Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/825 E. 2021/827 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
….

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/04/2021
NUMARASI :….

TALEP TARİHİ : 01/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/06/2021

Taraflar arasındaki limited şirketin feshi istemiyle açılan dava kapsamında ihtiyati tedbir isteminin reddine dair talebin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı istemin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; eşit hisseli iki ortaklı davalı ….. müdür olarak seçilen şirketin diğer ortağı dava dışı … ile müvekkili ortak arasında ciddi anlaşmazlık, huzursuzluk ve devamlı geçimsizlik bulunduğunu, şirketin tek faaliyeti olan Ağrı ilinde tıbbi atıkların toplanması, taşınması, sterilize edilmesi ve bertarafı için tıbbi atık ve sterilizasyon tesisi kurularak işletildiğini, dava dışı şirket ortağının şirketin uzun zamandır sürdürdüğü bu faaliyet dönemi içerisinde, gelirler, faturalar, ödemeler, giderler, banka hesap hareketleri, faaliyet raporları, personel alımları ve işten çıkarmalar, personel maaşları, belediye ilişkiler vs. Konularda şirketin %50 ortağı olan müvekkiline TTK’nın 614. Maddesi gereği keşide olunan Ankara 20. Noterliği’nin 08/05/2017 tarihli ihtarnamesine rağmen herhangi bir bilgi verilmediğini, bu sebeple ilişkilerin gerilerek tarafların görüşmez hale geldiklerini, müvekkilinin temsilci vasıtasıyla katıldığı genel kurul toplantısında şirket müdürünün ibra edilmeyerek genel kurul toplantısının sona erdirildiğini, müvekkilinin şirketle ilgili bilgi alabilmek ve haklarına kavuşabilmek için şirket yönetimine kayyım atanması istemiyle Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davada verilen 12/02/2020 tarihli ve ….. Karar sayılı kararda davalı …’in müdürlük görevinden azline, şirket tarafından yeni bir müdür seçilinceye kadar şirkete kayyım atanmasına karar verildiğini, söz konusu karar istinaf edilmiş olmakla ilk derece mahkemesince verilen karar henüz kesinleşmediğinden diğer ortağın müdürlük görevinin devam edeceğini, davalı şirketin merkez adresinin bulunduğu adreste faaliyet gösteren… isimli şirketin sahibi ve …’in annesi olan …. ile birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde müvekkilinin dava konusu feshi istenen şirketteki kar payından mahrum bırakmak için muvazaalı bir şekilde hayali alacaklar oluşturarak müvekkilini mağdur ettiklerini, dava dışı şirket müdürü tarafından şirket çalışanlarına fahiş düzeyde karşılıksız olarak para transferlerinin yapıldığını, dava dışı ortağın annesinden almış olduğu 120.000,00 TL avans annesinin sahibi olduğu şirkete iade edildiği halde hala şirketin borçları arasında gösterildiğini, yine şirkete ait araçlarla şirket faaliyeti kapsamında tıbbi atık yerine çamur taşındığının tespit edilmesi üzerine …. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında şirkete idari para cezası kesildiğini, şirket müdürünün güven sarsıcı davranışları, şirket yönetimindeki yolsuzlukları ve şirket aktiflerini karlarını kendi zimmetine geçirdiği konularla ilgili olarak Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dosyasında bilirkişi raporu alındığını, ayrıca şirket yönetimindeki yolsuzlukları ve şirket aktiflerini kendi zimmetine geçirmesinden dolayı yapmış olduğu haksız menfaatlerin tahsili için Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. Esas sayılı dosyasında şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasının açıldığını, bu sebeplerle şirketin feshi için haklı nedenlerin oluştuğunu, kendisi ile eşit hissedar olan müvekkili ortağa herhangi bir kar payı ve şirketin işleyişi ile ilgili bilgi verilmediğini ileri sürerek TTK’nın 636/3. Maddesi gereği şirketin haklı nedenle feshi ve şirket yönetimine atanacak kayyım