Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/823 E. 2023/884 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/823 Esas 2023/884 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/823
KARAR NO : 2023/884

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2021
NUMARASI : ….
DAVA TARİHİ : 29/06/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …. yetkilisi olduğu … … … … … plaka sayılı aracı sevk ve idaresi sırasında … kesişiminde bulunan kontrolsüz kavşakta … plaka sayılı araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, trafik kazası sonrasında … …..alınan rapor ile davalının kan örneğinde 50,3 promil alkollü maddenin tespit edildiğini, davalının kazayı alkollü madde etkisi altında işlediğinden bahisle davacı tarafından … plaka sayılı aracın yedek parça ve işçilik gibi tamirat masraflarının karşılanmadığını, bunun üzerine araç maliki şirketin, davacıya karşı … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/28 E, 2017/1000 K sayılı davayı açtığını, mahkemece davanın reddine karar verildiği, tarafların istinafı sonucu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 2018/549 E, 2019/369 K sayılı ilamı ile mahkeme kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne kesin olarak karar verildiği, BAM kararında davalı …’ın %75 oranında kusurlu bulunduğunu, ancak … plaka sayılı aracın maliki şirketin olayda kusurunun bulunmaması nedeniyle davalı şirketten bahsi geçen araç için toplam 40.000 TL’nin kısmen kabulü ile 27.458,26 TL’lik kısmın tahsiline karar verildiğini, bu nedenle araç maliki şirket vekili tarafından … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2019/6175 E sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi sonucunda toplam 49.135,26 TL’nin araç maliki şirkete ödendiğini ve ödenen miktarın davalı araç sürücüsü Akan’dan rücuen tahsili amacıyla … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12560 E sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu idda ederek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, iş bu davada talep edilen hususlar için kesin hüküm ve derdestlik itirazlarını bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı sigortanın, kasko sigortalısına ödemek suretiyle oluşan toplam 48.092,31 TL’lik zararından davalının %75 oranında kusurlu davranışı ile kazanın ve dolayısıyla sigortalı araçtaki hasarın oluşmasına sebebiyet verdiğinden kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 46.026,78 TL asıl alacak ve 2.065,53 TL takibe kadar işleyen faiz olmak üzere toplam 48.092,31 TL alacak miktarı yönünden davalının … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12560 E sayılı takip dosyasına ilişkin itirazının iptaline, alacak haksız fiilden kaynaklanıp likit sayılamayacağından davacı yararına icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece alacağın likit olmamasından bahisle icra inkar tazminatına hükmedilmemiş ise de, dava konusu alacak zaten hali hazırda müvekkil şirket tarafından yapılan tazminat ödemesinin rücu edilmesi sebebiyle ortaya çıktığından ve baştan bilinebilir (likit) nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davacı lehine tesis etmiş bulunduğu hükmün kısmi eksik inceleme ve hatalı kanaatle tesis edildiğini, tanıklarının dinlenmediğini, yeniden kusur incelemesi yaptırılmadığını, önceki kararların dikkate alınmadığını, kısaca çoğu delillerinin toplanmadığını, konuyla ilgili müvekkili hakkında beraat kararı verildiğini ( … 9.Asliye Ceza Mahkemesi 2016/1010 e sayılı dosyası ), yerel mahkemenin 2017/28 E sayılı dosyasına dayandırılarak ve bu dosyadaki kusur oranları dikkate alınarak açılan bu davada o dosyada bilgi ve belgelere göre karar vermesinin hukuken hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin bu davada davalı olan … ın sahibi olduğu … … firması lehine vermiş olduğu ve kesinleşmiş bir karar ortada iken müvekkilden bu yönde tazminat talep edilmesinin yersiz olduğunu, zamanaşımı itirazlarınn değerlendirilmediğini, kusur oranının hatalı olduğunu, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediğini, zararın teminat dışı kaldığının ispat yükünün TTK.’nun 1281.maddesi hükmü gereğince sigortacıya düştüğünü bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı TTK’nın 1472.maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla zarardan sorumlu olduğu iddiası ile davalıya karşı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesine; TTK’nın 16/1. maddesinde “ticari şirketlerin tacir kabul edildiği” hükmüne, yer verilmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli … Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda; davacı .. sigortalısı şirket olmakla birlikte dava konusu kazada sigortalı şirkete ait aracı kullanan davalının gerçek kişi olması ve istenene karşı dava açılmaması karşısında, davacının iddia ettiği olayın haksız fiil niteliğinde olduğu ve davalı sürücü TBK’nun haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu tutulabileceği anlaşılmakla davacının halefiyete dayalı olarak açtığı haksız fiil hükümlerine göre tacir olmayan davalıya karşı açmış olduğu işbu davada HMK’nın 2. Maddesi gereği genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme sonunda kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin, HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereği kaldırılarak HMK’nın 114/1-ç maddesi uyarınca görev şartı yokluğu sebebiyle HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine, ayrıca, HMK’nın 353(1)-a.3 maddesinin hükmü özel düzenleme içerdiğinden HMK’nın 360. maddesinin atfı ile HMK’nın 20. maddesi hükmü uygulanmaksızın ve talebe bağlı olmaksızın dosyanın görevli … Asliye Hukuk Mahkemesi Tevzi Bürosuna gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/03/2021 tarih ve 2020/374 Esas 2021/374 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca dosyanın görevli ve yetkili … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmek üzere … Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Bir karar örneğinin bilgi ve UYAP üzerinden dosyanın görevli mahkemesine aktarılması için … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Peşin alınan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/06/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.