Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/878 E. 2023/490 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/878 Esas 2023/490 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/878
KARAR NO : 2023/490

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2020
NUMARASI : 2019/659 Esas 2020/724 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2023

Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı ….Şti arasında Genel Kredi Sözleşmesi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmelerinin imzalandığını ve imzalanan sözleşmelere istinaden kredileri kullandırıldığını, davalının söz konusu sözleşmelere müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, sözleşme kapsamında kullandırılan krediler gereği borçlular tarafından yerine getirilmediğini, kredi bedellerinin tahsili amacıyla Ankara 15. İcra Dairesi’nin 2019/11806 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibin yapıldığını, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu beyanla takibe yapılan itirazın iptalini, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasın rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin; İİK 58/3. maddeye göre takip talebinde alacağın ve istenilen teminatın Türk Parası ile tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizinin gösterilmesinin gerektiği, mevcut davanın dayanağını oluşturan Ankara15.İcra Dairesi’nin 2019/ 11806 Esas sayılı dosyasındaki takip talebinin borçlu cari hesap ve ticari kredi hesaplarından toplamda 814.029,13-TL’lik borç gösterildiği, söz konusu borçtan 648.762,00-TL düşüldükten sonra bakiye 165.267,13-TL üzerinden davalı borçlu hakkında takip yapıldığı, söz konusu 165.267,13-TL’nin takip talebinden borçlu cari hesaba ilişkinmi olduğu yoksa ticari kredili mevduata mı ilişkin olduğunun tespit edilemediği, zira davacı alacaklı tarafından 648.762,00-TL düşülürken hangi krediden düşüldüğüne yönelik takip talebinde herhangi bir açıklama yapılmadığı, 165.267,13-TL’nin hangi krediye ilişkin olduğu belli olmadığı gibi söz konusu bedelin kaç TL’sinin asıl alacak kaç TL’sinin işlemiş faiz kaç TL’sinin BSMV ve kaç TL’sinin masraf olduğunun tespit edilemediği, takip talebinden de bu durumun tespit edilmesinin mümkün olmadığı, ayrıyeten takip talebinde gösterilen her iki krediye işletilecek faiz oranlarının da farklı olduğu, bundan dolayı takip talebinde mutlaka 165.267,13-TL’nin hangi krediye ilişkin olduğunun belirtilmesi gerektiği gibi söz konusu bedelin asıl alacak ve fer’ilerininde tek tek belirtilmesinin gerektiği, zira İİK 58.maddede takip talebinde açıkça asıl alacak ve faizin belirtilmesi gerektiğinin belirtildiği, mevcut olayımızda 165.267,13-TL’nin hangi krediden kaynaklı olduğu, kaç TL’sinin asıl alacak ve faize ilişkin olduğunun belirtilmediği, bundan dolayı söz konusu takip talebinin İİK.58 çerçevesinde usulüne uygun bir takip talebi olmadığı, usulüne uygun bir takip talebi olmadığından da takibin geçersiz olduğu, itirazın iptali davalarının ön şartının geçerli bir takip olmasının gerektiği, mevcut olayımızda geçerli bir takip olmadığından mevcut davanın reddinin gerektiği, bir an için söz konusu takibin geçerli olduğunu varsaysak dahi mahkemece hüküm kurulmasınında imkansız olduğu, çünkü mahkemece hüküm kurarken mutlaka asıl alacak ve fer’ilerinin tek tek yazılmasını gerektiği, faiz oranının belirtilmesinin gerektiği, mevcut olayımızda davacı tarafından her ne kadar dava devam ederken bir açıklama dilekçesi sunulmuş ise de bu durumun takibe yapılan itirazı haksız konuma getirmeyeceği, bu takip talebine göre de mahkemeninde hüküm kurmasının mümkün olmadığı, yine davalı taraf Arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından dolayı yargılama giderlerinden davalı tarafın sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu takip dosyasında yer alan takip talebinin incelenmesinde de görüleceği üzere; dava dışı …. Ltd. Şti. firması lehine kullandırılan kredilerden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olan … hakkında borçlu cari hesap ve ticari kredili mevduat borçlarından kaynaklanan alacakları için takip yapıldığını, … adına kayıtlı 06 T 2997 plakalı