Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/886 E. 2023/1659 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/886 Esas 2023/1659 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/886
KARAR NO : 2023/1659

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2021
NUMARASI : 2020/277 Esas 2021/32 Karar
ASIL DAVA
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/11/2016
KARAR TARİHİ : 28/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/11/2023

Taraflar arasındaki rücuen tazminata ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili ile birleşen dosya davalı vekilince süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yürütülen açık duruşma sonunda;
ASIL DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigorta edilen … plakalı aracın tamir edilmek için bırakıldığı davalı şirkete ait olan tamirhanede, yağmur sularının birikmesi sonucu sularında altında kalarak ağır hasara uğradığını, tamirhanelere bırakılan araçlar ile ilgili olarak, tamirhaneyi işleten kişi veya şirketin, araçlarda meydana gelen hasarlardan dolayı kanunen sorumluluğunun bulunduğunu, hasara neden olan olayın, meydana gelmemesi için gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğini, alınan tedbirlerin yeterli olmaması durumunda ise, hasarın en aza indirgenmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini, dava konusu yağmur sularının, tamirhaneye dolması ve birikmesi sonucu hasarın meydana geldiğini, tamirhaneye yağmur sularının girmesinin engellenmesi için veya hasarın ez aza indirgenmesi için hiçbir tedbir ve önlem alınmadığını, tamirhanenin sorumluluk sigorta poliçesi ile sel ve su baskını hasarlarını teminat altına almanın mümkün olduğunu, davalı şirket ile yapılan görüşmelerde tamirhanenin sorumluluk sigorta poliçesinin olmadığının öğrenildiğini, söz konusu hadise sebebiyle sigortalı araçta davacı şirket tarafından yaptırılan ekspertiz sonucu aracın pert total olarak işlem görmesinde 115.000,00-TL bedelle mutabakata varıldığını, sovtaj düştükten sonra geriye 63.250,00-TL kaldığını, davalı şirketin kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, 31.625,00-TL nin tahsilini, kusur oranında meydana gelebilecek değişiklikler ve diğer belirlenemeyen sebeplerden ötürü fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla 31.625,00-TL tazminatın ödenme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekilinin 23.02.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin araçta hasar meydana gelmesine sebep olan yoğun yağış nedeniyle su baskını gerçekleşmesi olayında herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalı şirketin araç tamiri ile uğraşan bir işletme olduğunu, davalı şirketin su baskını oluşmasında aktif bir eylemi, ihmali, önlememe sorumluluğu bulunmadığını, yağmurun birden bastırması ve anormal miktarlarda yağması sonucu kanalizasyon ve tahliye sistemlerinin gerektiği gibi suyu uzaklaştıramadığını, suların işyerine girdiğini, davalının işyerindeki bodrumun tamamı 3 metre yüksekliği olduğunu, 250 m2’lik deponun tamamen su ile dolduğunu, giriş katının 30-40 cm yüksekliğine kadar çıktığını, itfaiye ekiplerinin gece ve gündüz dahil 3 gün boyunca vidanjörle su tahliyesini neticelendiremediklerini, davalı şirketin su baskınına sebep olmadığını, engelleme kudretine haiz olmadığını, davacı tarafın hasara neden olan olayın meydana gelmemesi için gerekli tedbirleri almadığını ya da en aza indirgemek için gerekli önlemleri almadığı yönündeki iddiasının yersiz, mesnetsiz ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının sorumluluğu iddiası, TBK’da yer alan kusursuz sorumluluk hükümlerine de teşmil edilemez nitelikte olduğunu, tamirhanelerin sürekli olarak araçların çeşitli nedenlerle tamir ve bakım için bulundukları mekanlar olduğunu, sigorta poliçeleri kapsamında tamirhaneye bırakılan araçların çarpma, çarpışması