Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….
TÜRK MİLLETİ ADINA
…
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/03/2021
NUMARASI :…
TALEP : İhtiyati tedbir
TALEP TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02 /07/2021
Taraflar arasındaki şirket müdürünün azli ve alacak istemiyle açılan dava kapsamında ihtiyati tedbir isteminin yargılaması sonunda ara kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP:
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile birlikte davalı …, …. sahibi olduklarını, davalının aynı zamanda … ve müvekkili … ile birlikte anılan şirketin münferiden temsile yetkili müdürü olduğunu, davalının Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayısına kayden şirketin feshi, aynı mahkemede …. Esas sayısına kayden alacak istemleriyle şirkete karşı davalar açtığını, davalının bu davaları kötü niyetli olarak şirketin işleyişini ve faaliyetlerini yürütemez hale gelmesini sağlamak için şirketten ayrılma bedeli olarak talep ettiği fahiş tutardaki bedeli tahsil etmek, şirketin yükümlülüğü altında olan inşaat projesi taahhütlerinden ve kredi borçlarından kurtularak sorumluluğu diğer ortaklar üzerinde bırakmak, bu şekilde şirketi dava tehdidi altında tutarak şirketi anlaşmaya zorlamak, ayrıca şirketin taahhüdü altında yürüttüğü inşaat projesi betonarme aşamasındayken başka şirketlerle giriştikleri taahhütlerden ortaya çıkan sıkıntıları şirketten elde etmeyi planladıkları haksız kazanç ile gidermek olduğunu, bu konuda Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada dinlenen tanıkların beyanda bulunduklarını, şirketin …’ndan kullanmış olduğu kredi taksitlerinde herhangi bir gecikme veya muaccel olma durumu söz konusu değilken, …Ltd. Şti’nin müdürü sıfatı ile kredilere karşılık teminat olarak banka lehine tesis edilen kurucu …’ye ait ipotekleri ele geçirmek, şirketin ödeme koşullarını ağırlaştırmak ve şirketi zor durumda bırakmak amacıyla Bankanın şirketten olan alacaklarını ve ipoteklerini yine ortağı ve yöneticisi olduğu … ..Ltd. Şti. Ye temlik edilmesini talep ettiğini ve Bankanın Şirketten olan alacaklarını ve ipoteklerini adı geçen şirket üzerine devraldığını, hemen akabinde kredilerin geri ödemelerinde herhangi bir gecikme veya muaccel olma durumu söz konusu değilken gönderdiği 16.02.2020 tarihli ihtarname ile 5 iş günü içerisinde bildirilen tutarların ödenmemesi halinde ipotekleri nakde çevirmek suretiyle şirkete icra takibi başlatılacağının bildirdiğini, banka tarafından kredi erteleme, borç yapılandırma, asgari borç miktarlarını ödemek suretiyle şirketin borçlarını zamana yayma gibi olanaklardan yararlanmasına engel olunarak şirketin borçlarını ödeme koşullarını ağırlaştırdığını, şirkete karşı icra ve dava yolunu kullanmak suretiyle açmış olduğu fesih ve alacak davasını desteklemeyi ve şirketi içinden çıkılmaz bir duruma sürüklemeyi hedef edindiğini, en geniş kapsamlı yetkilerle müdürü olarak görev yaptığı şirket ile aynı faaliyet alanında iştigal eden birçok şirketin yönetiminde ve ortaklığında bulunan davalının rekabet yasağına, bağlılık ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, şirket ile arsa sahipleri arasında imzalanan Ankara 55. Noterliği’nin 21.10.2016 tarihli Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi kapsamında işlerin yürütülmesi yerine davalının müdürü ve ortağı olduğu … …… sermaye artırımına gitmiş olması sebebiyle sözleşme kapsamında yapılacak olan işlerin aksadığını, taşınmaz sahipleri tarafından şirkete söz konusu sözleşmede yer alan yükümlülüklerin ifası amacıyla bir çok ihtarname çekildiğini, davalının şirketin feshi istemiyle açtığı ve Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dava dosyasında duruşmada ortaklıktan çıkma talebinde bulunduğunu, şirketin kredi borçları ve tüm ödemelerinin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, müvekkili tarafından davalı ve diğer müteselsil kefillere karşı başlatılan icra takipleri sonrasında açılan itirazın iptali davalarında müvekkili lehine ihtiyati haciz kararı verildiğini, davalının müdürler kuruluna