araca ilişkin olarak, Ankara 23. Noterliği’nin 02.01.2019 Tarih … yevmiye numaralı taşınır rehin sözleşmesi ile ticari plaka ve ticari hattın 600.000 TL bedel üzerinden müvekkili bankaya rehni için düzenlenen sözleşme ve ayrıca anılan aracın kasasına istinaden müvekkili banka lehine rehin tesis edildiğini, Ankara 23. Noterliği’nin 02.01.2019 tarih … yevmiye numaralı taşınır rehin sözleşmesinin ve taşıt rehni sözleşmesinin dosyaya sunulduğunu, takip tarihi itibariyle … Firmasından olan alacaklarının 600.000 TL tutarının taşınır rehin sözleşmesine istinaden, rehinli aracın takip tarihi itibariyle kasko değeri olan 48.762-TL tutarlı kısmının ise taşıt rehin sözleşmesine istinaden rehinle temin edilmiş olduğu dikkate alınarak, bu kısım açısından iik 45. madde gereği takip başlatılmadığını, toplam alacakları rehinle temin edilen bu kısmı düşüldükten sonra kalan 165.267,13-TL tutarlı kısmı yönünden takip başlatıldığını, 28.07.2020 tarihli bilirkişi raporu ile de müvekkili banka alacağı taleplerine uygun olarak tespit edildiğini, hal böyle iken davanın reddine karar verilmesi hem usul ekonomisine hem hukuka aykırı olduğunu, 13.10.2020 tarihli ara karar ile 648.762,00-TL’lik rehin belgelerini sunmak ve rehin tutarının hangi alacağa, ne miktarda düşüldüğü ve 165.267,13-tl’nin hangi alacak için ne tutarda talep edildiğine ilişkin beyanda bulunmak üzere taraflarına süre verildiğini, 19.10.2020 tarihli dilekçe ile rehin belgeleri ve konuya ilişkin detaylı açıklamalarının ekinde rehinle temin edilen kredi türü ve alacak miktarlarına ilişkin detaylı tablo sunulduğunu, 75968 karton numaralı borçlu cari hesap borcundan kaynaklanan alacağın rehinle temin edildiği; bu alacağın 502.523,40-TL anapara, 2.470-tl masraf, 95.308,72-TL tahakkuk etmeyen faiz, 43.537,40-TL temerrüt faizi, 2.176,87-TL temerrüt faizi bsmv, 2.828,35-TL ise tahakkuk etmeyen faiz bsmv olmak üzere toplam 648.844,74-TL olduğu belirtildiğini, davaya konu, rehinle temin edilmeyen alacağın ve bu alacağa ilişkin hangi kredi için ne miktarda talep edildiğine ilişkin tablo da sunularak; dava kapsamında 1000771 karton numaralı borçlu cari hesap borcu için 74.436,24-tl anapara; 2.031,34-tl tahakkuk etmeyen faiz; 21.528,70-tl temerrüt faizi, 1.076,44-tl temerrüt faizi bsmv, 101,57-tl tahakkuk etmeyen faiz bsmv olmak üzere toplam 99.174,29-tl, 6245352 karton numaralı ticari kredili mevduat borcu için 49.968,16-tl anapara; 1.013,38-tl masraf; 6.903,50-tl tahakkuk etmeyen faiz; 7.660,40-tl temerrüt faizi; 383,02-tl temerrüt faizi bsmv; 176,45-tl tahakkuk etmeyen faiz bsmv olmak üzere toplam 66.104,93-tl tutarına olan itirazın iptalinin talep edildiğinin belirtildiğini, bilirkişi raporunu destekleyen ve açıklayıcı mahiyetteki beyanlarının sonucu alacağa ilişkin tereddüt duyulacak bir husus bulunmadığını, mahkemece bu beyanlara göre yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak ek bir rapor ile de hüküm kurulması mümkün olduğunu, eksik inceleme sonucu hukuka aykırı olarak red kararı verilmesinin isabetsiz olduğunu ve yerel mahkemenin kararının kaldırılması gerektiğini, belirtilen nedenlerle, müvekkili banka alacağının mahkemeye hangi kredi için hangi tutarda ve hangi alacak kalemine ilişkin talepte bulunulduğunu hususunun açıkça ifade edildiğini, karşısında mahkemenin hüküm kurmanın imkansız olduğu tespiti hukuka aykırı olduğunu, davanın reddine ilişkin haksız, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesine dayalı olarak alacağın tahsili amacıyla yapılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı … Bankası A.Ş. ile dava dışı asıl borçlu … …. Şti. arasında;24.03.2005 tarihli “Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi” imzalanarak 1.000.000,00 TL tutarlı kredi tahsis edildiği, kredi limitinin imzalanan sözleşme ekleri ile en son 5.000.000,00 TL’ye çıkarıldığı,davalı … müteselsil kefil olduğu,kefaletin el yazısı ile kefalet türüne “müteselsil”, kefalet tutarına rakam ve yazı ile “1.000.000,00 TL, kefalet tarihinin 24.03.2015 olduğu, sözleşmenin davalı … tarafından müteselsil kefil olarak kefalet tutarlarında yapılan artışlar için “… …. Şti. lehine vermiş olduğum ….tarihli müteselsil kefalete ilişkin diğer hususlar saklı kalmak üzere sorumlu olduğum azami kefalet tutarının aşağıda belirtilen tutar kadar artırıldığını, sözleşmeden doğan tüm yükümlülük ve sorumluluklarımın bu tutar için de aynen geçerli olmaya devam edeceğini müteselsil kefil olarak kabul, beyan ve taahhüt ederim.” şeklinde imzalandığı, Davacı … Bankası A.