sonucu karşılaşılabilecek maddi zararlar ile tamir için bırakılan araçların 10 km’lik yol denemesi sırasında uğrayacakları kazalar sonucu meydana gelebilecek maddi zararlar ve diğer maddi zarar kalemlerinin de teminat kapsamına alındığını, tamirhanelere bırakılan araçların, işletmenin bizatihi fiili çalışmaları haricindeki sebeplerle (somut uyuşmazlıktaki sel olayında olduğu gibi) uğradıkları maddi zararların, işletme sahibinin sorumluluğunda olmadığını, işletme sahibine rucu edilemez nitelikte olduğunu, davanın …’ne ihbar edilmesini, gerçek sorumlu olduklarını, yağışın sokaklardan tahliyesini sağlayacak altyapıyı kurmayan/kuramayan idari makamlar olduklarını, davacı tarafça iddia olunan hasar ve zararlardan, davanın ve davacı tarafın avans faizi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigorta edilen … plakalı aracın tamir edilmek için bırakıldığı davalı şirkete ait olan tamirhanede, yağmur sularının birikmesi sonucu sularında altında kalarak ağır hasara uğradığını, tamirhanelere bırakılan araçlar ile ilgili olarak … Genel Müdürülüğünün sorumlu olduğunu, 63.250,00-TL tazminatın davalı kurumdan ve asıl dava davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 21.08.2015 tarihinde meydana gelen su baskını sonucu … … … araçta oluşan 63.250,00-TL zarardan davalının sorumlu olmadığını, dava dışı …’nün sorumlu olduğunu, araçta oluşan zarar miktarının 63.250,00-TL olduğunu, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalıya yapılan ödeme miktarı, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödemiş olduğu miktarı TTK’nın 1472. Maddesi uyarınca kusurlu birleşen davada davalıdan talep edebileceği, asıl davada davalının oluşan zararda kusurunun olmadığı kabul edilerek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigorta edilen … plakalı aracın tamir edilmek için bırakıldığı davalı şirket …’ya ait olan tamirhanede, yağmur sularının birikmesi sonucu sularında altında kalarak ağır hasara uğradığını, tamirhanelere bırakılan araçlar ile ilgili olarak, tamirhaneyi işleten kişi veya şirketin, araçlarda meydana gelen hasarlardan dolayı kanunen sorumluluğunun bulunduğunu, hasara neden olan olayın, meydana gelmemesi için gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğini, alınan tedbirlerin yeterli olmaması durumunda ise, hasarın en aza indirgenmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini, dava konusu yağmur sularının, tamirhaneye dolması ve birikmesi sonucu hasarın meydana geldiğinin açık olduğunu, tamirhaneye yağmur sularının girmesinin engellenmesi için veya hasarın ez aza indirgenmesi için davalı … tarafından hiçbir tedbir ve önlem alınmadığını, hasardan her ne kadar …’nin sorumlu olduğu tespiti yapıldığını, davalı tamirhane sahibinin özen yükümlülüğü gereği sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, davalı … Otomotiv Kuy.inş.ith.ihr. San.vetic.ltd.şti. araç işletenince tamirhaneye bırakılan araçta meydana gelen zarardan eser sözleşmesi uyarınca özen yükümlülüğü gereği sorumlu olacağını, kusursuz sorumluluk değil ağırlaştırılmış bir kusur sorumluluğu olduğunu, yüklenicinin diğer yan (tali) borçlarına nazaran daha genel nitelikte olan bu özen borcundan kurtulabilmesi için sonucun meydana gelmemesi için gereken tüm özeni göstermiş olması gerektiğini, dava konusu yağmur sularının, tamirhaneye dolması ve birikmesi sonucu hasarın meydana geldiği ve tamirhaneye yağmur sularının girmesinin engellenmesi için veya hasarın en aza indirgenmesi için hiçbir tedbir ve önlem alınmadığını ve tamirhane sahibinin özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, zararın meydana gelmesinde ve artmasında kusuru olduğunun, davalı tarafların kusuru bakımından, davalı firma … Otomotiv Kuy. İnş İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin sorumluluğu, hasarın önlenmesi ve zararın azalması için yapılması gerekenlerin yapılıp yapılmadığını, gerekli ve yeterli tüm önlem ve tedbirleri alıp almadığının araştırılmasının gerektiğini, hususlarda gerekli ve yeterli araştırmalar yapılmadan asıl davanın reddine karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu,