pek çok kez davet edildiği halde katılmadığını, aynı anda 6 adet şirkette yönetim görevinin bulunduğunu ileri sürerek davalının müdürlük görevinden azli istemiyle açılan davada, yönetim ve temsil haklarının kaldırılması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; HMK 389 ve devamı maddelerine göre ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için TTK’nun 630.maddesinde yazılı müdürün azli için gerekli haklı nedenlerin yaklaşık olarak ispat edilmesi gerektiği, müdürün şirketin feshi yönünde ve alacak davası açmasının, dosyanın davacısı tarafından dava dışı şirket aleyhine alınan ihtiyati haciz kararı ile sunulan ihtarnameler tek başına müdürün temsil yetkisinin kısıtlanması için haklı neden olmayıp sunulan bu delillere göre iddianın yaklaşık olarak ispat edilmediği gerekçesiyle şartları oluşmayan tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir istemli dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarını tekrar ederek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle haklı sebeplerin varlığından dolayı yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, limited şirket müdürünün azli istemiyle açılan dava kapsamında davalı şirket müdürünün şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
HMK’nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Somut olayda, ihtiyati tedbir isteyen davacı ile davalı …, dava dışı … … %25’er pay oranına sahip oldukları …… davalı aynı zamanda münferiden yetkili müdürüdür. İhtiyati tedbir isteyen davacı ortak, dava dışı ….davalı dışında dava dışı … ve davacı olmak üzere iki müdürü daha bulunmakta olup davacı müdürler kurulu başkanıdır. Eldeki davada ihtiyati tedbir isteyen davacı taraf, dava dışı limited şirketin müdürü olan davalının, rekabet yasağına, bağlıklık ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak 6 adet şirketin yönetiminde bulunduğunu, şirket ile arsa sahipleri arasında imzalanan Ankara 55. Noterliği’nin 21.10.2016 tarihli Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi kapsamında işlerin yürütülmesi yerine davalının müdürü ve ortağı olduğu … ………. sermaye artırımına gitmiş olması sebebiyle sözleşme kapsamında yapılacak olan işlerin aksadığını, taşınmaz sahipleri tarafından şirkete söz konusu sözleşmede yer alan yükümlülüklerin ifası amacıyla bir çok ihtarname çekildiğini, davalının şirketin feshi istemiyle açtığı ve Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dava dosyasında duruşmada ortaklıktan çıkma talebinde bulunduğunu, davalı şirket müdürünün üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, şirketin banka borcunu ödeyip kendi ortağı olduğu… Tarafından temlik alınmasını sağlayarak şirketin kurucusu … tarafından bankaya verilen ipotekleri elde etmeye çalıştığını, henüz alacak muaccel olmadığı halde şirkete kredi borcunun ödenmesi için ihtarname keşide ederek icra takibi başlatıp dava açtığını, bu şekilde davalı şirketin zarara uğratıldığını ileri sürerek TTK’nın 630. Maddesi gereği müdürün azli istemiyle açılan dava kapsamında davalı şirket müdürünün temsil ve idare görevinin durdurulmasına karar verilmesini, talep etmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; dava dışı limited şirketin üç müdüründen biri olan davalının azli istemiyle açılan dava kapsamında şirket müdürünün, şirketi yönetim ve temsil haklarının kaldırılması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebiyle ilgili olarak özellikle ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan belgelere göre (bkz. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 24/09/2019 tarihli…. bu aşamada HMK’nın 390/3. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir isteminde yaklaşık ispat ölçütünü yerine getirmemiş bulunmasına, şirkette organ boşluğu olmamasına, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sy. Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri uyarınca istinafa başvuran taraftan alınması gereken 59,30 TL karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10/06/2021
….
….
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.