Ş. ile dava dışı asıl borçlu … …. Şti. Arasında 28.02.2018 tarihli 10.000.000,00 TL tutarlı kredi “Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi” imzalandığı davalı …’in aynı tarihli ve 10.000.000,00 TL kefalet limiti ile kefaletinin bulunduğu anlaşılmıştır.
24.07.2013 tarih ve 8370 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nin incelenmesinde davalı …’nin, dava dışı … …. Şti.’nin, 100 paya karşılık gelen 800.000,00 TL değerindeki şirket sermayesinin tamamının sahibi olduğu ve şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu görülmüştür.
Davacı banka tarafından, dava dışı asıl borçlu … …. Şti. ile davalı kefil … aleyhine Ankara 7. Noterliği’nin 01.07.2019 tarih ve … yevmiye numaralı İhtarname’si ile imzalanan sözleşmeler uyarınca Borçlu Cari Hesap ve Ticari Kredili Mevduat kredilerine konu borçların 29.06.2019 tarihi itibariyle kat edilerek muaccel hale geldiği, muaccel hale gelen anapara, faiz, kur farkı, KKDF, BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken diğer kalemlerden oluşan toplam 737.632,07 TL ile ihtarname masrafının 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde borçlu/kefil sıfatıyla haklarında yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği,ihtarnamenin davalı kefil …’ye 10.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2019/11806 Esas sayılı dosyası ile davacı banka tarafından, dava dışı asıl borçlu … …. Şti. ile davalı kefil … aleyhine, 26.08.2019 tarihinde;borçlu … …. Şti.’den;
Borçlu Cari Hesap Borcu için
677.229,62 TL Asıl Alacak
70.920,83 TL İşlemiş Temerrüt Faizi %66 (29.06.2019-26.08.2019)
3.546,05 TL BSMV
+ 2.470,00 TL Masraf
754.166,50 TL Toplam
Ticari Kredili Mevduat Borcu için
57.048,13 TL Asıl Alacak
2.680,48 TL İşlemiş Temerrüt Faizi %66 (29.06.2019-26.08.2019)
+ 134,02 TL BSMV
59.862,63 TL Toplam olmak üzere 26.08.2019 tarihi itibariyle toplam 814.029,13 TL,
Davalı kefil … için,
Yukarıda belirtilen tüm borçlardan, rehinle temin edilen 648.762,00 TL düşüldükten sonra kalan 165.267,13 TL ve bu tutara takip tarihinden itibaren yukarıda belirtilen borçlar için , %66 oranlarından işleyecek temerrüt faizi, faizin gider vergisi, avukatlık ücreti, icra harç ve masrafları ile birlikte fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ödenmesi için ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 12/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 11/09/2019 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, işbu itirazın iptali davasının itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 18/11/2019 tarihinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, davalı kefil …’nin kefaletinin yasada belirtilen şekil şartlarını taşıdığı, kefalet tutarı toplamı 5.000.000,00 TL’sına kadar kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumlu olduğu rehinle temin edilen 648.762,00 TL düşüldükten sonra davalıdan talep edilebilecek alacak tutarının 813.442,81 TL-648.762,00=164.680,81 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı bulunduğunu, davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu iddia etmiş, davalı ise davaya cevap vermeyerek davacının iddialarını inkar etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen kararda belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı … Bankası A.Ş. ile dava dışı asıl borçlu … …. Şti. arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, davalının kredilere kefil olduğu kredi borcunun ödememesi üzerine davacı bankanın kredi hesabını kat ettiği, alacağın tahsili talebiyle dava konusu icra takibini başlattığı, davalının icra takibinde borca itiraz ettiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, takip dayanağı genel kredi sözleşmelerindeki kefaleti nedeniyle davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır.