tarafından kar dağıtımının yapılması için şirket genel kurulunun toplanması hususunda yetki verilmesi ve şirket genel kurul kararı ile ortaklara kar dağıtımı yapılmasına karar verilmesi istemleriyle açılan davada şirket müdürü olarak devam eden dava dışı …’ın şirket müdürlük görevinin sona erdirilerek şirket yönetimine kayyım atanması, ayrıca dava dışı …’a ödenecek kar payına da ihtiyati tedbir konulması için karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; talep davalı“… ….. müdürü dava dışı …’ın şirket müdürlüğü görevinin sona erdirilmesi ve şirkete tedbiren kayyım atanmasına ilişkin olup HMK’nın 389/1. Maddesi kapsamında yapılan değerlendirmeye göre; somut olayda, davacı vekilince ileri sürülen iddialarının yargılamayı gerektirdiği gibi dava dilekçesinden, dava dışı şirket müdürünün azli için Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. K. sayılı kararıyla şirket müdürünün azline ve organ boşluğu nedeniyle şirkete kayyım atanmasına karar verildiği fakat bu kararın henüz kesinleşmemesi sebebiyle bu kez Mahkememizden tedbiren kayyım atanmasına karar verilmesinin istendiği, eldeki davanın ‘şirketin feshi’ olduğu, dava dışı şirket müdürünün azli istemiyle açılan ve karara bağlanan Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. K. sayılı kararıyla zaten kayyım atanmasına karar verildiği, bu sebeple Mahkemece aynı konuda yeniden karar tesisinin yasal koşullarının bulunmadığı, varsa tedbir isteminin zamanında anılan Mahkemeye karşı ileri sürülmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin yasal koşulları barındırmayan kayyım atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış olan ticari şirkete kayyım atanması davası olup davanın esası kayyım atanmasına yönelik olduğundan ihtiyati tedbir yolu ile kayyım atanmasına yönelik taleplerinin her defasında reddedildiğini, istinaf incelemesinde olan işbu dava dosyasında Heyetçe verilecek karara göre söz konusu dava konusuz kalacağından feragat edileceğini, TTK’nın 636/4. Maddesi gereği işbu davada talep olunan ihtiyati tedbire karar verilebileceğini, şirket müdürü …’ın yasalara, şirket ana sözleşmesine açıkça aykırı davranarak şirketin kaynaklarını kendi menfaatleri doğrultusunda kullandığı kar dağıtımı ve şirketin işleyişi hakkında kendisi ile eşit hissedar olan müvekkiline herhangi bir kar vermediğinin ve şirket işleyişi hakkında hiçbir bilgi vermediğinin sabit olduğunun tespiti ile şirket yönetiminine tedbiren kayyım atanmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Aleyhine ihtiyati tedbir istenen davalı vekili, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, HMK’nın 636/3. Maddesi uyarınca haklı nedenle limited şirketin feshi ve kar payı dağıtılması istemleriyle açılan dava kapsamında şirkete tedbiren kayyım atanmasına ve şirketin diğer ortağının kar payına ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle söz konusu tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
HMK’nun 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
TTK’nın 636/(4) maddesinde; “Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Haklı sebeple fesih davasındaki ihtiyati tedbirler kural olarak dava açan ortağın haklarının ve şirket mal varlığının korunmasını amaçlar. Bu bağlamda mahkemenin ihtiyati tedbire hükmederken, orantılılık ve ölçülülük ilkesinin yanı sıra hem ortaklığın hem de dava açan ortağın menfaatlerini de gözeterek uygun bir tedbire hükmetmesi gerekir. Kuşkusuz mahkeme ortaklığın feshine neden olacak veya bu sonucu doğuracak nitelikte tedbirlere hükmedemez. Aksi halde davanın sonunda elde edilebilecek sonuç peşinen ihtiyati tedbir kararıyla elde edilmiş olur. (Bkz. Yıldırım, Ali Haydar : 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’na göre Limited Ortaklığın Haklı Sebeple Feshi, Bursa, 2013 s.438-440.)
