Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/888 E. 2021/1538 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
…..
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2021
NUMARASI …..
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2021

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı …. ile davalı banka arasında 20.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşmeye müvekkilinin kefil olduğunu, müvekkilinin emekli maaşının yatırıldığı ve davalı bankada bulunan hesaptaki paraya 03/10/2018 tarihinde bloke konulduğunu, bu işlemin İİK’nun 82 ve 83. maddeleri ile 4721 Sayılı TMK’nun 950. maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden müvekkilinin emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılıp, 31.784,61 TL’nin paranın yatırıldığı tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkili bankanın dava dışı …. ile genel kredi sözleşmesi imzaladığını ve dava dışı ….’ne kredi kullandırdıklarını, davacının bu sözleşmenin kefili olduğunu, asıl borçlu dava dışı ….’nin konkordato talebi sonrası alacaklarını tahsil edebilmek için sözleşmenin kendilerine verdiği takas/mahsup/rehin haklarını kullanarak bloke işlemi yaptıklarını, bu işlemin sözleşme hükümleri ve yasal düzenlemeyle uygun olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; sözleşme ile davacının emekli maaşı ödemeleri ile oluşan hesabındaki paralar üzerinde önceye dayanan genel kredi sözleşmesi ile haciz işlemi sonucunu doğurduğu açık olan bloke işlemi yapılmasının mümkün olmadığı, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin…… Karar sayılı ilamının da aynı içerikte olduğu, geçici mühletin ilan tarihine kadar davalı alacaklı bankanın bloke işlemi yapması mümkün ise de, davacıya ait hesabın niteliği itibarı ile bu işleminde 5510 Sayılı yasanın 88 ve 93. ve İcra İflas Yasasının 82-83 maddeleri uyarınca emekli maaşı ödemesinden oluşan hesap üzerinde davalı alacaklı bankanın hapis hakkını kullanmasının mümkün olmadığı, bloke işlemi kaldırılarak paranın davacının kullanımına terk edilmesi gerektiğinden davanın kabulü ile davacıya ait olup davalı bankanın…… hesap üzerinde davalı tarafından konulan bloke işleminin kaldırılmasına, 31.784,61 TL’nin 03/10/2018 tarihinden itibaren ilgili hesaba davalı banka tarafından uygulanan ve değişen oranlı avans faizini aşmamak koşuluyla işleyecek mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
…….. ile müvekkili banka şubesi arasında akdedilen ve davacı …’un müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 08/11/2013 tarihli 20.000.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak …….. ticari krediler kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine kredili firma ve ipotek veren aleyhine Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün……Esas Sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip, müşterek borçlu müteselsil kefiller aleyhine ise Ankara 10.İcra Müdürlüğü’nün….. Esas Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını,
… ‘un müşterek borçlu-müteselsil kefil olduğu ….’nin müvekkili bankaya 2.500.000,00-TL üstünde borcu bulunduğunu, …’un müteselsil kefalet sebebiyle borcun tamamından sorumluluğu bulunduğunu, borç miktarı düşünüldüğünde …’un 31.784,61-TL bulunan hesabına konan blokenin kaldırılması için dava açmasının da iyi niyetle bağdaşmadığını, ilk derece mahkemesi kararı ile davacının kötü niyetinin de korunduğunu, kararın bu yönüyle hakkaniyet ile bağdaşmadığını,
Müvekkili bankanın kredi borçları nedeniyle borçluların banka nezdindeki hesaplarına konulan blokelerin, bankanın genel kredi sözleşmelerinde de yer alan hükümlerden doğan rehin/hapis/takas/mahsup hak ve yetkisine dayandığını, söz konusu hesapların bankada rehinli olduğundan ve konkordato mühleti ile tedbir kapsamında mahsup işlemi gerçekleştirilemediğinden, tutarların blokede tutulduğunu, …’un kefaletinin bulunduğu … ….. müvekkili bankaya olan borçları dolayısıyla takas/mahsup/rehin hakkına istinaden söz konusu hesapta bloke bulunduğunu,
Müvekkili bankada maaş hesabı adı altında ayrı bir hesap türü söz konusu olmadığını, talebe konu hesabın mevduat hesabı olup, mevduat hesabı olarak açılmış hesabın maaş hesabı olup olmadığı ayrımının bankalarınca yapılmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinin kefili olan davacının emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davalı banka ile dava dışı …… arasında 08/11/2013 tarihli 20.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacının aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu,