… ve … …. Ltd. Şti. meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müşterek sorumluluğu düzenleyen tbk’nın 61.maddesine göre davalı … Otomotiv Kuy.inş.ith.ihr. San. Ve Tic. Ltd. Şti. açısından da davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda asıl davanın kabulüne karar verilmesini, bu neticede davalı lehine reddedilen kısım üzerinden belirlenen vekalet ücreti kararının kaldırılması ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davalarının kabulüne karar verilmesini ve yargılama giderleri/vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu aracın, bahsi geçen olaydan önce hasarlı olup olmadığının tespiti gerektiğini, araç, iddia edilen olaydan sonra zarar görmüş gibi değerlendirme yapılarak dava açıldığını, kaldı ki, söz konusu araç tamir atölyesinde iken hasara uğradığını, aracın rayiç değerinin, sovtaj bedelinin nasıl tespit edildiği belirtilmediğini, aracın bulunduğu konum, belirlenmiş olan fiyat tamamen tek taraflı olarak yapılmış olan tespitler olduğunu, araç bedeli olarak talep edilmiş olan rakamın, aracın hasarsız, boyasız rakamı olduğunu, ikinci el bir aracın, amortisman payının düşülmeden talepte bulunulmasının hakkaniyete uygun olmadığını bu nedenlerle ilamın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nun 1472. maddesi uyarınca kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağı istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı yan, kasko sigortalı aracın hasara uğraması nedeniyle sigortalıya ödenen bedelden davalıların sorumlu olduğunu iddia etmiş, davalı yan davanın reddini savunmuş, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kasko sigorta poliçesi, sigortalı araç hasar fotoğrafları, hasar faturası, yargılama aşamasında ve Dairemizce istinaf aşamasında makine mühendisi bilirkişiden alınan rapor, kasko ekspertiz raporu, ödemeye ilişkin banka dekontu, kaza tespit tutanağı dosya içerisinde yer almaktadır.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda özetle,21.08.2015 tarihinde saat 18:00 sıralarında bölgede yaşanan sağanak yağışın yanı sıra … yer aldığı cadde ve sokaktaki şehir kanalizasyon ve yağmur toplama kanallarının olay tarihinde sağlıklı bir şekilde işlev görememesi nedeniyle yağmur sularının özellikle iş yerine girdiği, iş yerinin bodrumunun tamamının ve giriş kat 40 cm yüksekliğine kadar su dolduğu,İş yerinin içinde ve önünde bulunan araçların sudan dolayı hasar gördüğü,dava dosyası içinde yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi ile de bahse konu iş yerinin yer aldığı ada ve parselin 21.08.2015 tarihinde yağan sağanak yağıştan etkilendiği, sağanak yağış nedeni ile biriken yağmur sularının yükselerek bahse konu iş yerinin bodrumunun tamamı ve giriş kat 40 cm yüksekliğine kadar su dolduğu,iş yerinin yer aldığı noktada kanalizasyon sisteminin yağış sularını toplama konusunda yetersiz kaldığı, dolayısı ile davacı yanın yaşanan yoğun yağış nedeniyle oluşan su baskınından ötürü zarara uğradığı su baskınının iş yerine ait parsel çıkış bacası ile ilgili olmadığı bu nedenle iş yeri sahibinin herhangi bir sorumluluğu, kusur veya ihmalinin bulunmadığı, kanalizasyon sisteminin bakım, onarım ve işletmesinden sorumlu kurum olan davalı … Genel Müdürlüğünün yaşanan su baskınından ötürü %100 kusurlu olduğu, zarar gören … … …’ın tamirinin ekonomik olmayacağından ağır hasarlı olarak değerlendirilip trafikten çekilmesinin doğru bir karar olduğu,115.000,00TL Aracın Bedeli (Taraflar Mutabakat kaldıkları) 51.750,00 TL Sovtaj bedeli olmak üzere araçta olusan zarar miktarının 63.250.00 TL olduğu belirtilmiştir.