Gerek 6102 Sayılı TTK ve gerekse özel yasalarda limited şirkete temsil kayyımı, atanmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte 6102 Sayılı TTK’nın 1. maddesinde “Türk Ticaret Kanununun, Türk Medeni Kanununun ayrılmaz bir parçası” olduğuna ilişkin hükmü karşısında konu ile ilgili 4721 Sayılı TMK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Türk Medeni Kanunun 426 maddesinde düzenlenen temsil kayyımlığı müessesesi, gerçek kişiler esas alınarak getirilmiş bir kurum olmakla birlikte tüzel kişiler içinde temsil kayyımı atanabileceği gerek öğretide (Türk Medeni Hukukunda Kayyımlık-Mustafa Alper Gümüş-Sh. 103) ve gerekse yargı kararlarında (Yargıtay 11.H.D. 1988 tarih 65-3848 sayı vb.) kabul görmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 403/2. maddesinde kayyımın, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanacağı, 426. maddesinde vesayet makamının, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atayacağı, kayyım atamasının yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel olmayacağı, 427. maddesinde ise bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa kayyım atanacağına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava dışı şirketin eşit hissedarı ve müdürü olan … tarafından şirketin idaresi ve faaliyeti hakkında şirketin eşit hissedarı olan davacıya bilgi verilmediği, kar payı dağıtılmadığı, şirketin idaresinde yolsuzluklar yapıldığı, şirket ortağının uhdesine para geçirdiği, dolayısıyla şirket ortakları arasındaki güven ilişkisinin sarsıldığı iddiaları ileri sürülerek iki ortaklı limited şirketin haklı nedenle feshi istemiyle ve şirkete atanacak kayyım vasıtasıyla toplanacak genel kurulda alınacak karar ile kar payının dağıtılması istemleriyle açılan dava kapsamında, aynı iddialarla daha önce şirkete kayyım atanması istemiyle Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesin’de açılan davada anılan mahkemece şirket müdürünün müdürlük görevinden azline, şirketin organsız kalmaması için yetkili organ tarafından yeni bir şirket müdürü seçilinceye kadar şirket yetkilisi olarak mali müşavir …’nın kayyım olarak atanmasına dair verilen ve halihazırda istinaf incelemesinde bulunan 12/02/2020 tarihli ve… Karar sayılı karara dayanmış olup henüz bu karar kesinleşmediğinden şirketin feshi istemiyle açılan işbu davada şirkete tedbiren kayyım atanması istenmiştir.
Gerçekten de dosya kapsamında bir örneği bulunan Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/02/2020 tarih ve … Karar sayılı kararına konu davada; eldeki davanın davacısı … tarafından davalı … ile davalı … Ltd. Şti’ye karşı işbu davada dava dilekçesinde ileri sürülen aynı iddialarla şirket müdürünün azli ile şirkete tedbiren kayyım atanmasına karar verilmesi talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi heyet raporunda tespit edilen davacının iddiasına konu olan Ağustos-Ekim 2016 döneminde gerçekleşen bazı harcamaların defter ve kayıtlarla izahını sağlayamadığı, usulsüz işlemler neticesinde vergi dairesince idari para cezası kesilmesine sebebiyet verdiği, her ne kadar davadan sonra tutanakla tespit edilmiş ise de tıbbi atık yerine araçlara çamur ve toprak yükleyip tıbbi atık topladığı ve imha ettiği usulsüz işlemler dolayısıyla soruşturma açılmasına sebebiyet verdiği, tüm bu fiiller birlikte değerlendirildiğinde davalı yöneticinin özen ve bağlılık yükümlülüğünü yerine getirmediği ve ağır bir şekilde ihlal ettiği, bu durumda davacı ortağın davalı yöneticinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılması talebi için haklı nedenlerin bulunduğu gerekçesiyle davalı şirket müdürü …’ın müdürlük görevinden azline, şirket tarafından yeni bir müdür seçilinceye kadar şirkete kayyım atanmasına dair karar verilmiş ise de henüz bu karar kesinleşmemiştir.