Asıl borçlu şirketin talebi üzerine Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı davası açıldığı, mahkemece 01/10/2018 tarihinde bu şirket için 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verdiği, 29/02/2019 tarihinde ise bir yıl kesin mühlet verildiği,
Ankara 9.Noterliğinin 05/10/2018 tarih ve ….. yevmiye no’lu ihtarnamesinin incelenmesinde; ihtar edenin……. 1.105.559,68 TL nakit alacağın ödenmesi ve 3.396.400,00 TL gayri nakit alacağın depo edilmesinin ihtar edildiği, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine dava dışı şirket ve ipotek veren aleyhine Ankara 10. İcra Müdürlüğünün….. Esas Sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile 1.600.000,00 TL bedelli ipoteğin paraya çevrilmesi istemi ile ilamsız takip başlatıldığı,
Davalı alacaklı banka davacıya ait emekli maaşlarının ödendiği ve davalı bankada bulunan davacıya ait ….. no’lu hesaba yatırılan maaş ödemeleri üzerinde sözleşmeden kaynaklanarak 01/10/2018 tarihinden başlamak üzere toplam 31.784,61 TL miktarlı bloke işlemi uyguladığı, davacının bu parayı kullanmasına izin vermediği görülmüştür.
E.Banka Müdürü ve Müfettiş …’dan alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı bankaca bloke konulan, davacıya ait davalı banka nezdindeki 228642 no’lu mevduat hesabına yatırılan paraların, …. emekli maaşı ödemesi kaynaklı olduğu, Genel Kredi Sözleşmesine göre, davalı bankanın; davacı …’a ait nezdinde bulunan mevduatları üzerinde rehin, hapis, takas ve mahsup hakkı olduğunun tespit edildiği, ancak; 5510 sayılı Yasa’nın 93. maddesi ve İİK’nın 83/a. maddesi uyarınca davalı bankanın emekli maaşı üzerine bloke koyamayacağı, kendisine mühlet kararı verilmiş olan davacının emekli maaşının bloke edilebileceği kabul edilse bile, davalı bankanın sadece hesapta geçici mühlet kararının ilanı tarihinden önce mevcut bulunan 2.136,12 TL’yi bloke etme hakkı bulunmakta olduğu, dava tarihi itibariyle ilgili mevduat hesabının bakiyesi’nin 31.784,61 TL olup, hesaptaki blokenin tamamen kaldırılmasının gerekeceği belirtilmiştir.
İİK’nın “Haczi caiz olmıyan mallar ve haklar” başlıklı 82.maddesinde; (Değişik: 18/2/1965-538/46 md.)
“Aşağıdaki şeyler haczolunamaz:
1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar,
2. (Değişik: 2/7/2012-6352/16 md.) Ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya,
3. (Değişik: 2/7/2012-6352/16 md.) Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya; aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri,
4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri; değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alat ve edevat ve kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları,
5. Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği veyahut üç keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve yataklıkları,
6. Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçi ise gelecek mahsül için lazım olan tohumluğu,
7. Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan bağ bahçe ve bu sanat için lüzumlu bulunan alat ve edevat,
Geçimi hayvan yetiştirmeye münhasır olan borçlunun kendisi ve ailesinin maişetleri için zaruri olan miktarı ve bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları,
8. Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis edilmiş olan kaydı hayatla iratlar,
9. Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malül olanlara bağlanan emeklilik maaşları ile bu hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ailelerine bağlanan maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış tazminat ve ikramiyeleri,
Askeri malüllerle, şehit yetimlerine verilen terfi zammı ve 1485 numaralı kanun hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisseleri,
10. Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan maaşlar,
11. Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar,
12. (Değişik: 2/7/2012-6352/16 md.) Borçlunun haline münasip evi,
13. (Ek: 2/7/2012-6352/16 md.) Öğrenci bursları.
Medeni Kanunun 807 nci maddesi hükmü saklıdır. 2, 3, 4, 5, 7 ve 12 numaralı bendlerdeki istisna, borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline munhasırdır.
(Ek fıkra: 2/7/2012-6352/16 md.) Birinci fıkranın (2), (4), (7) ve (12) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.