Dairemizce makine mühendisi İbrahim Karkoç’tan alınan bilirkişi raporunda özetle,polis memurlarınca düzenlenen 22.08.2015 tarihli Görgü ve Tespit
tutanağında; 21.08.2015 günü sata 18.00 sıralarında, … da faaliyet gösteren … isimli işyerinin su baskını sonucu,
bodrum katının tamamen su ile dolduğu, giriş katında 0,60 metreye kadar duvarda su
basma izi bulunduğu, bina içinde ve dışında bulunan bir çok aracın hasar gördüğü,
hasar gören araçlardan dava konusu … plakalı aracında işyerinin dışında bulunduğunun, belirtiltildiği, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İtfaiye Dairesi Başkanlığının
04.08.2015 kayıt tarihli Diğer Hizmetler Raporunda; 2515. Cadde no:10’da meydana
gelen su baskınına 21.08.2015 günü saat 21.00 ‘de müdahale edildiği, dönüş saatinin 22.08.2015 saat 10.00 olduğunun belirtildiği,
dosya kapsamında, davalı şirketin faaliyet gösterdiği iş yerinde yapılan bir tespit bulunmadığı, davalı şirketin su baskınından dolayı bir
sorumluluğunun olup olmadığının tespiti için inşaat ve/veya mimar iş güvenliği uzmanı bilirkişi tarafından tespit yapılarak değerlendirme yapılması gerektiği 03.09.2015 günlü Kasko Kesin Ekspertiz Raporunda belirtilen parçaların dava
konusu su baskını sonucu hasarlandıkları, parça ve işçilik bedellerinin makul olduğu
ekspertiz raporunda, dava konusu aracın piyasa rayicinin 110.000,00TL; taraflar arasında mutabık kalınan değerin ise 115.000,00 TL olduğu
değerlerin pazarlığa tabi olduğu ve süreç zarfındaki enflasyonda dikkate alındığında, aracın davaya esas su baskını sırasındaki ortalama piyasa rayicinin
115.000,00 TL olduğu hasarlı haldeki değerinin 51.750,00 TL
olduğu buna bağlı hasar bedelinin: 115.000 – 51.750 = 63.250,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasında davacının kasko sigortacısı olduğu aracın yağış sonrası su altında kalarak hasara uğradığı, hasar bedelinin davacı tarafından sigortalısına ödendiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle davacının yaptığı ödemeden davalıların sorumlu olup olmadığı, davalıların hasarın oluşmasında kusurunun bulunup bulunmadığı, kusuru var ise oranı, sigortalı araçta meydana gelen hasarın miktarı, davacının hangi miktar yönünden davalılara rücu edebileceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesinde halefiyet usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tanzim edilen bedel kadar sigortacıya intikal edeceği belirtilmiş olup düzenleme ile birlikte somut olayda değerlendirildiğinde, davacı sigorta şirketince kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın hasar bedelinin sigortalıya ödendiğinden bahisle rücuen alacak istemine ilişkin dava açılmıştır.
İstinaf aşamasında alınan bilirkişi raporunda dosya kapsamında, davalı şirketin faaliyet gösterdiği iş yerinde yapılan bir tespit bulunmadığı, davalı şirketin su baskınından dolayı bir
sorumluluğunun olup olmadığının tespiti için inşaat ve/veya mimar iş güvenliği
uzmanı bilirkişi tarafından tespit yapılarak değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiş
ise de,dosya içinde mevcut gerek Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İtfaiye Dairesi Başkanlığının gerekse polis memurlarınca düzenlenen 22.08.2015 tarihli Görgü ve Tespit
Tutanağı içerikleri ve bilirkişi raporu dikkate alınarak yeniden bilirkişi raporu alınması yoluna gidilmemiştir.
