Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/884 E. 2022/1780 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/884 Esas 2022/1780 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/884
KARAR NO : 2022/1780

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2021
NUMARASI : 2020/75 Esas 2021/157 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2020
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka şubesi ve dava dışı …. Şti ile Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi sözleşmesi imzalandığını, anılan kredi sözleşmelerine dayanılarak kredi müşterisi …. ‘nin kredileri ödememesi üzerine hesaplarının kat edildiğini ve çekilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, …’ın bu kredilere 150.000,00-TL limitli müteselsil kefil olduğunu, maliki … olan taşınmaz üzerinde 150.000,00-TL’lik ipotek tesis edildiğini, söz konusu ipoteğin dava dışı …. Şti’nin ve davalı …’ın müvekkili bankaya olan doğmuş ve doğacak borç ve risklerinin güvencesini oluşturduğunu, sorumlulara Kırıkkale 2. Noterliği’nin 15/04/2016 tarih … ve Kırıkkale 2. Noterliği 18/04/2016 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamelerinin ayrı ayrı gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Ankara 15 İcra Müdürlüğünün 2019/11633 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı/borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesinden sonra kötü niyetli olarak alacağa ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, İcra Müdürlüğünce … yönünden takibin durdurulmasına karar verildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanmadığını iddia ederek davalının Ankara 15 İcra Müdürlüğünün 2019/11633 Esas sayılı dosyasında 150.000,00 TL tahsil için başlatılan icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından aleyhine davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müteselsil kefil sıfatıyla lehine ipotek tesis ettirilen dava dışı şirketin davacı bankaya olan borcunu ödememesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile Ankara 15 İcra Müdürlüğünün 2019/11633 Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve kendisinin takibe borca işlemiş faize , ferilerine itiraz ettiğini, arabuluculuk aşamasında da anlaşmaya varılamadığını, kendi adına kayıtlı olan gayrimenkul üzerine dava dışı …. Şti’nin kullanacağı kredi vs. için davacı banka tarafından 28/03/2014 tarih ve … yevmiye no ile ipotek tesis edildiğini ancak, gayrimenkulün üzerine dava dışı şirket lehine ipotek tesis edilirken eşinin açıkça rızasının ve imzasının bulunması gerektiği hususunun tarafına bahsedilmediğini, resmi senet akit tablosu’nun imzalanırken eşinin haberinin olmadığını ve hiç bir şekilde rızasının olmadığını, eşinin adına keşide edilen ihtarnamenin tebliği ile bilgisinin olduğunu, davacı banka aleyhine ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması talepli eşi tarafından açılmış Delice Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mahkemesi sıfatıyla) 12/11/2019 tarih, 2016/32 Esas, 2019/56 Karar sayılı ilamını sunduğunu ve ortada geçerli bir kefalet ve ipotek sözleşmesi bulunmadığından dolayı davacı banka tarafından yapılan takibe konu edilen borçtan sorumluluğunun olmadığını davacının icra takibini başlatmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 583. Maddesinde yer alan kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmesi kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olması durumunda buna ilişkin bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girdiğinin kefalet sözlemesinde kendi el yazısı ile yazılması gerektiği, yine aynı Kanunun 584. maddesi uyarınca kefalet tarihi itibariyle eş rızası alınması gerektiği, ancak davacının icra takibine dayanak yaptığı resmi senet akit tablosunun imzalandığı tarihte davalının eş rızasının alınmadığı, yine takibe dayanak olan akit tablosunun 5. maddesinin yukarıda aktarılan şekil şartlarını taşımadığı ve Delice Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/11/2019 tarihli 2016/32 Esas, 2019/56 Karar sayılı ilamı ile ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına karar verildiğinden, icra takibine dayanak yapılan kefalet borçluluğunun geçersiz olduğu, dolayısıyla takibe konu GKS’den kaynaklı kefalet sorumluluğunun bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava reddedilmiş olmasına rağmen müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsilimi amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davalı vekili süresinde vermiş olduğu istinaf başvuru dilekçesinden ve istinaf incelemesi için dava dosyası Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra 13/12/2022 tarihinde UYAP üzerinden sunduğu dilekçe ile istinaf isteminden vazgeçtiğini bildirmiştir. Feragat, 6100 Sayılı HMK’nın 307. maddesi ve genel hükümler uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir. Davalı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde vekilin istinaftan feragat etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Başvuru hakkından feragati düzenleyen HMK’nın 349/2. maddesinde; “Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, dava dosyası istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderildikten sonra davalı vekilince istinaf başvurusundan feragat edilmiş olmakla davalı vekilinin istinaf isteminin feragat sebebiyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalı yanın istinaf isteminin HMK’nın 349/2. maddesi gereği FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf yoluna başvuru harcı 162,10 TL ve 59,30 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/12/2022

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi-

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.