Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/906 E. 2022/124 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

….

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2021
NUMARASI …
DAVA TARİHİ : 12/10/2019

KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2022

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankada hesabı bulunduğunu, kendisini … Genel Müdürlüğünden … olarak tanıtan bir şahsın kendisini arayarak şubede bulunan mevduatına düşük faiz aldığını, bu hesabı kapatarak yüksek faizle yeni bir hesap açalım dediğini, bu işlemlerin internet bankacılığı üzerinden yapılacağını söyleyerek müvekkilinin telefonuna uzaktan … Direkt uygulaması yüklediğini, bu uygulama üzerinden bildirdiği iban numarasına toplam 240.000,00 TL para transfer ettiğini, transfer işleminin hemen ardından davalı ile yapılan görüşmede banka yetkililerince durumun fark edilerek hesaba bloke konulduğunu, 90.000,00 TL’lik havalenin çekilmeden bloke edildiğini, 50.000,00 TL’lik 2 adet havalenin çekildiğini, 50.000,00 TL’lik diğer havalenin ise 30.000,00 TL’lik kısmının çekildiğini, 20.000,00 TL’lik kısmının çekilmeden bloke edildiğini, davalı bankanın müvekkilinin dolandırılmakta olduğunu fark ederek hesabı bloke etmesi ile müvekkilinin hileli işlem nedeniyle uğradığı zararın kısmen azaltıldığını, müvekkilinin hileli işlem sonucunda 130.000,00 TL dolandırıldığını, davalı bankanın görevini tam olarak yerine getirerek gerekli dikkat ve özeni gösterip durumu başlangıçta fark etmesi halinde müvekkilinin dolandırılmasının engelleneceğini, davalı bankaca yeterli güvenlik tedbirlerinin alınmadığını belirtilerek müvekkilinin uğradığı zararın şimdilik 5.000,00 TL’lik kısmının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talebini toplam 100.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, internet bankacılığına giriş işlemine özel ve tek kullanımlık gönderilen şifrenin doğru olarak girilmesi gerektiğini, davacıya her bir işlem için ayrı ayrı tek kullanımlık sms şifresi gönderildiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun açık, ayrıntılı olduğu, hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 100.000,00 TL alacağın 22/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda eksik olduğu maddeler halinde belirtilen ve sağlıklı bir tespit yapılabilmesi için dosyaya kazandırılması gerektiği belirtilen belgeler temin edilmeden dosyanın karara bağlandığını, bilirkişi tarafından yapılan kusur tespitinin kabulünün mümkün olmadığını, davaya konu zararın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacı tarafından şifrelerin telefondaki kişiye söylendiğinin karakol ifadesinden anlaşıldığını, mahkemece bilirkişi raporu esas alındığı belirtildiği halde raporda tespit edilen kusur oranlarına ters düşecek şekilde müvekkilinin dava değerinin tamamından sorumlu tutulduğunu, olay tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceğini, müvekkilinin temerrüte düşürülmediğini, ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesinin mümkün olduğunu, yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedildiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; internet bankacılığı yoluyla banka hesabından izni ve rızası dışında para çekilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı tarafından Datça Cumhuriyet Başsavcılığına verilen şikayet dilekçesi, CD inceleme tutanağı, hesap hareketleri, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 09/03/2020 tarihli ön rapor, bilgisayar mühendisi ve bankacı bilirkişiden alınan 12/05/2020 tarihli rapor, Datça Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/1081 sr. Sayılı dosyasının UYAP’tan gelen sureti, davalı tarafından davacı telefonuna gönderilen sms listesi, davalı tarafından davacının başvurusuna verilen cevap sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı yan davalı bankada bulunan hesabından internet bankacılığı yoluyla bilgisi ve rızası dışında eft yapılması nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf talebinin kamu düzenine aykırılık yönünden incelenmesi ile, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l. bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı kanunun 49. maddesine göre; “… hizmetler, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade eder. … hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşme, … hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.” Kanunun 83/2. maddesine göre; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez”. Kanunun 73/1. maddesinde ise; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir” düzenlemesi yer almaktadır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir.
Somut olayda davacının bankada bulunan mevduat hesabından internet bankacılığı yoluyla bilgisi ve rızası dışında eft yapılmasını ileri sürmesi karşısında yapılan işlem bankacılık işlemi niteliğindedir. Davacı ise tacir sıfatına haiz değildir. Bu durumda davacı tüketici, yapılan bankacılık işlemi ise tüketici işlemi niteliğindedir.
Hal böyle olunca mahkemece, dava konusu bankacılık işleminin tüketici işlemi olduğu, davacının tacir sıfatının bulunmadığı, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gözetilerek göreve ilişkin dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık yönünden kabulü gerekmiş, HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının görevli mahkemenin tayini yönünden kaldırılmasına, HMK’nın 353(1)-a.3 maddesinin hükmü özel düzenleme içerdiğinden HMK’nın 360. maddesinin atfı ile HMK’nın 20. maddesi hükmü uygulanmaksızın ve talebe bağlı olmaksızın dosyanın görevli Ankara Tüketici Mahkemesine tevzi edilmek üzere Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık yönünden kabulü ile Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/02/2021 tarih ve 2019/535 Esas 2021/164 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın görevli ve yetkili Ankara Tüketici Mahkemesine tevzi edilmek üzere Ankara Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Bir karar örneğinin bilgi ve UYAP üzerinden dosyanın görevli mahkemesine aktarılması için Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalıdan peşin alınan 1.707,75‬ TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/02/2022

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.