Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/811 E. 2021/1600 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2021/811 Esas 2021/1600 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/811
KARAR NO : 2021/1600

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2021
NUMARASI : 2019/694 Esas 2021/321 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Şube Tescil
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2022

Taraflar arasındaki şube tescil istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin …………….. Eskişehir adresinde faaliyet yeri bulunduğunu, davalı şirkete TTK’nun 33. madde ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 36. maddeleri gereğince şube tescili için davet yazısının gönderildiğini, davalının bildirilen adresin depo olup, şube sayılamayacağını bildirerek tescil başvurusunda bulunmadığını belirterek davalının …………………Eskişehir adresinde bulunan iş yerinin Eskişehir Ticaret Siciline şube olarak tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait deponun merkezden ayrı faaliyette bulunmadığını, davacı iddialarına ilişkin somut kayıt ve delil sunamadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalının Eskişehir’de bulunan işyerinin ticaret siciline tescilinin talep edildiği, davacı vekilinin 10/03/2021 tarihli dilekçesinde davalının davaya konu adreste faaliyet gösteren işyerinin ticaret sicil müdürlüğü nezdinde açılışını yaptığını bildirdiği, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin lojistik ve depolama hizmetlerini yürütürken Türkiye’nin farklı illerinde yalnızca aktarma merkezi olarak görev yapan, merkeze tamamen bağlı, bağımsız ve bağlı sınai faaliyet ve ticari muamelelerde bulunmayan, icap ve kabulün yapılmadığı depolarının mevcut olduğunu, dava konusu yerin de depo niteliğinde olduğunu, dava tarihinden sonra taşınma işlemleri sırasında belediyeden ve diğer resmi kurumlardan çalışma belgesi vb. alınabilmesi için deponun şube olarak tescilinin yaptırılmak zorunda kalındığını, müvekkilinin deposunun şube olarak tescile zorlanmasının hukuka aykırı bulunduğunu, bilirkişilerin raporundaki tespitlerini gerekçelendirmediğini, dava tarihi itibarıyla müvekkilinin haklı olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; Türk Ticaret Kanunu’nun 33. maddesine dayalı şube tescil davasıdır.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı tarafından davalı şirkete yapılan bildirim, davalı tarafından bildirim üzerine davacıya verilen cevap, yargılama aşamasında mahallinde yapılan keşif sonucu mali müşavir ve işletme uzmanı bilirkişi heyetinden alınan 04/01/2021 tarihli rapor, Eskişehir Vergi Dairesi yazı cevabı, ticaret sicil gazetesi dosya içerisinde yer almaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf itirazı aleyhine hüküm altına alınan vekalet ücreti ve yargılama giderine yöneliktir.
Dosya içerisinde yer alan 03/03/2020 tarihli ticaret sicil gazetesinden dava konusu yerin şube olarak tescil edildiği ilan edildiği anlaşılmıştır.
Dava tarihinden sonra dava konusu adres şube olarak ticaret siciline tescil edildiğinden dava konusuz kalmıştır. Dava tarihi itibarıyla haklılık durumu gözetilerek harç ve yargılama giderlerinin hüküm altına alınması gerekir.
Somut olayda davacı tarafından şube olarak tescili koşulları oluşan adresin şube tesciline yönelik davet yazısına rağmen davalının şube tescilini gerçekleştirmediği iddiasıyla işbu dava açılmıştır. Yargılama aşamasında uyuşmazlığa konu adreste yer alan iş yeri şube olarak tescil edilmiştir. Gelinen aşamada uyuşmazlığa konu adresteki iş yerinin şube tescil koşullarının dava tarihi itibarıyla var olduğu davalı tarafça kabul edilerek şube tescili yapılmıştır. Bir başka anlatımla dava tarihi itibarıyla davacı işbu şube tescil davasını açmakta haklıdır.
Bu durumda mahkemece, davacının işbu davayı açmakta haklı olduğu gözetilerek konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra harç ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin konusuz kalan davanın esası hakkı karar verilmesine yer olmadığına karar verdikten sonra harç ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/12/2021

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.