Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/877 E. 2023/1049 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/877 Esas 2023/1049 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/877
KARAR NO : 2023/1049

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/01/2021
NUMARASI : 2020/30 Esas 2021/20 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/01/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ile Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda imzalanan sözleşmeler doğrultusunda … kredi numaralı 33.000,00 TL anapara tutarında iskonto/iştira kredisi, … kredi numaralı 19.999 TL anapara tutarında ticari kredili mevduat ve … kredi numaralı 32.203,71 TL tutarında ticari kredili mevduat hesabının dava dışı asıl borçlu … tarafından kullanıldığını, sözleşmeleri davalı tarafın müşterek müteselsil kefil olarak imzaladığını, dava dışı asıl borçlu …’m hazırlanmış olan ödeme planına uymayarak borçlarını ödememesi üzerine hem asıl borçlu …’a hem de müşterek müteselsil kefil sıfatı ile davalıya ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede verilen süreye rağmen borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu … hakkında Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/739 E. sayılı dosyası ile 17.10.2018 tarihinde geçici mühlet kararı verildiğini, bunun üzerine müşterek müteselsil kefil olan …’a imzalanan sözleşmeler uyarınca sorumluluğunun devam ettiğine dair Ankara 42. Noterliği’nin 07.12.2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2018/14915 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl borçlu …-… İç ve Dış Ticaretin icra takibinin başlatıldığı tarihte konkordato sürecine girdiğini, borçlarını ödemek iradesi içerisinde olan asıl borçlu yerine kefile takip başlatılmasının konkordato kurumuna ilişkin hukuki düzenlemelere ve koruduğu amaca aykırılık teşkil ettiğini, dava dışı …’ın konkordato geçici mühlet sürecinde ekonomik durumunun düzeldiğini, konkordato talebinden feragat ederek kesin mühlet talep etmediğini, davacı bankanın asıl borçlu borcunu ödeyebilecek durumda olmasına rağmen kefile başvurduğunu, müvekkilinin adi kefalet sözleşmesi imzaladığını, müteselsil kefaletin söz konusu olmadığını, bu nedenle asıl borçluya takip yapılmadan doğrudan kefile takip yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davanın kabulü halinde dahi icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, kefil olan müvekkilinin asıl borçlunun borcunu ödemesini beklediğini bildirerek davanın reddi ile alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; … numaralı iskonto/iştira kredisi yönünden yapılan incelemede, kat ihtarının davalı kefile 13.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme için verilen 7 günlük sürenin bitimi nazara alındığında davalının 21.11.2018 tarihinde temerrütte düştüğü, temerrüt tarihine kadar krediye fiilen uygulanan akdi faiz oranı %36, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar temerrüt faiz oranı %72 olarak esas alınması gerektiği, bu halde takip tarihi itibariyle davacı bankanın 33.000,00 TL asıl alacak, 2.970,00 TL işlemiş temerrüt faizi ve 148,50 TL BSMV alacağının olduğu; … ticari kredili mevduat hesabı yönünden yapılan incelemede, davalının temerrüte düştüğü 21.11.2018 tarihine kadar TCMB tarafından kredi kartları için ilan edilen akdi faiz oranı %27, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar temerrüt faiz oranı %33 olarak esas alınması gerektiği, bu halde takip tarihi itibariyle davacı bankanın 21.420,54 TL asıl alacak, 899,58 TL işlemiş temerrüt faizi ve 44,77 TL BSMV alacağının olduğu, ancak davacı bankanın takip talebinde 21.359,03 TL asıl alacak istediği, taleple bağlı kalınması gerektiği; … ticari kredili mevduat hesabı yönünden yapılan incelemede, davalının temerrüte düştüğü 21.11.2018 tarihine kadar TCMB tarafından kredi kartları için ilan edilen akdi faiz oranı %27, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar temerrüt faiz oranı %33 olarak esas alınması gerektiği, banka alacağının likit ve davalı tarafın itirazında haksız olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, … numaralı iskonto/iştira kredisi yönünden davalının, Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2018/14915 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 33.000,00 TL asıl alacak, 2.970,00 TL işlemiş temerrüt faizi ve 148,50 TL BSMV yönünden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi işletilerek devamına, fazlaya dair istemin reddine, itirazın iptaline karar verilen toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; … ticari kredili mevduat hesabı yönünden davalının Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2018/14915 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 21.359,03 TL asıl alacak, 899,58 TL işlemiş temerrüt faizi ve 44,77 TL BSMV yönünden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanarak devamına, fazlaya dair istemin reddine, itirazın iptaline karar verilen toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; … ticari kredili mevduat hesabı yönünden davalının, Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2018/14915 