Somut olaya gelindiğinde,sigortalı … plakalı aracın tamir edilmek üzere 21.08.2015 tarihinde davalı şirkete ait olan işyerinin ön kısmına bırakıldığı,polis memurlarınca düzenlenen 22.08.2015 tarihli Görgü ve Tespit
tutanağına göre 21.08.2015 günü saat 18.00 sıralarında, … da faaliyet gösteren … isimli işyerinin su baskını sonucu, bodrum katının tamamen su ile dolduğu, giriş katında 0,60 metreye kadar duvarda su
basma izi bulunduğu, bina içinde ve dışında bulunan bir çok aracın hasar gördüğü,
hasar gören araçlardan dava konusu … plakalı aracında işyerinin dışında
bulunduğunun belirtiltildiği,24.08.2015 tarihli Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığının raporuna göre,sağanak yağmur sebebiyle işyerinin alt kısmında tamamen üst katta ise,yaklaşık 45 cm yüksekliğinde su baskını meydana geldiği,sigortalı araç da dahil bir çok aracın ıslanarak hasar gördüğünün belirtildiği,Dairemizce yapılan değerlendirmede, davalı şirkete ait iş yerinin yer aldığı noktada kanalizasyon sisteminin yağış sularını toplama konusunda yetersiz kaldığı, dolayısı ile davacı sigortalısına ait aracın yaşanan yoğun yağış nedeniyle oluşan su baskınından ötürü zarara uğradığı su baskınının iş yerine ait parsel çıkış bacası ile ilgili olmadığı somut uyuşmazlıkta davalı şirkete atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı, kanalizasyon sisteminin bakım, onarım ve işletmesinden sorumlu olan davalı … Genel Müdürlüğünün yaşanan su baskınından ötürü sigortalı aracın hasarlanmasında %100 kusurlu olduğu sigortalı araçta meydana gelen zararın 63.250,00TL olduğu anlaşılmakla davacı tarafın TTK.nun 1472 ve devamı maddeleri gereğince 63.250,00TL miktarı rucüen birleşen dosya davalısı …’den talep edebileceği anlaşılmakla davacı vekili ile birleşen dosya davalı vekilinin istinaf nedenlerine itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekili ile birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulüne, sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekili ile birleşen davada davalı … vekilinin istinaf başvurularının gerekçe yönünden KABULÜNE,
2- Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/01/2021 gün 2020/277 Esas 2021/32 Karar sayılı kararının gerekçe yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Asıl davada alınması gerekli 269,85 TL harçtan mahkememiz veznesine peşin yatırılan 540,08 TL harcın mahsubu ile kalan 270,23‬ TL harcın davacıya iadesine,
3-Reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisinin vekil ile temsil ettiren davalı … …. Ltd. Şti.ye ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
C)1-Birleşen davanın KABULÜNE, 63.250,00 TL rücuen tazminat alacağının ödeme tarihi olan 17/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen davada alınması gerekli 4.320,60 TL harcın peşin yatırılan toplam 1.080,16 TL harçtan mahsubu ile kalan 3.240,44 TL harcın birleşen davada davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, peşin yatırılan 1.080,16 TL’nin birleşen davada davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Birleşen dosyada davacı tarafından yapılan başvuru harcı, bilirkişi ücreti, tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 953,10 TL yargılama giderinin birleşen davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 9.022,50-TL vekalet ücretinin birleşen davada davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
D)1-Asıl Davada istinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf maktu karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Asıl dava yönünden yapılan istinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3- Birleşen davada davacı tarafından yapılan (162,10 TL istinaf başvuru gideri, 1.000,00 TL bilirkişi gideri ve 166,00 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 1.328,1‬0 TL istinaf giderinin davalıdan alınarak birleşen davada davacıya verilmesine, )
4- Birleşen davada davalı vekili tarafından yatırılan 1.080,15TL istinaf karar harcının talep halinde birleşen davada davalıya iadesine,
5-Birleşen davada davalı vekili tarafından yapılan 162,10TL istinaf başvuru gideri ve 48,50 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 210,60 TL istinaf giderinin birleşen davada sonuçta davanın kabulüne karar verildiğinden davalı üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesinde duruşma birleşen dava yönünden açıldığından asıl davada davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Birleşen davada sonuçta davanın kabulüne karar verildiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, asıl ve birleşen dosya davacı vekili, asıl dosya davalı … Otomotiv vekilinin yüzüne karşı birleşen dosya davalı vekilinin yokuğunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/11/2023

Başkan- Üye Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.