(Ek fıkra: 2/7/2012-6352/16 md.) İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir.
Aynı yasanın “Kısmen haczi caiz olan şeyler” başlıklı 83.maddesinde (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.);
Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir.
(Değişik: 12/4/1968 – 1045/1 md.) Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.
“Önceden yapılan anlaşmalar” başlıklı 83/a.maddesinde (Ek: 18/2/1965-538/47 md.) ise;
82 ve 83 üncü maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir.”,
5510 Sayılı Kanunun “Devir, temlik, haciz ve Kurum alacaklarında zamanaşımı” başlıklı 93.maddesinde; (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/56 md.);
“Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” düzenlemeleri mevcuttur.
Düzenlemeler ile birlikte somut olaya gelince, davacının ortağı olduğu ….. ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacının da aynı limitle sözleşmenin müteselsil kefili olduğu, sözleşme kapsamında dava dışı ……. kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine hesabın kât edildiği, kât ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapıldığı gibi davalı bankaca genel kredi sözleşmesi kapsamında takas/mahsup/rehin haklarına ilişkin yapılan düzenleme gereğince davacının ….. emekli maaşı üzerine bloke işlemi yapıldığından yapılan bloke işlemini kaldırılmasına yönelik olarak işbu dava açılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, genel kredi sözleşmesinin imzalanması sırasında davacının banka nezdinde ki emekli maaşı hesabından virman/takas/mahsup işlemi ile yapılmasının davacı tarafından kabul edildiği düzenlemesini içeren sözleşme hükümlerinin geçerli ve tarafları bağlayıcı sayılıp sayılmayacağına ilişkindir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, davalı bankaca davacıya ait……emekli maaşı üzerine bloke işlemi yapılmış olup, 5510 Sayılı Yasanın 93. Maddesindeki düzenlemeye göre emekli maaşı alacaklarının devir ve temlik edilemeyeceği gibi aynı Yasanın 88. Maddesindeki düzenlemeye göre de nafaka borçları dışında haciz edilemeyeceği, İİK’nın 83/a. maddesi ile aynı Yasanın 82. ve 83. maddelerinde sayılan ve aralarında emekli maaşlarının da bulunduğu paraların haciz edilmeleri mümkün olmayıp, bu hakkı ortadan kaldıran önceki tarihli sözleşmelerde geçerli kabul edilmemektedir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin….Karar sayılı ilamı ve diğer emsal içtihatlarda da belirtildiği üzere, sözleşme ile davacının emekli …. emekli maaşı ödemeleri ile oluşan hesabındaki paralar üzerinde önceye dayanan genel kredi sözleşmesi ile haciz işlemi sonucunu doğurduğu açık olan bloke işlemi yapılması mümkün olamayacağı gibi, haczedilemezlikten önceden feragat da geçersiz olacağı ve henüz hakkında herhangi bir icra takibi başlatılıp maaşından haciz suretiyle borcun ödenmesine izin verildiği yönünde davacının iradesinin açıkça ortaya konulduğundan da bahsedilemeyeceğinden kredinin alınması sırasında takas ve mahsup yönünde verilen muvafakat da geçerli sayılamayacaktır. Bu itibarla davacının genel kredi sözleşmesi kapsamında takas/ mahsup/rehin hakkına yönelik düzenleme 5510 Sayılı Yasanın 88 ve 93. ve İİK’nın 82 ve 83 maddeleri uyarınca emekli maaşı ödemesinden oluşan hesap üzerinde davalı alacaklı bankanın hapis hakkını kullanması mümkün olamayacağından ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulü ile davacıya ait olup davalı bankanın … Şubesi’nde bulunan …. no’lu hesap üzerinde davalı tarafından konulan bloke işleminin kaldırılmasına, 31.784,61 TL’nin 03/10/2018 tarihinden itibaren ilgili hesaba davalı banka tarafından uygulanan ve değişen oranlı avans faizini aşmamak koşuluyla işleyecek mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine yönelik kararı usul ve yasaya uygundur (Emsal mahiyette Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.06.2021 gün ve 2017/(13)3-1980 Esas 2021/829 Karar sayılı emsal içtihatı).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 2.171,21 TL harçtan peşin alınan 543,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.628,21‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/12/2021
….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.