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 36.136,52 TL asıl alacak, 1.522, 09 TL işlemiş temerrüt faizi ve 76,11 TL BSMV yönünden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanarak devamına, fazlaya dair istemin reddine, itirazın iptaline karar verilen toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl borçlu hakkında konkordato süreci beklenmeden kefile başvurulmasının hukuki düzenlemelere ve konkordatonun koruduğu amaca aykırı olduğunu, müvekkilinin adil kefalet sözleşmesi imzalamış olup, müvekkilinden kendi el yazısıyla müteselsil kefalet anlamına gelen bir yazı alınmadığını, hem asıl borçlu hem de kefile tek bir ihtarname ile bildirim yapılmasının müvekkilinin sorumluluğunun doğmasına neden olmayacağını, bilirkişi raporunda hukuki değerlendirmeler yapılmasının bilirkişinin tarafsızlığı konusunda soru işaretleri ortaya çıkardığını, söz konusu raporun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, faiz oranının fahiş olduğunu, alacağın likit olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Somut olayda davacı yan, davalının, dava dışı … ile imzalanan genel kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olduğunu, kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu iddia ederek eldeki davayı açmış, davalı yan ise cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarında takip konusu borcun dayanağını teşkil eden kredi sözleşmesine adi kefil sıfatıyla imza attığını, kendisinden “müteselsil” kefil olduğuna ilişkin herhangi bir yazı alınmadığını, faizin fahiş olduğunu savunmuş, mahkemece davacının kendisinden “müteselsil kefalet” anlamına gelen bir yazı alınmadığına ilişkin savunmaları incelenmeksizin, fiili faiz oranı tespit edilmeksizin ve davacının dosyada mevcut genel kredi sözleşmesinde kefalet imzası bulunmasına karşın bankacılık hizmet sözleşmesinde herhangi bir sıfatla imzasının bulunmadığı gözetilerek takip konusu borcun hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı tespit edilmeksizin ve banka kayıtları incelenmeksizin davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
22/07/2020 tarih ve 7251 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 35.maddesi ile yapılan değişik HMK’nun 353/1.a-6 maddesi “Mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması” hükmünü içermektedir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle genel kredi sözleşmesinde davalı adına atfen yazılı bulunan “müteselsil” ibaresinin davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda grafolog bilirkişiden rapor alınmak, davacının bankacılık hizmet sözleşmesinde kefalet imzası bulunup bulunmadığı, böylelikle davalının söz konusu kredi sözleşmeleriyle ilgili sorumluluğunun olup olmadığı, genel kredi sözleşmesindeki kefaletinin geçerli olup olmadığı tespit edilerek, sorumluluğu var ise bankacı bilirkişiden dava konusu kredi hesaplarının bulunduğu şubede banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle dava konusu işlemlere ilişkin tüm kayıtlar ve işlem dayanakları, genel kredi sözleşmesi ve bankacılık hizmet sözleşmesi incelenerek takip konusu borcun hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ve söz konusu krediler nedeniyle bankaca uygulanan fiili faiz oranı tespit edilerek borç miktarına ilişkin bilirkişi raporu alınması uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delil niteliğindedir. Mahkemece genel kredi sözleşmesinde davalının müteselsil kefil olup olmadığı, müteselsil kefil değil ise başka bir sıfatla sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilerden sorumlu olup olmadığı, başka bir sıfatla sorumlu ise davalıya başvuru koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmamış, alınan bilirkişi raporunda ise bu hususlara ilişkin herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmamış, banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmadan uyuşmazlığın çözümüne ilişkin herhangi bir inceleme içermeyen dosya üzerinden inceleme yapılarak hazırlanan rapor ile yetinilerek karar verilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece genel kredi sözleşmesinde davalının müteselsil kefil olup olmadığı, olduğu kanaatine varılması halinde bankacı bilirkişiden dava konusu kredilerin kullandırıldığı şubeye ait banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yaptırılmak ve davalının istinaf dilekçesindeki itirazları da değerlendirilmek suretiyle dava konusu işlemler nedeniyle yukarıda belirtilen hususlarda rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli niteliğe sahip deliller toplanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli nitelikte olan delillerin toplanmadığı ve değerlendirilmediği anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nın 22/07/2020 tarih ve 7751 Sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile değişik 353/(1)-a.6.maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/01/2021 tarih 2020/30 Esas 2021/20 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 1.642,11‬ TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 ve 362/(1)-g.maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/06/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.