Somut uyuşmazlığın, ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından ortağı olduğu dava dışı limited şirketin TTK’nın 636. Maddesi hükmü uyarınca haklı nedenle feshi istemine ilişkin olup işbu davada dava dışı yetkili müdürün azli talep edilmediği gibi esasen davacı ortak tarafından Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan … esas sayılı dava dosyasında şirket müdürünün azline karar verilerek şirkete kayyım atanmasına karar verilmiş ise de henüz hüküm kesinleşmediğinden, eldeki davanın açıldığı tarihte şirket müdürü halen yetkilidir. Başka bir anlatımla bu aşamada şirkette organ boşluğu söz konusu olmadığından şirkete kayyım atanması mümkün değildir. Bununla birlikte davacı ortağın esasen şirketten olan kar payı alacağının zarara uğramaması için şirketin halihazırda yetkili müdürünün görevinin sonlandırılarak şirkete geçici olarak tayin edilecek kayyım vasıtasıyla toplanacak genel kurulda alınacak karar ile kar payı dağıtılması için işbu davada ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, davalı şirketin taşınır ve taşınmaz mal varlığının el değiştirmesi halinde ihtiyati tedbir talep eden davacı ortağın hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya tamamen imkansız hale geleceğine ilişkin dosya kapsamına sunulan belgelerle yaklaşık ispat koşulunun da gerçekleştiği anlaşılmış olmakla, tedbirde orantılılık ve ölçülülük ilkesi ile birlikte gerek ortaklığın gerekse davacı ortağın menfaatleri gözetilerek, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulü ile aleyhine tedbir istenilen davalı … …. San. Tic. Ltd. Şti.’nin taşınır ve taşınmaz mal varlığının üzerine 3. kişilere devrini önlemeye ve borçlandırıcı her türlü tasarrufa yönelik ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ara kararında isabet görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, duruşma açılmasına gerek görülmeksizin HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereği ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE,
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/04/2021 tarih ve …Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne,
3-Aleyhine ihtiyati tedbir istenilen … …… adına kayıtlı taşınır …. plalakı kamyon ile tespit olunacak taşınmazları üzerine 3. kişilere devrini ve her türlü borçlandırıcı tasarrufu önleyecek şekilde İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, ihtiyati tedbir kararının infazının ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
4-İhtiyati tedbir talep eden davacıdan takdiren 10.000,00 TL (ilk derece mahkemesi veznesine yatırılmak veya sunulmak üzere) teminat alınmasına, … …. San. Tic. Ltd. Şti.’nin tespit olunan taşınır malı dışında taşınır ve/ veya taşınmaz malvarlığının tespiti halinde davacı tarafın talebi üzerine belirlenecek malvarlığına ilk derece mahkemesince alınacak teminat miktarı ve türünün yeniden değerlendirilmesine , aleyhine ihtiyati tedbir istenilen teminatın nakit olarak yatırmak yahut bu miktarda kesin, koşulsuz ve süresiz başka banka teminat mektubu ibraz etmek suretiyle dosyaya depo edilmesini müteakip ihtiyati tedbir edene (vekiline) tevdiine,
5-Dört no’lu ara kararın ikmalini takiben süresinde teminat yatırılarak başvurulduğunda ilk derece mahkemesince ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, kararın infazı için karar örneğinin ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteyen davacıya verilmesine,
6-Müteakip işlemlerin koşulları oluştuğunda teminat iadesi de dahil olmak üzere ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
B)1-İhtiyati tedbir talep eden davacının yatırdığı 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ile 123,10 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 344,50 TL’nin karşı taraf davalılardan tahsili ile ihtiyati tedbir talep eden davacıya verilmesine,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 17/06/2021

Başkan- … Üye – … Üye -… Zabıt Katibi-…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.