İlk derece mahkemesince 13.10.2020 tarihli kararı ile, dava değerinin 165.267,13-TL olarak gösterilmesine rağmen takip miktarının 814.029,13-TL olduğu, söz konusu bedelden ipotek miktarı düşüldükten sonra takip çıkışının 165.267,13-TL olarak belirlendiği, ipotek miktarının hangi alacağa yönelik düşüldüğünün belli olmadığı anlaşıldığından söz konusu durumun açıklanması için davacı vekiline HMK’nın 119/1-ğ maddesi uyarınca 119/2 gereğince 1 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekili 19.10.2020 tarihli dilekçe ile alacağa ilişkin talebini açıklamıştır.
Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde,somut olayda, davacı yan genel kredi sözleşmesine dayalı olarak alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatmış,davalının takibe itirazı üzerine eldeki davayı açmıştır.İlk derece mahkemesince , İİK 58/3. Maddesine göre takip talebinde alacağın ve istenilen teminatın Türk Parası ile tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizinin gösterilmesinin gerektiği, mevcut davanın dayanağını oluşturan Ankara15.İcra Dairesi’nin 2019/ 11806 Esas sayılı dosyasındaki takip talebinin borçlu cari hesap ve ticari kredi hesaplarından toplamda 814.029,13-TL’lik borç gösterildiği, söz konusu borçtan 648.762,00-TL düşüldükten sonra bakiye 165.267,13-TL üzerinden davalı borçlu hakkında takip yapıldığı, söz konusu 165.267,13-TL’nin takip talebinden borçlu cari hesaba ilişkin mi olduğu yoksa ticari kredili mevduata mı ilişkin olduğunun tespit edilemediği, itirazın iptali davasının ön şartının geçerli bir takip olmasının gerektiği eldeki davada geçerli bir takip olmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de,davaya konu icra takibinde asıl borçlu ve kefil yönünden alacak tutarlarının ayrı ayrı belirtildiği, kaldı ki mahkemece 13.10.2020 tarihli ara karar ile,dava değerinin 165.267,13-TL olarak gösterilmesine rağmen takip miktarının 814.029,13-TL olduğu, söz konusu bedelden ipotek miktarı düşüldükten sonra takip çıkışının 165.267,13-TL olarak belirlendiği, ipotek miktarının hangi alacağa yönelik düşüldüğünün belli olmadığı anlaşıldığından söz konusu durumun açıklanması için davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin kesin süre içinde 19.10.2020 tarihli dilekçe ile alacağa ilişkin talebini açıklayarak davaya konu, rehinle temin edilmeyen alacaklardan 1000771 karton numaralı Borçlu Cari Hesap borcu için 74.436,24-TL anapara; 2.031,34-TL Tahakkuk Etmeyen Faiz; 21.528,70-TL temerrüt faizi, 1.076,44-TL temerrüt faizi BSMV, 101,57-TL tahakkuk etmeyen faiz BSMV olmak üzere toplam 99.174,29-TL;6245352 karton numaralı Ticari Kredili Mevduat borcu için 49.968,16-TL anapara; 1.013,38-TL masraf; 6.903,50-TL tahakkuk etmeyen faiz; 7.660,40-TL temerrüt faizi; 383,02-TL temerrüt faizi BSMV; 176,45-TL tahakkuk etmeyen faiz BSMV olmak üzere toplam 66.104,93-TL talep edildiğinin belirtildiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2019/11806 Esas sayılı dosyası, davacı vekilinin 19.10.2020 tarihli dilekçe içeriği ve tüm deliller değerlendirilerek banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davalı kefilin sorumlu tutar olup olmadığı varsa tutarı konusunda rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve taktiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin17/11/2020 tarih ve 2019/659 Esas 2020/724 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 ve 362/(1)-g.maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/03/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.