Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/860 E. 2023/500 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/860 Esas 2023/500 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/860
KARAR NO : 2023/500

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2020
NUMARASI : 2019/443 Esas 2020/454
Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …. A.Ş. nin müvekkili bankadan ticari kredi kullandığını, davalı …’ın şirket yetkilisi olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2019/8865 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçelerinde özetle; davacı banka tarafından dava konusu takibe dayanak gösterilen kredi sözleşmesinin dosyaya sunulmadığını, müvekkillerinden …’ ın sözleşmeyi şirket yetkisi mi yoksa kefili olarak mı imzaladığını yada imzasının bulunup bulunmadığının incelenemediğini, alacağı likit olmadığını, vadesi gelmemiş alacak için talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, faiz oranının belirlenmesinde takip tarihinin esas alınması gerektiğini, müvekkillerinin takip alacaklısına herhangi bir borçlarının bulunmadığını, davacının takip başlatmakta kötü niteytli olduğunu bildirerek davanın reddine karar %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı banka ile davalılardan …. Şti. arasında 04/10/2017 tarihli ve 750.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalılardan … tarafından müteselsil kefil olarak imzalanmış olduğu, kefalet şerhinin el yazısı ile kefaletin türü, limiti ve tarihinin yazılması suretiyle sözleşmede belirtildiği ve kefalet limitinin 825.000,00 TL olarak belirlendiği, kefilin şirket ortağı olması nedeniyle eş rızası muvafakati alınmasına gerek olmadığı, kullandırılan kredilerin ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek davalılara ihtarname gönderildiği, alınan bilirkişi raporu ile asıl alacağın 188.675,61 TL olduğu tespit edildiğinden davacının bu kaleme ilişkin talebinin 5.804,67 TL’lik kısmının yerinde olmadığı, buna karşılık işlemiş faiz yönünden davacı talebinin daha düşük olduğu, BSMV talebinin 676,65 TL’sinin yerinde olduğu, 735,36 TL komisyon talebine ilişkin dosyada belge bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile davalıların Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2019/8865 Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 188.675,61 TL asıl alacak, 11.745,81 TL takip öncesi işlemiş faizi ve 676,65 TL BSMV olmak üzere toplam 201.098,07 TL yönünden devamına 118.675,61 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %30,74 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmasına, alacak likit olduğundan itirazın iptaline karar verilen miktarın %20’si oranında inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun itirazlarının değerlendirilmediğini, söz konusu rapordaki hesaplamaların yanlış ve eksik yapıldığını, banka kayıtlarının esas alınmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 24. İcra dairesinin 2019/8865 E. Sayılı dosyası, Genel Kredi sözleşmesi, İhtarname örneği, bilirkişi raporu, hesap ekstreleri vs deliller dosya arasında mevcutur.
Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2019/8865 E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; … Bankası A.Ş. tarafından ….Şti., …’a karşı 26/06/2019 tarihinde ihtarname hesap özeti ve kredi sözleşmesine istinaden 194.480,28 TL asıl alacak, 11.745,81 TL işlemiş faiz, 1.073,83 TL BSMV, 735,36 TL komisyon olmak üzere toplam 208.035,28 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, takibin davalıların süresinde itirazı üzerine durduğu, eldeki itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerin incelenmesinde; … Şubesi ile davalılardan ….Şti. arasında akdedilen 04/10/2017 tarihli ve 750.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin davalı … ‘ın tarafından müteselsil kefil olarak imzalanmış olduğu, kefalet şerhinin, el yazısı ile kefaletin türü, limiti ve tarihinin yazılması suretiyle sözleşmede belirtildiği, sözleşmenin akdedildiği tarihte davalı …’ın şirket ortağı olup, kefaletin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından davalılara gönderilen Ankara 68. Noterliğinin 28/03/2019 Tarih, … yevmiye nolu ihtarnamenin incelenmesinde; 27/03/2019 tarihi itibariyle toplam borcun 301.636,60 TL olduğu belirtilerek 1 gün içinde ödenmesinin istenildiği, ihtarnamenin davalılara 01/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
16/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; icra takip tarihi itibariyle asıl alacağın 188.675,61 TL, takip öncesi işlemiş faiz 13.721,45 TL olarak tespit edildiği, ancak davacı talebinin daha düşük olduğu, talep uyarınca 11.745,81 TL olarak dikkate alınması gerektiği, 676,65 TL BSMV olarak belirlendiği, davacının bu kaleme ilişkin talebinin 397,18 TL ‘lık kısmının yerinde olmadığı, 735,36 TL komisyon talebinin ise dosyada belge bulunmadığı, icra takibinde temerrüt faizi yıllık %31,85 TL olarak talep edilmiş ise de yıllık %30,74 olarak uygulanabileceği bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı banka ile davalılardan …. Şti. arasında 04/10/2017 tarihli ve 750.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalılardan … tarafından müteselsil kefil olarak imzalanmış olduğu, kefalet şerhinin el yazısı ile kefaletin türü, limiti ve tarihinin yazılması suretiyle sözleşmede belirtildiği ve kefalet limitinin 825.000,00 TL olarak belirlendiği, kefilin şirket ortağı olması nedeniyle eş rızası muvafakati alınmasına gerek olmadığı, kefaletin geçerli olduğu, kullandırılan kredilerin ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek davalılara gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine dava konusu icra takibinini başlatıldığı, mahkemece alınan ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, dosya kapsamına ve oluşa uygun bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere takip tarihi itibariyle davacının davalılardan 188.675,61 TL asıl alacak, 11.745,81 TL işlemiş faiz, 676,65 TL BSMV olmak üzere toplam 201.098,07 TL alacaklı olduğu, bilirkişi raporunda dava konusu kredilere fiilen uygulanan faiz oranına göre belirlenen yıllık %30,74 oranında temerrüt faizinin uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, alacağın likit olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 30/03/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.