İİK’nun 42/3.maddesi; “İdari yargının görev alanına giren konular hakkında ilamsız takip yoluna başvurulamaz” hükmünü, İİK’nun geçici 13/1 maddesinin 1. cümlesi ise; “İdari yargının görev alanına giren konularda, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılmış ilamsız icra takipleri hakkında talep üzerine icra müdürünce 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca dosya üzerinden düşme kararı verilir ve karar alacaklıya re’sen tebliğ edilir.” hükmünü içermektedir.
Anılan hükümler uyarınca somut uyuşmazlıkta davacı … Başkanlığının hizmet kusurundan kaynaklandığı iddia edilen hasar nedeniyle idari yargının görevli ve yetkili olduğu, bu durumda İİK’nun 42/3.maddesi uyarınca ilamsız icra takibi yapılmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece idari yargı yetkisine giren hasar nedeniyle davalının davacı aleyhine ilamsız takip yapamayacağı, idari yargıda takipten dolayı İİK’nun 72.maddesine dayalı menfi tespit dava türünün bulunmadığı gözetilerek dava konusu icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Davalı tarafından davacı aleyhine, idari yargının görev alanına giren hususlarda ilamsız icra takibi yapılamayacağı gözetilmeden takip başlatılmış olması haksız ise de davalının takipte kötüniyetli olduğu ileri sürülemeyeceğinden davacı yanın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca KABULÜNE,
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/02/2021 tarih … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE, davacının Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün …. sayılı icra takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli olan 1.661,52 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 355,22 TL harçtan mahsubu ile artan 1.306,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından posta ve tebligat gideri olarak yapılan 27,50 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından AAÜT hükümleri gözetilerek 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgili taraflarına iadesine,
B)1-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 65,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 227,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 30/06/2021

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.